DOĞU AYDINLANMASI
30 Agustos 2017 10:11:16
Kurban Bayramı geldi. Doğu toplumlarının "İnsan" kavramını yorumlama biçiminin en önemli göstergelerinden biridir bu bayram. Doğu fikriyatı ve hissiyatının Başarı-Kar diyalektiği altında kaybolmuş Batı'ya en önemli üstünlüklerinden biri...
Ortaçağda, Avrupa diye bilinen kara parçası, kendi koyduğu dışında kanun nizam tanımayan feodal beylerin kılıcı ve kamçısı altında inim inim inlerken, Doğu'da Binbir Gece Masalları'nda tasviri bolca yapılan bir ilim ve zenginlik çağı yaşanıyordu.
Endülüs'ten, Çin-i Maçin'e kadar uzanan ve dört nala giden atlar üstünde devasa nüfus hareketlerinin çok kısa bir sürede yaşandığı Doğu'da, zenginliğin temel kriteri sahip olunan mülk değil, sosyal alanda yapılan faaliyetlerdi. Zenginler açları doyurur, yolcuları barındırır, hanlar, hamamlar, kervansaraylar yapardı. En büyük sultanlar külliyeleri, kütüphaneleriyle, maişetini sağladıkları ilim irfan adamlarıyla şöhret yapardı.
En fazla itibar gören kişiler, kılıcı en güçlü, iktidarı en sağlam, parası en fazla olanlar değil, ulemadandı. Ömer Hayyam, İbn Rüşt, İbn Haldun gibi kendi alanlarında çığır açan kişiler itibar kazanmak için saray çevresinde yaşayan kişiler değildi. Onların itibarından yararlanmak isteyen iktidar mensupları onların bilimsel çalışmalarını özgürce yapabilmeleri için altyapı hazırlardı.
Bugün bakıldığında, bütün bir ulus, ümmet ve coğrafyanın içinde barınan tüm yoksulları en iyi şekilde doyurma ritüeli, büyük insanlık idealinin en asil simgesi olan Kurban Bayramı'nın başka bir yerden doğmamasına şaşmak ne mümkün!
***
Önümüzdeki birkaç gün boyunca, genlerimizde uykuya yatmış hayırseverlik ve dayanışma duygularını sonuna dek yaşayacağız. Kurban bayramı geldi çünkü.
Elbette ihtiyacı olanlar da doyacak ama asıl bu inancın sağladığı pozitif ortamdan yararlanmak gerek. Gelenek demek yeterli değil. Zira Kurban bayramı sadece atadan kalma alışkanlıklardan biri değil. Dargınlıklar, çatışmalar ve ihtilaflar üzerinden değil, dostluk, akrabalık, komşuluk, aynı toplumun eşit üyeleri olmak üzerine kurulu bütüncül bir mefkureden söz ediyoruz.
İsmail'in babasına bağışlandığı mesel, kederin nasıl sevince dönüştürüldüğünün göstergesi değil midir?Bütün bu kültürün alt unsurlarıcamide cemaat olmak, yaşlılara saygı, akrabalara ziyaret, misafire ikram, çocuklara armağanlargerçekten cennetten kovulmuş bütün bir ademoğlu ırkının kederinin sevince dönüşmesi değil midir?
***
Bayram arifesinden sonraki birkaç günlük zaman dilimi boyunca, bu manevi iklimi yaşamanın yolunu aramak gerek. Bir akraba daha fazla ziyaret edilmeli, daha fazla ikram, daha fazla armağan, daha fazla muhabbetvar mı muhabbet, gönül kavramı batı lisanlarındaiçin her şey hazır. Kimsenin aç olmadığı, kimsenin diğerinin malında, canında gözü olmadığı bir sonsuzluk kesrini yaşayacağız.
Bu dört gün boyunca sanki geçmişte yaşanmış ihtilafların, görüş ayrılıklarının, insanoğlunu hemcinsinden ayıran tüm o negatif elektrik üretici şeylerden uzaklaşmanın keyfini yaşayacak, elden geldiğince yeniden insan olmanın yolunu arayacağız.
Bu duygularla, Cuma günü başlayacak olan Kurban Bayramı'nın başta yukarıda anlatılan ihtilaflarla boğuşan İslam Alemi olmak üzere, tüm insanlık ailesine hayırlar getirmesini diliyorum.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com