CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş, "Ülkemizin hükümetsiz kalmasının birinci sorumlusu 8 Haziran'dan bu yana tekrar seçim seçeneğini zorlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan'dır. İkinci sorumlusu ise Cumhurbaşkanının vesayeti altında bulunan, ancak 23 nisan başbakanı kadar yetkisi olan Davutoğlu ve AKP'dir. Bu kritik süreçte Türkiye'nin hükümetsiz kalmasına yol açan üçüncü kişi Devlet Bahçeli'dir" dedi.

CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş, "Ülkemizin hükümetsiz kalmasının birinci sorumlusu 8 Haziran'dan bu yana tekrar seçim seçeneğini zorlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan'dır. İkinci sorumlusu ise Cumhurbaşkanının vesayeti altında bulunan, ancak 23 nisan başbakanı kadar yetkisi olan Davutoğlu ve AKP'dir. Bu kritik süreçte Türkiye'nin hükümetsiz kalmasına yol açan üçüncü kişi Devlet Bahçeli'dir" dedi.

Demirtaş, CHP Ereğli İlçe Teşkilatında düzenlenen basın toplantısında partisine 7 Haziran seçimlerinde destek veren herkese ve kendisini yeniden adaylığa layık gören CHP yönetimine teşekkür etti.

Halkın 7 Haziran seçimlerinde hiçbir partiye tek başına iktidar olanağı vermediğini dile getiren Demirtaş, "Halkımızın bu mesajını CHP olarak aldık ve koalisyon kurulması için her türlü fedakârlığı yaptık. Bunun için öncelikle yüzde 60'lık muhalefet bloğunun koalisyon kurmasına çalıştık. Bu süreçte partimizin menfaatleri değil, Türkiye'nin menfaatlerini düşünerek hareket ettik" dedi.

Koalisyon görüşmeleri konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti ve MHP'nin tutumunu eleştiren Demirtaş şunları söyledi:

"Maalesef fırtınalı bir denizin ortasındayız. Ülkemizin kritik bir süreçten geçtiği bu dönemde ülkemizin hükümetsiz kalmasının birinci sorumlusu 8 Haziran'dan bu yana tekrar seçim seçeneğini zorlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan'dır. İkinci sorumlusu ise Cumhurbaşkanının vesayeti altında bulunan, ancak 23 nisan başbakanı kadar yetkisi olan Davutoğlu ve AKP'dir. Bu kritik süreçte Türkiye'nin hükümetsiz kalmasına yol açan üçüncü kişi Devlet Bahçeli'dir.

Daha 7 Haziran akşamı ortada hiçbir şey yokken Kasım'da erken seçim olsun demiş, bu süreçte hiçbir hükümet seçeneğine yanaşmamış, ' Alayına Karşıyız' diyerek her türlü öneriyi reddetmiştir. Süreçte Genel Başkanımız Bahçeli'ye başbakan olmasını bile teklif etmiş, bu teklif maalesef Bahçeli tarafından kaba bir şekilde reddedilmiştir. Yine maalesef MHP'nin meclis başkanlığı seçiminde AKP'ye fiili desteğiyle AKP'nin özgüveni artmış ve cumhurbaşkanı ülkeyi seçime götürmüştür. Acil olarak çözülmesi gereken yakıcı sorunların olduğu, terörün azdığı, ekonomik krizin patladığı bu dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan, Davutoğlu ve Bahçeli'nin olumsuz tutumlarıyla hükümet kurulamaması yanlış olmuştur. Bunun faturasını halkımız ödemiştir, ödeyecektir de. Seçimin faturasının 2,5 milyar lira olduğu hesaplanmıştır. Terör ve ekonomik krizin maliyeti o kadar yüksektir ki hesaplanamamaktadır. Yüz altmış vatandaşın canını kim geriye getirebilir? Bu sebeple 1 Kasım'da seçime giderken, Türkiye'yi bu tekrar seçime getirenlere vatandaşlarımız sandıkta dersini vermelidir."

"İFTİRALAR HAKKINDA YASAL SÜREÇ BAŞLATTIM"

Demirtaş, tüm Türkiye'de ve Zonguldak'ta CHP'nin oylarını arttıracağından kuşkusu olmadığını ifade ederek 7 Haziran seçimleri adaylık döneminde kendisine yönelik negatif haberleri eleştirerek, "Beni mağdur eden bu ahlak yoksunu kişilere karşı yasal haklarımı kullanacağım" dedi.

Demirtaş şöyle devam etti:
"Maalesef son günlerde tersane işçileri ile ilgili yine yalan haberler yapılarak şahsıma iftiralar atılmıştır. Bu iddialar üzerine de avukatım tarafından yasal süreç başlatılmıştır. Buradan şunu ifade etmek istiyorum. Avukatlık yaparken işçilerin yasal haklarını nasıl sonuna kadar savunduysam, Vekil olarak da TBMM'de tüm Türkiye'deki işçilerin ve mağdurların haklarını savunmaya devam edeceğinin ve kimsenin kirli kalemleriyle şahsımı kirletemeyeceğinin bilinmesini istiyorum. Bundan sonra da açık, şeffaf; kirli ilişkilerden uzak bir siyaset izleyeceğim. Bunun için söz veriyorum."

MÜFTÜOĞLU: "TÜM HEDEF MHP'YE GİDEN OYLARI GERİ ALMAK"

CHP Zonguldak Milletvekili Adayı Buket Müftüoğlu da, buluşacakları kalenin CHP olduğunu ifade ederek şunları söyledi:
"CHP'ye 90 yıl sonra çok büyük bir görev düşmektedir. Geçtiğimiz seçimde halkımız siyasilere çok önemli bir ders vermiştir. Bu dersi doğru okumak gerekir. Türk milletinin Türkiye Cumhuriyeti devletinde var olan ve seçim yarışına giren siyasi partilere verdiği ders, milli şuurdan, milli eğitimden, milli savunmadan, milli ekonomiden kopulmaması gerekliliğidir. Her ne kadar etnik köken ve mezhep çatışmasına ülkeyi itse de, ülkenin tek çözümü milli servetine sahip çıkmaktır. Bu yüzden hiç şuuru olmayan ve doğru çizgisi olmayan ama adında milliyetçi olan bir partinin oyları yükselmiştir. Beşinci sıradan, birinci sıradan ikinci sıradan çok nasıl oy alırız ona bakıyorum.

Bu seçimlerde kırsalda çalışmak istiyorum. 150'ye yakın köy var Ereğli ve Alaplı'da. Gerekirse günde yedi sekiz köye gidip son gittiğim köyde geceyi geçirmek istiyorum. İnsanların en mahrem ve masum alanlarında onlarla samimiyet ve sevgimi paylaşmak istiyorum. Tüm hedefimiz geçen sefer kıl payı kaçırdığımız üçüncü milletvekilini almak ve geçen seçimde MHP'ye kaptırdığımız oyları geri almak."

CHP Ereğli İlçe Başkanı Hayrettin Kartal, selamlama konuşmasında 7 Haziran Seçimlerinde çıkan tablonun 13 yıllık AK Parti iktidarına son verdiğini ama bunu birilerinin içine sindiremediğini söyledi. Kartal, 1 Kasım seçimlerinde iktidara gelmek için kararlılıkla mücadele edeceklerini kaydetti.

Basın toplantısına Kandilli Belediye Başkanı Mustafa Aydın, Ereğli Belediye Meclisi üyeleri ve çok sayıda partili katıldı.

Haber : Değişim Haber Merkezi