DİZİNİN İLK SEZONU...
18 Ocak 2017 08:35:52
Paralaks hatası fotoğrafçılıkta vizörden görünen ile objektifin gördüğü görüntü arasındaki farkı ifade eder. Amatörler pek ilgilenmez ama fotoğrafçılığın gediklileri için bu gerçek bir problemdir.
Bu problemin bir benzeri, ilk turu tamamlanan, ikinci turu için görüşmelerin hazırlıkları yapan Anayasa görüşmeleri ile vatandaşın gerçek gündemi arasındaki farktır.
Milletin gündemini ekonomi, pahalılık, doların yükselişi, çarşı Pazar fiyatlarındaki dramatik yükseliş, terör, paralel yapı operasyonları gibi şeyler oluşturuyor.
Meclisimizin daha ziyade avamdan insanların meselesi olan (!) bu işlere ayıracak vakti yok. Millet olgular düzeyinde düşünüyordur ama herkesin problemi haline dönüştüğünde bu çeşit şeylere yönelik politikaların geliştirilmesi seçilmişlerin görevi kabul edilir. Ekonomi, iç güvenlik, hariciye politikalarının hepsi, başkanlık gündeminin gerisinde kalıyor.
Ama hakkını vermek lazım. Meclis maşallah öyle renkli görüntülere sahne oluyor ki, neredeyse meclis televizyonu reyting rekorları kıracak. Meclis TV'nin yayın yapmaması, sadece bir sonraki bölümü bekleyen dizi seyircilerinin heyecan katsayısının artmasına neden oluyor.
Hadi ilk tur görüşmelerde, (dizi filmin ilk sezonu) hangi heyecanlı olayların yaşamımıza renk kattığına bir bakalım...
***
Öncelikle Meclis TV'nin yayınlarına kimi zaman ara vermesinin korsan yayıncılık sektörüne siyasilerin de el atmasına yol açtığını belirtelim.
Özellikle CHP Milletvekilleri elde cep telefonları, tablet bilgisayarlar, mini kamera gibi nesnelerle görüşmeleri canlı yayınlama yarışına girdi. Dizinin televizyonlarda yayınlanmayan bölümlerini görüntü kalitesi pek matah olmamakla birlikte bu sayede izleme imkânı bulduk.
Mesela, iktidar partisi milletvekillerinin değişiklik teklifine verecekleri oyu parti yöneticilerine açık edebilmek için çevirdiği numaraları içeren görüntülerin tamamı bu cümleden... Yayın işi o kadar ileri gitti ki, pasif direniş olarak CHP'li vekillerin oy kullanma kabininde dinlenmekle geçen dakikaları bile sosyal medya üzerinden yayınlandı.
Kimi zaman bir milletvekili cep telefonuyla dolaşarak partisinin vekilleri arasında canlı yayında röportaj yaptı ki bu röportajlar ulusal medyada da kimi zaman yer bulmayı başardı. Kamuoyu CHP Milletvekili Ali Şeker'i meclisten toplam 55 saatlik yayın yapan, "Siyasetin Yayın Kralı Murdoch" olarak tanımlasa yeridir.
Mecliste yaşanan kavgaların görsellik düzeyi çok yüksekti. Kovboy filmlerinde kavgacıların bazılarının tezgahı devirdiği, masaların üstünden yuvarlandığı, camlardan dışarıdaki at yalaklarına uçtuğu meyhane kavgalarıyla aynı aksiyon duygusunu yarattı bu kavgalar. Mecliste iki yüz elli kiloluk mermer konuşma kürsüsünün söküldüğü kavga bu aksiyon etkisini zirveye taşıdı.
AK Parti Milletvekili Muhammet Balta'nın ısırıldığını öne sürdüğü kavganın ardından, kim suçlu, kim yalan söylüyor tartışmaları, Sidney Lumet'in 1957 yapımı 12 Kızgın Adam filmindeki jüri sahnesindeki hızlı iklim değişimini yaşattı. Önce biri "Aaa, köpek giremez" dedi. Sonra öbürü "Doku testine var mısınız" diye sordu. Uzmanlar olayı şöyle yorumladı: "O kalabalıkta ısıran kimse nasıl doğru ayağı buldu, nasıl çiğnenmeden yerde sürünerek o mesafeyi aldı, hemen SAT Komandosu ekibine alalım her kimse" diye yorumladı.
Gözyaşı, öfke de eksik değildi hani... Bayan milletvekilinin cep telefonuna el konulduğu sahnede, yönetmenin vukuatın kendisini göstermeden yarattığı şiddet etkisine bayıldık. İzlenimci sinema şaheseri olabilirdi beyazperdeye uyarlansa...
***
Dizinin ikinci sezonu öncesinde seyirciyi iki yoldan biri bekliyor. Ya gerilim dozu giderek artacak ve TBMM'de mesela, "Testere" serisinin devamını andıran bir gerilim tırmanışı yaşanacak. Ya da ilk bölümleri reyting rekorları kırarken, sonraki bölümlerde tavsayan ve uzaktan kumandanın bir tuşuyla başka bir kanala geçilmesine neden olan bir dizi görünümü çizecek.
Her iki durumda da en başta iddia edilen "Paralaks hatası" meselesi çözülmüş olmayacak. Yani pahalılık, terör, kısaca yakıcı problemler ülkeyi kasıp kavururken, bunlara yönelik politikalar üretmek yerine, yersiz şekilde sistemin kendisiyle uğraşacak Türkiye Büyük Millet Meclisi... Yani sistem değişikliğinin önemsiz olduğu düşünülüyor zannedilmesin ama milletin gündemi bu muydu diye sormamak elde değil.
Ne kadar heyecanlı olaylar yaşanırsa yaşansın, başkanlıkla ilgili tartışmalar öyle veya böyle, erken veya geç bir nihayet bulacak. Dizinin son sezonu bittiğinde, hepimiz yine gerçek hayatlapahalılık, terör, paralel operasyonları, çarşımız, pazarımız, işsizlik, yoksulluklakarşı karşıya kalacağız yani.
Bunca tartışmanın neye yarayacağını ise kendiniz taktir edin...
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com