İMAMOĞLU’NUN İZİNDE…
09 Temmuz 2019 08:11:11
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 23 Haziran seçimlerinin ardından İstanbul dışına ilk gezisini Ereğli’ye yaptı.
Maksat, 21. Uluslararası Sevgi Barış Dostluk Kültür ve Sanat Festivali’nin büyük ödülünü almaktı. Ereğli’ye gelmeden önce Akçakoca ve Alaplı’da da vatandaşlarla bir araya geldi Büyükşehir Belediye Başkanı. Bu iki ilçeye gerçekleştirdiği ziyaret nedeniyle Ereğli’ye planladığından yaklaşık iki saat sonra gelmesi mümkün olabildi.
İmamoğlu, kim ne derse desin, şu anda ülkenin en önemli siyasi figürüne dönüşmüş durumda. Bunu önce havuz medyası dışındaki ulusal haber siteleri ve televizyon kanallarında, daha da önemlisi sosyal medyada gözlemlemiştik zaten. Ereğli ziyaretinde bu kanaat daha da vurgulanmış oldu.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nı görmek için vatandaşlar önceden açıklanan programına uygun noktalarda konuşlandı. Normalde sadece sınırlı bir sayıda izleyici bulan oda müziği konseri, sırf İmamoğlu da gelecek diye hıncahınç izleyiciyle doldu. Sonra İmamoğlu’nun Akçakoca’dan çıktığı, konser programına katılamayacağı, Çınaraltı’nda halkı selamlayacağı haberi gelince, konserde bulunan dinleyicilerin büyük bölümü bu “VİP” ziyaretini kaçırma telaşından kaynaklanan çevik, telaşlı adımlarla Çınaraltı’na koşturdu.
Geri dönenler, yolda İmamoğlu’nu görmek için gidenlere bilgi verince, daha Cehennemağzı mağaralarına varamamış olanlar da yoldan döndü ve Çınaraltı tarihinin en kalabalık günlerinden birini yaşadı. Emniyetin aldığı güvenlik önlemlerini görünce, daha önce bir havaalanında VİP salonuna alınmayan İBB başkanının, bu sıfatı bihakkın üstlendiğini teşhis fırsatı da bulmuş olduk.
Ana sahne etkinlikleri yaklaşırken, vatandaşların bir kısmı da asıl olayın yaşanacağı anıt meydanında konuşlanmıştı. Tezahüratlar, pankartlar, arada İmamoğlu hakkında övgü dolu yorumlar, üstünde “Her şey çok güzel olacak” yazısı ve Ekrem İmamoğlu’nun resmi bulunan tişörtler giymiş gençler, başkanı selamlamak için önceden hazırlanan ışıklı silindirler filan derken farklı, Ereğli ölçeğinde bir ilçede eşine az rastlanan bir ambians ortaya çıktı.
Halkın çok sevdiği ikonik figürlerin etrafında, başka kişilerde olmayan bir aura vardır. Bu aura, kimi zaman ışıl ışıl bir görkem havasından, kimi zaman mücadele, mihnet ve haksızlıklardan, kimi zaman da bu kişilere duyulan körü körüne güvenden, kimi zaman da bunların hepsinin bir miktar bir araya gelmesinden kaynaklanır.
İstanbul Belediye Başkanı beraberinde Küçükçekmece ve Karadeniz Ereğli Belediye Başkanı ile göründüğünde, Ereğli meydanında toplanan onbinlerce—bir iddiaya göre yüz binin üstünde—vatandaş, sonunda hak ettiği noktaya ulaşan bir Lech Walesa, Nelson Mandela, Gandhi; ya da Bolu Beyi’ne karşı, son istihkamından zaferle çıkan Köroğlu’nun, nihayet dağları delip Fırat’ı yeni bir mecraya sokmuş çilekeş Ferhat’ın karşılanabileceğini hayal edebileceğiniz bir coşkuyla karşıladı kendisini. Tamamen tüm toplumu kucaklamaya dayanan birleştirici mesajlarla dolu olan konuşması tezahüratlar ve alkışlarla kesildi. Kısaca Ereğli görülmeye değer günlerinden birini yaşadı.
Ereğli Belediyesi—ve Belediye Başkanı Halil Posbıyık—açısından İmamoğlu’na Sevgi Barış Dostluk ödülü verileceğini açıklamak bir risk taşıyordu. Zira İBB başkanının adaylığı, 23 Haziran seçimlerinden önce açıklanmış, belediye bu konuda büyük tepki almıştı. İmamoğlu’nun ikinci seçim zaferi, Posbıyık’ın bu riski almasının ne kadar yerinde olduğunu gösterdi. Zira sahneye çıktığında, en başta broşülrerde yazıldığı gibi, tartışmasız şekilde belediye başkanıydı İmamoğlu.
Şu andan sonra, ister siyasette ömür törpülemişlerden olsun, isterse hasbelkader sandığa gitmek haricinde siyasetle alakası olmayan bir vatandaş olsun, isterse bu kadar bile siyasetle ilgisi olmasın, herkesin kafasındaki soru, İmamoğlu’nun demir çarık, demir asa çıktığı bu yolda nereye kadar gidebileceği ile ilgilidir. Bu elbette henüz gerçekleşmemiş koşullara da bağlı bir konu. Kendisine şüpheyle bakanların belirttiği üzere İmamoğlu ister bir proje olsun, isterse kendisini sevenlerin iman ettiği gibi toplum ihtiyaçlarının kendiliğinden sivrilttiği bir Anadolu delikanlısı olsun, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, omuzlarının bu ceketi taşıyabilecek kadar sağlam olduğunu şimdiye kadar kanıtladı.
Riskler her zaman vardır. Bugüne kadar nice ışıltılı siyasetçiyi öğütmüş olan CHP değirmeni bir gün gelip İmamoğlu’nu da siyasetin unutulanlar bölmesine havale edebilir. Gerek kendi içinde, gerekse de muhalefet partileri ve toplumun çeşitli kesimlerinde kendilerine umut bağlanan ışıltılı figürleri söndüren AK Parti’nin muazzam çarkları, İmamoğlu’nun baş edemeyeceği kadar güçlü bir taarruza girişebilir ve bu yolculuk nihayete ermeden son bulabilir. Veya belki de halkın sevgisi özgüveni, özgüven kibri pompalar ve İstanbul Büyükşehir Başkanı, karşısında bir sembol olarak yükseldiği siyasal anlayışın değişik bir versiyonuna dönüşebilir. Bunlar olabilir. Fakat bugüne kadar bunca badireyi atlatan birinin, önündeki olası engeller ne olursa olsun, hepsinden başarıyla geçme ihtimali daima vardır, olacaktır.
Hey! İşe bir de şu açıdan bakın. Daha önce, İmamoğlu’nun halk nezdinde eriştiği mevkiye—belediye başkanlığına demiyorum—erişen biri de yoktu değil mi? Eğer sosyal yaşam, birini bu noktaya getirebiliyorsa, neden daha ileriye götürmesin?
Kendisini dinlerken net olarak varabildiğimiz bir kanaat var mı derseniz, şu söylenebilir: Ekrem İmamoğlu Karadeniz Ereğli’ye gelmeden önce çok yollardan geçti, ihtimal bundan sonra da şu an göremediğimiz birçok yoldan geçecektir.
Ne yöne gideceği, daha önce de belirtildiği üzere, halen ortaya çıkmamış koşullarla da bağlantılıdır mutlaka.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com