ŞENLİK HAVASI...
22 Mayis 2017 08:33:52
Cuma günü Çilek Şenliği başladı... Bu satırları yazarken devam ediyor ama Pazar günü bir havai fişek gösterisi ve işimize gücümüze döneceğiz.
Ereğli'de insanların hala hatalı şekilde "Festival" kelimesini kullanması dikkat çekici. Demek ki şenlik kelimesi Ereğli insanlarının bugüne dek yükselen beklentilerini karşılamaya yetmiyor. Hoş, festival zamanları da Ereğlililerin bir kısmının cüzdanlarının kapasitesini aşmaya başlıyordu ya!
Şenlikler, daha önceden festivalde olduğu gibi Belediye meclis üyeleri, basınla filan kahvaltılı bir toplantıyla başladı. O toplantıda Değişim'i Özge Cerrah temsil etti, eminim güzel bir ortam olmuştur.
Daha sonra AKM Vedat Can ve Osman Zeki Oral salonlarındaki sergilere katıldık. Vedat Can'da Pestilci Grup bünyesinde bulunan Kaşi Seramik Atölyesi'nin çini sergisi, Osman Zeki Oral'da da Güzel Sanatlar Fakültesi'nin sergisi vardı. Her iki sergi de görülmesi gereken şenlik aktiviteleri arasındaydı.
Buradan dönüşte, Amfitiyatroda daha önce yazdığım bayrakların kötü durumunun ne olduğuna baktım, şenlik sabahı yenilenmişler. Neyse, geç oldu ama onları yenileyenlere, talimat verenlere teşekkür ederim. Şehrin göbeğinde, en fazla gezilesi noktalardan birinde yırtılmış, yarısı yok olmuş Türk bayrakları olur iş değildi!
***
Kortejdi, konserdi, spor filan derken ilk gün bitti. İkinci gün sabah işe giderken, şenlik alanının ve Devrim bulvarının durumuna baktım. Belediye temizlik işleri gerçekten iyi iş çıkarmışlar. Gece yağmur yağmış, ne varsa temizlemiş gibi her taraf pırıl pırıl olmuş. Sokaklar yıkanmış. Etrafta çöp namına bir şey göremedim.
İkinci gün dikkatimi çeken şey, etkinlikler arasında hiyerarşinin düzgün kurulmadığı oldu. Zira Ereğli Spor Salonu'nda eskrim turnuvasına hasbelkader yolum düşünce, burada şenlik programında gördüğümüzden çok daha kapsamlı bir etkinlik olduğunu fark ettim.
Burada yirmi ilden, elli kulüpten beş yüzü aşkın eskrim sporcusu, Çilek Kupası'nı almak için mücadele veriyor. Bu turnuva, Ereğli'de düzenlenmesine rağmen, Türkiye'nin dört bir tarafından gelen sporcuların akın akın uğradığı bir yer olmuş. Burada Efsane Halterci Halil Mutlu ile tanışıyoruz. Kendisi Bulgaristan göçmenidir. Bu bölgenin Osmanlı-Rus savaşı sırasında büyük oranda göç alması üzerine bir iki cümlelik bir sohbet ediyoruz.
Turnuvaya katılan oğullarından (Tuna ve Arda-memleket hasretine bakar mısınız?) birinin maçı başlamak üzere olduğundan röportaj imkanı bulamıyoruz.
Geçen sene aynı turnuva için salona geldiğimi hatırlıyorum. Dışarıdan gelen seyirciler ve sporcu aileleriyle röportaj yapmıştım da Ereğli'deki turnuvanın Türkiye'deki en iyi organizasyonlardan biri olduğunu söylemişlerdi. Katılım bu sene artmış. Demek ki seneye bu turnuvanın üstüne biraz daha eğilmekte yarar var...
***
Ne yalan söyleyeyim, Uluslararası sıfatını hak edecek bir etkinlik bulamadım. Bir yerlerden yabancı heyetler geldi de farkına mı varamadık, yoksa etkinlik broşüründe yabancıların katıldığı etkinliklere vurgu yapılması unutuldu mu tam anlaşılmıyor.
Eğer hepsi etkinlik broşüründeki kadarsa, Uluslararası kavramı zaten Ereğli'de yaşayan Romanlar, Çerkezler veya Gürcüler gibi bazı etnik unsurlarla alakalı olabilir ancak. Kimse kusura bakmasın, onlar bizim ayrılmaz parçamız, onlara başka bir ulusun parçasıymış gibi bakamayız.
Fakat bu uzak bir ihtimal. Muhtemelen uluslararası sıfatı, böyle etkinliklerde kulağa hoş geldiği için konulmuştur. Belki de (bu da düşük bir ihtimal) yabancı heyetler davet edildi ama rağbet eden olmadı. Zira şenlik hazırlıkları ile şenliğin yapıldığı dönem arasındaki sürenin kısalığı, akla olabilecek en uygun programın hazırlanabildiğini getiriyor. Uluslararası bir organizasyonu bu sürede yapmaya kalkmak başka sorunlara da yol açabilirdi. Bu sene böyle oldu.
Olsun. Zaten eğlenmek için mutlaka başka milletlerin fertlerine ihtiyaç da yok...
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com