İKİ OĞLUNU KAYBEDEN ACILI BABA HUKUK MÜCADELESİ VERİYOR
Zonguldak'ta iki yıl önce yolun karşısına geçmeye çalışan 26 yaşındaki ziraat mühendisi oğlunun ölümüne sebebiyet verenlerin ceza almamasına tepki gösteren baba, hukuk mücadelesi veriyor. Üç evladı olan baba, 2008 yılında da lise okuyan en küçük oğlunu bıçaklı kavgada kaybetti.
6 Aralık 2011 günü Milli Egemenlik Caddesi'nde Emrah Ö, 67 DE 056 plakalı otomobiliyle saat 00.05 sıralarında yolun karşısına geçmek isteyen 26 yaşındaki ziraat mühendisi Mehmet Çağlar Birinci'ye çarptı. Kanlar içinde yerde kalan genç mühendis, olay yerine gelen ambulansla Atatürk Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Ailenin en büyük evladı olan Çağlar Birinci, hastanede kurtarılamadı.
Zonguldak Belediyesi ve Hazine Müsteşarlığı'nın garantörlüğünde gerçekleştirilen alt yapı kanalizasyon borularının döşendiği mevkide yolun bir bölümü ise çalışmalar sebebiyle kapatılmıştı. Trafiğin iki yönlü olarak sağlanabildiği mevkide hayatını kaybeden Çağlar Birinci için, Baba Bertan Birinci hukuk mücadelesi başlattı. Açılan dava kapsamında olayı araştırmak üzere bilirkişi atandı. 2013 yılına kadar yaklaşık iki yıl süren davada, verilen süre içerisinde bilirkişi raporu tamamlanarak mahkemeye sunuldu.
"ASLİ KUSURLU,
SORUMLU KURULUŞ"
Sunulan raporda,
kazada hayatını kaybeden Çağlar Birinci ve kendisine çarpan Emrah Ö.'nün tali
kusurlu olduğu belirtildi. Raporda ayrıca, yolun karşısında bulunan
restoranlara ulaşılması için Zonguldak Belediyesi'nin 2010 yılında üst geçit
yapılması kararı verilmesine rağmen geçidin yapılmadığı da yer aldı. Raporda,
"Olay yerinde yol için gerekli önlemlerin alınmadığı, yolun dubalarla
ayrılmadığı, Zonguldak Belediyesi'nin 5 Mart 2010 tarihli meclis toplantısında
üst geçit yapılmasına karar vermesine rağmen yapmadığı belirtilmiş ve olayda
ölen yayanın kusuru olmadığı, sanık sürücünün kazayı önleyecek hiçbir
davranıştı bulunmadığı belirtilmiştir" denildi.
Raporda ayrıca
yolun yapım ve onarımından sorumlu kuruluşun görevini yeterince yerine
getirmediğinden asli kusurluğu olduğu belirtildi. Raporda, "Sorumlu kuruluş,
bölünmüş yolun bir yarısının trafiğe kapatılmış olduğunu, diğer yarısının gidiş
geliş olduğunu sürücü ve yayalara açıkça anlaşılacak şekilde işaretleme
yapması, ışıklı, reflektörlü uyarı tabelalarıyla sürücü ve yolcuları uyarması
gerekirken işaretlemeleri yeterince yapmamış olmakla görevini yeterince yerine
getiremediğinden asli kusurludur" denildi.
Öte yandan,
Zonguldak Belediye Başkanlığı'nda görevli Su ve Kanalizasyon İşleri Müdürü
Yüksel S. hakkında Atık Su Arıtma Tesisi inşaatı nedeniyle tek şeride düşürülen
yolda gerekli önlemleri almadığı gerekçesiyle soruşturma izni istendi.
Zonguldak Valiliği
İl İdare Kurulu Müdürlüğü'nün kararında ise gerekli tedbirler alındıktan sonra
çalışmalara başlandığı belirtildi. Kararda ise "Zonguldak Belediyesi ve Hazine
Müsteşarlığı'nın garantörlüğünde İspanyol Hükümeti kredisi ile belirlenen
noktalarda Atık Su Arıtma Tesisi'ne ulaşım amacı ile alt yapı kanalizasyon
borusu döşenmesi zorunluluğunun doğduğu, proje kapsamında belirlenen
güzergahlardan olan Milli Egemenlik Caddesi'nde trafik düzenlemesi
yapılabilmesi için İl Emniyet Müdürlüğü'nden gerekli izinlerin alındığı,
Belediye Zabıta Müdürlüğü görevlileri ve Emniyet Müdürlüğü ekiplerince yol
düzenlemesi ve yol bölünmesi için dubalama ve yön tabelaları konularak yolun bölünmesinin
sağlandığı, gerekli tedbirlerin alındıktan sonra çalışmalara başlandığı,
kolektör hat döşenmesi ve tesisin faaliyeti amacıyla, yapım ve işletime ait
sorumluluğun ortaklık akdedilen DMP (Dywidag-Mass-Pasch) şirketine ait olduğu
anlaşılmıştır. Adı geçen sürenin üzerine atılı taksirle ölüme sebebiyet vermek
suç fiilinin sübuta ermediği anlaşılmıştır. Zonguldak Belediyesi'nin Su ve
Kanalizasyon İşleri Müdürü Yüksel S.'ye isnat edilen ve ön inceleme kapsamında
irdelenen fiille ilgili olarak hakkında soruşturma izni verilmemesine karar
verilmiştir" denildi.
İKİ YIL SONRA
OĞLUNUN ÖLDÜĞÜ YERDE
Olayın üzerinden
geçen iki yılın ardından kazanın yaşandığı yere gelen baba Bertan Birinci,
bölgeye üst geçit yapılmasını istedi. Başka kişilerin canının yanmamasını
isteyen baba Bertan Birinci, sorumluların hesap vermesini istedi. Baba Birinci,
"2011 yılında hatırlanacağı gibi bu yolda kanalizasyon atık tesisinin çalışması
vardı. Yolun karşı tarafı trafiğe kapatılmış, yolun bu tarafı trafiğe
verilmişti. Bu yolda en ufak bir trafik önlemi ve herhangi bir ışığın olmadığı
gibi bir sorunla karşılaşmıştık. Oğlum restorandan çıkıyor, yolun karşısına
geçmek istiyor. Yolu ayıran hiçbir şey yok. Dubalama sistemi yok. Bilirkişi
raporunda olduğu gibi süratli gelen bir sürücünün altında kalıyor. Ben iki
evladını kaybetmiş bir baba olarak, içimde bulunduğum psikolojik ortamı
anlayabileceğinizi bekliyorum. Yanımda hiçbir kurum yok. Hiçkimse yok. Tek
başımayım. Karşıda kafeler var. İnsanlar orada ekmek parası kazanıyor.Yaya geçidi,
üst geçit, alt geçit yok. Yarın burada insanlar ölebilir. Bunun önü kesilsin
diye mücadele veriyorum. Burada yapılacak üst geçide benim oğlumun adı
verilsin" diye konuştu.
Öte yandan; 2008
yılında da Akçakoca Turizm Otelcilik Okulu'nda okuyan Yılmaz Birinci'nin de
staja başladığı ilk gün şakalaşma sonucu bıçaklanarak hayatını kaybettiği
belirtildi. Anne Meryem Birinci'nin olmadığı anma programında, aileden geriye
sağ kalan evlatları Asude Birinci babasına destek verdi.
Haber : İHA