BEN Mİ TAMAMLAYACAKTIM?
02 Haziran 2017 09:24:05
Ereğli'de kurulacak olan kampüs projesinin akıl süzgecinden yeterli miktarda geçip geçmediğini sorguladık bir önceki yazımızda.
Ancak meselenin bir de yerel ayağı var. Yerel derken belediye olarak algılamayın, elbette işin içinde belediye de var ama iktidar milletvekilleri, Ticaret Sanayi Odası, Esnaf kuruluşları vesaire de bu sürecin bir parçası. Hülasası, kampüs sürecinde iyiye giden bir şey olduğunda, ortaya çıkacak politik rantın bir köşesinin kendisine talep etmek isteyen herkesbelki basın bileişin içinde...
Eğer Ereğli'ye en az on bin öğrenci gelecekse, bu sayıda öğrencinin ihtiyaçları ve kentin altyapı ve üstyapısına etkileri, barınması gibi konuları şimdiden konuşmak, görüşmek gerek. Bu konularda ön hazırlıklar ve planlamaları ayarlamak gerek.
Kredi ve Yurtlar Kurumu bünyesinde yurtlar yapılmalı, özel yurtların altyapısı konusunda bir çalışma yapılmalı. Hatta, bu sayıda öğrencinin kentte bulmayı umut edeceği kültürel altyapı için dahi hazırlıklar üzerinde kafa yormaya başlamalı.
ÖRNEK Mİ İSTEDİNİZ?
Vaktinde yapılmayan işler daha sonra çok daha sıkıntılı süreçlere yol açabiliyor. Örnek mi istediniz? Alın size Ereğli Devlet Hastanesi'nin yolu...
Daha devlet hastanesi Ömerli'ye taşınmadan önce, işi üstlenen firmanın yetkilileri buraya yol yapılmasının önemine dikkat çekmişti. Hastane taşınana kadar yol konusunda kimseden tık çıkmadı. Sonra Ömerli'deki konutların arasından bir servis yoluyla konu geçici olarak halledildi.
Ancak ondan sonra buranın yolu böyle olmaz denildi, derken çevre yolunun buraya bağlanacağı öngörüldü, ardından terminalin yolu da bu kavşakla ilişkilendirildi. İşe başladılar, ardından arsa sahipleriyle uzlaşmaların tamamlanmadığı anlaşıldı. Olay mahkemelik oldu. Şimdi çalışma bekliyor. Eğer en baştan bu işe girişilirken yol meselesi de paralelinde düşünülseydi, şimdi muhtemelen sıkıntıların tamamı aşılmış olacaktı.
Devlet hastanesi önemli bir örnek. Eğer Ereğli kampüsü bittikten sonra, kampüsün mecburi kıldığı ilave işleribunları saymak muhtemelen Üniversite yönetimlerine düşeryapmaya çalışılması durumunda burada yaşanan sıkıntıların aynısının yaşanacağını kabul etmek gerek.
O malum "bir şey olmaz" havaları mazeret sıralamaya dönüşürseki umalım ki dönüşmesinen hafif tabiriyle bunun adı "Basiretsizlik" olacaktır.
KİM YAPACAK
Aslında bu işleri kimin yapacağı da belli.
Rektör Mahmut Özer ile istişare halinde olmak kaydıyla, Kaymakamlık, Belediye, İktidar milletvekilleri, iktidar partisinin ilçe başkanı, Ticaret sanayi odası, esnaf odası temsilcileri vesaire...
Bu kesimlerin şu ana kadar her gelişmedenkendileri ile ilgisi olsun olmasın siyasi bir rant çıkarmaktan başka, sürecin hızlanmasına yönelik doğru düzgün bir katkı sağladığını söylemek zor. Mesela, Erdemir'in yapacağını açıkladıkları Metalurji Fakültesi'nin kaderinin ne olacağını bile tam olarak bilmeyen, şirket yönetimine sorularını basın üzerinden yönelten bir siyaset anlayışının bu meselede inisiyatif alacağını düşünmek için çok fazla neden yok.
İlçe Temsilciler Kurulu diyeceğim ama kaç yıldır kurulamayan bir oluşuma bel bağlamaktan vaz geçeli çok oldu. Bu konuda uyarılar yapıp koordinasyon çalışması yürütmek tam da Kent Konseyi'ne göre bir iş diyeceğim ama birkaç yıldır ilçede Kent Konseyi'nin dişe dokunur bir aktivitesi var mı ki?
Ve evet muhalefet de... Yukarıda muhalefetin sayılmamasının nedeni, sadece dilekçe yetkisinin onlarda bulunmaması yüzündendir. Muhalefetin bu gidişatta sorumluluğu yok demek değildir bu. Eğer iktidardaki görüş, bir işi doğru yapmıyorsa o konuda doğruları iktidarın gözüne sokacak olan muhalefet değil midir?
Anlayacağınız ilçede kanaat lideri pozisyonundakilerin üstünde öğle uykusunun mahmurluğu var. Umut etmekten vazgeçmemek gerek ama inisiyatifi kimin alacağını görememek moral bozucu...
Belki de iğneyi kendine batır da denilebilir. Basının elinden gelen de bu işler ne oluyor, niye olmuyor diye yapmaktır...
Bir de o eksikleri ben mi tamamlayacaktım!
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com