UYSAL'IN SÖYLEDİKLERİNDEN ANLADIĞIM...
29 Agustos 2018 09:20:27
Karadeniz Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Uysal, Muhtarlar Derneği Lokalinde eski devlet hastanesi alanı ile ilgili açıklamalar yaptı. Basın toplantısına katılamadım ama görüntü ve ses kayıtlarını dikkatle dinledim.
Uysal'ın konuşmasında birbirinden farklı düzlemlerde anlaşılması gereken işler var. Bunlardan birincisi doğruca meselenin kendisi... Yani Üniversite kampüsü ile ilgili gelinen nokta... Uysal'ın konuşmasından anlaşılanları yorumlarken buradan başlayalım isterseniz.
Bir: Belediye Başkanı Devlet Hastanesi alanına kampus kurulması hedefinin gerçekleşmeyeceğine ikna olmuş. Yoksa niye alternatif arasın.
İki: Belediye Başkanı, Ereğli'ye bir üniversite kampüsü kurulabileceğini düşünmüyor, yapılabileceğine inanmıyor. Sadece konuyu öteliyor. Uzun vadeli, büyük ufuklar söylemi bunu gösteriyor. Osmantepe hedefinin bile çok uzun bir süreç gerektireceğini kendisi de söylüyor.
Üç: Uysal, belediyenin kampus konusunda üstüne düşeni yaptığını söylüyor ki burası bir noktaya kadar doğru olabilir. Zira imar düzenlemeleri öyle veya böyle yapıldı. Tevhidi yapılacak ilave arazinin tahsisi gerçekleştirildi. Belediyenin yapması gereken bu şeyler yapıldı ondan sonra tık yok.
Dört: Belediye Başkanı, belediye dışında kimsenin bu konuda üstüne düşeni yapmadığını söylemiyor ama söyledikleri bu anlama geliyor. Buradan siyasi bazı sonuçların çıkacağı geliyor akla ama burada girmeyelim.
Beş: Belediye Başkanı, kişi olarak kampus veya üniversite kurulmasını istiyor. Fakat ne bu kendi alanı, ne de parti içi siyaseti aşarak bu konuda öncü rolü üstlenebilir. Bunu da biliyor.
Altı: Konunun politik rantından yararlanan herkes gibi Uysal da sorumluluğu başkasına yüklemenin yollarını arıyor.
SİYASİ AÇIDAN...
Konuya bir de siyasi olarak bakalım mı?
Bir: Ereğli Belediye Başkanının gelecek dönemde aynı koltukta oturmasını isteyen kaç kişi vardır Ereğli'de? Yeni seçilen milletvekilleri bile kulaklarının dibinde sürekli Uysal aleyhine vızıldanan partilileri dinlemiyor, başkandan uzak durmaya çalışmıyor mu? Bunlar kampus meselesindeki başarısızlığı da Uysal'a yıkıyordu.
İki: Hepsi birden sürecin askeriye lehine tamamlanacağı iması üzerine kampus meselesindeki başarısızlığın günah keçisi olarak Hüseyin Uysal'ı ilan etme eğiliminde değil mi? İşin doğrusu AK Parti içindeki hiziplerin bir kısmı, Uysal'ın kendini savunmayı başaramayacağını düşünüyordu. Basın toplantısı bir miktar karmaşık bir üslupla ifade edilmiş olsa da, Uysal'ın kendisine yönelik parti içi politik tehditleri doğru algıladığını gösteriyor.
Üç: Belediye Başkanının elinin armut toplamadığı anlaşıldığına göre, bundan sonraki yerel seçim sürecinin şimdiye kadar olandan çok daha çetin olacağına dair öngörülerimiz doğru çıkacak.
Dört: Başkan, kendisine yönelik eleştirilere vereceği cevapları torbadan çıkarmaya başladı. Rakipleri açısından cevap verilmez diye bol keseden atma dönemi bitmiş olabilir. En azından daha destekli atmak icap edecek.
Anlayacağınız kampus meselesi diyoruz ama mesele aslında daha çok yerel seçimle ilgili...
ÇUVALLADINIZ...
Gelelim neticeye... Konu bize nasıl görünüyor:
Bir: Kampüs işi konusunda Belediye Başkanı Uysal kadar karamsar olmayan öbür siyasilerin kozlarını ortaya koyması gerek.
İki: Uysal belki demeye getiriyor ama inanmak istemiyor insan. Eğer kampus işi yattıysa, kardeşim birisi çıksın da adam gibi, 'Bu iş bitti, başka işe bakalım' desin de bari uğraşıp durmayalım.
Üç: Öyle ben yaptım, öbürü yapmadı demek olmaz. Eski ve yeni milletvekilleri, valiler, rektörler, il ve ilçe başkanları, STK yöneticileri, kısacası konunun bürokratik, sivil ve politik paydaşlarının tamamı bu işin yatmasının sorumlusudur. Çaturoğlu da sorumludur, Çakır da sorumludur, Türkmen ve arkadaşları da sorumludur ve Belediye Başkanı da sorumludur... Ne belediye başkanı meclis kararlarını örnek göstererek paçayı kurtarabilir, ne öbürleri günah keçisi seçtikleridoğrusu bundan fazla da yüksünmeyenBelediye başkanına konuyu yıkarak sorumluluktan kurtulabilir.
Net olarak yazayım: Tüm hatlarıyla AK Parti'nin yerel unsurları bu işi bugüne kadar becerememiştir. Faziletli olmanın gereği, ya bu konuda somut bir adım atmak, atamıyorsa, 'Beceremedik' diye itirafta bulunmakve onun da gereğini yapmaktır.
Dört: Ereğli'ye yapılan yatırımların Zonguldak kamuoyu, siyaseti ve bürokrasisi açısından nasıl göründüğünü bir daha sorgulamak zamanı gelmiş de geçiyor...
Beş: Sözüm herkese... Aynaya baktığınız zaman ben biliyordum, benim dediğim gibi olaydı diyebilirsiniz. İçinizi rahatlatır. Fakat biliniz ki bu, çuvallamaktan ne ölçüde sorumlu olduğunuzu başkaları bilmiyor, anlamıyor demek değildir.
Çuvalladınız... Çuvalladınız... Çuvalladınız...
(Not: Yıllık iznim kendini gerçekleştirme niyetinde olduğundan, ben de ona uyarak birkaç gün ortalıkta görünmeyebilirim. Çok uzun değil... Yakında yine buralarda olurum. Sağlıcakla)
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com