Karadeniz Ereğli Ticaret ve Sanatyi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Tetiker aylık değerlendirme toplantısında Ak Parti Zonguldak Milletvekili Prof.Dr.Ercan Candan'ı sert cümlelerle eleştirdi.

Karadeniz Ereğli TSO Başkanı Yaşar Tetiker, AK Parti Milletvekili Prof.Dr.Ercan Candan'ı sert  bir dille eleştirdi.  Tetiker, liman girişimleriyle ilgili olarak, "Kimi isterse alsın, Prof.Dr. Ercan Candan ortak olarak. Ama asla ve asla iftira atmasın, yalan konuşmasın, bir milletvekiline yalan ve iftira kesinlikle  yakışmaz..." dedi.

TSO Başkanı Yaşar Tetiker, AK Parti Milletvekili Ercan Candan'ı sert bir dille eleştirdi.  Tetiker, liman girişimleriyle ilgili olarak, "Kimi isterse alsın Ercan Candan ortak olarak. Ama asla ve asla iftira atmasın, yalan konuşmasın, bir milletvekiline yalan ve iftira yakışmaz" dedi.

Tetiker, düzenlediği basın toplantısında göreve geldiklerinde bazı tespitlerimiz bulunduğunu hatırlattı.

"TERSANELER KONUSUNDA GELİŞMELER OLDU AMA..."

Bunların  Tersaneler Bölgesinin canlanması, OSB'nin rehabilite edilmesi, Öğrenci sayısının arttırılması, Erdemir'le ilişkilerin düzeltilmesi olduğunu belirten Tetiker açıklamasında şu görüşlere yer verdi: "Bunlardan en önemlisi Tersaneler bölgesindeki canlanmadır. Benden öne 2012 yılında teşebbüs edilmiş. Ben göreve 2013 yılında geliyorum. Ben göreve gelmeden önce Mehmet Genç kardeşimiz burada bu çalışmayı başlatmış. Kiminle başlatmış, Milletvekili Ercan Candan'la başlatmış. Ercan Candan, Zeki Us, Mehmet Genç, hepsi Ulaştırma Bakanına gidiyor. Ulaştırma Bakanlığında 'tamam arkadaş, size liman müsaadesi verelim' deniliyor. Bu müsaade alınmış gibi kabul edildikten sonra, Karadeniz  Ereğli'ye gelene dek bu müsaade buhar oluyor. Ereğli'ye gelmeden telefonla Mehmet Genç kardeşimizle dalga geçenler var. 'Ne oldu kardeş, liman müsaadesi almışsınız' diye.

Buradaki bütün sıkıntı, Prof.Dr. Ercan Candan'ın o günlerde başlatmış olduğu bu mücadeleyi sonuçlandıramamış olması. Aradan bir iki ay geçiyor, kendisi de bu mücadeleden vazgeçiyor ve olay kapanıyor.

Biz geldikten sonra tekrar  tersanecilerin kendi talebi. Sayın Valimiz Ali Kaban'dan önce Erol bey (Ayyıldız) zamanında mutabakat istenmiş. Dört tersane kendi arasında mutabakat yaparsanız değerlendirip Ulaştırma Bakanına Götürelim denmiş. Biz göreve gelince bizim önümüze geldi, bismillah çalışmaya başladık.

Yapmış olduğumuz her faaliyet şeffaf. Tersanecilerle toplantı yaptık. Dediler ki, sen ne dersen o olur. Bizim için ne yapılması gerekiyorsa  sen buyur, biz sizinle birlikteyiz. 5-8 Aralık arasında Helsinki'de Sayın Başbakan ile bir gezimiz var. Başbakan ve sayın Binali Yıldırım'a söylendi. Yıldırım, 'yurtdışından sonra gel bekliyorum, çözelim' dedi ve gittik. Mesele tahmil tahliye ile başlayan bir meseledir. Akabinde yapılması gereken dört tersaneci ve Karadeniz Ereğli TSO'nun içinde bulunacağı bir anonim şirketin kurulması. Süratle karar aldık. Yeni kanuna göre Ticaret ve Sanayi Bakanlığı'ndan ortak olmak için izin almamız gerekiyor. Sayın Hayati Yazıcı'ya yazışmalarımızı yapmışız. Evrakların hepsi şeffaf. Ne yazmışız, ne cevap gelmiş hepsi belli. Başlangıçta bu yazımıza bize olumsuz cevap geldi. Sonra Odalar ve Borsalar Birliği'ni devreye sokmak zorunda kaldım. TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu ile birlikte sayın bakanımız Hayati Yazıcı'ya gittik. Yazıcı'nın talimatıyla ortaklığımız kabul edildi. Meclisten karar çıkarmamız gerekiyordu. Karar çıkmasın diye de bir mücadele yaşadık. Onu da yüzümüzün akıyla hallettik ve kararı aldık ve ortaklık kararımız ortaya çıktı. Ne olduysa bundan sonra oldu."

"TETİKER'E  İFTİRA ATTILAR"

Belediye seçimlerinden sonra hemen liman şirketine belediyenin ortak olmasının istendiğini ifade eden Tetiker şöyle devam etti: "O güne dek belediye vardı da yok mu oldu. O zaman yoktu da şimdi mi var oldu belediye bunu anlamakta güçlük çekiyoruz. Kaldı ki belediye bizim belediyemiz. Ortak olsun hiç önemli değil. Ama burada Yaşar Tetiker'e yapılan önemli bir iftira, önemli bir itham var. Ne diyor: 'Liman konusunda TSO işi yokuşa sürüyor.' Ne diyormuşum, 'altın hisse isterim', en önemlisi 'yüzde dört hisse isterim.' Yahu benim böyle bir hakkım yok. Ben TSO başkanıyım zaten bu insanların hakkını hukukunu korumak benim görevim.

Bunlar gelmiş demiş ki, 'bizim işimizi çöz.' Anonim şirket kurmak icap etmiş kendileri yüzde birer hisse vermişler. Kaldı ki, zaten kar payına anonim şirketin paylaşıma geldiğinde yüzde bire düşer. Bütün bunlar bilinen bir gerçek. Tersaneciler sağ, ölmedi. Ben nasıl hak isterim. Kaldı ki benim zaten bir yaptırımım yok.

Kim güçlüdür?Karadeniz  Ereğli TSO başkanı mı, milletvekili mi? Milletvekili güçlüdür. Arkasında hükümet var. Benim de arkamda bir kurum var. Nedir bu? Odalar ve borsalar birliği. Hükümetle diyalogları anayasaya göre, kanunlara göre olması gereken bir kurum. Ben burada Rifat Hisarcıklıoğlu'na derdimi anlatana dek,  bir milletvekili on saniyede ilgili bakana da ulaşır, başbakana da ulaşır. Ayakları düz basıyorsa, diyalogları varsa bunları çözer çıkar. Bu kadar basittir. TSO'ya gerek kalmaz."

"MİLLETVEKİLİ CANDAN'A  YALAN YAKIŞMAZ"

Liman çalışmasının 2012 yılında başladığını da  hatırlatan Tetiker, "Bu çalışma bir ay sonra neden ortadan kalkmış, buhar olmuş, bunu sorgulamak benim hakkım" dedi. Tetiker şöyle devam etti: "Madem sen bana bu ithamı yapıyorsun liman konusunda. O zaman Yaşar Tetiker yok, TSO da senin yanında, her şey dört dörtlük, beraber gitmişsiniz bakanlığa, bitirip çıksaydın. Madem her tarafın kabiliyet dolu. Buyurun buna cevap versinler.

Yaşar Tetiker bu işi nasıl yokuşa sürer. Yok altın hisse bende olsun, hisse istesem bu adamların üzerinde benim yaptırımım ne olur? Adamlar adama 'git kardeşim, sen neyin peşindesin' der, beni toplantıdan da çıkarırlar. Kendi işlerine bakar adamlar. Ben ne yapabilirim? Ama bir milletvekili, 'Arkadaşlar bakın, belediyeyi bu işin içine almazsanız Ulaştırma Bakanı benim arkadaşım, burada işler başka türlü olur,' derse her zaman dikkate alırlar.

Bugün liman müsaadesi aldık diyen kendisidir. Ben tahmil tahliye dedim. Belediye seçimlerinden sonra geldi, yemek yerken 'Arkadaş ben liman müsaadesi aldım' dedi. Ortada ben hala ne liman müsaadesi görüyorum, ne liman görüyorum.

Eğer çok fazla ısrar ediyorlarsa Yaşar Tetiker hiç problem değildir. Bu zamana kadar verdiğim emek, enerji anamın ak sütü gibi helal olsun. Hakkımı da helal ediyorum, onlar da helal etsin. Hiç mesele değil. Kalınan yerden devam etsinler. Bu belediye olabilir, daha sonra Gülüç belediyesini de katabilir. Kimi isterse alsın Ercan Candan ortak olarak. Ama asla ve asla iftira atmasın, yalan konuşmasın, bir milletvekiline yalan ve iftira yakışmaz. Milletin nazarında küçük düşer, sokağa çıkamaz hale gelir."

"TERSANECİLER 'İSTEDİ' DERSE BIRAKIRIM AMA..."

 İftira ve yalanın siyasetçilerin kendi arasında propaganda dönemlerine yakıştığını ifade eden Tetiker, şunları kaydetti: "Hepinizin huzurunda bir daha söylüyorum. Eğer bir tersaneci 'Yaşar Tetiker bizden yüzde dört hisse istedi' derse, bu oda başkanlığını bırakırım, bırakmakla kalmam, Türkiye'yi de terk ederim. Ama ondan da isterim. Eğer yalan söyledinse, iftira attınsa sen de milletvekilliğini bırakman lazım. Bu da benim hakkım. Böyle bir milletvekili olmaz, iftirayla yalanla icraat yapan bir milletvekili asla kabul etmiyoruz. Olay bu kadar basittir.

Bundan sonra yolu açık olsun. Ne diyor, 'bunlar sana muhtaç değil.' Başından beri muhtaçtı, sana muhtaçtı. Sen hükümetin milletvekiliydin, bakanlar yanındaydı niçin yapmadın? Yaşar Tetiker'e zaten ihtiyacın yoktu. 2012 yılında ne oldu da bu mücadeleyi bıraktın? Tek hadise var işin gerçeğinde; lobiler var; lobiler bırakmaz adamı. O lobilerle uğraşan Yaşar Tetiker'dir. Hepsiyle mücadele edip sonuca ulaşan Yaşar Tetiker'dir. Her şeyi bitirmişiz, mutfakta her şey hazır, sadece ocağa koyup pişirmek kalmış, sulandırmış. Yok buraya belediye ortak olacak. Belediye bizim belediyemiz, ben iftihar ederim. Ama oradaki insanların kabullenmesi lazım, tersanecilerin. Buyur kabul etsinler, Allah işinizi gücünüzü rast getirsin.

Bizi ilgilendiren tek tarafı vardır, tersaneler bir an önce faaliyete geçsin, orada yüz kişi, üçyüz kişi, beşyüz kişi ekmek yesin bizi mutlu edecek budur. Bunun ikinci ayağı finansmandır. TSO yine onların TSO'sudur. Gelirler, yine çıkar yapacağım ne varsa yaparım. Bunlar perde arkasında bilinen şeyler vardır. Banka genel müdürlüklerinde şimdiye kadar çözdüğüm ne varsa bundan sonra da çözerim. Benim kimseyle, bilhassa tersanecileri kastediyorum kırgınlığım küskünlüğüm olmaz.

Savaşı herkesle yapabilirsiniz, ancak barışı herkesle yapamazsınız. Barışı onurlu, şahsiyetli insanlarla yaparsınız. Ben her şeyi zamana bırakıyorum. Yaşar Tetiker yüzde bir hisse istemiş mi, yoksa tersaneciler kendileri mi vermiş bunu zamana ve sizlerin takibine bırakıyorum."

"ERDEMİR YETKİLİLERİNE HAKARET EDİLİYOR"

Karadeniz Ereğli TSO Başkan Yardımcısı Sertan Yalçın ve Yönetim Kurulu Üyeleri Mehmet Çivici ile Selçuk İnceoğlu'nun da katıldığı  basın toplantısında Tetiker, ilçedeki OSB'de gelinen nokta, Erdemir'le ilişkiler konusunda da değerlendirmelerde bulundu.

Erdemir'le görüşmelerinin devam ettiğini belirten Tetiker, şu ifadeleri kullandı:

 "Ben fazla konuşmak istemiyorum, fazla konuşanları da kınıyorum. Bilhassa Erdemir'de çalışan insanlara, bilhassa orada çalışan bayan yetkililere hakareti, küfürleri asla kabul etmiyorum. Gerçek olmayan birşeyleri gerçekmiş gibi gösterip de oradaki insanları zan altında bırakmayı asla kabul etmiyorum. Söylemek istediğim şudur. Oradaki sorunlarla ilgili bize yardımcı olan sayın valimiz var. Mümkün olduğu kadar tüm sorunlarımızı oraya götürüyoruz. Burada bir gecikme var mıdır vardır? Vardır. Neden vardır? 'Ben özel sektörüm diyor, benim özel sektör olarak alacağım kararlarda benim de karım olması lazım.' Bütün bunlara bir orta yol bulmamız gerekiyor. Sayın valimizin bu noktada bize yardımlarını asla ve asla gözardı etmemek gerek. En son buraya fakülte sözünü alması bile Karadeniz Ereğli'yi sevindirmeli."dedi.

Haber : Değişim Medya Haber Merkezi