"Çocuklarımız yalnızlaşıyor..."
"Çocuklarımız yalnızlaşıyor..."
Zonguldak Valiliği, 2017-2018 eğitim-öğretim yılının huzur ve güven ortamı içinde geçirilmesini sağlamak amacıyla bugün Öğretmenevinde geniş katılımlı toplantı düzenledi. Toplantıda konuşan Vali Ahmet Çınar; "Uyuşturucu ile ilgili olarak Türkiye'de hakkını teslim etmemiz gerekir. İçişleri Bakanımızın emek ve gayretleriyle çok önemli güzel işler oldu, oluyor. Kaynağını kurutma anlamında, yakalama, işlem yapma anlamında bırakanlar eski yıllara kıyasla epey bir artmış durumda. Tabi bir risk daha var. Şehirleştikçe maddi imkanlar arttıkça geleneksel aile yapımızdan biraz uzaklaştıkça, kalabalıklar arasında çocuklarımızla, o televizyon vesaire elektronik cihazlarla kendi başlarına kaldıkları için yalnızlaşıyorlar" dedi.
Vali Ahmet Çınar başkanlığındaki toplantıya; Zonguldak Belediye Başkanı, İl Emniyet Müdürü, İl Jandarma Komutanı, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri, İl Gençlik Hizmetleri ve Spor Müdürü, İl Milli Eğitim Müdürü, İl Sağlık Müdürü, Beycuma, Karaman ve Elvanpazarcık Belediye Başkanları, Merkez İlçe Mahalle /Köy Muhtarları, Merkez İlçe Okul Müdürleri ile Okul Aile Birlikleri temsilcileri ile Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı katıldı.
Toplantıda konuşan Vali Ahmet Çınar, okulların başarısının
hem öğretim hem de eğitimin anlamında okul müdürlerine bağlı olduğuna vurgu
yaptı. Çınar, "Bu kurullar toplanır. Çalışmalarını yapar. Raporlarını
hazırlar. İşlerini yaparlardı ama her toplantıda söylediğim bir şey vardı
benim. İşin şekil tarafını, usul tarafını, resmi tarafını hazırlamak dosyaları
hazırlamak, imzaları atmak, bu kadar hassas konularda işimizi gereği gibi
yaptığımız anlamına gelmiyordu. Bu konular evet resmi usuller esaslar, şartlar,
şekiller yerine gelir fakat bu çalışmalardan bir netice alabiliyor muyuz?
Alamıyor muyuz? Bunun gözlemlenmesi sorgulanması gerekiyor. Burada
muhtarlarımız var, okul aile birliklerimiz var, ilgili müdürler var, en çok da
okul müdürlerimiz buradalar. En çok görev aslında onlara düşüyor. Eğitimin
kalitesiyle ilgili vesaire daha önce bazı şeyler konuştuk. O okullarda birinci
önceliğimiz. Okulların başarısı hem öğretim hem eğitim anlamında çok büyük
oranda okul müdürlerimize bağlıdır. Okul müdürlerimiz o okul yöneticiliği özel
bir alandır onu da söyleyeyim. İşlerini başarılı şekilde yapabilirlerse orada
öğretmenler motive olurlar, çalışkan olurlar. Yeni projeler için düşünürler.
Var olan projeler uygulanır. Eğitimde, öğretimde başarı sağlanır. Burada bir
koordinatör olarak okul müdürlerine çok büyük iş düşüyor. Kaprislerimiz,
kıskançlıklarımız işe yansımamalı. İnsan halidir bu özellikle az buçuk
olabilir. Adil olmalıyız öğretmenler arasında, görevlendirmelerde, tebessümde
ve selamda dahil böyle olmalı. Bir öğretmen çok başarılıdır, bir başka öğretmen
çevreden iltifat görür, bir öğretmen yeteneklidir. Her zaman iyi insanlar,
işini düzgün yapan insanlar var. Okul müdürleri eğer orada bizim hastalıklı
dediğimiz anlayışla, müdürlüğünü hissettireceğim, ben buradayken falan kişiye
ilgi iltifat var, ben bir şey yapamazken şu öğretmen ne kadar büyük güzel işler
yapıyor kıskançlığına, hastalığına girerse bir tavırla o arkadaşların önü
kesilirse, kendisine gelen bir fikir proje bu tür rahatsızlıklardan dolayı bir
sefer bile engellenirse bir daha o okulda hiçbir öğretmen işini severek yapmaz,
yapamaz. Yeni fikir proje peşinde asla olmaz. Okul müdürlerimiz, velilerin,
öğrencilerin, hak hukuk, disiplin, zaman vesaire hepsiyle kanunların bizden
istediği şekliyle ilgilenirken ama en çok okuldaki genel düzeni öğretmenlerin
motivasyonunun sağlanmasında gayretli olmalılar. Her türlü fiziki şartlar,
güvenlik açısından önemli. Çok gündem olan konularımız, servis şoförlerinin
eğitimi de devam ediyor mesela. Bu çocuklarımız okullarına kanunda öngörülen
şartlarda gelip gidebiliyorlar mı? Şoförler bize bildirilen isimler mi?
Servislerde öğrenciyi ayakta tutup hatır yada para için yolcu alıyor mu? Hız
vesaire trafik kurallarına riayet ediyor mu? Okulda öğrenci alırken veya
indirirken gerekli güvenlik şartlarına uyuyor mu? Bunların hepsini oturduğumuz
yerden anlayamayız. Okul müdürü çıkarıp biniş iniş saatlerinde kontrol etmeli.
Bütün bunların ara sıra hem zaman anlamında hem araç anlamında kontrol etmeli.
Velilerle iletişimleri diyalogları sağlam olmalı. Onlara sormalı. Onlardan
kendilerine bir takım temenni, şikayet veya öneri varsa gelebilecek kanalları
açık tutmalı. Bu çok üzerinde hassasiyetle durulması gereken bizim de
hassasiyetle durduğumuz bir konu. Burada hepimizin sorumluluğu var. Herkesin
buna dikkat etmesi gerekir."
"İÇİŞLERİ BAKANIMIZIN EMEK VE GAYRETLERİ BÜYÜK..."
Uyuşturucu ile ilgili olarak İçişleri Bakanının emek ve
gayretleriyle çok önemli güzel işler olduğunu söyleyen Vali Çınar;
"Kaynağını kurutma anlamında, yakalama, işlem yapma anlamında bırakanlar
eski yıllara kıyasla epey bir artmış durumda. Tabi bir risk daha var. Şehirleştikçe
maddi imkanlar arttıkça geleneksel aile yapımızdan biraz uzaklaştıkça,
kalabalıklar arasında çocuklarımızla, o televizyon vesaire elektronik
cihazlarla kendi başlarına kaldıkları için yalnızlaşıyorlar. Bu yalnızlık
psikolojik vesaire durumlarımızı da etkiliyor. Ve bizim birtakım çocukların
genel güvenliklerinin ve davranışlarına yönelik saldırılarda da zayıf
kalıyorlar. Uyuşturucu satan da kullanan da her geçen yıl maalesef artıyor. Bir
empati yapmak belki de çok da kolay değil bu konuda, kaymakamlığımızda da
valiliğimizde de bize gelen giden insanlar olur. Çocuğu uyuşturucuya müptela
olmuş, onların hikayelerini dinlediğimiz zaman hakikaten derhal bir şeyler
yapmak gerektiğini zaten düşünüyor ve hissediyorsunuz. Kolay bir şey değil. Bu
konuyla ilgili olarak bizim her okul için görevlendirdiğimiz güvenlik
birimlerinden temsilciler var. Uyuşturucuyla mücadele nasıl olur. Bu konuda bir
koordinasyon sağlamak için böyle bir görevlendirme çalışması var. Ama bu
yetmez. Demiştik ki böyle hal ve hareketinden sınıftaki öğretmenler çocukta bir
sorun olduğunu anlayabilir, hissedebilir. Bununla ilgilenmek suretiyle çocuklar
çoğu zaman utanabilir. Daha feci daha kötü işlerde de bazen görüyoruz. Çocuk
birçok şeyi gizliyor sonra iş ayyuka çıkıp insan zarar gördükten sonra
çocukları bir meseleleri varsa, sorunları varsa, rehber öğretmenleriyle mi olur
sınıf öğretmenleriyle mi olur. O sorunları dile getirebilecekleri ortamı bizim
sağlamamız lazım. Okula gelme gitme vesaire hal ve hareketlerinden onların
yaşam biçimlerinde geleceklerine olumsuz etki edebilecek birtakım davranışlar
yanlış görüyorsanız, aileleriyle görüşmek suretiyle bu konuları aşabilirsiniz.
Çevredeki esnafla temasınızın olması lazım. Çevreye gelen gidenler kimler,
şüpheli şahıslar, işi yoksa fazla dolaşanlar bunların farkında olmanız lazım.
Okulunuzun çevresinde gereksiz dolaşanlar var mı yok mu? Derseniz onlar size
yardımcı olur. Kameralardan ara sıra kontrol etmek lazım. Bu söylediğim çok zor
teyakkuza geçmiş cephe düzeni falan değil. Normal mesaimiz içerisinde
yapılabilecek, yürüyecek işler. Bazı ideolojik anlamda hastalıklı tipler olur.
Çocuklarımızı akşama kadar kapıyı kapatıp öğretmenlerimize teslim ediyoruz. Bu
hiç kimsenin eline geçmeyecek büyük bir imkandır. O çocukları yetiştirme
anlamında. Her gün milyonlarca çocuk okullara taşınmak suretiyle kapıları
kapatıyor sınıflarda öğretmenlerle baş başa bırakıyoruz. Bu çok güzel bir şey.
Öğretmen burada çocuğa bir çok şeyi verebilir. Ama az önce söylediğim birtakım
hastalıklı tipler olur. Kendi ideolojilerini kutsal görüp o çocuklara imayla,
dikteyle vermeye çalışır. Bunlara da bizim dikkat etmemiz lazım" dedi.
Haber : İHA
Çok Okunanlar
» Henüz BUGÜN Haber Görünmüyor