ÇOK GÜZEL HAREKETLER...
13 Mayis 2017 08:28:03
Politika, iç güvenlik, dış meseleler filan derken haberlerden soğuduk. Bölgede istihdam meseleleri, TTK, tersaneler filan diye yazmaya başlayınca kalem ister istemez karamsar renklere bürünüyor. Fakat bölgenin karanlık köşelerine bakarak, aydınlığı gözden kaçırmamak da gerek.
Zira böyle olaylar bölgede zannettiğimizden de fazla yaşanıyor. Sadece onları görmek için problem sahalarından bakışlarımızı o yöne çevirmemiz gerekiyor. Sahiden güzel şeyler oluyor. Mesela bakın sahile... Her taraf rengarenk, yemyeşil. Gök mavi, deniz dersen masmavi. Özgürlüğe çağırıyor bizi...
ERDEMİR İLKOKULU...
Mesela Erdemir İlkokulu'nun kan bağışı kampanyası...
Okul Müdürü Yaşar Ciğer, başarılı, girişimci ve Ereğli aşığı bir eğitimcidir. Kendisini yakından tanır, takip de ederiz.
Erdemir İlkokulu 2010 yılından bu yana bir kan bağışı kampanyası düzenler. Başlangıçta bu kampanyanın başka okul kampanyalarından bir farkı yoktu. İlk kampanya muhtemelen velilere öğrenciler üzerinden ulaşıp, gelecek bağışları beklemeye dayalıydı. Birkaç kampanya böyle devam etmiş olabilir.
Fakat iki yıl önce AB projesi kapsamında bir kan bağışı kampanyası düzenlendi. Bu kampanya, Türkiye'de belirlenen okullara örnek oldu. Geçen sene aynı kampanya tekrar edildi ve belirlenen 250 okul arasında 282 ünite ile birinci oldu.
Bu sene Yaşar Hoca kampanya için aradığında, bu rekorun bir günlük sürede aşılmasının çok güç olduğunu düşündük. Ama Yaşar Ciğer iddialıydı. Bu kez dört yüz ünite bekliyoruz diyordu. Hayırlısı diye düşündüm. Akşama doğru rakam belli olmuştur diyerek gittiğimde, kampanyanın esas kısmının sabahleyin tamamlandığını, bu saatlerde geç kalmış veya mesaisinden yeni çıkmış velileri bekleyen bir ekip bulmayı bekliyorduk. Okulun salonuna girdiğimde, üç ayrı kayıt masasında velilerin kuyrukta beklediğini gördüm. Velilerden birine takıldım, "bu kuyruklar seksen öncesinde kalmamış mıydı?" diye.
Neyse Yaşar Ciğer, Atıf Budak, Üçler Sarıkaya müdürleri gördüm, Kızılay Şube Başkanı Yusuf Abiyi (Oktay) gördüm. Kızılay Kan Merkezi hekimleri Mehmet Günaydın ve Murat Babalık'ı iyice tanıdık artık. Onlar da Ereğli'ye alıştılar herhalde. Sorular, cevaplar filan derken bir haber çatısı oluştu.
Akşam saatlerinde Yaşar Hoca aradı, "Kampanyayı bitiremedik, hala bekleyen veliler var, herhalde saat dokuza kadar buralarda olacağız, çok sevinçliyiz, dört yüz üniteyi geçtik" diye haberi verdi. Biraz daha ilerleyen saatlerde yeni rekor belli oldu.
Bir günde 453 ünite kan bağışı!
Rakama bakınca beğenmeyenler olabilir. Bu rakamın Türkiye'de bir ilkokul tarafından düzenlenen kampanyada en büyük bağış miktarı olduğunu, Zonguldak genelinde, Bülent Ecevit Üniversitesi bünyesinde düzenlenen kampanyadan sonra en fazla bağış alınan kampanya olduğunu söylersek biraz mesele anlaşılır herhalde...
Yine de bunu çok önemli bulmayanlar için bir anekdot: Kızılay şube başkanı Yusuf Oktay'a sordum: "Yusuf Abi, rakamları pek anlayamıyoruz. Dört yüz ünite kan deyince, Ereğli Devlet Hastanesi'nin kan ihtiyacının ne kadarıdır?" Oktay güldü; "Dört yüz ünite, Ereğli Devlet Hastanesi'nin üç aylık kan ihtiyacıdır." Gerisini varın siz hesaplayın.
Yaşar Ciğer, ekibi ve kampanyaya katkı veren diğer okulların idareci ve öğretmenlerini, öğrenci velilerini, servis şoförlerini kutluyorum.
ENGELLİLERİN YEMİN TÖRENİ
Bir ikinci güzel olayı da Ereğli Kaymakamı Nazım Madenoğlu sayesinde yaşadık.
Aslında söz konusu etkinlik kaymakamlık tarafından düzenlenmedi. Sadece bizim yaşamamız Kaymakam Madenoğlu sayesinde oldu.
Engelliler Haftası kapsamında Karadeniz Bölge Komutanlığı'nda engellilere yönelik bir günlük temsili askerlik ve yemin töreni programı öncesinde, Kaymakam Madenoğlu 'Oraya mutlaka gelin' diyerek etkinliğe dikkatimizi çekti. "Komutanlığa yerel basını almıyorlar" diye cevap verince, "Bir arayalım bakalım" dedi. Bir telefon etti, sonra "gerekli görüşmeleri yapacaklar, uygun olursa size bildireceğiz" dedi. Ertesi gün de haberi aldık. Sadece ajans muhabirleri değil, yerel basın kuruluşu temsilcileri de töreni izleyebilecekti.
Neyse tören alanının yolunu tuttuk. Son derece kibar nöbetçiler, bizi karşılayan astsubaylar, salondaki düzeni sağlayan askeri görevlilerin titizlik ve nezaketini gözlemleme imkanı bulduk. Engelli çocuklarını ciğerlerinin bir köşesinde yatırmak isteyen annelerin, babaların; çocukları siyah gömlek ve pantolon, beyaz fular, beyaz şapka içinde çakı gibi bahriye askeri olarak silah arkadaşları arasında yemin ederken yüzlerinde beliren gururu gözlemleme olanağı bulduk.
Karadeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Deniz Kurmay Albay Aykut Manioğlu'nun "Askerliğin sadece bir üniforma değil, yüksek bir ruh meselesi olduğunu" söylerken, neyi kastettiğini algılama imkanı bulduk.
Bölgemizin çocuklarının bu anlamlı gününde, yerel basının bulunmaması pek anlaşılır iş değildi. Kaymakam Madenoğlu ve Bölge Komutanı Manioğlu bu konudaki "Engeli" aşmamızda yardımcı oldular. Tıpkı, orada yemin eden bedenleri engelli ama yürekleri yüzde yüz vatan sevgisi ve mücadele azmi dolu gençlerimizin önündeki bir engeli kaldırdıkları gibi... Sağolsunlar, varolsunlar.
Sahiden güzel şeyler bunlar...
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com