O BİR DOLANDIRICI...
29 Ocak 2018 09:09:00
Gündelik hayatın çetrefilleşmesi, kötü niyetli bazı kişilerin samimi duygularınızı daha kolay istismar etmesi sonucunu doğuruyor. Kötü niyetli demek belki yerinde değil... Bu kişiler düpedüz dolandırıcıdır.
Bu işleri meslek edinenlerin yöntemleri büyük bir çeşitlilik gösterir.
Örneğin evinizde televizyonun karşısında çayınızı yudumlarken bir telefon çalar, kendisini savcı, polis, komiser vesaire olarak tanıtan biri, "Çocuğunuzun/Eşinizin/Sizin telefonunuz üzerinden terör örgütlerinin bir görüşmesi olmuş. Bu kişileri yakalamak veya adli kovuşturmaya uğramamanız için şu numaraya kontür gönderin, şu hesaba para yatırın" diyebilir. Geçtiğimiz dönemin modası, "telefonunda bylock..." diye başlayan bir dolandırıcılık yöntemiydi.
Gerçekte biraz aklı başında herkes polisin, savcının böyle taleplerde bulunmayacağını bilir. Fakat olay öyle dramatize edilmiştir ki, dünyadaki her şeyden daha gerçek olduğu izlenimine kapılırsınız. Arkadan telsiz sesleri gelir, harıl harıl çalışan bir polis karakolunun tüm kargaşası size aksettirilir.
Netice değişmez. O telefonun diğer ucundaki kişi dolandırıcıdır. Bu yüzden Emniyet Genel Müdürlüğü cep telefonlarına sürekli mesajlar gönderiyor ama dolandırıcıların senaryoları her seferinde daha ikna edici bir öykü çizer. Burada esas olan, her gün başka yerlerde olduğunu işittiğiniz, sizin de başınızdan geçmesinden çekindiğiniz bir vakanın korkusunu sömürmektir.
Bir karakola gittiğiniz anda iş çözülecektir.
***
Sokakta engelliler derneği için yardım amaçlı dergi sattığını söyleyen eli yüzü düzgün gençlerle karşılaşırsınız. Kimi zaman bunlar kapınıza kadar gelirler. Hikayeleri son derece inandırıcıdır.
Ereğli'de bu alanda faaliyet gösteren en önemli dernek olan Fiziksel Engelliler Derneği Başkanı İsmail Şentürk'ün bu kişilere karşı dikkatli olunması gerektiği, dernek olarak bu çeşit faaliyetlerde bulunmadıklarını söylemekten dilinde tüy bitmesine rağmen, nedense hala bunların zaman zaman ortalıkta dolandığını görüyoruz. Dolanıyor derken, onların işi bu. Dolandırıcılık. Merhamet hisleriniz üzerinden hem size, hem de güçlükle varlığını sürdüren sivil toplum kuruluşlarına zarar verir bunlar.
Varsa içinizde bir yardım arzusu, doğruca Fiziksel Engelliler Derneği ile irtibata geçmek yeterli olacaktır.
***
Bir kalkınma ajansından, meslek odasından, ekonomiyle ilgili bir kuruldan aradığını söyleyen biri, kredi uygulamaları, yatırım fırsatları ile ilgili davet etmek yerine, bir yere para yatırmanızı istiyorsa ona da aldanmayın o da dolandırıcıdır. Daha fazla kazanma arzunuz istismar edilir bu şekilde. Meslek odaları da bu konularda vatandaşları sürekli uyaran mesajlar gönderiyor.
Ticaret yapacak basirette insanların böyle şeylere kanmayacağını düşünmek istiyor insan. Fakat dolandırıcılar bu yöntemi kullandığına göre, bunun belli türde kurbanlar üstünde geçerli olduğunu düşünüyor olmalı. Belki bu yöntemle başarıya ulaştıkları da olmuştur ki böyle bir yöntem var.
Böylesi de oluyor demek.
***
Lösemili Çocuklar Vakfı diye güzide bir sivil toplum kuruluşumuz var. Aslında asla elden para toplamayan bir kurum olmasına rağmen, birtakım kişilerin bu vakıf adına yardım topladığını iddia ederek insanların en halis duygularını sömürdüğü oluyor. Merhamet duygusu insanoğlunun en kolay sömürülen duygularından biridir çünkü. Niye bunca dilenci, merhamet hissini uyandıracak hikayeler eşliğinden sokaklarda dolanıp duruyor? Bu yüzden işte.
Lösemili Çocuklar Vakfı'nı kendiniz arayarak yardım yapmak istediğinizi beyan etmezseniz, hiçbir aşamada gelip sizden yardım istemezler. Biri gelip istiyorsa hiç tereddüt etmeyin, kesin en azılısından, en aşağılık olanından bir dolandırıcıdır o.
***
İnsan yazarken nasıl yazacağını bilemiyor. Bir meslek erbabı olarak yazarken hicabından ne yapacağını şaşırıyor.
Ortalıkta, "Benim yayın kuruluşuma şu kadar destek olacaksın, yoksa senin olumsuz haberini yaparım" mealinde tehditlerle esnaftan para toplamaya çalışan kişiler de var.
Bu kişilerin gerçek doğasını anlamak yukarıda sayılanların hepsinden daha zordur. Baktığınızda, basın toplantılarına giderler, gazeteler çıkarırlar, internet siteleri falan da vardır bu kişilerin. Fakat gazeteciliğin doğasında, haber ve para kelimelerini yan yana kullanmak yoktur. Kimi zaman bazı kişi ve kuruluşlar, Public Relations/Halkla İlişkiler faaliyetleri kapsamında bazı yayın kuruluşlarıyla çeşitli anlaşmalar yaparlar. Bu iki tarafın rızasıyla kurulan bir iş ilişkisidir. Habercilerin değil, reklam servislerinin marifetiyle kurulur bu ilişkiler.
Habercilik/muhabirlik faaliyetini maddi kazanç ekseni üstünde yürütmek veya gazetecilik mesleğini kullanarak birilerini açık veya örtülü şekilde tehdit etmek ise bambaşka bir meslektir. Kamusal alanda olası korkularınızı kendi menfaati lehine sömürmek diye tanımlanabilecek bir iştir bu.
Bu yüzden gazeteci olduğunu söyleyen biri, sizin hakkınızda olumsuz haber yapmamak karşılığında para istiyorsa yüz vermeyin. Bir kere yüz verirseniz, yarın yine kapınıza dayanacaktır.
Bilmelisiniz ki o kişi gazeteci değil dolandırıcıdır!
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com