CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin yerel seçim mitingi için Zonguldak'a geldi. Madenci Anıtı'nda vatandaşlara seslenen Kılıçdaroğlu'na CHP Genel Başkan Yardımcıları, CHP Zonguldak Milletvekilleri Prof. Dr. Mehmet Haberal ve Ali İhsan Köktürk'ün yanı sıra üst düzey partili yöneticiler de eşlik etti. Halk için çalışacaklarını ifade eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bugün ülkenin içinde bulunduğu koşullar sıradan koşullar değildir. Size sözüm var, CHP iktidarında kim kul yediyse hesabını soracağım. Zonguldak, benim umudum sizlersiniz. Önümüzde 30 Mart seçimleri var. Hep beraber sandığa gideceğiz. Bir bayram havası, barış havası içinde gitmeliyiz. Kol kola kardeşçe gitmeliyiz. Çünkü biz haklıyız. Çünkü biz Türkiye'yi seviyoruz. Barış içinde gideceğiz. Huzur içinde yaşayan, barış içinde yaşayan bir Türkiye'yi yeniden ayağa kaldıracağız" diye konuştu.

"DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜĞE İNANMIŞ İNSANIM"

Rize'de bir vatandaşın kendisine yumurta attığını ancak davacı olmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Özellikle AK Partiye oy veren yurttaşlarıma bu vesile ile seslenmek isterim. Ben demokrasi ve özgürlüğe inanmış insanım. Elbette biz de eleştirilebiliriz. Her eleştiriye kulak kabartırız. Biz de yapılan eleştiriyi, sözü dinleriz. Rize'ye gittim. Bir Rizeli kardeşim bana bir yumurta atmış. Ben farkında bile değilim. Polis yakalayıp dava açmış. Ben hiç kimseden davacı olmadığımı söyledim. Çünkü ben demokrasiye inanıyorum."

"PROVAKASYONA DİKKAT EDİN"

Hayatını kaybeden Berkin Elvan'ın defnedildiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, vatandaşları provokasyonlara gelmemeleri için uyardı. Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:"Dün, 15 yaşında Berkin'i yolcu ettik. Hayata direnemedi. Bu sabah ailesini ziyaret ettim. Baş sağlığı diledim. Ama bakın sevgili Zonguldaklılar. Dün Ankara'dan ayrılırken evvelki gün, provokasyonlara dikkat edin. Halkı bölüyor birbirine düşman etmeye çalışıyor. Sakın ola provokasyonlara gelmeyin. Dün Kasımpaşa'da gencecik bir çocuk daha öldürüldü. Ama önce bütün elektrikler söndürülüyor. Kimin ateş ettiği belli değil. O da aile çocuğu, yazık günah değil mi? İktidardan gidecek o da biliyor gideceğini. Provokasyonlarla ayakta durmaya çalışıyor. Bütün vatandaşlarıma sesleniyorum, provokasyonlara gelmeyin."

"ZONGULDAK EMEĞİN BAŞKENTİ"

Türkiye'nin en önemli kömür yataklarının Zonguldak'ta olduğuna dikkat çeken Kılıçdaroğlu, yerin metrelerce altından çıkartılan kömürle vatandaşların evlerine helal ekmek götürdüğünü dile getirerek şöyle devam etti:

"Zonguldak, emeğin başkentidir. Zonguldaklı, yüzlerce metre yerin altında çalışır. Alın teri döker. Alın terindeki kömür karası onun onurudur. Evine her akşam helal ekmek götürür. Hiçbir zaman Zonguldaklı harama ortak olmadı. Zonguldak'ı cezalandırıyorlar. Göç alan bir kent iken göç veren kent haline geldi. Son üç yılda 45 bin Zonguldaklı şehri terk etti. Ne diyordu büyük Türkiye diyordu. Büyük düşünün diyordu. Zonguldaklı unutmasın bunu, işsizlik var mı? Zaten işsizlik olmasa niye Zonguldak göç versin ki. Türkiye'nin en önemli kömür yatakları burada? Başka bir ülkede olsa burası sanayi kenti olur. Burada işsizlik olmaz. Her taraftan insanlar buraya çalışmaya gelir. Ama onlar ceplerini doldurmakla meşgul. Onların çoluk çocuğu iş buldu, Zonguldaklı hala iş bulamıyor. Önce herkesin çocuğu iş bulacak. Siyasetçinin değil. Önce vatandaşın cebi para görecek."

ECEVİT'İ ANDI

Dönemin Başbakan'ı Bülent Ecevit'i de anan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "Zonguldak, helal süt emmişlerin başkentidir. Alın terinin şehridir. Bülent Ecevit'in şehridir. Ecevit ne derdi, 'Ne ezen, ne ezilen. İnsanca hakça bir düzen.' derdi. En büyük arzumuz budur. Hiçbir çocuk yatağa aç girmesin. Bu ülkede hiç kimse giyimi ve kuşamı ile başka bir gözle bakılır olmasın. Türkiye'deki annelere sesleniyorum. Daha düne kadar sizin üzerinizden siyaset yapılıyordu. İster başı açık olsun, ister başı kapalı olsun. Bütün annelerin ellerinden öpüyorum. Hepsinin benim başımın üzerinde yeri var" diye devam etti.

"AYRILIĞA GAYRILIĞA YER YOK"

Annelere seslenen Kılıçdaroğlu, demokrasiye ve ülkeye sahip çıkmalarını isteyerek şöyle dedi:

"Ayrılığa gayrılığa yer yok. Beraber olacağız. Bir anne için çocuk çok önemlidir. Bize şöyle öğrettiler, 'Allah kimseye evlat acısı vermesin.' Ben bunu bilirim. O acıyı yaşayanlardan birisiyim. Allah kimseye evlat acısı vermesin. Sevginin odağı ailenin çocuğu olur. Büyük umutlar besler. Büyütecek, iş güç sahibi olacaklar. Torun sahibi olacağım. Kendi dünyasında umut besler. O umudu hep yaşatmak zorundayız. Anneler siz çocuklarınızı ne kadar çok seviyorsanız, ülkenizi de çok seviyorsunuzdur. Ülkeye, demokrasiye sahip çıkın. Türkiye'ye sahip çıktığınız gibi. Burada TTK vardı. İçini tamamen boşalttılar. Çalışanların sayısı çok düşük bir rakama geldi. Çok sayıda taşeron işçi çalışıyor. Buradan bütün işçi kardeşlerime ve sendika arkadaşlarıma sesleniyorum. Eğer taşeronluktan şikayet ediyorsanız itibar edeceğiniz tek adres emeğin ve alın terinin yanında duran CHP'dir. O sendika başkanlarına sesleniyorum, kul hakkı yiyenden senin alın terini yiyenden sen ne zaman meydanlara çıkacaksın ve hesap soracaksın. Bunu istiyorum. Kimse kusura bakmasın."

"CHP, MENDERES'İN ARKASINDAN LAF ETMEZ"

Hiçbir CHP'linin Menderes, Erbakan ve Celal Bayar'ın arkasından laf etmediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:
"Rabia işareti yapıyordu biliyorsunuz. Mısır'da esma adında bir kızımız için ağladı. Emin olun dünyanın neresinde bir insan ölse hepimiz üzülürüz. Ama Esma için ağlıyorsa Berkin için de ağlasın. Berkin için ağladı mı? Allah rahmet eylesin dedi mi? Ailesine baş sağlığı diledi mi? Kim ölürse ölsün, herkesin arkasından rahmet okuruz. Bizim Türkiye'nin, Müslüman geleneğidir. Türkiye'de tuğlayı tuğla üstüne koyan, şu veya bu şekilde Başbakanlık yapıp hakkın rahmetine kavuşan hiçbir CHP'li laf etmez. Ne Erbakan için, Ne Menderes için, Ne Celal Bayar için. Ben CHP Genel Başkanı olarak Menderes'in mezarını ziyaret edip karanfil koydum. Menderes'in çocuğu gerçekten düzgün iyi yetişmiş. Siyasete atılmış. İnsanlardı. Hep saygı duydum. En son bir oğlu vefat ederken yoğun bakımda onu ziyaret etmiştim. Ölen hiç kimsenin arkasından asla kötü bir şey söylemedim. Bize yakışmaz da. Ama o ağzını açıyor. İnönü hakkında demediği kalmadı. İsmet İnönü hayatı meydanda. Bütün yıllarını savaş meydanlarında geçirdi. Değerli bir insandı. Dünyanın neresinde olursa olsun çocukların ölmesini istemeyiz. Her zaman gençleri destekleyeceğiz."

"GERÇEK İNTİBAK YASASINI ÇIKARTACAĞIZ"

İktidara geldiklerinde gerçek İntibak Yasası'nı çıkartacaklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, "150 bin emekli var. Zonguldak'ta. Emeklilere sesleniyorum. Biz bütün seçim meydanlarına İntibak'tan bahsettik. Farklılıkların giderileceğinden bahsettik. Sahte bir intibak yasası çıkarttılar. Biz gerçek anlamda intibak yasasını çıkartacağız. Çünkü biz emeğin ve alın terinin partisiyiz. Çünkü biz çocuklarımızı ve halkımızı seven bir partiyiz. Yerel yönetimler bizim işimizdir. Türkiye'ye ilk metroyu getiren parti CHP'dir. Biz metro getirelim dedik. Onlar ne metrosu diyordu. İlk tercihli yol uygulamasını getiren, ilk kentsel dönüşümü halkın çıkarları için yapan parti CHP'dir. Biz CHP'yiz. Biz halkın partisiyiz. Orada gecekondusu varsa, apartman yapıyorsa önce daireyi ona vereceksin. Rantın sahibi odur. İlk kez tanzim satış mağazalarını kuran parti biziz. İlk kez halk ekmek fabrikalarını biz kurduk. İlk kez ilköğretimde bedava sütü dağıtan CHP'li belediyelerdir. Gidin pek çok CHP'li belediyelere çocuklara diş sağlığını veren CHP'li belediyelerdir. Gidin büyük kentlere, çok sayıda yurtlar var. Kız ve erkek öğrenciler yurtlarda kalıyor. Ailelerine de yük de olmuyorlar. CHP iktidarında ilk iki yıl içerisinde hiçbir şehirde öğrenci yurdu sorunu kalmayacak. Benim bir ahdim daha var. İşsizlik. Bir evde işsizlik varsa o evde huzur yoktur. Anne ve baba çocuğu iş sahibi olsun diye bekler. Halkın çocuğu iş sahibi olacak. Buradan şunu söyleyeyim bana oy versin vermesin her yurttaşıma eşit davranacağım. Benim için yandaş yok benim için vatandaş var. Bütün CHP'li Belediye Başkanlarına söylüyorum. Zonguldak Belediye Başkanıma da söylüyorum. O da duysun. Seçildiğimiz gün bütün Zonguldak'a hizmet edeceksiniz. Asla ayrılık yapmayacaksınız. Bu bizim hedefimiz ve görevimizdir" diye konuştu.

"BAŞBAKANLIK TEMİZ MAKAM OLMAK ZORUNDA"

Gazetecilerin, milletvekillerin ve önemli kişilerin Silivri'de hapis yattıktan sonra tahliye edildiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, açıklamalarını şöyle tamamladı:"Düne kadar Silivri'de insanlar yatıyordu. Bir sürü masum insan vardı. Ben itiraz ettiğim zaman sen de Ergenekoncusun diyordu. Düne kadar beni Ergenekoncu olarak suçluyordu. Şimdi o insanlar tahliye ediliyor. Niye çünkü yalan söylüyor. Başbakanlık temiz bir makam olmak zorundadır. Onun için söylüyorum anneler, sizin huzura kavuşmanız için çaba harcayacağız. Zor durumda olan esnaf kardeşimiz de duysun. Esnaf asla devlete yük olmaz. Para kazanırsa gider vergisini ve primini öder. Emekli olur. Bakar ki emekli maaşı yetmez. Çalışmak ister. Ama maaşından yüzde 15 aylığı kaldıracağım. Söz benim sözüm. Sizleri seviyorum. Hizmet etmeyi seviyorum. Sizlere hesap vermeyi seviyorum. Siyaset halka adanmışlıktır. Cebi doldurma sanatı değil. İnsan Allah'ın yarattığı en güzel varlıktır."
CHP Zonguldak Mitingi Zonguldak Belediye Başkan adaylarının tanıtılması ile sona erdi.

)