KDZ. EREĞLİ, SAHİLE CAMİ ISRARINA KARŞI HAREKETE GEÇİYOR!

Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı’nın halkın büyük çoğunluğunun karşı çıkmasına rağmen ve belediyenin cami yapılacak 8 yer göstermesine karşın ısrarla sahile denizi doldurarak cami yapma ısrarına karşı hukuksal mücadelenin ve eylemlerin başlayacağını açıkladı. ‘Camiye değil, yapmak istediğiniz yere karşıyız’ diyen Başkan Posbıyık, “Önce 7 yer önermiştik, şimdi de 8’inci yer olarak PTT’nin arkasındaki eski Kız Yetiştirme Yurdu arsasını gösteriyoruz. Kabul edin, biz de her türlü araç, gereç desteği verelim, temeli atalım. Yeter ki bu halkın nefes aldığı sahile ve denize dokunmayın” dedi.

Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı’nın, Kdz. Ereğli sahiline dolgu yaparak deniz üzerine cami yapmak için Çevre İl Müdürlüğü aracılığıyla ‘imar değişikliği planı’ ilanına çıkması kent gündeminin ilk sırasına oturdu. Belediye Başkanı Halil Posbıyık, kentteki Sivil Toplum Örgütleri ve basın mensuplarıyla bir araya geldiği festival toplantısında konu hakkındaki görüşlerini açıkladı.

Başkan Posbıyık, camiye karşı olmadıklarını ancak yerine karşı olduklarını belirterek şunları söyledi:

“Siyasetçiler beni çok sıkıştırıyorlar, her yerde hakkımda araştırma yaptırıyorlar. Beni kümbete getirmeye çalışıyorlar. Şimdi cami yapmaya kalkışıyorlar. Cami yapılsın, biz camiye karşı değiliz ki? Yapmak istedikleri yere karşıyız. Cami yapılsın diye 7 tane yer önerdik. Şimdi bir de eski Kız Yetiştirme Yurdu arazisini öneriyoruz, toplamda 8 yer önerimiz var. Projesini yapalım, makine verelim dedik. Temelini de biz atalım ama benim sahilime ve denizime dokunma, diyoruz. Yakında haykırmaya başlayacağız. Hem hukuki yönden, hem de eylemlerle... Zaten çoktan beri eylem yapmadık, iyice paslandık, hepimiz paslandık. Camiye karşı değiliz ama yerine karşıyız diye eylemler başlayacak.

HALKIN HAYAT TARZINI MI DEĞİŞTİRMEYE ÇALIŞIYORSUNUZ…

İnsanlar orada geziyorlar, cebinde çay parası olan bir kafeye giriyor, çay parası olmayan da sahili bir boydan bir boya yürüyüp nefes alıyor, rahatlıyor, kafasını dağıtıyor. Kendilerine göre çok Müslüman görünebilirler ama hepimiz Müslümanız Elhamdülillah. Hiç kimse, kimsenin Müslümanlığını ölçemez. Biz de inanç sahibiyiz. Orada bir cami dururken denizin kenarında şortlu bir kızımız geçebilir mi. Ben orada festival yapabilir miyim? Benim inançlarıma aykırı bir şey bu… Benim ve bizim, bu halkın hayat tarzını mı değiştirmeye çalışıyorsunuz. Millet perişan vaziyette, sıkıntılar içinde. Her gün ben karşılaşıyorum işsiz insanlarla. Paranız çoksa bunlara bir iş yeri açalım iş verelim.

HUKUKSAL MÜCADELE VE EYLEMLER BAŞLAYACAK…

Evet, hazırlıklarımızı yapıyoruz, Çevre Platformu, avukatlarımız hazırlıklarını yapıyor. Yakında ‘Benim Sahilime Dokunma’ diye haykırmaya başlayacağız inşallah. Hukuksal mücadeleye de başlıyoruz, insanlar işsiz, herkes perişan, belediyeler ne yapacağını şaşırmış, su parası veremiyor bu vatandaş, haklı olarak emlak vergisi veremiyor, tahsilatımız yok, para girdimiz yok. Camiyi koyduğun denizin üzerinde 6.5 metre dalga oluşuyor. Demek ki sen oraya temeli dolduracaksın 6,5 metre yüksekliğinde bir set yapacaksın üzerine de 9-10 katlı apartman yüksekliğinde cami yapacaksın, Atatürk silueti gidecek, Ereğli’nin silueti gidecek. Bu kadar paraya yazık günah değil mi! Bu kadar ihtiyaç var paraya ülkede.”

Haber : Özge Cerrah