"ÖLÜYORUZ!"
Zonguldak'ta 7 bin 500
nüfuslu Çatalağzı beldesinde çalışan termik santraller nedeniyle kanser
vakalarının arttığını öne süren belde sakinleri, sağlıklarını yitirdiklerini
ifade ettiler.
Kilimli ilçesine bağlı 7
bin 500 nüfusun yaşadığı Çatalağzı beldesinde 7 üniteden oluşan toplam 3 bin 90
megavat enerjili 3 termik santrale ilave yeni bir termik santral kurulmak
istenmesi tepkilere neden oldu. 1946 yılında faaliyete geçen iki üniteden
oluşan 300 megavat gücündeki ÇATES'in yanı sıra Eren Enerji Elektrik Üretim
A.Ş., toplam 2 bin 790 megavat gücünde iki termik santral daha kurdu. Belde
sakinleri 7. ünitenin çalıştığı beldenin hava kalitesinin bozulduğunu hatta
sağlıklarını kaybettiklerini belirterek yeni santrallere izin verilmemesini
istediler.
"BACALARDAN ÇIKAN
PARTİKÜLLER 30 KİLOMETRE ÇAPTA ALANA YAYILIYOR"
Aynı zamanda maden
mühendisi de olan Çatalağzı Belde Belediye Başkanı Adnan Akgün ise mevcuttaki
santrallerin dahi problemi olduğu süreçte yeni santrale izin çıktığını söyledi.
1.5 kilometrede 7 ünitenin çalıştığı beldede yeni santrale karşı olduklarını
belirten Başkan Akgün, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çatalağzı'nda 7 ünite
çalışıyor. 3 bin 90 megavat güç üretiyorlar. Mevcutlar zaten çalışıyor.
Mevcutların problemi olanlar var. Bacalarında filtresi olmayanlar, kül barajı
patlak, gürültü ve kamyon trafiği yaşanıyor. Mevcut çalışan termik santrallerin
birçok problemi var iken onlar daha çözüme ulaştırılmamış iken geçen ay bir
santral izni daha çıktı. Büyük bir olasılıkla 160 megavat gücünde. Bu kadar
problemin olduğu beldede 1.5 kilometrede 7 ünite santralin olduğu beldede yeni
bir santralin yapılması çok abes bir durum. Biz buna isyan ediyoruz. Halk
"Zaten mevcutlarla bir şekilde yaşayacağız. İtirazımız yok. Kendilerini
düzeltsin' diyor. Ama yeni bir santrali kesinlikle kimse istemiyor. Bir yerde
bizim Çatalağzı veya Muslu'nun sorunu da değil. Tüm Zonguldak'ın sorunu. Çünkü
bacalardan çıkan dumanlar, gazlar yada partiküller 30 kilometre çapında kuş
uçuşu alana yayılıyor. Bu bir yerde tüm Zonguldak'ı etkileyecek bir durum.
Soluduğumuz hava sonuçta zehirleniyor. İnsanlarımızın isteği yeni bir santral
yapılmamasıdır. Yeni bir santral daha buraya kurulmasın. Bir de dünyada ve
Türkiye'de bunun bir örneği daha yok. Bu kadar dar alanda hacmin bu kadar ufak
olduğu bir alana bu kadar santralin yüklenmesine insanlarımız itiraz ediyor."
"İNSAN SAĞLIĞINA ETKİSİNİ
BİLMEK İÇİN PROFESÖR OLMAYA GEREK YOK"
Termik santrallerin insan
sağlığına etkisinin herkesçe bilindiğini belirten Başkan Adnan Akgün, "Yeni bir
santral yapılmasın. Termik santrallerin çevre ve insan sağlığı üzerindeki
zararları bilinen bir gerçek. Bunu anlatmak için bilim adamı, profesör olmaya
gerek yok. Bu bilinen bir gerçek. Bu bilinmesine rağmen 7 ünitenin burada
olmasına rağmen tekrar santral yapılması saçmalık. Son izin verilen santral
yerli kömür ile çalışacak diye söyleniliyor. Yerli kömüre değer verdiklerini
söylüyorlar. Unuttukları bir şey var. Bunu söyleyenler Zonguldak kömürünü
tanımıyorlar" ifadelerine yer verdi.
"TAŞKÖMÜRÜNÜN SOBADA BİLE
YAKILMASI GÜNAH"
Koklaşabilir olması
özelliği nedeniyle taşkömürünün değerli bir yakıt olduğunun da altını çizen
Akgün, "Taşkömürü koklaşabilir kömürdür. Sobada yanması bile günah olan bir
kömürdür. Demir çelik üretecekseniz mutlaka kok kömür kullanacaksınız. Türkiye'nin
de bugün 10 milyon ton ihtiyacı vardır. Bizim Zonguldak'ta ürettiğimiz 1 ila
1.5 milyon ton civarındadır. Diğer kalanını ise dışarıdan dövizle alıyoruz.
Yeter ki kömür üretilsin de demir çeliklere verilsin. Çünkü değerli bir kömür.
Zonguldak kömürü kesinlikle yanmaz. Yazıktır günahtır, bu ülke o kadar lüksü
kaldıramaz. Geçmişte devletin kurduğu santral 3 bin kalori gibi atıkla çalışan
bir santraldir. Orada kesinlikle bir kavram karmaşası var. Zonguldak'ta
üretilen kömür koklaşabilir kömür ile termik santral çalışmaz. Termik santral
yakıtı olmaz. Bizim ülkemiz o kadar lüks değil. Ekonomik düşünmek lazım. Bunu
planlayanların stratejik olarak hata yaptıklarını onlara söylemek istiyorum.
Sırf termik santral yapalım diye böyle bir yol seçiyorlar. Son günlerde
kamuoyundaki gelişmelerden dolayı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı beldemize
komisyon yönlendirmiş. Gelen arkadaşlar hava ölçümleri yapacaklarını
söylüyorlar. Buradaki hava ölçümlerini yapabilirler, gayet normal. Bizim
ölçütümüz şu. Burada 7 santral var. Daha istemiyoruz. Bizim ölçütümüz bu"
şeklinde sözlerini tamamladı.
"HASTANEYE GİTTİĞİMDE HEP
BU YÖRENİN HALKINI GÖRÜYORUM"
Merkez Mahallesi
sakinlerinden 69 yaşındaki Nihat Albas, akciğer kanseri hastalığı sebebiyle
tedavi gördüğünü ifade etti. Hastanede tedavi gördüğü süre boyunca sıklıkla
yöre halkıyla karşılaştığını anlatan Albas, sağlığını yitirdiğini söyleyerek
tepkisini şöyle dile getirdi:
"Bu tarafta her yer duman
içinde. Hepimiz kanser olduk. Kanser dolayısıyla ben de tedavi görüyorum. Bana
kimseden fayda yok. Bu termik santraller bizi kurtaramaz burada. Biz canımızdan
olduk. Biz buraya yeni termik santral yapılmasını istemiyoruz. Kimsenin
zenginliği, fakirliği bizi ilgilendirmiyor. Bizi sağlığımız ilgilendiriyor.
Kanser vakaları arttı. Hastanede tedavi görüyorum. Hastaneye gittiğimde hep bu
yörenin halkını görüyorum. Herkes hastanede, bizim sonumuz ne olacak
bilmiyorum. Ben bir bacağımı dahi kaldıramıyorum. Yeni yapılması düşünülen
termik santrallerin yapılmamasını istiyorum. Bunlar iyi bir şey değil. Yada
burayı tümden alsınlar. Biz burayı terk edelim."
"BAHÇEDE SEBZE YETİŞMİYOR"
Yaşadıklarını gözyaşlarıyla
anlatan belde sakinlerinden Döndü Albas kanser ile mücadele ettiklerini,
bahçesinde sebze bile yetişmediğine tepki göstererek şöyle dedi:
"Burada çok kötü bir
durumda yaşıyoruz. Yaşamak da istemiyoruz. Kanser ile mücadele ediyoruz. Burada
durmak istemiyoruz. Bize ev parası versinler yerlerimizi alsınlar. Asla burada
yaşamak istemiyoruz. Hastaneden bu tarafa gelemiyorum. Eşim kanser, eltim de akciğer
kanseri. Dumanın içinde öldük. Hasta çocuğum var. Hiçbir maddi durumumuz yok.
Ne olacak durumumuz bilmiyorum. Bağ bahçe yapıyoruz. Ne lahana, ne marul hiçbir
şeyimiz yok. Biz böyle yaşamak istemiyoruz."
Öte yandan belediye yetkilileri dar mesafede 7 ünitenin çalışması sebebiyle Guinness Rekorlar Kitabı'na resmi başvuruda bulunacaklarını hatırlattılar.
Haber : İHA
göz göre göre vatandaşı öldürmek bu olsa gerek ankara'daki görevlilere duyrulur ya biliyorsunuz yada bilmemezlikten geliyorsunuz unutmayin bu dünyanin üstü var i
Taşkömürü kara altındır. Şu an sorumsuzca, hoyratça, geleceği düşünmeden yakıyoruz ama bu kara altının değerini 10-20 yıl sonra çok daha iyi anlayacağız. Hele ki şu an termik santrallerde yakılması çok büyük bir ziyandır, günahtır. Çünkü sanayimizin belkemiği olan demir-çelik sektörünün yakıtı olan kok'un tek ana maddesi taşkömürüdür. Çok acil olarak temiz enerji olarak adlandırılan nükleer enerjiye geçilmeli.
- s.
- 1
Çok Okunanlar
» Henüz BUGÜN Haber Görünmüyor