DOKUZ PATRONU KUTLASAK DAHA İYİ...
10 Ocak 2018 08:41:50
Kısa, çok kısa bir tarihi bilgi...
Çalışan Gazeteciler Günü, basının özlük haklarında devrimci yenilikler getiren 212 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği 10 Ocak 1961'in yıldönümüdür.
O sıralarda yaygın basının en önemli kuruluşları olan Akşam, Cumhuriyet, Dünya, Hürriyet, Milliyet, Tercüman, Vatan, Yeni İstanbul ve Yeni Sabah gazetesinin patronları gerek 212'nin gerekse basın ilan kurumu teşkilini düzenleyen 195 sayılı yasaya tepki göstererek gazetelerini üç gün yayınlamama kararı aldı. Bu kuruluşlarda çalışan gazeteciler, bu üç gün boyunca "Basın" adında kendi gazetelerini çıkardı. Olay, basın tarihinde "Dokuz Patron Olayı" olarak yerini aldı.
Bu tarih önce, Çalışan Gazeteciler Bayramı, sonra da 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü olarak anıldı.
***
Çalışan Gazeteci nedir?
Özetle haber peşinde koşan, bunun bir mevkuteye dizilmesi, basılması veya sesli, görsel basında bu işlerin muadili konularla iştigal eden kişidir. Emekçidir. Patronlukla veya idarecilikle ilgisi olmayan kişilerdir çalışan gazeteciler.
Çalışan Gazeteciler günü dediğinizde, bu kişilerin sorunlarının tartışıldığı, özlük haklarının geliştirilmesi için yapılması gerekenlerin konuşulduğu bir gün olarak algılıyoruz.
Maalesef, özlük haklarını düzenleyen 212 sayılı kanunun üstünden elli altı yıl geçtikten sonra, bu kanunun gereklerinin bile yerine getirilmediği bir çalışma ortamı var bugün. Bu problemleri konuşmak bir yana, basın mensuplarının büyük bölümü kendi özlük haklarını düzenleyen yasanın neler getirdiğini bile bilmez.
Haftalık tatil kaç gündür? (19. Maddeye bakıverin) Yıllık izin kaç gündür? (21. Maddeye gözünüzün ucuyla...) Yükümlülüklerini yerine getirmeyen patronlara ne olur? (27. Madde)
Öyle anlaşılıyor ki o dokuz patron, ortamın bugünkü gibi olacağını görmüş olsalar, gazeteleri çıkarmayalım diyerek meclise posta koymaya kalkmazlardı. Zira neticede onların dediği oldu.
1952'den bu yana Türkiye Gazeteciler Sendikası diye bir kurum var bu ülkede... Çalışan gazetecilerin yüzde kaçı bu sendikanın şemsiyesi altında faaliyet gösteriyor? Sendikanın internet sitesinde örgütlü olduğumuz işyerleri linki çalışmıyor ama ben söyleyeyim size: Devede kulak... Yerel basında yüzde sıfır.
***
Peki Çalışan Gazeteciler Günü'nde ne yapıyoruz?
Cumhurbaşkanından başlamak üzere bakanlar, muhalefet parti liderleri filan; yerelde de validen başlamak üzere kaymakam, rektör, dekan, belediye başkanı filan kutlama mesajları yayınlayacaklar. Çalışan Gazeteciler Günü'nde çalışan gazetecileröyle tatil filan yapmadıklarındanekabirin kendilerine yönelik kutlamalarını ve basın emekçilerinin önemi konusunda hiç inanmadıkları sözleri haberleştirecek.
Böyle olunca ne oluyor biliyor musunuz? Çalışan gazetecilerin sorunları yerine, protokolün basın emekçilerine yönelik sırt sıvazlamaları medyada yer buluyor. Garip bir durum.
Ayrıca muhtemelen basın çalışanları Atatürk Anıtı'na çelenk koyacak, sonra da anıt önünde hatıra fotoğrafı çektirecektir. Bu mesleğin en garip manzaralarından biri, basın emekçilerinin fotoğrafa girmek ve fotoğraf çekmek arasında sıkıştıkları bu andır. Bir çeşit nöbetleşe sistemiyle sorun çözülür her seferinde.
***
Bir de çalışan gazeteciler için bir yemek düzenlenir. Bunu kah basın meslek örgütleri düzenler, kah çalıştıkları bölgedeki belediye filan.
Bu yemekte de çalışan gazetecilerin fotoğraf makineleri, bloknotları ellerinde olur. Gerçi bu toplantılar her nedense patron sıfatı da taşıyan basın mensupları, çalışan gazetecilerden daha fazla ilgi gösterir ama neyse... Buraya bir girdin mi içinden çıkılmaz konulara damerdiven altı, tek kişilik gazeteler, nitelik problemleri, kurumların basın üzerindeki etkilerigirmek gerekiyor ama bu yazının sınırlarını aşan konular bunlar...
Velhasıl, tam olarak en baştaki o dokuz patronun dediği noktadayız. Savunamadığın hak ve özgürlükler senin değildir çünkü. Eğer savunamıyorsan birileri gelir, onları elinden alır götürür de gık demezsin. Geldiğimiz noktada halimiz bu: herhangi bir özlük hakkını savunma imkanlarından mahrum bırakılmış emekçiler... İki aferin, bir yemek, sonra sırtımız sıvazlanıp evimize gönderileceğiz. Böyle olduğunu hepimiz biliyoruz.
Böyleyken bilmem 10 Ocak'ta neyi kutluyoruz?
Dokuz patronu kutlasak daha iyi...
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com