Zonguldak'ta 17 Mayıs 2010 tarihinde 30 kişinin ölümü 6 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan grizu davasının 11'inci duruşmasında avukatların 6'ncı bilirkişi raporu talebi reddedildi. Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada mahkeme heyeti, yeni bilirkişi hazırlanması talebini reddederek dosyayı mütalaasını sunmak üzere Cumhuriyet Savcılığı'na verilmesine karar verdi.

Mahkeme sırasında grizu davasında yaşamını yitiren işçilerin yakınları ile mahkeme heyeti arasında ilginç diyaloglar yaşandı. Grizuda ölen Hüseyin Arslan'ın kızı Dilek Eren(25), mahkeme başkanından söz alarak, "Sizden tek bir şey istiyorum. Bu ölenler oraya keyfi için veya ölmek için gitmedi. Benim babam ve diğerleri hepsi ocakta öldüler. Sizlerin de sevdiği vardır. Yalvarıyorum size. Babamın ve diğerlerinin hakkını savunun." diye konuşması üzerine, diğer işçilerin aileleri alkışlarla destek verdi.

Mahkeme Başkanı Hakim Cengiz Sayılgan ise "Burası tartışma programı değil. Söylediklerinizin sonuca etkisi var mı? Bu şekilde sürdürürsek bu yargılama usulü doğru bir yargılama olmaz. Biz sizi anlıyoruz, sizler de bizleri anlayın. Siz fark etmeseniz de biz sizin yangınınızı hissediyoruz" diye cevap verdi.

Mahkeme çıkışında acılı aileler, tutuksuz yargılanan sanıklara tepki gösterdi.

Mahkeme çıkışında gazetecilerin sorusunu cevaplandıran ölen işçilerin yakınlarından Fatma Arslan, "Bizim içimizde her gün ateş yanıyor. Ben 3 yıldan beri acı çekiyorum, neden sonuçlanmadı? Oraya ölüme gitmedi bu insanlar, ekmek parası için gittiler. Zonguldak'ın kaderi diyorlar, Zonguldak'ın kaderi bu muydu?" dedi.

Diğer işçi yakınları ise şunları söyledi: "30 canın adaletini istiyoruz. Başka hiçbir dileğimiz yok. Ben burada babasız çocuk yetiştirdim. Benden başka çocuğumun arkasında duracak yok. Adalet istiyorum. Büyüklerim bu işe elini atsın bizim vicdan azabımızı sona erdirsinler. 30 kişinin vebaliyle yaşamasınlar."

Avukat Ünal Demirtaş ise davanın yakında sonlanacağını tahmin ettiklerini kaydetti.

Haber : CİHAN