Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Ramazan Kaplan, "İstiklal Marşı'nın dokusu, Mehmet Akif'in kişiliği ve yaşamının da ana unsuru olan hakk kavramıyla örülmüştür" dedi.

Kaplan, Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ)Karadeniz  Ereğli Eğitim Fakültesi ve Karadeniz Ereğli Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından, İstiklal Marşı'nın TBMM'de kabulünün 93. yılı ve Mehmet Akif Ersoy'u Anma Günü  nedeniyle  Erdemir Kültür Merkezi'nde düzenlenen programda, İstiklal Marşı'nın şairi Mehmet Akif' Ersoy'un  yaşamı, kişiliği ile İstiklal Marşı'nın biçim, dil, içerik ve yazıldığı dönem açısından anlamını anlattığı konuşmada, Ersoy'un  yaşam felsefesinin hakk, kavramı üzerine şekillendiğinin altını çizdi.

 Hakk kavramının, İstiklal Marşı'nın da tüm dizelerine ve ruhuna nüfuz eden kavram olduğunu söyleyen Kaplan açıklamalarında ayrıca şu görüşlere yer verdi;

"İstiklal Marşı'nda dile getirilen tüm kavram ve olgular bu hakk kavramına bağlı olarak kurgulanmış, ona dayalı mesajlar vermiştir. Ona bağlı olarak, bayrak vardır, medeniyet vardır, gelecek vardır, korkmamak vardır, hele hele bugünün şartlarında değerlendirdiğimizde umutsuzluk yoktur. Umudu işlediği mısraları da sonunda 'Doğacaktır Sana Hakkın Vadettiği Günler, Belki Yarın Belki Yarından Yakın' diye söylemiştir.

İstiklal Marşı'nın hiçbir dizesinde umutsuzluk verecek bir ifade yoktur, aksine umudu hep diri tutan bir yaklaşım söz konusudur. İstiklal Marşı'ndaki, bayrak, millet, vatan, vatan savunması, din ve benzeri kavramlar hep bu esasta işlenmiş ve sunulmuştur. Akif, bir arkadaşına, 'o şiir bir milletin, o zor koşullarda yaşadıkları hissiyatın hatırasıdır. Bu nedenle bir daha yazılamaz ve o şiiri hiç kimse tekrar yazamaz. Onu ben de yazamam, onu yazmak için o günlere dönmek, o günleri yaşamak gerekir' der."

 "KİŞİLİĞİ ELEŞTİRİ KONUSU OLMAMIŞTIR"

Ersoy'un  düşünce ve sanatıyla ilgili değerlendirme yapılan hiçbir kaynakta, kişiliğine ilişkin olumsuz ifadeye rastlanmadığını söyleyen Kaplan konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Mesela onun düşüncesine katılmaya bilirsiniz. Ya da sanatını beğenmezsiniz. Ki bunlar bir dereceye kadar olması gereken şeylerdir. Ancak Akif'i bu konuda eleştirenler bile asla onun kişiliğine ve özelliklerine dair en ufak olumsuz bir ifade de bulunmazlar. Bu Ersoy'un dosdoğru bir adam ve düşüncesi doğrultusunda yaşayan bir adam olduğunu gösterir.

Ersoy,  özü sözü bir, sözüne güvenilir, yüksek ahlaka sahip, inançlarına bağlı ve onları her koşulda yaşayan savunan bir kişiliktir. Haysiyetine düşkün ve hamiyetperverdir, yani yardımseverdir. Boş söz ve riyakarlıktan nefret eder.  Ersoy'un  bu kişilik özelliklerine ilişkin anıları neredeyse darbı mesel düzeyine varmıştır ve bir çırpıda onlarcasını anlatmak mümkündür.

Ersoy,  dil ve din konusunda çok titizdir ve bu konudaki yanlışlıklara asla müsaade edemez. Hurafelere ve boş inançlara karşı da çok duyarlı ve titizdir, ama inançlarını doğru temelde sonuna kadar savunan bir kişiliktir."

 AZAR: "BAĞIMSIZLIĞIMIZIN SEMBOLÜDÜR İSTİKLAL MARŞI"

BEÜ Karadeniz Ereğli Eğitin Fakültesi Dekanı Prof. Ali Azar da programda yaptığı açılış konuşmasında,  İstiklal Marşı'nın, topyekûn bir vatan mücadelesi verilen bir dönemde, millete ortak duygular yaşattığını söyledi.

Bu ortak duyguların direnme gücünü ve zafere olan inancı artırdığını vurgulayan Azar; "İstiklal Marşı'nın şairi mütefekkir ve vatansever Mehmet Akif Ersoy, 'Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın' derken verilen mücadelenin büyüklüğü ve zorluğunu ifade etmiştir. Kurtuluş Savaşı'nda dedelerimizin essiz mücadelesi Akif'in dizeleriyle tarihe geçmiş, İstiklal Marşı, Milli Mücadele'nin en zorlu döneminde halkımıza cesaret vermiş,  bağımsızlığımızın sembolü olmuştur. Şanlı bayrağımızla birlikte bağımsızlığımızın en önemli simgelerinden olan İstiklal Marşı, birlik ve dayanışmamızı güçlendirmektedir. İstiklal Marşı yazılan süreci ve o süreçte dile gelen değerleri belleğimizden silmemeli, sürekli canlı tutmalıyız." dedi.

 UZUN: "ETKİSİ HER GEÇEN YIL ARTIYOR"

BEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Orhan Uzun ise yaptığı konuşmada, İstiklal Marşı'nın, insanlık tarihinin gördüğü en büyük vatan savunmasından zaferle çıkmış bir milletin destanı olduğunu belirtti. Uzun ayrıca,  "Bu ölümsüz marşın şairi Mehmet Akif Ersoy,  marşı, Anadolu'nun düşman işgalinde olduğu günlerde kaleme almıştır. Bu marş işte bu sebeple bu denli etkileyici ve kudretli bir sese sahiptir. Bu sebeple üzerinden geçen yıllara rağmen etkisi ve tesirini yitirmemiş, aksine her geçen yıl daha anlamlı ve değerli hale gelmiştir. Mehmet Akif Ersoy,  sonunda para ödülü olduğu için İstiklal Marşı yazımı için düzenlenen yarışmaya katılmayacak kadar yüce bir vatanseverliğe şahittir. Yoksulluk ve acı içinde geçen ömrüne rağmen de hiçbir zaman vakur ve onurlu tavrından ödün vermemiştir. Ersoy,  bir halkın kahramanlığının para ile ölçülemeyeceği ve bu işin de para karşılığı yapılamayacağı kanaatindedir"  diye konuştu.

Yapılan konuşmaların ardından  Karadeniz Ereğli Kaymakamı İbrahim Çay Prof. Kaplan'a bir teşekkür plaketi verdi.  Azar ve Uzun tarafından da Kaplan'a bazı hediyelerin sunulduğu tören, Erdemir Güzel Sanatlar Lisesi Korosu'nun müzik ve şiir dinletisi ile devam etti.

Tören, İstiklal Marşı'nın kabulü ve Mehmet Akif Ersoy'u Anma konulu öğrenciler arası düzenlenen yarışmalarda ödül alan eserlerin okunması ve dereceye girenlere ödüllerinin verilmesiyle sona erdi.  

Tören'de Karadeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Kıdemli Deniz Albay Yalçın Enç ile Karadeniz Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık,  Milliyetçi Hareket partisi Karadeniz Ereğli Belşediye Başkan Adayı Mevlüt Özdemir,  bazı siyasi parti yetkilileri,  Milli Eğitim İlçe Müdürü Mehmet Naci Kılıç, daire ve okul müdürleri, Eğitim Fakültesi Öğretim Görevlileri, TED Koleji Müdürü Selim Aslankaya ve öğrenciler katıldı. 

Haber : Değişim Medya Haber Merkezi