Saadet Partisi Karadeniz Ereğli Belediye Başkan Adayı Gökhan Göktaş, İşadamı Semih Çolak'ın sahibi olduğu Değişim Radyo'da Yasemin Okumuş tarafından hazırlanıp sunulan ve gazeteci Vedat Kılıç'ın katıldığı 'Gündem Özel' programının canlı yayın konuğu oldu. Göktaş programda, asıl mesleğinin Belediyecilik olduğunu, Belediyeciliği bilmeyenlerin atıp tuttuğunu belirtti. Göktaş ayrıca, 2014 Mahalli İdareler Yerl Seçimleri öncesinde Önceki Dönem Karadeniz Ereğli Belediye Başkanı Murat Sesli ile görüştüklerinin altını çizerek, kapımız Murat Sesli'ye her zaman açıktır' dedi

Yasemin Okumuş'un hazırlayıp sunduğu ve Gazeteci Vedat Kılıç'ın da soruları ve yorumları ile katıldığı programda Göktaş yapacaklarını ve yapılması gerekenleri anlattı.

 Programın ilk bölümünde kendini tanıtan Göktaş,  Harita Mühendisi olduğunu, evli ve 3 çocuğu olduğunu belirtti.

Gökhan Göktaş daha önce Alaplı Belediyesi iş yaşantısı olduğunu ve Belideyicilikte tecrübe sahibi olduğunu dile getiren Göktaş kendisine görev verildiği takdirde bunu başarı ile yapacğını belirtti.

 "MESLEĞİM BİRER BELEDİYECİLİK"

 "Aile, çevre olarak sol bir çevrede büyüdüm. Ama çok okudum. Biliyorsunuz o zamanlar televizyonlar tek kanal, internet yoktu, çok kitap  okurdum. Belki sol çevrede büyüdüm ama namazımı da kılardım, okurdum. Şimdi bakıyorum sosyalistlerin ellerinde gezen kitaplar bizim ortaokulda elimizde geziyordu. Babam hep Veysel Atasoy'dan başla derdi. O zamanlardan beri aklımda hizmet, yol, çünkü çok sığ yerlerde kaldık. Filyosu biliyorsunuz yollar açısından. Hala yapılmadı, hala hükümet her yere yol yapıyor da birkaç otobüs ya da taksi uçuyor da insanlar ölüyor. İşte Filyos'a hizmet gelmiyor. Diyordum ki buralara hizmeti biz getireceğiz. Herhalde bizi bulacak. O niyetle siyasete de başladık. Daha sonra rahmetli Erbakan Hocamızla da tanışınca onun vatana, millete hassasiyetini, bağlılığını görünce bu hizmet aşkı iyice yandı. Biraz da fıtratımızda var demek ki. Mesleğimiz birebir Belediyecilik. Tecrübemizle, bunlar oturunca 5 yıl Belediye geçmişi, onun dışında 15 yıldır Belediyelerle çalışma, bir sürü Belediye Teknik Danışmanlık yapma derken dedik ya bazı şeyleri gördük. Belirli bir yere gelmeden olmayacağını görüyoruz. Hizmet ettik, ediyoruz, eğer bu görev bize nasip olmazsa etmeye devam edeceğiz. Ama şunu biliyoruz ki başta olursak, önde olursak, iktidar olursak bizim hizmetimiz bambaşka olur. Bunu 1989'da Konya, 1994'ten sonra bütün milli görüş belediyeleri Türkiye'ye gösterdi. Bizim milli görüşlere diyeceğim, şahsımın bir iddiası var. En iyi hizmeti biz yaparız. Diğerleri hizmet yaparlar mı, yaparlar, yapıyorlar mı, evet yapıyorlar. İktidar bir şey yapıyor, mevcut belediye başkanı bir şeyler yapıyor ama hiçbiri asla milli görüş iktidarıyla kıyaslanamaz. O yüzden biz de nasip oldu genel başkan yardımcılarımızdan bizzat emrettiler biz de görevi kabul ettik"

 "MEVCUT BELEDİYE İYİ ÇALIŞIYOR"

 Mevcut Belediye Başkanı tabi ki çalışıyor, kimse inkâr edemez. Sadece sahili yaptı söylemi yanlış bir söylemdir. Ben böyle söyleyince diyorlar ki; Belediye Başkanının avukatı mısın?  Siyasetin tuzuyuz. Doğruya doğru, eğriye eğri konuşuruz. Hırsızlık varsa yanlıştır. Benim hırsızım iyi, senin hırsızın kötü yoktur. Bir insan doğru bir hizmet yaptıysa, o insanın nerde olduğu bizi ilgilendirmez. Tek istediğimiz şu; sağlıklı söylemler, sağlıklı düşünceler, sağlıklı eleştiriler."

 "BELEDİYECİLİĞİ BİLMEYENLER ATAR TUTAR"

 Belediyelerin, belediyeciliği bilmeyen arkadaşlar atarlar, tutarlar. İşte bu yüzden Belediyelerin   nüfusa bağlı bir payı vardır. Bu siz BDP'nin Belediyesi de olsanız, Saadet'in Belediyesi de olsanız, İktidarın Belediyesi de olsanız değişmez. Nüfusa bağlı bir gelir vardır. Asla ve asla bu söylem doğru değildir. Sadece şu olur. Çok çalışan bir Belediyecisinizdir, Belediye Başkanısınızdır, projeler üretirsiniz, dosyalarınızı çok güzel hazırlarsınız, Ankara'ya gidersiniz, iktidarın gücüyle karşılığını alırsınız. Şimdi eğer sizde proje yoksa Başbakan olsanız ne fark eder. Önemli olan sizde proje olmasıdır. Ankara'da istenmesidir. Ankara'da da çevreniz olması bu sadece siyasi çevre değil bürokratik çevreniz olması gereklidir. Bunun için siyasi kökünüz siyasi geçmişiniz olması lazım. Biz 20 yıllık siyasi hayatımızda şunu gördük. Ne milletvekilleri, ne Belediye Başkanları Ankara'ya gidip çay içip geleni var. Hiçbir genel müdürün yanına gidemiyorlar. Ama bizim gibi  ne baldırı çıplak insanlar gördük giremedikleri, çıkamadıkları kapılar yok. Bunu derken bizim  gittiğimiz zaman, gittiğimiz bölgelerden, Ankara'dan dönme şansımız yok. Siz böyleyseniz iktidarla işiniz yok.  Şu söylem çok yanlış ama. Biz iktidarı alacağız, işsizliği bitireceğiz"

 "EN BÜYÜK SORUN KALDIRIM"

 En büyük sorun kaldırım.  Kaldırım deyince insanlar düşünüyor?  Ne alaka projelerde yol,  projelerinde paftalara ince bir çizgi çekilir,  o çizgi kaldırım çizgisidir.  Şehir Plancısı Uzmanlığını vermiş,  oturmuş bununla uğraşmış,  niye uğraşmış?  Kaldırım şehrin neticesidir,  neticeye doğru hedeflemişseniz,  şehirde doğru hedeflenmişsinizdir.  Kaldırımların genişlikleri vardır.  Bir bayanın elinde çantası yanında çocuğuyla rahatça yürüyebilmesidir, bir buçuk metreyle başlar,  3 metreye kadar genişler.  Siz eğer kaldırımları gerçek şekliyle yaparsanız,  arasındaki yolda ip gibi olur. Kaldırımları ayarlarken,  çöp kovalarını da ayarlamak zorundasınız.  Çünkü kaldırımı yaptın,  yolu yaptın,  çöp kutusunu nereye koyacaksınız. İzmir'de çöp kovaları yer altında,  kapağı kaldırıp çöpü atıyorsunuz.   Böylelikle koku yapmıyor,  yer işgal etmiyor,  görüntü kirliliği yapmıyor.  Oradan çöp arabaları özel bir sistemle alıp boşaltıyor. Elektrik hatları yer altına iniyor, böylelikle elektrik direkleri önünüze gelmiyor. İşte buna takriben Karadeniz Ereğli'de şehir görüntüsü berbat.

Bizim projelerimiz var, Bunları birkaç gün içinde açıklayacağız. Biz adaylığımız süresince insanlar bize şunu söylediler: ' Merkezi Cami olacak mı nereye yapılacak? Mevcut terminalin olduğu yere,  altında otoparkı olan yandaki parkla bütünleşmiş giriş katında derneklerin faaliyet gösterdiği hatta basın mensuplarının rahatça oturup konuşabileceği, çalışabileceği alanları olan bir proje düşünüyoruz.

  "MAKAM KAPISINI SÖKECEĞİZ"

 "Şeffaf Belediyecilik Refah Partisi döneminde başlatıldı. Belediyenin makam kapısını sökeceğiz,  belediyede oturacak zamanımız yok ya sahada çalışacağız ya Ankara'da dosyalarımızın projelerimizin başındayız sadece vatandaşımızın işleri için Belediyeye geleceğiz. Evde Sağlık Hizmetini Cenaze Hizmetini biz başlattık. Siyaset pozitif olmalıdır. Su ücretlerine ilk gün bismillah diyeceğiz yüzde elli indirim. Ekonomik yapıya bakarak sadece su ve otoparkı lüzumsuz kullanmayı engelleyeceğiz. Mantıklı adımlar atarak doğru proje ve doğru adımlarla gideceksiniz. Bir çok proje anlatmaya gerek yok biz zaten ayaklı projeyiz. Bir türlü terminali yapamadık çevre yolu sorun olduk ama tabıkı Konya ovasında olmadığımız için bu projeleri gerçekleştirmek pek o kadar da kolay değil. İyi bir insan olabilirsiniz, yi bir doktor  olabilirsiniz iyi bir radyocu olabilirsiniz ama iyi bir Belediyeci olmak başka"

  "YALANLA SİYASET OLMAZ"

 "Karadeniz Ereğli'ye bağlı Belde Belediye Başkan Adayları içinde çok mücadele ettik, diğer partilerden  aday olan arkadaşlarla da uzun görüşmelerimiz oldu, kiminden sonuç aldık, kiminden alamadık. Kandilli Belediye Başkanı Nihat Saral Beye 5 senedir teklif ediyorum. Hatta 2004 de aday olduğunda Ak Parti adayıydı o dönem bile Ak Partililer CHP'ni   desteklediler. Nihat Başkanla 6 ay önce görüştük,  hiçbir partiye müracaat etmedi.Hatta Başkanla istişare yaptık olacağım Başkan söz dedi ve bir müddet sonra aradı beni.   Başkan dedi tamam dedi.Zaten yuvamdı yuvama dönüyorum dedi. Hiç bir partiye gitmedi ama açıklamanın geç yapılmasını istedi. Önümüze bir bakalım kimler çıkacak bir görelim dedi. Adam gibi adamdır adam gibi de davrandı. Allah kendisinden razı olsun.

Ormanlı'da Yaşar Sever'le  görüştük. Nail Eski Başkanımızla görüşmelerimiz oldu.  Ak Parti'den  aday olmasa,  bize ekibiyle geliyordu, adayımız olacaktı. Ormanlı'da Ak Partiden birisi bunu duyup dillendirdi. Daha sonra Nail Eski Ak Partinin adayı oldu. MHP'ne geçmeden önce İbrahim Başol Başkanla görüştük geç vakitlere kadar.  Biz size geçiyoruz dediler,  geç vakit beni evden  uyandırdılar. fakat rozet takalım diye gittik ki MHP' ne geçmişler.Yalanla siyaset olmaz. Yalansız siyaset olur mu? Diyenlerde var,  ama biz  yalansız siyaset yapacağız. 

 " MURAT SESLİ'YLE GÖRÜŞTÜK"

 Mavi Akım Projesiyle 2,5 milyar dolar bu ülkeyi zarara sokan Mesut Yılmaz'dır. Kimse kusura bakmasın böyle doğru olunmaz.

 Murat Sesli Bey üzerinden çok siyaset yapılıyor. İlk ceza aldığında bende yanına gittim. Parti kimliği ile değil insani olarak yanına gittim. DoĞRru veya  yanlışları beni ilgilendirmez.Bir insan mağdur oluyor o insanın eşi var çocukları var. Murat Bey mağdur oldu. Çok geç zamanlarda ceza alması bu kadar denk gelmez. Bu kadar olmaz yani bunda bir şey var,  hoşumuza gitmedi. İnsan olarak tepkimi koydum. Ve Murat Beye de o günlerde şunu söyledim:

 "- Murat Ağabey, kapımız size açıktır,  zaten uzun süre aday açıklamamamızın sebebi de buydu. Eğer son gün desen ki sizleyim,  kapımız sana her zaman açıktır" dedim.

 Halk Murat Sesli'yi seviyor. Hatta kendisine siz ilk önce, " çoluk çocuğunuza bakın Murat Başkanım, biz her zaman yanınızdayız demiştim. Söz bizim ağzımızdan bir kere çıkar biz başkaları gibi sözümüzü yemeyiz. Bu millet seçimde Gökhan Göktaş'a mühür vuracak göreceksiniz. İnsanlar Belediyedeki değişimi iktidarla yapamayacağına inanıyor. Kürdü Ailevisi,  Çerkezi,  Lazı hepsi bizim kardeşimizdir. Barış için uğraşan bir insan savaşıyormuş gibi gösterildi. Ben Karadeniz Ereğli'de Yunus Emre gibi çalışıyorum. Aranıp ulaşılmama, anlaşılmama gibi bir derdim yok. Anlaşılırsak nasibimiz varsa biz hak ettiysek Belediye Başkanı biz olacağız. Hak etmediysek Belediye Başkanı değiliz. Ama çok iyi biliyorum ki bu seçim Belediye Başkanıyla Meclis Üyeleriyle bizim aramızda geçecektir. Hevesli olduğumuz için bize oy atacaklardır" dedi.

Haber : Değişim Medya Haber Merkezi