Ak Parti Zonguldak Milletvekili Prof.Dr.Ercan Candan, Polis evinde basın mensuplarıyla sabah kahvaltısında bir araya gelerek 2014 yılını değerlendirerek, önümüzdeki yıl planladıklarını anlattı.

Candan,3.5 yıllık yapılan çalışmalarını içeren kitapçığı basın mensupları ile paylaşarak; bu kitapçık benim karnem. Bu karneyi halkımız ile paylaşıyoruz. Halkımıza bir anket çalışması yapacağız, bu karneden, anketten geçtin derse 2015 yılı Genel Seçimlerinde adaylığımı isterse bu yola devam edeceğim. Eğer halkımız yapılan anket çalışmalarında ; Candan sana 3,5 yıl yeter, aday olma derse de aday olmam, fakülteme döner, kaldığım yerden çalışmaya devam ederim" dedi.

Geçtiğimiz gün katıldığı bir radyo programında AK Parti Karadeniz Ereğli Belediye Meclis üyesiYusuf Kalay'ın "O benim vekilim değil. Bunu kabul etmiyorum." Yusuf Kalay hakkında bir gazetecinin sorusu üzerine cevap veren Candan; "Benim Milletvekilim değil", deme hakkına herkes sahiptir. Bunu diyen arkadaş beğenmiyorsa seçimlerde çıkar adaylığını koyar. Kim boyunun ölçüsünü alıyorsa alır!.. İkincisi benim milletvekili olarak görevim Ereğli Belediyesini AK Partiye kazandırmaktı. Bu görevimi yerine getirdim ve geri çekildim."

"OY KAYBETTİRME DİYE SENİ SAHAYA BİLE İNDİRMEDİK!.."

"Ama oradan bana saldırı gelirse bende şöyle bir şey söylerim. Arkadaşım sen oy kaybettireceksin diye, biz seni sahaya çıkarmadık!.. İkinci sıradaydın ama sokağa dahil çıkmadın. Partiye kaç kuruşluk yardımın oldu. Hiç!.. O zaman şöyle bir soru daha sorarım. Belediye kazanılır, kazanılmaz ben sokmadım sekreterimi İmar Müdürlüğüne, Hem de İmar'a!.. Belediye kazanılır, kazanılmaz evimin üstüne katı ben çıkmadım. Ercan Candan olarak belediye'den bir kuruşluk menfaat istemedim. Konuşurken insan aynaya bakar, ondan sonra konuşur. Halk beni isterse, bunların 100 tanesi gelsin tanımam!.." dedi.

"BEN PARALELCİ OLSAYDIM..."

Konuşmasının ileri ki bölümlerinde yine bir gazetecinin "Sizin için paralelci", diyorlar sorusu üzerine; gülerek soruyu cevaplayan Candan; "Bakın seçimden önce genel merkezin yaptırdığı bir ankette %38'e %52 oranında CHP öndeydi. Ben paralelci olsam fırsattan istifade kapı kapı dolaşmaz. CHP'nin burada kazanmasını garantilerdim. Biliyorsunuz ki biz burada sadece CHP'ye karşı değil, paralel'e karşı da mücadele verdik. Çünkü burada CHP paralel'le işbirliği yaptı." dedi.

"AKÇELİ İŞLERE GİRMEM..."

Ak Parti Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Ercan Candan, TSO Başkanı Yaşar Tetiker'e Erdemir'den kendi şirketleri ile ilgili sıkıntıları olduğu için randevu verilmediğini açıkladı. Candan konuya ilişkin olarak şu görüşlere yer verdi; "Geçenlerde bir haber çıktı. Konuyu siz açtığınız için açıyorum. Normalde açmazdım. Vekil Karadeniz Ereğli'ye ihanet içerisinde diye. Bu lafı söyleyebilmesi için bir insanın ya aklından zoru olması lazım. Yada gözünü kin ve nefret bürümüş olması lazım. Hesabım burada benim (3,5 yılda yaptığı icraatlarını anlatan kataloğu gösteriyor) Eğer ben ihanet ettiysem Ereğli'ye böyle bir şeyi alnım açık hiç birinizin önüne bırakamazdım. Neyinin ihanetini yaptım Karadeniz Ereğli'ye? İddialardan biri 'Meslek lisesi yapılacaktı' da ben engelledim. OSB'ye meslek lisesi yapılacak diye hiç duydunuz mu, herhangi bir evrak bir yazı gördünüz mü? Hayır. Halbu ki Faruk Yazıcı'ya bizzat söyleyen benim. Halbu ki eski bizim Zeki Us'a söyleyen benim. OSB'ye özel endüstri meslek lisesi açalım, çünkü öğrenci başına devlet 4 bin TL'ye kadar para veriyor. Oraya özel meslek lisesi açalım. Oradaki fabrikalarda bu çocuklar yetişsinler. Dolayısıyla işçi arama derdine düşmesinler diyen benim. Benim söylediğim bir şeyi ben nasıl engellemiş olabilirim. (Gazeteci Doğan Gönüllü Tetiker'in Erdemir ile yapacağı görüşmeyi Candan'ın engellediği iddiasını soruyor) Ben görüşmeyi engellemedim. Benim aracı olmam istendi. Doğrusu bu. Ben neden aracı olayım? Yani, benim üstüme elzem değil aracı olmak. Görüşmek istiyorsanız gider talep eder ve görüşürsünüz. Peki, size neden randevu verilmiyor? Benlik bir mesele yok. Mesele eğer Ereğli ise hiç bir problem yok. Ama istediğiniz şeyler kendi şahsınızla, şirketinizle ilgiliyse ve bu biliniyorsa o zaman ben konuşayım. Benden görüşme konusu üç konu istendi. Bir, şirketleriyle ilgili maddi sıkıntıları var. Bu durum konuşulacak. Ben akçeli işlere girmem. Ercan Candan akçeli işlere girmez. Dolayısıyla sizin şirketinizin Erdemir'le maddi durumu beni bağlamaz. Ben mecbur değilim bu işi yapayım. İki, A2 Kalite çeliğin kendilerine verilmesi. Yine akçeli iştir buna yine girmem. Üç, OMSAN'ın yaptığı nakliyenin yereldeki nakliyecilere verilmesi konusu. Bununla ilgili de şirket kurup yetki istendi fakat bildiğim kadarıyla bakanlık bunlara hayır dedi. Böyle bir şirkete TSO olarak ortak olamazsınız dedi. Ben genel sekreter değilimki sizi görüştüreyim. Görüşmek isterseniz makamınız belli, yeriniz belli, gider görüşürsünüz. Karşıki tarafta sizin taleplerinizi biliyo ki onun için randevu vermiyor büyük ihtimalle. Şimdi burada Kdz. Ereğli'yi ilgilendiren bir durum var mı arkadaşlar? Burada Ercan Candan'ın kime ne ihaneti, hıyaneti var? Bana sadece OMSAN'la ilgili gelirsiniz hay hay, bir formül bulunur. Ama ben senin elemanın değilim ki, kendim konuşurken seni de götüreyim. Konuşmak istiyorsan gidip konuşursun. Böyle bir mecburiyetim görevim mi var. Benim görevim buradaki toplumun menfaatini sağlamaktır. Şirketlerin menfaatini sağlamak değil."

Haber : Değişim Medya Haber Merkezi