Fındık hasadından sonra bunu yapmayın!..
Yayınlanma : 23-09-2016 | 12 : 13 51
Güncelleme : 23-09-2016 | 12 : 13 51
Fındık hasadından sonra bunu yapmayın!..
Düzce Üniversitesi Ziraat
ve Doğa Bilimleri Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Başkanı Doç. Dr. İsmet
Yıldırım, fındık hasadı sonrası yapılması gereken bakım çalışmalarıyla ilgili
önemli açıklamalarda bulundu.
Doç. Dr. Yıldırım;
Karadeniz Bölgesi'nin en önemli geçim kaynaklarından biri olan fındığın,
gelecek yıl yüksek kalite ve verimlilikte üretilebilmesi için hasat sonrası
bahçe bakım işlerine önem verilmesi gerektiğini söyleyerek sözlerine başladı.
Sonbaharın fındık bakımında
en yoğun mevsim olduğunu söyleyen Yıldırım, "Birçok meyve ağacında olduğu gibi
kaliteli fındık yetiştirmek için budama işlemi çok önemlidir. Yaprakların çoğu
dökülür dökülmez budama işlemine başlamamız gerekmektedir. Bir diğer konu ise
toprak analizinin yaptırılmasıdır. Fındığın topraktan sömürdüğü besin
maddelerini ve miktarlarını saptamak ve sonrasında yerine koymak için mutlaka
toprak analizi yaptırmamız gerekmektedir. Toprak analizini her yıl olmasa bile
en az iki-üç yılda bir yaptırmamız gerekiyor. Toprak analizlerinin amacı,
kullanacağımız gübre cinsi ve miktarını belirlemenin yanı sıra kullanacağımız
kireç miktarını da bilmemizi sağlamasıdır" dedi.
"MÜCADELE SONBAHARDA
BAŞLAMALI"
Hastalık ve zararlılarla
mücadeleye ilkbaharda değil, sonbaharda başlanması ve bu mevsimin iyi
değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. İsmet Yıldırım, öncelikle
yapılacak bakım işinin budama ve kök sürgülerinin temizlenmesi olduğunu ifade
etti. Fındık dallarının budanarak ocaklara yayvan bir şekil verilmesinin
faydalı olacağını dile getiren Yıldırım budamayla; sürgünlerin daha iyi
uzaması, havalanma ve güneşlenmenin yeterince sağlanması, köklerin, dal ve
sürgünlerinin iç içe geçerek birbirlerinin rakibi olmasının önlenmesi,
hastalıklı dal ve sürgünlerin uzaklaştırılarak yeni bulaşmaların engellenmesi
gibi birçok olumlu sonuçlar elde edileceğini söyledi.
BUDAMA YAPILIRKEN ZAMANA
DİKKAT
Yaprakların yüzde 90'ı
döküldüğünde budama işlemine başlanabileceğini belirten Doç. Dr. İsmet
Yıldırım; "Ocakların, aralarında birbirilerine rakip olmayacak uzaklıkta en
fazla 6-8 ana daldan oluşmasına dikkat etmeliyiz. Fazla ana dalları, özellikle
yaşlanmış, hastalıklı, ekonomik ömrünü yitirmiş, kuru, karaca kart, odunlaşmış
ve ocak dışına aşırı uzanan dalları testereyle keserek uzaklaştırmalıyız. Ocaktaki
dallar ve sürgünler, ne kadar iyi hava ve güneş ışığı alırsa o kadar iyi
gelişir ve verim artar. Bunu sağlamak için ocak içine doğru uzanan dalları ve
kurumuş sürgünleri budamalıyız. Ocaklar içinde kendiliğinden gelişen, verim
veren ana dallara rakip yabancı sürgünleri ve kök sürgünlerini temizlemeliyiz"
dedi.
Sürgünlerin temizleme
işlemi sonrasında kullanılan alet ve teçhizatın da temizlenmesinin önemini
vurgulayan Yıldırım, "Hastalıklı dallar ve sürgünler budandığında sağlıklı
dallara bulaşmalarının önüne geçmek amacıyla budama makası, testere veya
çektirmenin mutlaka lizol eriyiği (%3), sodyum hipoklarit (çamaşır suyu;
%10'luk) veya göztaşı eriyiği ile dezenfekte edilmesi önemlidir" şeklinde
konuştu.
"Fındık Bakteriyel
Yanıklığı" hastalığının yoğun olarak görüldüğü bahçelerde budamanın, bakterinin
aktif olmadığı kış veya yağışın olmadığı sıcak yaz aylarında yapılması
gerektiğini belirten Doç. Dr. Yıldırım, budanan dalların, sürgünlerin ve yere
dökülmüş yaprakların bir sonraki yıl hastalık kaynağı olmaması için bahçeden
uzaklaştırılması ya da uygun bir yerde yakılması gerektiğini sözlerine ekledi.
"TOPRAK ANALİZLERİNE GÖRE
İLAÇLAMA YAPILMALI"
Fındık ağaçlarının bir yıl
boyunca topraktan sömürmüş olduğu besin maddelerini tekrar toprağa kazandırmak
amacıyla gübreleme yapmanın zorunlu olduğunu belirten ve bunu yaparken de
ezbere hareket edilmemesine dikkat çeken Yıldırım, analiz işlemi için toprak
örneklerinin tüm bahçeyi temsil edecek şekilde tekniğine uygun olarak iki
seviyeden (0-30 ve 30-40 cm derinlikten) alınması gerektiğini dile getirdi.
Toprak analizlerinin, bahçelerde ne kadar tarım kireci kullanılacağı konusunda
yol göstereceğini söyleyerek açıklamalarına devam etti.
Kireç uygulamasının
Kasım-Aralık aylarında yapılmasının yararlı olacağını söyleyen İsmet Yıldırım,
"Fındık bahçelerinde toprağa kireç uygularken dikkatli olmalıyız. Kireci
önerilen miktarda, dalların iz düşümüne açılan 40-50 cm derinlikteki çukurlara
vermeli ve çukurları tekrar toprakla kapatmalıyız. Aşırı kireç kullanarak
toprağın pH'sini gereğinden fazla yükseltmemiz, fındık için uygun olmayacaktır"
uyarılarında bulundu.
Fındığın kök gelişiminin
iyi olabilmesi için, topraktaki organik madde miktarının yeterli seviyede
olması gerektiğini ve bunun için de yanmış çiftlik gübrelerinin kullanılmasını
tavsiye eden Doç. Dr. İsmet Yıldırım, fındık bahçesinin zemininde otsu (çimen)
bitkilerin varlığının, toprağın erozyona uğramasını engelleyeceğini ve toprağa
organik madde kazandıracağını sözlerine ekledi. Farklı çim karışımlarının
yapılması ve bahçeye yonca ekimi yapılmasının yeşil gübreleme için ideal
olabileceğini belirten öğretim üyemiz; fiğ, yabani bezelye, yulaf ve yonca
ekiminin yabancı otlarla mücadeleye katkı sağlayacağını ancak bahçeye ekilen
otların da zamanında biçilmesinin veya uygun aletlerle toprağa
karıştırılmasının önemli olduğunu söyledi.
"İLAÇLAMA VE BAHÇE BAKIMI
ZAMANINDA YAPILMALI"
"Fındık Bakteriyel
Yanıklığı" hastalığıyla yoğun bulaşık bahçelerde, hastalığa karşı ilaçlamanın
sonbaharda yaprakların %75'i döküldüğünde, ilkbaharda ise tomurcukların
patlamaya başladığı dönemde yapılmasının önemine dikkat çeken Doç. Dr. İsmet
Yıldırım, bakteriyel yanıklığın yanı sıra diğer bir bakteriyel hastalık olan
"Fındık Dal Kanserinin" (Nectria galligena) budamadan sonra oluşan yara yerlerinden
bulaşmalarına karşı mutlaka %1'lik bordo bulamacı uygulaması yapılmasının
gerektiğini belirtti.
Fındıktaki zararlılarla mücadele etmenin önemine
değinen Doç. Dr. Yıldırım; sonbahardan başlamak üzere mart ayına kadar mücadele
yapılması gereken zararlılardan birisinin, içine yumurtalarını bırakmak için
sürgünlerin dibinden başlayarak galeriler açan, dal ve sürgünlerin kurumasına
ve kırılmasına yol açan "Dalkıran" (Xyleborus dispar) isimli zararlı olduğunu
söyledi. Yıldırım, bu zararlının popülasyonunu azaltabilmek için erginler
çıkmadan önce bulaşık dalların kesilerek yakılmasını ve temmuz, ağustos
aylarında dallara kırmızı kanatlı yapışkan tuzaklar asılarak mücadele yapılması
gerektiğini ifade etti.
Açıklamalarında fındık kurduna da değinen Doç. Dr.
İsmet Yıldırım, nisan sonuna doğru fındık kurduna karşı dikkatli olunarak önlem
alınması ve bahçe büyüklüğüne göre ocaklarda yapılacak sörveylerde 10 fındık
ocağında ikiden fazla ergine rastlandığında ve fındık mercimek iriliğine
ulaştığında kimyasal mücadele yapılması uyarılarında bulundu.
FINDIKTAKİ ZARARLI
CANLILARLA MÜCADELE EDİLİRKEN DİKKAT
Fındıktaki diğer önemli
zararlının ise "Fındık Kozalak Akarı" olduğunu söyleyen Yıldırım; "Kozalak
akarıyla mücadelede, kış sonuna doğru kozalak halini almış tomurcukların
kesilerek yakılması büyük önem taşımaktadır. Bunun yanında dikkat edilmesi
gereken ve zaman zaman özellikle taban arazilerdeki fındık bahçelerinde
ekonomik zarara yol açan "Amerikan Beyaz Kelebeği" de, mayıstan itibaren
karşılaşılabilecek zararlılardandır. Zararlıyla kimyasal savaşıma başvurmadan
önce kısa gövdeli ağaçlarda bırakılan yumurta paketleri ve ağaçlarda ağ içinde
bulunan larvalar yok edilmelidir. Haziran-ağustos ayları arasında 3-4 cm eninde
oluklu karton şeritler ağaç gövdelerine sarılarak ağ ile birlikte toplanan
larvalar, doğal düşmanların çıkışına izin veren tel kafeslere alınarak
larvaların doğal düşmanlarının popülasyonunun artması sağlanır." ifadelerini
kullandı.
Yörede görülen külleme hastalığından da söz eden
Doç. Dr. Yıldırım, ilkbaharda yapraklar orta büyüklüğü aştığında fındıkta
külleme hastalığına dikkat edilmesi gerektiğini belirterek, bu dönemde bir yıl
önce yoğun külleme görülen bahçelerde kimyasal mücadeleye başlanmasının önemli
olduğuna dikkat çekti.
BAHÇE BAKIMINDA YANLIŞ
UYGULAMALAR
Fındık bakımında yapılan
yanlış uygulamalara da değinen Doç. Dr. İsmet Yıldırım, fındık bahçelerinde
oluşan zararlı ve yabancı otlarla yeterince mücadele edilmediğini ve sadece
hasada yakın dönemde yapılan çalışmaların fındığın gelişmesine olumsuz yönde
etkilediğini söyledi.
Toprak analizine dayalı
gübreleme yapılmamasının fındığın verimini ve kalitesini olumsuz olarak
etkilediğini ifade eden Yıldırım, "Özellikle kireç uygulamalarının, hiçbir
analize dayanmadan toprak pH'sından habersiz ezbere yapıldığı görülmektedir.
Uygulamada ise kireç toprağa serpilmekte ve arkasından çapa ile toprağa
karıştırılmamaktadır. Bu sebeple bol yağışlı ve önemli bir bölümü eğimli
arazilerde yer alan fındık bahçelerinde uygulanan kireç yıkanmaktadır." dedi.
Bazı bahçelerdeki ocakların içerisinde 10-12 tane dal bırakıldığını ve bunun da
olması gerekenden çok fazla olduğunu söyleyen Doç. Dr. Yıldırım, bazı
üreticilerin fındık bahçesine hiç sahip çıkmadığını, Ülkemiz tarım üretiminde
önemli bir yeri olan fındığın ikinci bir iş olarak görüldüğünü dile getirdi.
FINDIK ÜRETİMİ DAHA ÇOK
ÖNEMSENMELİ
Fındık üretimine daha çok
önem verilmesi gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. Yıldırım, "Üreticilerimiz
fındığa daha çok önem verir, gerekli budamaları yapar, hastalık, zararlı ve yabancı
otlarla yeterince mücadele eder, toprak analizi yaptırarak bitkinin gereksinimi
olan besin maddelerini tekniğine uygun şekilde verirlerse, fındığın hem verimi,
hem de kalitesi artar. Fındık da onların yüzünü güldürür" dedi.
Doç. Dr. İsmet Yıldırım, fındık bahçesinde
yapılacak tüm uygulamalar için üreticilerin, Ziraat ve Doğa Bilimleri
Fakültemiz Bitki Koruma Bölümü başta olmak üzere, Fakültemizin ilgili
bölümlerine ve T.C. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının il ve ilçe
teşkilatlarına başvurarak her konuda bilgi alabileceklerini belirterek
açıklamalarını sonlandırdı.
Haber : İHA
Bu Haber 3555 defa okundu
ETİKETLER : Yazdır