Karadeniz Ereğli Yelken İhtisas Kulübü Başkanı Akman, Zorlu ve Sezer deneyimli televizyoncu, haberci Ersen Berk Çelik'in canlı yayın konuğu oldu.

Değişim Radyo'da Ersen Berk Çelik'in hazırlayıp sunduğu Gündem Özel programının bu haftaki stüdyo konukları Karadeniz Ereğli Yelken İhtisas Kulübü Başkanı Metin Akman, Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Alp Demir Zorlu ile Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği Başkanı İbrahim Sezer oldu.

Bölgemizde uzun süredir gündemde olan ve yapılması planlanan Marina Projesi hakkında bilgiler veren kulüp yöneticileri Akman ve Zorlu, canlı yayında marinanın bölgemizdeki yeri ve önemine değinirken, Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği Başkanı Sezer de, ekonomik açıdan yansımalarını değerlendirdi.

Karadeniz Ereğli Yelken İhtisas Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Alp Demir Zorlu, Ereğli'de yapılması planlanan marina projesi hakkında ilk olarak genel bilgiler vererek, açıklamalarını şu şekilde sürdürdü:

"Marina'lar Turizm Merkezidir"

"Klasik kitabi bilgi olarak düşünürsek genellikle dalga kıranlar doğal koylar içerisinde açık deniz etkilerinden korunmuş tekne park alanlarıdır diyebiliriz. Bu tanım çok kaba bir tanım balıkçı barınakları da sonuçta bu tanımın içerisine girer marinalar bunlara göre biraz daha komplike yapılarda marinalarda balıkçılarına ek olarak destek üniteleri de vardır teknelerin ihtiyaçlarını karşılayacak market olsun teknik malzemenin satışı olsun restoran olsun atık tesis olsun petrol olsun komplike teknelerin zarar göreceği havalar gel git ler kapatılmıştır. Türkiye'de genelde Akdeniz ve ege sahilinde marinaların etkisini görürüz ve İstanbul başta olmak üzere ama İstanbul'dan sonraki Karadeniz kıyılarda marina örneği göremiyoruz bizim çevremizde de balıkçı barınağı dediğimiz nitelikte tekne park alanları var bunlar marinalara göre atıl görevdedirler.

Şimdi şöyle bir baktığımızda dünyada da son 20 yıl içerisinde tekne turizm çok yükseldi insanlar standart tatilleri bırakarak değişik yerler görerek özgürlüğü yaşamak istiyorlar. Dünya çapında en hızlı marinayı hayata geçiren Hırvatistan oldu. Hırvatistan bugün ekonomisini %60'nı% 70'ni marinacılığa bağlı Avrupa'nın en iyi marinaları o ülke içerisinde bulunuyor. Ünitelerde çok ciddi bir kapasiteye ulaştı. Avrupalı turist Hırvatistan'a da konuşlanıyor. Marinacılığı tekne parkı olarak değerlendirmemek gerekiyor. Diğer karasal aktivitelerde buna eklendiği zaman Hırvatistan'ın bugün çok ciddi bir gelir kaynağı var. Bizimde ülkemizde son 20 yıl içerisinde çok ciddi atılımlar oldu. Akdeniz ve egede en küçük beldelerin belediyenin işlettiği küçük marinaları yavaş görmek mümkün ana merkezlerde Marmaris bodrum Kuşadası Antalya gibi marina örnekleri var. 

İstanbul'da son 10 yıl içerisinde 2 yeni marina projesi hayata geçti. Son 5 yıl içersinde de isparkın yanı İstanbul Belediyesi'nin boğaz içindeki koylarda mesela tarabya ve bebek boylarında yüzer fonton dediğimiz yüzer iskelelerde konuşlandırdığı marina alanları oluşturdular. Hem güzel görüntü oldu. Yaşayanlar oltalarını denize atacak yer buldurlar teknelerini koruyacak yer buldular. Marinalar çok ciddi bir gelirdir. Hem belediyeciliğe anlamlı bir geliri var hem de marinaya bağlı esnafa da çok ciddi gelir sağladığı için Türkiye'de yükselen bir değerdir geçen ramazan bayramında biz metin beyle beraber 2 tekne toplam 5 kişi biz buradan  kamuoyu da bilir. Ereğli'den temmuz sonuydu zannedersem. Bulgaristan'ın Varna kentine gittik ve direk geçtik ve Varna'da gerçekten çok güzel turistlik yerler yapılmış. Antalya gibi diyebilirim size ve marinaları var bizde genel olarak şöyle bir şey vardır Karadeniz de turizm olmaz genellikle ege ve Akdeniz de olur bunun böyle olmadığını Bulgaristan'a gidince gördük. Bulgaristan hem sanayi olarak hem turizm olarak Türkiye'nin çok gerisinde olmasına rağmen Karadeniz kıyısında olan alanlar da turizme çok ciddi yatırımlar yapmış ve bununda karşılığını görmüş oraları görünce bizim doğal güzelliğimiz daha da fazla olmasına rağmen bizim bunu kullanamadığımız anladık. Bulgaristan da değilim gibi 10 yıl sonra da doğu Avrupa'nın turizm merkezlerinden olma yolunda ilerliyor."

"Marina Projesi'nin Temelleri 90'lı Yıllarda Atıldı"

"90'lı yılların ortalarında sanırsam gemi inşa mühendisi Harun kaçmazın yaptığı bir proje var. O dönemde birkaç beldesinde eş zamanlı yapılıyor bu projeler sanırsam bir tane aşa bir tanesi kuş adasında fakat Karadeniz Ereğli'de ki projenin desteklenmemesi devamı gelmemesi sonucunda değerlendirilmiyor. 10'nuncu kilometre dediğimiz o alanda düşünülmüş fakat arkası gelmediği için değerlendirilememiş o noktada bir esintiye uğruyor marina düşünesi bundan 5 sene önce yelken kulüpte metin beyin önderliğinde yelkenli teknelerin artması sonucunda tekrar gündeme geldi. ciddi çalışmalar yaptık ama tabili reailitaya dökülmüş durumda değil ama tabi buda zaman isteyen bir süreç tabi kişisel ferdi gayretlerle olacak şeylerde değil çünkü işin bir yasal mevzuat boyutu var maddi boyutu var daha sonra bunun işletim boyutu var bunların hepsi bir bütün olarak komplike olarak ele alınması lazım burada tabi en önemli boyut yasal boyut özellikle örneklerini gördüğüm için belediyelerde biter belediye ve limanların ortak işletmeleri sonucu sonrasında yasal boyutlar aşılabiliyor şahıs olarak veya bir kulüp olarak bu işi başarmanız mümkün değil evet esas adımların resmi kurumlar tarafından yapılması lazım."

"Marina Projesi'nde Gelinen Nokta"

"Yer tahsili yapılmadı ama belediyemizin daha önceki seçim çalışmalarının gündemlerinde vardı  zaman zaman onlarla konuştuğumuzda projen sıcak olduğunu söylüyorlar. Ortak söylemimiz çınar altında ki yükleme boşaltma iskelesinin ucundan karaya paralel şekilde yelken kulübe doğru yaklaşık 200 metre uzunluğunda dalga kıranla karaya doğru 100 metrelik dönüş şeklinde düşünülüyor şimdi şu alanın şöyle bir avantajı var marinayı mümkün oldukça şehir içine kurmak lazım yani Ereğli Alaplı arasına kurduğumuz zaman oraya gelen turist ya da tekne sahibi oradan dışarı çıkamaz ama şehir içine koyduğumuz zaman marinayı tekne sahibi teknesi bağladıktan sonra iskeleye adımını atar ve direk çarşı içine alışverişine gider şehri gezer çünkü bu insanların arabaları ya da başka bir taşıtları yok tekneyle geldikleri için genelde hep gidecekleri yerin yürüme mesafesinde olması çok önemli konum olarak çok avantaj sağlıyor diğer taraftan bizim bu mevkii de Erdemir'in mendireği ve askeriyenin mendireği olmak üzere 2 ana mendirekle açık deniz etkileriyle kurulmuş bir alan yani enerjinin %80 % 90 nı zaten bu ana mendirekler tarafından kırılıyor en fırtınalı günlerde bile içeriye giren dalga yansıyan dalgadır direk dalga değildir bu sebeple dalga boyu burada 1 metreyi geçmez.

 Şöyle bir avantaj oluyor çok yüksek dalga kıranlar yapmaya gerek kalmıyor bu bölge de akıntı yok akıntı olmadığı için su fazla değil 4 5 metrelik bir su derinliğiyle bu iş yapılabiliyor ve bu da tabi maliyeti ve yapım süresini oldukça kısaltan etkiler. Normalde başka bir yerde bu konuyla 5 kat maliye 5 kat zaman derken bu alanda çok ciddi kısa sürede kazık çakma yöntemiyle bu marina hayata geçirile bilir maliyeti de uygundur belediyemizde bizlerde bu işin içinde olan arkadaşlarla ortak düşüncemiz bu kanıdadır. Bu konuda tabiî ki bir adım bekliyoruz real bir adım yok ama en azından projeye çok soğuk değiller olabilirliliğini söylüyor. böyle bir şeyin Ereğli ye kazandırılmasının gerekliliğini biliyorlar şunu soruyorsanız alınmış yasal bir izin veya yasal bir mevzuat yok o noktada bize ulaşan bir şey yok ama kısa zamanda onu da kendilerinden bekliyoruz."

Karadeniz Ereğli Yelken İhtisas Kulübü Başkanı Metin Akman'da, ilçede faaliyet gösteren kulüpleri hakkında bilgiler vererek,  Marina Projesi kapsamında görüş ve düşüncelerini şu cümlelerle sürdürdü:

"7 den 77 ye yelken ve Su Sporların Yapıldığı Bir Kulüp"

"Ereğli Yelken ve İhtisas Kulübü 1994 yılında kurulan tabiri caizse 7 den 77 ye yelken ve su sporların yapıldığı bir kulüp. Amacımız 7 den 77 ye gençleri çocukları su sporuyla buluşturmak bugüne kadar güzel faaliyetlerle bunu başardığımızı düşünüyoruz bir çok faaliyette branş veriyoruz.  7 yaşından 15 yaşına kadar optimist 15 yaşından sonra leyzır sonrasında övünerek söylediğim bir branşımız daha var Karadeniz de tek sörf yapılan rüzgar sörfü yapılan merkez Ereğli Yelken ve İhtisas Kulübü yelken sporuna farklı bir branşta hizmet veriyor.. Bugüne kadar çok farklı organizasyonlar yaptık ilklere ev sahipliği yaptık birçok kuruluşun katkılarıyla 2009 da. 2012 de yine beklide yatçılığın gelişmesine de vesile olacağını düşündüğümüz bir organizasyona Karadeniz yat rallisine ev sahipliği yaptık 2014 2015 Nisan ayında 7-11 nisanda da bölge kupasında ev sahipliğini gerçekleştiriyoruz.

Karadeniz'de Yatçılık 7 yaşından beri yelken sporuyla ilgilenen biri olarak yelkenli yatçılıkta bunlardan bir tanesi. Karadeniz'de tüm dünya yelkencileri efsane olarak düşündükleri Karadeniz'i merek ediyorlar 42 yabancı yat geldi Karadeniz efsane bir deniz zor bir deniz bir çok yatçı var dünyayı gezmişler Karadeniz'i merak ediyorlar geliyorlar doğal güzelliklerini görüyorlar ve neden marina yok diye şaşırıyorlar geziyorlar marketlerine gidiyorlar alışveriş yapıyorlar bu kadar gelişmiş birde ekonomik açıdan iyi olan bir yerde gerçekten marina yok diye çok şaşırıyorlar. Duba iskelelerle mümkün olduğunca amatörce onların taleplerine ihtiyaçlarını gidermeye onlara ev sahibi yapmaya çalışıyoruz ama tabi bunda marinanın eksikliğini çok büyük ölçüde hissediyoruz.

Aslında sosyal medya üzerinden internet aracılığıyla çok fazla iletişim halinde olan bir gruptur. Size bir örnek veriyim, 2008 yılında amatörce ev sahipliği yaptığımız, misafirperverlik gösterdiğimiz bir çift gelmişti Amerika'dan sonrasında yıllar sonra tesadüfen gelen bir yatçıyla sohbetimiz esnasında öğrendik ki, nerden öğrendiniz yani bu sanki noktayı biliyorlar Ereğli Yelken İktifasın önüne demiri atıyorlar hemen bizimle iletişime geçebiliyorlar. Nerden öğrendiniz bu noktayı biliyorsunuz dediğimizde bu 2009 yılında gelen Amerikalı çiftin yazdığı bir kitaptan esinlenerek Ereğli Yelkene ve Ereğli'nin güzelliklerini öğrenen daha önce ziyaret etmiş. Bu çiftin yazmış olduğu kitap vesilesiyle Ereğli'ye geldiklerini belirttiler, bu bizi çok mutlu etti dediğiniz gibi hani marina olduğu zaman gelen kişilerin sayısı gelen teknecilerin yatçıların sayısı giderek artacaktır. Tabi sadece dış turizm olarak da düşünmemek lazım biz yaklaşık 800 kişiyi verdiğimiz eğitimler neticesinde amatör denizci yaptık."

Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (Müsiad) Başkanı İbrahim Sezer ise, Marina Projesi'nin gerçekleştiği takdirde Kdz. Ereğli ekonomisine büyük katkı sunacağını düşündüklerini vurgulayarak, şunları söyledi:

"Hem Ekonomiye Hem de Turizme Katkı Sağlayacaktır"

"Ben şahsen bu projenin Ereğli'ye çok büyük, güzel katkılar vereceğini düşünüyorum. Burak Bey ve Mehmet beyden aldığımız doyurucu bilgiler doğrultusunda da hakikaten çok büyük bir ihtiyaç olduğunu da öğrenmiş bulunuyoruz. Ereğli'nin bu tür projelerle mutlaka hareketlendirilmesi lazım, dış turizmde dışarıdan gelen yatçılardan ziyade bölgenin kış aylarında da yat parkı olarak kullanılabileceği fark ettim. Bu manada da insanlarımızın dışarıda ki metropollerde de ki insanların güneye gitmelerinin hafta sonları açısından çok zor olduğu söylendi. Ben de aynı kanaatteyim katılıyorum söylediklerine benim teknem yok ama eğer olsaydı her hafta sonu 800-900 bin km yolu işte Ankara'da veya işte İstanbul'dan kalkıp güneye gidilmez kaldı ki bu bahsi geçen turizm bölgelerinde bu tür hizmetlerin de yat parkı alanlarının bir bedeli var.

Bunların herhalde yüksek maliyetleri vardır diye düşünüyorum. Bu manada da bulundukları bölgede çok büyük katkılarının olduğunu söylemek mümkün yerel yönetimler belediyeler açısında bakıldığında da tabi Alp bey söylediği gibi belediyenin kamunun yapması gereken projeler onlar içinde çok büyük gelir kaynağı olacağını söylemek çok mümkün ve bir de şehirlerde ticaretin hareketlendirilmesi açısından da çok büyük katkılar olacağını düşünüyorum yani bir sivil toplum kuruluşu olarak. Kuruluş olarak bu projeyi destekliyoruz tabi ki Müsiat olarak bu projeyi gerçekleşmesi noktasına düşerse o konuda da katkı vermeye hazır olduğumuzu da söylemek istiyorum ve son derece güzel bir proje bunun gibi projelere Ereğli'nin ihtiyacı var diye düşünüyorum. Bu sektörler insanlar içinde olduğu sürece ilgi alanlarına girer veya irdelerler veya severler diyebiliriz. Alp beyde bunlardan biri teknesi var geziyor."

Haber : Değişim Haber Merkezi