EMME BASMA TULUMBA
28 Ocak 2017 10:20:22
Yıllar önce, TRT televizyonları dışında televizyon kanalı yokken, Erkan Yolaç adında, orta yaşlı, ağzı iyi laf yapan sevimli bir televizyon sunucusu vardı. Yolaç, canlı yayınlarda sahneye aldığı seyircilerle oynadığı Evet-Hayır yarışmasıyla ünlüydü.
Yolaç, kurbanı olan seyirciye cevabı genelde evet veya hayır ile verilebilecek sorular sorar, bunları öyle bir süratle arka arkaya dizerdi ki davet ettiği kişi nadiren bu iki kelimeyi kullanmadan önceden belirlenen süreyi tamamlayabilirdi. Seyirci Yolaç'ın tabiriyle "Mehter marşıyla gelir, İzmir marşıyla gider"di.
Yolaç, konuğuna Evet Hayır yarışmasının kurallarını şöyle açıklardı.
"O iki kelimeyi kullanmak yok, kafanızı emme basma tulumba gibi sallamak yok, sorulan soruyu tekrar ederek cevap vermek yok... vb"
Türkiye'ye başkanlık sistemini getirecek olan anayasa değişikliği yaklaşırken, siyasi partilerin karşısındaki vatandaşın durumu, tıpkı Erkan Yolaç'ın Evet-Hayır yarışmasına kazara çağrılmış şaşkın stüdyo konuğuna benziyor.
Ama hepimiz iyi biliyoruz ki, sonuçları açısından bakıldığında bu bir Evet-Hayır yarışması değil.
***
Siyasi partiler Nisan ayında yapılmasına kesin gözüyle bakılan referandum için üyelerine yönelik ilk hazırlıklarını gerçekleştirdi. Sahaya çıktıklarında vatandaşa evet-hayır oyu kullandırmanın yollarını arayacaklar.
Referandum, sistemde radikal bir revizyon içerdiğinden, seçim sandığından İzmir marşıyla mı, yoksa mehter marşıyla mı dönüleceği belli olacak.
Zira bu iki marş bugünlerin en önemli politik sembolleri arasına girme yolunda hayli yol aldı. Türkiye'de bugün hatırı sayılır bir grup, Cumhuriyet dönemine eleştiriler getirmekte bir sakınca görmüyor, Osmanlı dönemini yeğ tutuyor. Sanki Osmanlı Devleti'nin çöküşü, kendi iç çelişkilerinden olmamış da, birileri gelip sırf kötülük olsun diye onu yıkmış gibi...
Bunun karşı tarafında ise dünyadaki aydınlanma geleneğinin Türkiye'deki uygulayıcısı olduklarını savunan, Cumhuriyetin bu kazanımları hayatın temel ilkeleri haline getirdiğini, bu kazanımların zirve noktasının da parlamenter demokrasi olduğu görüşünde başka bir grup var.
Birinci grubu Mehter Marşı, ikinci grubu İzmir marşı temsil ediyor.
***
AK Parti ve MHP referandumun Evet cephesini oluşturuyor.
MHP'nin sahada önemli bir aktivitesi olur mu olmaz mı şu an itibarıyla belli değil. Parti içinde hatırı sayılır bir "Hayır" grubunun bulunması nedeniyle, iç gerginlikleri düşük tutacak seviyede bir performans beklenebilir. Belki referandumda Hayır çıkma ihtimali ön plana çıkarsa, MHP Genel Merkezi açısından olay bir prestij mücadelesine dönüşebilir ve sahaya etkin bir katılımla inilebilir.
Evet Cephesinin asıl itici gücü, AK Parti olacak. TBMM'de komisyon ve genel kurul toplantılarında tartışma, sav ve karşı savların oluşturduğu atmosfere bakılırsa, AK Parti'nin asıl kozunun anayasa değişikliğini anlatmaktan ziyade, Evet cephesine yönelik eleştiriler olacağı anlaşılıyor. Yine de bu içeriğe ilişkin argüman geliştirilmediği anlamına gelmesin. Mutlaka bu da olacaktır ama iktidar partisinin işi referandumun içeriğini oylamaktan ziyade, karşıt siyasi partilerin birbirlerine yönelik tutumları üzerinden yürüteceğini öngörmek daha doğru olacaktır.
Hayır cephesi ise Anamuhalefet Partisi CHP ve meclisin içinde ve dışındaki diğer siyasi partiler olacak. CHP büyük ihtimalle olayı bir siyasi parti rekabeti noktasından uzaklaştırarak içeriğe dikkat çekmek isteyecektir. İlk toplantılarının bazılarında siyasi parti amblemi kullanmamak suretiyle bu tarzın işaretini vermeye başladılar bile. İlerleyen süreçte karşılıklı suçlamalar varacak kadar ortam gerginleştiğinde, fikirlerini teorik düzeyde savunmakta ne ölçüde başarılı olacaklarını zaman gösterecek.
***
Ve seçmen olarak biz, siz, onlar...
Kafayı emme basma tulumba gibi sallamak yok. Ben bir cevap vermeyeyim diyerek kenara çekilmek yok. Evet veya Hayır anlamına gelecek tutumlara girip de günü geldiğinde evlilik programlarını izlemek yok.
İstediğiniz kadar referandumla ilgilenmeyin, referandumun sonuçlarının sizinle, sizinle olmazsa çocuklarınızla ilgileneceğini aklınızdan çıkarmayın.
Unutmayın, bu Erkan Yolaç'ın Evet-Hayır programı değil.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com