Değişim Medya  |  Haber |  Dergi  |  Radyo - 0 372 322 27 30
logo
  •  
    •  » GÜNCEL
    •  » KÜLTÜR
    •  » SİVİL TOPLUM
    •  » KULİS HABER
    •  » YEMEK
    •  » DİN VE MEZHEPLER
    •  » EREĞLİ TARİHİ
    •  » FOTO GALERİ
    •  » VİDEO GALERİ
    •  » YAZARLARIMIZ
    •  » RÖPORTAJ
    •  » SİNEMA
    •  » TEKNOLOJİ
    •  » DİYALOG
  • SİYASET
  • AKÇAKOCA
  • EKONOMİ
  • GÜNDEM
  • ASAYİŞ
  • YAŞAM
  • SAĞLIK
  • MEDYA
  • SPOR
  • EĞİTİM
  Büyük kavga… Çok sayıda ekip sevk edildi…
  Ağaçtan düştü…
  Feci kazada 2 kişi öldü!
  Başkan Ünlüer ve Yönetimi de katıldı
  İşçi servisine çarptı!
  Kontrolden çıkınca!.....
  FRENİ PATLAYINCA!.......
  Feci kaza…
  Refüje çıktı!....
  Talihsiz genç ölü bulundu
06 Aralık 2025 Cumartesi
  1. GÜNDEM

Babasının hobisi mesleği oldu!....

 Yayınlanma : 04-04-2025 | 13 : 23 12
 Güncelleme : 04-04-2025 | 13 : 23 12
Babasının hobisi mesleği oldu!....
        

Babasından devraldığı hobisi mesleği oldu .

Babasından devraldığı hobisi mesleği oldu.

  Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde yaşayan 36 yaşındaki Sercan Morcu, çocukluk yıllarında babasından edindiği antikacılık ve koleksiyon merakını zamanla bir mesleğe dönüştürdü.  

  Karadeniz Ereğli ilçesinde yaşayan 36 yaşındaki Sercan Morcu, çocuk yaşta babasından aldığı ilhamla başladığı antika merakını yıllar içinde mesleğe dönüştürdü. Babasının Almanya'da yıllarca sürdürdüğü antikacılığın izinden giden Morcu, 2000 yılından bu yana topladığı objeleri, 2021 yılından itibaren ticarete dönüştürerek hem geçmişin izlerini korumaya hem de bu kültürü gelecek nesillere aktarmaya çalışıyor.

  Morcu, her eşyanın bir hikâyesi olduğunu ve bu işi yalnızca kazanç değil, aynı zamanda bir paylaşım aracı olarak gördüğünü anlattı.

  "BABAMDAN BULAŞAN BİR HASTALIK OLDU"

  Antikacılık tutkusunun çocuk yaşta babasından kendisine geçtiğini anlatan Morcu, o günleri şu sözlerle aktardı:

  "Babam 1970-2000 yılları arasında antikacılık yaptı. Hem antikacılık hem aslında koleksiyonerlik bir nevi. Çünkü o da sevdiği için başlamış o dönemlerde. O dönemlerde de Almanya'da ikamet ediyordu. 30 yıl antikacılığını aslında yurt dışında yaptı. 2000 yılında biz Türkiye'ye döndük. 2000'de döndüğümüzde biz 12 yaşındaydık yani ufaktım. 2000 yılında o da antikacılığı bırakıp sadece toplama olayıyla devam etti. Dolayısıyla ondan bulaşan bir hastalık oldu bizde."

  "KOYACAK YER KALMAYINCA TİCARETE DÖNDÜ"

  Başlangıçta sadece hobi olarak başladıkları koleksiyonculuğun, zamanla yer sıkıntısı ve paylaşıma olan istek nedeniyle ticarete dönüştüğünü belirten Morcu, şunları kaydetti:

  "Ondan kalma hastalık olduğu için de biz de kendimiz için de topladığımız ürünlerle burası bizim aslında bir hobi alanımızdı. Hobi alanımız daha sonradan yavaş yavaş artık koyacak yer kalmadığından dolayı hem ticaretine döndü hem de yani hâtıraları  biriktirmek gibi, sahiplendirmek gibi, seven insanlarla paylaşmak gibi. Kapımız onun dışında da her zaman açık. Yani çayımız, kahvemiz vardı. Hiç bilmeyen insanlar da ticari yapmadığımız dönemlerde hani içeriye bir bakabilir miyiz, bir gezebilir miyiz gibi talepler oluyordu."

   "BİZ OBJELERİN HÂTIRALARINA BAKIYORUZ"

  Antikanın, yalnızca bir eşya değil; yaşanmışlıklar ve hatıralarla dolu bir ruh taşıdığını vurgulayan Morcu, bu bakış açısını şöyle anlattı:

  "Antikayı sevmeyen veya farklı düşünen insanlar için şöyle söylüyoruz. Biz örnek bir koltuğun biz hâtıralarına, yaşanmışlıklarına bakıyoruz. Bazı insan sadece eski bir koltuk nasıl bir kıymeti olabilir gibi düşünüyor. Hepsinin öncelikle bir sanatsal çalışması var. El emeği var. Yaşanmışlıkları var yani karşılanmış onca cenazesi var kutlanmış onca doğum günleri var. Alınmış onca iyi haberleri var içerisinde. Daha çok biz anaların yüklü olduğu kısmıyla ilgileniyoruz. Onlara da yine aynı şekilde değer verenlere de satıyoruz demiyoruz. O yüzden sahiplendiriyoruz diyoruz. Her bir objenin bir insanın yaşanmışlığından daha fazla hâtıraları oluyor yani öyle söyleyeyim, üretiminden kullanımına kadar yani."

   "ÇANAKKALE'DEN KALMA BİR MATARA TARİHİ İZ BIRAKIYOR"

  Eline geçen bazı objelerin sadece maddi değil, tarihi anlamda da büyük değere sahip olduğunu ifade eden Morcu, özellikle savaş dönemlerine ait eşyalara ayrı bir yer verdiklerini belirterek şöyle dedi:

  "Binlerce ürün geçiyor elimizden. Daha çok tabii savaş tarihinden olan ürünler ayrı oluyor. İşte ülkede gündemde olmuş tarz şeyler genelde iz bırakıyor. Çanakkale Savaşı'ndan ürünler vesaire. Hani bunlar sadece şey değil. Silahlardır vesaire değil de örneğin o savaştan kalma bir matara. Bir askerin içtiği su gibi düşünebiliriz."

   "25 YILDIR SATMADIĞIMIZ BİR ARACIMIZ VAR"

  Antikalar arasında en özel parçalardan birinin aile yadigârı bir otomobil olduğunu söyleyen Morcu, bu aracın ailedeki yerini şöyle anlattı:

  "Ayrıca bir tane aracımız var. 25 yıldır bizde. Babamın çocukluğundan beri istediği arabaymış. En sonunda nasip oluyor. Satmamaya çalışıyoruz. Talipleri vardı. Anısı aslında baktığın zaman her şeyin bir anısı kalıyor onlarda. Dediğim gibi hani sadece düşünce farkı oluyor."

   "RADYOLARIN YERİ BİZDE ÇOK AYRI"

  Geçmişin seslerini bugüne taşıyan radyoların kendisi için özel bir anlam taşıdığını belirten Morcu, bu parçaların taşıdığı manevi değeri şu sözlerle dile getirdi:

  "İşte radyoları çok seviyorum. İşte dönemine baktığınız zaman sadece şarkılar, türküler, işletmelerin reklamları değil de daha önce savaş dinlemeleri örnek veriyorum.  Bu Cumhuriyet'in ilanına kadar ilerleyen bir dönem oluyor. O yüzden radyo grupları bizim için biraz daha ayrı. Bakış açısı olarak, kıymet olarak, maddi olarak değil. Daha çok manevi olarak. Yani güzel haberleri de oradan duymuşlar. İşte şu an biz görüntülü yayın yapıyoruz, örnek veriyorum. O dönem sadece dinliyorduk. Şimdi oluşmuş bir savaş. Savaşın ne durumda ilerlediğini ne yapmanız gerektiğini evden çıkmamanız lazım. Hepsi radyoya bağlı. Yani kimse televizyon açıp bir görüntüyle size bunu iletmiyordu. O yüzden radyoların yeri bizde biraz daha ayrı yani öyle söyleyeyim."

   "GÜN YÜZÜNE ÇIKMAMIŞ ÜRÜNLERİN PEŞİNDEYİZ"

  Piyasada dolaşan antikalardan çok, evlerden çıkmamış ve yok olma tehlikesi taşıyan objeleri kurtarmaya çalıştıklarını belirten Morcu, bu yaklaşımı şu sözlerle ifade etti:

  "Daha çok böyle gün yüzüne çıkmamış ürünleri toplamaya çalışıyoruz. Antikacılardan antikacılara geçmiş ürün değil de hiç gün yüzüne çıkmamış evlerden yok olacağını biliyorsunuz. O yüzden zaten size geliyor. Size gelmezse geri dönüşüme gidecek. Biz de bunun geri dönüşümüne kıyamıyoruz. Bir emek var. Biz de bunu daha çok kıymet bilmeyenden alıp kıymet bilene bu ihtiyaç olarak satılanlar dışında ihtiyaç olan insanlardan mümkün mertebe almamaya çalışıyoruz. İhtiyaç anlamında satılanlardan. Çünkü aslında gönlü yok ve bir yaşanmışlığı var kıymetini de biliyor ama satmak durumunda kaldı. Mümkün mertebe hani caydırmaya çalışıyoruz eğer öyle bir ihtimali varsa. Çünkü çok büyük kıymetli şeyler genelde çıkmıyor. Aslında yani onu satsa da o gün işi görülmeyecek, satmasa da görülmeyecek. Bazı müşterilere sırf ona ana yüklediği için hani biz ürün almıyoruz diye geçiş dediğimiz de oluyor."

   "OĞLUMUN DÖRT AYRI KOLEKSİYONU VAR"

  Antikacılığı bir ömür boyu sürdüreceğini belirten Morcu, kendisiyle aynı ismi taşıyan sekiz yaşındaki oğlunun da bu yolda yetiştiğini şöyle anlattı:

  "Bundan sonraki tüm ömrümüz bu işte geçecek. Hedefimiz kesinlikle o. Peşimden gelen aynı isimli oğlum var beraber. Sekiz yaşında. Onu da ilerleyen yıllarda iyi bir koleksiyoner yapma yolundayız. Dört tane ayrı koleksiyonu var. Hani hem heveslensin diye biraz da onu yetiştirmeye çalışıyoruz. Hem de geçmişin izlerini bilsin, geçmişini bilsin. Bir ürünü eski deyip değil de, işte bunu kim yapmış? Nasıl bir emekle yapılmış? İşte şimdi onlar dijital çağındalar. Bilgisayardan girişini yapıp bir mobilyayı hemen çizip çıkartıyorlar. Ama bunu daha önce yapan kişi kendi kafasında tasarlayıp hiçbir çizim yapmadan elle oya oya zımparalaya zımparalaya bir ürün çıkartıyor yani size."

   "ÖNCE BİZ HEVESİMİZİ ALIYORUZ"

  Bazı ürünlere bağlandığını ve onları hemen elden çıkarmadığını anlatan Morcu, bu duygusal bağı şu sözlerle dile getirdi:

  "Geçim kaynağını düşünerekten bazı ürünler için artık bunu sahiplendirmelisin diyorum. Aslında kıyamıyorum. Bunda genelde daha çok hani böyle az elimize geçen ürünler oluyor veya bizim bölgemizde az olan ürünler oluyor veya daha önce görmediğim bir ürün ilk defa karşılaştığımız ürün oluyor. Onu bir ay kadar seviyorum önce. İnceliyorum. Nereden geliyor? Kim yapmış? Nasıl olmuş? Nedir? Tarihçesi nedir. İnceliyoruz, hevesimizi aldık. Ondan sonra birisinin daha hevesi var. O hevesini alsın diye el değiştiriyoruz."

 


Haber : İHA

Bu Haber 2335 defa okundu

ETİKETLER : Yazdır

  • babasının hobisi
  • mesleği oldu
  Yorumlar
Yorumlar, editörlerimiz tarafından onaylandıktan sonra yayınlanır. Kanunlara aykırı, konuyla ilgisi olmayan, küfür içeren yorumlar onaylanmamaktadır.

 Yorumlar ( 0 )

Henüz bir yorum yapılmamış

 Çok Okunanlar


  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY

» Henüz BUGÜN Haber Görünmüyor
  • İş yerine silahlı saldırı
    İş yerine silahlı saldırı
  • Nazmiye Emen hayatını kaybetti….
    Nazmiye Emen hayatını kaybetti….
  • Deniz Yavuzyılmazdan CHP Kurultayında bir başarı daha .....
    Deniz Yavuzyılmaz’dan CHP Kurultayında bir başarı daha !.....
  • Yorgancılıktan patronluğa……
    Yorgancılıktan patronluğa……
  • Başkan Posbıyık: “2026 yılında suya zam yapmıyoruz....”
    Başkan Posbıyık: “2026 yılında suya zam yapmıyoruz!....”
  • Fizyoterapi Merkezi açıldı
    Fizyoterapi Merkezi açıldı
  • Günlerdir haber alınamıyordu, acı haber geldi....
    Günlerdir haber alınamıyordu, acı haber geldi!....
  • Gül Güleryüz beşinci kitabıHuzurda imzalayacak....
    Gül Güleryüz beşinci kitabı"Huzurda" imzalayacak....
  • ALİ ATEŞİN BABA ACISI…
    ALİ ATEŞ’İN BABA ACISI…
  • CANINA KIYMAK İSTEDİ
    CANINA KIYMAK İSTEDİ!

 Son Haberler


  • Pazarda hileli satışa izin verilmiyor…..
    Pazarda hileli satışa izin verilmiyor…..
  • CHP’li Yavuzyılmaz yolsuzluk girişimini ifşa etmişti: ‘Adrese teslim’ ihale iptal edildi!
    CHPli Yavuzyılmaz yolsuzluk girişimini ifşa etmişti: ‘Adrese teslim ihale iptal edildi
  • "Ayağıma Bastın" dayağı Murat'ı yatağa mahkum etti!.....
    Ayağıma Bastın dayağı Muratı yatağa mahkum etti.....
  • Otobüs durakları detaylı temizlendi.....
    Otobüs durakları detaylı temizlendi.....

 Köşe Yazarlarımız


  • doğan  yıldıztan
    doğan yıldıztan
    Bir Başka Avrupa!
  • UĞUR DEMİROĞLU
    UĞUR DEMİROĞLU
    HALKIN PARTİSİNDE YENİ YÖNETİM BELİRLENDİ…
  • Hasan Vehbi Ersoy
    Hasan Vehbi Ersoy
    DEİZM-TEİZM-ATEİZM-PANTEİZM’E BAKIŞ
  • Semih ÇOLAK
    Semih ÇOLAK
    SEÇMEN NE DEDİ?
  • Konuk Yazar
    Konuk Yazar
    Temiz enerji ve gelecek mücadelesi
  • Uğuralp CİVELEK
    Uğuralp CİVELEK
    “Bu bir suç duyurusudur”
  • Özkan Doğan
    Özkan Doğan
    YEREL RADYO VE REKLAM
  • Şenol AZMAN
    Şenol AZMAN
    “Aman doktor, yaman doktor. Derdime bir çare!” – 2-
  • Op. Dr. Erol GÜNEN
    Op. Dr. Erol GÜNEN
    Ortopedide Robotik Cerrahiler: Geleceğin Tıbbına Açılan Kapı
  • Merve KIRAN
    Merve KIRAN
    KİLO KONTROLÜNDE KİLİT NOKTA: ARA ÖĞÜNLER
  • Özge CERRAH
    Özge CERRAH
    ÖĞRENECEK ÇOK ŞEY VAR...
  • İsmail DEMİREL
    İsmail DEMİREL
    SAĞLIKTA OLUMSUZ İŞLER
  • Harun KARA
    Harun KARA
    ÖĞRETMENİM , HAKKINI NASIL ÖDERİM !
  • Uzman Klinik Psikolog Erkan EZERÇE
    Uzman Klinik Psikolog Erkan EZERÇE
    SEVGİ ASLA YETMEZ!
  • Dilek Şen Karakaya
    Dilek Şen Karakaya
    KAYIP-YAS SÜRECİ
  • Hamdi Güner
    Hamdi Güner
    DÜNYASI İÇİN DÜRÜST OLARAK ÇALIŞAN MÜSLÜMAN AHİRETİNİ DE MAMUR EDER
  • Hüseyin Aksakal
    Hüseyin Aksakal
    HAVADAN SUDAN…
  • Elif Yapıcı
    Elif Yapıcı
    ECHO İLE NARCİSSUS’ UN ACI VEREN HİKÂYESİ
  • Durul Mert M.A Ed.
    Durul Mert M.A Ed.
    İNSANLARIN EN BÜYÜK ARZUSU MUTLULUK AMA NASIL MUTLU OLABİLİRİZ?
  • Kudret Yavuz Eren
    Kudret Yavuz Eren
    Çocuğunuz her şeyi unutuyor mu?

 Haber Yorumları


  • Osman
    E devletten cok belediyeye kredi karti ile bu vergi yatiyor,güzel olmus,yazinizi okuyunca bende kac senelik borcu yatirdim
  • kara murat
    boş lakırtı bunlar devletin verdiğini devlet geri alır kendini bilmezler değil gerekirse mahkemeye verilir 65 yaş üstü birlik olup gerekir... DEVAMI
  • Veli
    BIzde avrupada ,chp nin siginmacilara karsi tutumunu zafer partisi ile ortaklini tanju özcani ve digerlerini ,eyt diye emekli yasini 38 e kadar seci... DEVAMI
  • Ahmet
    Zonguldak sehiri devlete ne veriyor biri aciklasa ,emekliler,ttk zararlarindan baska sey yok ,emekli sayisi calisan sayisindan fazla
  • Fah
    Başka bir işyapmıyor zaten gazatacılar cemiyeti.
  • Fah
    Konuşmayı biliyormuş
  • Hakan
    Önce yollari sonra park yap birak yok sanat kultur evimis en guzel yerleri evlerle donattiniz
  • TAHİR DÜNDAR
    Kdz Ereğlimin en köklü medyası ve iş insanı tebrik ediyorum.
  • Fah
    Birde şehir içindeki trafiğe motor kullananlara el atılsa iyi olur.
  • Fah
    Göz üz yollarda onu bekliyorduk zaten.Çok önemli bir olay sanki.
  • KÜNYE
  • İLETİŞİM
  • BİZE ULAŞIN
  • REKLAM
  • Kullanım Şartları
  • Veri Politikası
  • Çerez Politikası
Değişim Medya  |  Haber |  Dergi  |  Radyo - 0 372 322 27 30
         

© degisimmedya.com

 İletişim Bilgileri
 Künye
İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın
Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz.
  •   ASAYİŞ
  •   EĞİTİM
  •   GÜNCEL
  •   KÜLTÜR
  •   KULİS HABER
  •   SİNEMA
  •   TEKNOLOJİ
  •   TÜRKİYE
  •   DÜNYA
  •   FOTO GALERİ
  •   VİDEO GALERİ
  •   YAZARLARIMIZ
  •   GÜNÜN HABERLERİ
  •   Arşiv
Tel : 0 372 322 27 30

E-posta: info@degisimmedya.com