Ereğli Ticaret ve Sanayi Odası yönetimine aday olan İrfan Erdem ve bazı yönetime aday isimler Azim Otel'de basın toplantısı düzenledi. İrfan Erdem, ekip arkadaşlarından bazılarını da tanıtırken; seçim sürecine ilişkin detaylı açıklamalarda bulundu.

Cevat Yıldızhan, Ali Kaya ve Kemal Köse'nin 'dışarıdan' takip ettiği toplantıda Ahmet Fikri Kızmaz, Gülşah Turan, Dr. Naci Yalçınkaya, Banu Ruban Zorlu, Mustafa Dedekargınoğlu, İlhan Yazıcıoğlu, Özgür Erdoğan ve Volkan Bostan hazır bulundu.

İşte, İrfan Erdem'in 'özetle' açıklamaları: 

ŞEFFAFLIK !!

"Ben arkadaşlarıma diyorum ki soruyorum onlara yaşlanınca yürümekte zorluk çektiğiniz yıllarda çocuklarınıza ve torunlarınıza ne anlatacaksınız diyorum. Jenerasyon olarak savaş görmediniz harp yaşamadınız diyorum. Bu seçimin zor ve ekonomik şartlar altındaki Ereğli'nin mücadelesini anlatacaksınız diyorum. Ereğli'de her yaşayan insan TSO üyesi bu mücadelenin içinde olmalıdır diyoruz. Bizim grubumuz aday grubumuz yönetime talip olan bu grubumuz dikkat ederseniz basın mensuplarını her toplantıda hemen hemen içimizde görüyoruz. Bizde şeffaflık ilkesi geçerlidir."

"DÖRT BAŞKAN ADAYININ OLDUĞU YERDE SİZE GÖRE İSTİKRAR OLACAK MI?"

"Biz diyalogdan yanayız. Barıştan yanayız. Biz diyoruz ki üç ve dört aday Ereğli'ye fazla bunu mümkünse bire indirelim.  Mümkünse ikiye indirelim diyoruz. Dört başkan adayının olduğu yerde size göre istikrar olacak mı? Oylar bölünecek mi? Başarı gelecek mi? Biz mevcut yönetimde 2009'dan bu güne kadar bu seçimi kazanıp da buraya gelmiş arkadaşlarımızı saygı ile anıyoruz. Hepsi değerli insanlardır."

"YÖNETİMİNDE ÇOK BAŞLILIK VARDIR"

"Mehmet Genç'in ekmeği yenir suyu içilir. Hiç kimseyi onun hakkında konuşturmam. Tanırım ama bu kriz sürecini yönetememiştir. Neden yönetememiştir? Yönetiminde çok başlılık vardır. Çok seslilik vardır. Yeniden seçilecek bir kadroyu düşünün bu kadro bu seçimi dört üç aldı. 3-3 aldı. Bir oldu üç iki oldu. Başarı olacak mı? O zaman o yönetimde veya mecliste hep bıçak sırtında tek kişinin iki dudağının arasında kalacak hadise. Seçilmişlerde ne yapacaklar bıçak sırtında bir yönetim olacak. Başarı gelecek mi? Gelmeyecek. Biz diyoruz ki bütün adaylar değerlidir kıymetlidir. Mühim olan ringe çıkmaktır diyoruz. Saygı duyuyoruz. Ama bugün Ereğli'nin konjektöründe dört aday fazla."

BELEDİYE MECLİSİ'İNDE KAVGA VAR

"Ereğli normal bir seçim yapmıyor TSO'suna. Ereğli'de barış var mı soruyorum. Yok. Belediye Meclisi'inde kavga var. Siyasette kavga var. Sivil Toplum Örgütlerinde kavga var. Bu kavgayı kaldırmaz diyoruz. Ekonomi bozuk diyoruz. Size icra dosyalarının tek tek rakamlarını verdim. Ereğli'nin haritasını bütün özünü çıkarttım. Ekonomik suçlardaki artışları gösterdim. Ereğli ekonomisi iyiye gitmiyor dedim."

EREĞLİ'DE BATAN PARA 128 TRİLYON !!!

"2012'de 128 trilyon para batmış Ereğli'de. Hangi banka size kredi verecek. Ama benim bu radikal çıkışlarım birçok kısmı, bazı örgütleri, bazı şahısları rahatsız etti. Ama konuşmak zorundayız. Konuşarak çözeceğiz. Biz kendi grubumuzla yönetime talibiz. Bazı gazeteci arkadaşlarımız o gazeteyi getirip diyor ki sağolsun. Belirsizlik var diyor. Doğru benim söylemek istediğim belirsizlik değil. Ya ben anlatamıyorum. Diyor ki sayın arkadaşımız. TSO seçiminde belirginler ve belirsizlikler. Sayın Arslan Keleş adaylığını açıklamış. Sayın Mehmet Genç açıkladı. Sonra geri çekildi. Sonra sayın Yaşar Tetiker geldi. Sayın Muhammet Likoğlu açıklamıştı. Ben açıkalamadım. Bu seçim uzun soluklu bir seçim. Ben yönetime talibim dedim. Siz önce yedişer kişilik grupları seçeceksiniz.  O yedi kişi meclise girecek üç kişiyi seçecek. 21 kişilik meclis oluşacak. 21 kişilik bu meclis önce başkanını seçecek. Sonra başkan vekilini seçecek. Sonra dönecek yedi kişilik yönetim kurulunu seçecek. Yedi kişilik yönetim kurulu da yönetim kurulu başkanını seçecek, başkan yardımcısını seçecek. Şimdi adaysınız kendi grubunuzdan çıkamadınız. Yedi kişilik komiteye giremediniz. Ne oldu başkan adaylığınız?"

1800 OYUN 1200'ÜNÜ ALIRDI AMA !!!

"1800 oy kullanarak başkan seçilemezsiniz. Zaten 1800 oy tek sandıkta kullanıyor olsaydı ben bunun 1200'ünü alırdım İrfan Erdem olarak. Ama tek sandık yokki. Yedi tane sandık var. Biz ne dedik kırmızı çizgilerimize. Biz TSO'nun yönetimize talibiz. Yüzde 60'ı 70'i genç olacak. Bayan üyelerimiz olacak. Erdemirden genel müdür muavini seviyesinde insanlar olacak. Biz eskinin devamı değiliz dedik. Beyaz bir sayfa açıyoruz dedik. Sıkıntıları biliyoruz dedik. Benim önerdiğim projeler dışında hiç değişik bir projeye rastladınız mı? Ben ne önerdiysem arkadaşlarımda onu öneriyorlar."

"BEN KİMSEDEN OY İSTEMİYORUM"

"Ereğli'nin vizyona ihtiyacı var beyaz bir sayfaya ihtiyacı var.

Ben kimseden oy istemiyorum. İstemedim de. Laik görürseniz dedim üç dört adaydan hangisini onu seçin onun projelerine bakın değerlendirin dedim. Onun oyu bende o oy bende artık bu kafalar değişmeli. Eskiden antik çağlardan bu zamana kadar orta çağa hatta yakın çağa yakın derebeylikleri vardı. Şehirlerin etrafında kaleler vardı. O kaleler o yaşanan şehrin namusunu korurdu, ekonomisini korurdu malını canını korurdu.

Artık teknoloji ilerledi. Artık bizim gibi ekonomisi bozuk şehirleri de o şehirde yetişmiş kıymetli insanlar koruyabilir. (yanındaki yönetime aday arkadaşlarını işaret ederek)Bunların hepsi birer kale."

ARSLAN KELEŞ İÇİN:

"BENDE KENDİSİNE BU GÜCÜ NEREDEN ALDIĞINI SORDUM"

"Ben Arslan Bey'e gittim. Kendisine anlattım. Dedim ki Sayın Arslan Bey; gel tek liste yapalım. Beraber hareket edelim. Ereğli'ye fazla geliriz çok aday. Ben size cevabımı vereceğim dedi. Kendileri geldiler dediler ki ben yönetim kurulu başkanlığını istiyorum. Size de meclis başkanlığını veriyorum dedi. Bende kendisine bu gücü nereden aldığını sordum. Ben de dedim sana yarın cevap vereyim. Bende sayın arkadaşlarımı topladım. Arslan Bey'in böyle bir teklifi var dedim. Çıkan karar şuydu o size meclis başkanlığını layık görmüş vermiş yönetim kurulunu da kendine istemiş bu gücü nereden buluyor dediler. Yolu açık olsun dediler. Ondan sonra bu konuda bir daha görüşme olmadı. Bu uzun soluklu bir seçim dönemi. Hiç kimse başkanlığını seçim başladığı gün tayin edemez."

Haber : Şafak Negüzel, Evrim Çağırıcı