PEKİ YA SAADET PARTİSİ?
30 Mayis 2018 08:23:56
Seçimlerin ilk kez ittifaklı, sıfır barajlı yapılmasından ötürü daha önce alınan sonuçları baz almak doğru bir yöntem değil. 24 Haziran seçimlerinde sonuç tahminlerini geçersiz kılacak büyüklükte bilinmezlikler var.
Birkaçını bir çırpıda sıralayalım. Cumhurbaşkanı seçilen aday, meclis çoğunluğunu elde edemezse mesela. Tersi de garip bir durum. Mecliste çoğunluğu sağlayan partinin icra makamı olan hükümeti elde edememesi, başka bir deyişle Cumhurbaşkanını başka partiye kaptırma durumu... Geçen seçimde olmayan İyi Parti'yi nereye koyacağız? Bugüne kadar ofansif oynayan iktidar partisinin bu seçimde defansif oynamaya başlamasının sandığa yansıması ne olur mesela?
Peki ya Saadet Partisi?
En baştan, Saadet Partisi'nin genlerinde iktidar partisi ile aynı DNA parçacıkları bulunduğu söyleniyordu ama bu parti iktidarın değil, ana muhalefetin içinde bulunduğu ittifak içinde yer aldı. İkinci turda Cumhurbaşkanlığı seçiminde kendi adayları değil de ittifakın öbür üyeleri ikinci tura kalırsa parti tabanının ilk turdaki stabil yapısını ne ölçüde koruyabileceği 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı seçiminin en önemli bilmecelerinden biridir. Zira bu bilmecenin farklı cevapları, farklı kişilerin cumhurbaşkanlığı makamına oturmasına yol açabilir.
Yine de şunu belirtmek gerek. Cumhur ittifakının adayı Recep Tayyip Erdoğan'ın ikinci turda millet ittifakından alabileceği oyun niceliği sınırlı. CHP Adayı İnce'nin ikinci turda ittifak ortamını sürdürebileceği şüpheli. Kaldı ki gerek ittifak içinde, gerekse ittifak dışı partiler arasında genel merkezler anlaşsa dahi, tabanlarında CHP adayına soğuk bakacak kesimler olduğu biliniyor. İYİ Parti adayı Meral Akşener'in etnik siyaset unsurlarından oy alma ihtimali çok düşük.
Bu çerçevede, SP Lideri Temel Karamollaoğlu'nun ikinci tura kalması halinde, Millet İttifakı içindeki partilerin Cumhurbaşkanı adayları arasında, tüm partilerinin tabanından büyük oy blokları alabilecek en güçlü aday olacağına şüphe yok. CHP Seçmeni, İyi parti Seçmeni, hatta ittifaklar dışındaki siyasi partilerin oyunu alabilecek bir aday Temel Karamollaoğlu. Karamollaoğlu'nun tek handikapı, cari koşullarda ikinci tura kalacak adayın o değil, ittifakın diğer iki adayından biri olacağına ilişkin basmakalıp önyargı...
***
Öte yandan iş milletvekilliğine gelince işler daha da karışıyor. Milletvekili seçimleri 24 Haziran'da yapılacak ve Cumhurbaşkanlığı seçiminin aksine bu alanda bir ikinci raunt olmayacak. Rövanş diye kabul edilebilecek tek şey, olası erken genel seçim olabilir.
Saadet Partisi veya Milli Görüş geleneğinden gelen Milli Selamet Partisi, Refah Partisi, Fazilet Partisi koalisyonlarla bile olsa çok kez iktidara gelmiş bir parti. Son iktidara geldiklerinde ülkenin en fazla oy alan partisi olmayı da başardılar. 2002 seçimlerinde barajın altına gömüldüler ve o gün bu gündür mecliste temsil imkanları olmadı. Genel seçimlerde aldıkları oylar adayların kimliği ve gayretine göre çeşitli büyüklükte nicelikler oluşturdu.
Fakat Saadet Partisi 2002 yılından bu güne baraj tehdidi altında olmadığı bir seçim yaşamadı. Yüzde 10 ülke barajının olmadığı dönemde, en kötü günlerinde yüzde yedi ila dokuz arasında oya sahipti Milli Görüş geleneği. Baraj tehdidi ile birlikte bu oy yüzde bir-iki seviyesine geriledi. Daha önce SP'ye veya Milli Görüş'ü temsil eden partiye oy veren seçmen, kendisine en yakın gelen partiye giderek oyunu değerlendirdi.
Son iktidara geldiğinde en fazla oy alan parti oldu Milli görüş geleneği. (Kapatılan Refah Partisi) Genel Başkanları Necmettin Erbakan'ı başbakan yaptı. Demokrasi dışı müdahalelere maruz kaldı ve partinin çeperleri ve merkezi birbirinden ayrıştırıldı.
Bugün Saadet Partisi yine baraj baskısı olmaksızın bir seçime gidiyor. Saadet Partisi'ni seçimin bilinmezleri arasına sokan durum, bir fetret devrinde çeşitli partilere (En çok da AK Parti'ye) emanet yolladığı oylarını bu seçimde ne miktarda geri alabileceği ile ilgili. AK Parti'nin kurucuları, tamamı milli görüş gömleğini çıkardığı halde tabanın bir bölümünü kendileriyle birlikte götürdü. Saadet Partisi eğer bu tabanı yeniden toplayabilirse, seçimin anahtar partisi haline dönüşecek, Saadetsiz bir iktidar alternatifi çok güç olabilecek.
İşin bir de Zonguldak boyutu var. Mesleklerinde kendini ispatlamış, parti aidiyetleriyle gündeme gelmiş bir aday profili var. Adaylar okumuş, liyakat sahibi kişiler... Eski olsun, yeni olsun, Milli Görüş geleneği içinde bulunmuş bulunmamış tüm seçmen kitleleri tarafından bağırlarına basılabilirler diye geliyor insanın aklına.
Vekil çıkarırlar mı bilemem. Ama yükseldikleri her bir yüzdelik dilimi, kendi oyları kadar, ittifaklarının alacağı vekil sayısını arttırma potansiyeli taşıyor. Oy artışı yapmaları büyük ihtimal ama miktarı bilinmezliğini koruyor.
Zaten SP'yi anahtar duruma getiren de bu bilinmezliğin ta kendisi değil mi?
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com