Eski Milletvekili Candan soruları yanıtladı...
Eski Milletvekili Candan soruları yanıtladı...
24. Dönem AK Parti Milletvekili Prof. Dr. Ercan Candan, "Halkım seçenek olarak Ercan Candan'ı o masada görecektir. Kendi partim için masada olurum. Top halkımızda. Anketlerde Ercan Candan birinci sırada çıkarsa kimse önünde duramaz" dedi.
Candan, Değişim Radyo'da yayınlanan, Şenol Azman tarafından
hazırlanıp sunulan Kara Tren programında, ülke ve bölge gündemi ile kendisine
ilişkin soruları yanıtladı.
Candan, 1967 yılında Hamzafakılı doğumlu olduğunu, ilk ve
orta öğretimini Ereğli'de yaptığını ve çeşitli üniversitelerde öğretim
üyeliğinde bulunduğunu, 24. Dönemde milletvekili olarak görev yaptığını
söyledi.
Candan eğitim hayatı ile ilgili bir soruya şu cevabı verdi:
"Eğitim hayatım çok ilginçtir, ben ilkokulu bitirdikten
sonra ortaokula rahmetli annem yazdırmak istedi. Dedem aldı götürdü, kayıt
ettirdi. Ortaokulda köyden ilk sene dayımın yanında kaldım, sonra bir iki
akrabamın yanında kaldım. Bugünkü Pembeciler'de rahmetli Halil Morcu bizi yanına
aldı. Beş altı ay kışı onun yanında geçirdim. Akrabam değildi ama köylümüz
vefalıdır. Ortaokulu bir miktar köye giderek, bir miktar akrabaların yanında
bitirdim. Liseye gidip gitmeyeceğimi
bilmiyorum. Çay denilen yerde hayvan otlatıyorum. Dayım ablasını görmeye
gelmiş, 'Sen liseye gitmeyecek misin' diye sordu bana. Bilmiyorum dedim. Beni arabaya attı, Endüstri
Meslek Lisesine müracaat ettirdi. Meslek lisesini bitirdik."
Meslek lisesinin ardından üniversite düşüncesini de
olmadığını ifade eden Candan, "Bir sene İzmir'de metalürji firmasında çalıştım.
Orada bir mühendis bize çok çektirdi. İzmir'de dershaneye gittik. Bir yandan
çalışıyordum. Böyle okudum" dedi.
"TEŞKİLAT KÖKENLİ ADAY TERCİHİ DOĞRUYDU"
Azman'ın sorusu üzerine 24 Haziran seçimlerini değerlendiren
Candan, Zonguldak ilinin Alaplı ilçesinin Zonguldak'ın en muhafazakar ilçesi
olduğunu ifade eden Candan, en fazla oyun alaplı'dan çıkmasının şaşırtıcı
olmadığını söyledi.
Candan şöyle devam etti:
"Neden Ereğli Alaplı'da aday yokken bu kadar oy aldı
diyorsanız, burada esas unsur şu. Sayın cumhurbaşkanımız kaç ilçeye gidip seçim
konuşması yaptı. Burada Ereğli'nin ayrı bir yeri var: Cumhurbaşkanımız ilçeye
bir önem atfetmiştir. İllere giden Cumhurbaşkanı Ereğli'ye gelmiş, sizin
vekilimiz benim dedi. Bunu dedikten
sonra milletimiz gereğini yerine getirdi. Bunda şaşacak bir şey yok. Türkiye'de
milli gelirini on bin dolarlara getiren, birçok badireler geçirmiş
cumhurbaşkanına sahip çıktı halkımız. Ukrayna'da, İngiltere'de yabancılara iyi
gözle bakılmaz. Bizim memleketimizde, halkımız Karadeniz Ereğli'de dışarıdan
gelenlerin elinden tutmuştur."
Ereğli'nin bu dönemde ceza alıp almadığı ve AK Parti'nin
fabrika ayarlarına mı döndüğü sorusunu yanıtlayan Candan, "Ereğli'nin ceza alıp
almadığını ben bilemem, bunu genel merkez bilir. Fakat AK Parti'nin fabrika
ayarlarına döndüğü mü sorusuna, teşkilatlardan gelenlere, örgüt tabanından
gelenlere ışık vermek açısından yapılan doğruydu diye düşünüyorum. Birkaç
dönemdir bizim gibi öğretim görevlisi, işadamı, teknik alanda ihtiyaçlardan çok
teşkilat ağırlıklı yapması mantıklıydı" dedi.
SİSTEM BAŞARILI OLACAK MI?
Türk milleti olarak daha çok doğu kültürüne yatkın olduğunu,
çok ortaklı sistemlere yatkın olunmadığını dile getiren Candan, "Parlamenter
sistem çok ortaklı sistemdir. Koalisyon kurarsınız, devleti yönetirsiniz ama bu
bizim yapımıza uygun değil. Sorumluluğu bir partiyi vereceksiniz, üç yılın, beş
yılın sonunda hesabı ona göre keseceksiniz. Bize uygun olan bu. Ben yıllardır,
belki otuz otuzbeş senedir tek partili sistemin yararlı olacağını söylüyorum.
Bakın Özal'lı yıllara. Ülke ilerledi. Bakın Demirel'in koalisyonsuz yıllara.
Orada da ilerledi. Doksanlı yıllarda biz
belki Türkiye'nin elli yıllık geleceğini kendi iç kavgalarımızla heba ettik. O
zamanlarda önlemini alanlar, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Macaristan hemen
toparlandı AB'ye girdi. Bugün Skoda arabaları Çek cumhuriyetinde üretiliyor.
Yirmi otuz yılda dünyada marka üreten bir ülke haline geldiler."
"TEK ÇEKİNCEM..."
Yeni sistemi de değerlendiren Candan, "Eskiden Bakanın
kabiliyetsizliği partiye yansıyordu. Bakanın hakkındaki başarısızlık veya
yolsuzluk partinin başarısı oluyordu. Amerika'da iki parti, İngiltere'de iki
buçuk parti var. Almanya'da yine Hıristiyan demokratlarla sosyal demokratlar
var. Diğerleri minik partiler. İlerlemenin yolu güçlü iktidardan geçiyor. Bunu
sadece AK Parti için demiyorum. Başka parti de olsa böyle. Bir tek çekincem
var, tüm dünyada başkanlık sistemlerinin sigortası dar bölge seçim sistemidir.
Cumhurbaşkanımızın etrafındakilerin yanıltmasıyla yanlış yola girmesini
önleyecek bir fren mekanizması lazım. Bugünkü cumhurbaşkanımız olaya hâkim. Onun için böyle bir sorun yok ama daha sonra
yerine gelecek cumhurbaşkanının böyle bir sorunu olmayacak diye bir şey yok"
dedi.
"ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI BAŞLADI"
Candan, ekonomik kriz konusundaki bir soruya "Üçüncü dünya
savaşı başladı. Başlayalı on yılı geçti. Ekonomik olarak yapılıyor bu. Bu
Türkiye'yle de ilgili ama biz köyümüzde olanı biliyoruz, öbür köyde ne olduğunu
bilmiyoruz. Dünya literatürünü tarayan insanlar bunu çok önceden biliyordu"
dedi.
Candan şöyle devam etti:
"Amerika Çin ile on yıldır örtülü bir ticaret savaşına
girmişti. Bu bölgede Türkiye ikinci, üçüncü öncelikli bir ülkeydi Amerika
açısından. Fakat Amerika'nın Suriye'de istedikleri olmamaya başladı. Suriye'yi
karıştırmanın esas nedeni Esad'ı devirmenin yanında bir kürt devleti kurmaktı.
Bunun nedeni, İsrail için destekçi bir ülke sağlamaktı. Çünkü Türkiye artık
Amerika için güvenilir bir ülke olmaktan çıkmıştı. İsrail'i korumaya istekli
başka bir ülkeye ihtiyaç vardı. Suriye içinde yaşayan, nüfus cüzdanı olmayan
Kürtleri, İran'daki Kürtleri bir araya getirerek Kürdistan kurmaktı. Türkiye
oyunda aktör olunca, dur demenin, haddini bildirmenin gereği ortaya çıktı.
Bunun arkasında İsrail ve para baronlarının da rolü var. Ekonomi kartını açtılar. Başarılı oldular mı
olamadılar. Türk halkını iyi tanıyamadılar. Bu burada durmayacak. Suriye'ye
girmek zorunda kalacağımızı 2012'de söyledim.
Futbolu oynarken oyuncular pek bir şey göremez. Tribünden dikkatli
seyredenler golü kimin atacağını daha iyi görebilir. Başka ülkelerin
reaksiyonlarını biliyorsanız, onları takip ediyorsanız bunları tahmin
edebilirsiniz."
"KENDİ İNSANIMIZI DESTEKLEMELİYİZ"
Bu ekonomik savaşın sonuçlarının millete bağlı olduğunu
ifade eden Candan ,"Güney Kore çok çile çekti. Yabancı sigara içenleri
kınıyorlardı. Biz de yabancı mı değil mi diye alışverişlerde dikkat edersek bu
badireyi çok daha kolay atlatırız" dedi.
Demir Çelik fabrikalarının, şeker fabrikalarının satışını
onayladığını ifade eden Candan, "Bununla çip, katma değeri yüksek ürünler
üretseydik, bugün Sırbistan'dan et ithal etmek zorunda kalmazdık. Rantabl olmayan fabrikaların satışı doğrudur.
Rize'de çıkan çayı yabancı bir marka paketliyor, yabancı çay diye bize satıyor.
Sakarya'dan çıkan suyu bize satıyor, kendi ülkesinde zengin yaşıyor. İnsanımız
bu hangi ülkenin malı diye baksa dolar da fırlamaz, ülke de çok daha ilerilere
gider. Siz kendi insanınızı desteklerseniz ülke zengin olur. Kendi insanınızı
desteklemezseniz dışarıdakiler zengin olur" dedi.
Türkiye'de vilayetlerin bütünşehir olup olmayacağına ilişkin
bir soruyu değerlendiren Candan, "şu anda öncelikli değil ama son anda ne
olacağını bilemeyiz" dedi.
SİYASETE DEVAM EDECEK Mİ?
Belediye başkanlığı için aday olmayı düşündüğünü ifade eden Candan,"Başka
bir yerden aday olmam. Trabzon'dan aday olanın başına ne geleceğini deneyip
görmek gerekir. Eşinden bile oy
alamayabilir. Ben siyasete bir miktar daha devam edeceğim" dedi. Candan,
Alaplı'dan adaylığının söz konusu olup olmadığı konusuna ise " Alaplı ile de
bir bağım yok benim. Aday olmak herkesin
doğal hakkıdır. Herkesin en doğal hakkıdır. Ereğli'de belediye başkan adayları
elliyi altmışı bulacak." dedi.
Ereğli Belediye Başkanlığı adaylığı için "Halkım seçenek
olarak Ercan Candan'ı o masada görecektir.
Kendi partim için masada olurum. Top halkımızda. Anketlerde Ercan Candan
birinci sırada çıkarsa kimse önünde duramaz. Ben anket yaptırdım, sonuca göre
şunu destekleyeceksiniz der. Ercan
Candan 40, diğer aday 39 olursa tercih söz konusu olabilir ama Ercan Candan 40,
diğeri 20 olursa kimse az tercih edileni öne çıkartamaz. Parti aynen böyle
hareket ediyor. Biz milletimizin önüne seçenek olarak Ercan Candan ismini
sunacağız. Bu hakkı bize verirlerse sonuna kadar mücadele edeceğiz." dedi.
"BEŞ ADAY ARASINDAN SEÇİM YAPTIM"
Hüseyin Uysal'ın aday yapılmasını da değerlendiren Candan,
"bugün niye altmış yetmiş başkan adayı var? 2014 yılında kaç delikanlı çıktı da
eski belediye başkanından korkusuna ben adayım diyebildi. Kaç kişi AK parti
adayına şans tanıdı. Ben mecburdum beş kişiden seçim yapmaya. Diğerlerinin
seçim alması mümkün değildi. Biz de kiminle kazanabileceğimizi, şansımızın
olabileceğini biliyorduk. Kefaletimiz vekilliğimizden sonra düştü. Ben bir
arkadaş için kapı kapı dolaştım, ben o arkadaştan çok çalıştım. Ben düştükten
sonra benim sana işim düştü. 17-25 aralık olaylarıyla ilgisi yoktur deseydin"
dedi.
SEÇİM KURULUNDA NE YAPTI?
Candan, geçtiğimiz yerel seçimlere yönelik
değerlendirmelerde de bulundu. Candan,
yerel seçimlerin ardından ilçe seçim kuruluna gidişiyle ilgili eleştirilerin
hatırlatılması üzerine, "En ufak bir iltimas yaptıysam içtiğim su haram olsun.
Bize SMS ile emir geldi. Rakamların doğru yazılıyor mu diye kontrol etmek için
oradaydım. Eksik yazılma ihtimaline karşı orada bulundum. Bunlar seçim
numaraları, yapılan şeylermiş. Eski belediye başkanı için söylüyorum. Bir tek hile yaptıysam, hem bu dünyada, hem
öbür dünyada yakama yapışsın" dedi.
Candan şunları söyledi:
"Benim dönemimin ardından ilk yapılan seçim 1 Kasım
seçimleriydi, ben ARGE birimindeydi. Anketler bana geliyordu. Kendimi en üstte
çıkarmak çok kolaydı. Tek tuşa basmak yeterdi. Benim sonucum yüzde 39,5,
Çaturoğlu'nun oyu 40,5 idi anket çalışmasına. Davutoğlu'nun önüne gidecek anket
çalışmasıydı bu. Ben istesem hemen Özcan'ın üstüne, en yüksek kim aldıysa oraya
kendimi yazardım, bunu yapmadım, yapmam. Benim karakterimi bilenler bilir. Beni seven sever, sevmeyen nefret eder.
Nefret edenlerin hepsinin işlerinde bir fırıldak vardır."
YEREL SEÇİM TAHMİNLERİ
Alaplı'da Mustafa Yavuz ile aralarında bir güven ilişkisi
bulunduğunu ifade eden Candan, "Yavuz'un adam kayırmayla işi olmaz. Aramızda
zerrece sorun, anlaşmazlık çıkmadı" dedi. Candan, Mustafa Yavuz ile Ak
Parti'nin Alaplı'da seçim kazanabileceğini söyledi.
MHP ile seçim ittifakı konusuna da yanıt veren Candan,
"Adaya bağlı. MHP'nin oyları artıyor. Güçlü aday oldukları yerlerde seçime ayrı
giderler, zayıf oldukları yerlerde AK Parti'yi destekleyebilirler" dedi.
Nuri Tekin'in halk bakımından başarılı göründüğünü,
sevildiğini gördüğünü ifade eden Candan, "Burada partili milletvekili olarak
değil, bir bölge insanı olarak konuşuyorum. Bir işyeriniz var, bunu büyütmek
istiyorsunuz. Yatırım yaparken borca girersiniz. Türkiye'nin de var borcu.
Nerelere doğru yatırım yapıldığını bilemem.
Doğru yatırımlar yapıp borç yapmışsa, döndürülebiliyorsa sıkıntı yok.
Alaplı belediyesinin defterleri elimde değil. Bu konuda elimde bilgi yok" dedi.
Gökhan Demirtaş'ın AK Parti'den belediye başkanı olmasını
istediğini ifade eden Candan, "Fakat belde başkanlıklarını ilçe başkanlıklarına
bıraktılar. İlçe Başkanı İsmail Yılmaz'ı aday gösterdi. Orada benim yetkim
olsa, ben Gökhan'ı destekliyordum. Gökhan Demirtaş'ın AK Parti'den adaylığı
artık kendisine bağlı. Gökhan seviliyordu, başarılı da oldu. O zaman kim
haklı?" diye konuştu. Candan, bölgedeki başkanlıkların hangi partide olduğuna
hiçbir zaman bakmadığını ifade etti. Candan, Belediye Başkanlarının talepleri
konusunda partizanlık yapmadığını ifade etti.
Kandilli'ye yeni nesil müstakil evlerden oluşan bir huzurevi
yapmayı planladıklarını dile getiren Candan, "Orası elit bir yer olacaktı,
milletvekilliğimiz yetmedi" dedi.
Ormanlı'nın ayrı bir durumu var. FETÖ olayları çıkınca en fazla
çalkalanan bölgeydi ormanlı. Bunun önemi var" dedi.
FETÖ İLE BAĞI VAR İDDİASINA NE CEVAP VARDI?
Bir dinleyicinin, "Sizin FETÖ ile bağınız olduğu algısı
yaratılıyor, ne diyeceksiniz" sorusuna yanıt veren Candan şöyle konuştu:
"Belde başkanlarının kayıp edilmesi konusu, ilçe
başkanlarının inisiyatifindeydi. Kaybedilenleri ona sorun. FETÖ konusuna gelelim. Demirel 'Yakışan
iftiradan korkarım' der. Birisi yakışıklıdır, çapkın görünüşlüdür ama o işlerle
işi yoktur. Bu iftiralardan korkulur. Hakkımda üç kez dilekçe verildi. İçtiğim
suya kadar araştırıldı. Bir şey bulsalardı beni içeri attırabilirlerdi, hem
ilçe başkanı, hem emniyet müdürü aynı orijinliydi. Facebook'tan benim için
Başfetöcü yazdılar. Genç yaşta kalp krizi geçirdi. Ne oldu dilekçeleri
verenler, açıkta. Allah geciktirir ama unutmaz. Bu kadar çabuk olabileceğini
bilmiyordum. Ercan Candan danışman aldı Fetöcü çıktı mı, çıkmadı, Şoför aldı
çıktı mı, çıkmadı. Bizden sonraki vekiller
bunu gözetti mi? Danışmanları fetö'den görevden alındı. Sonra aynı grup
beni lekeleyebilmek için her türlü hileyi yaptılar. Bu tamamen bölgeselcilikle
yapıldı. Bu ahlaki de değildi, insani de değildi. Ben kendimden eminim. Ekşi
yemedim ki karnım ağrısın. Siz 17-25
Aralık'ta kapıştınız, ben 17 sene önce defteri kapattım. İngiltere'de bozuştum bunlarla. Bu hiç ahlaki
ve adil bir şey değil. Her gün çayını çorbasını içenler bizim hakkımızda
şikayetlerde bulundular. Bir tane o gruptan yanımda insan yoktu. Şunu
söylüyorlar, ilçe milli eğitim müdürünü getirdi, diyorlar. Ben bir arkadaşı
ilçe milli eğitim müdürü olarak önerdim ama başarılı olamadı. Ben de onu
ayırdım. Bu ızdırapları çeken bilir. Yalan iftiralarda bulunup, savcılığa kadar
şikâyette bulunanlar o kümenin elemanları.
Bunlar kendilerini beyaz zannedenlerin tuttuğu kurşun askerler."
"KIVIRCIK UNVANINI KABUL ETMEM, SİZ DE ETMEYİN"
"Kendinize kıvırcık demeyin, bu aşağılayıcı unvanı kabul
etmeyin," diyen Candan şöyle devam etti:
"Biz bu toprakların
kadim insanlarıyız. Biz bu topraklara 1032'de geldik. Buranın yerlileri, 2500
çadırla Kıbrısçık'a geliyor. Bu
çadırların bir kısmı Geyve tarafına, bir kısmı Karasu taraflarına, Bir kısmı
Safranbolu tarafına, bir kısmı da Bolu-Ereğli bölgesine geliyor. Sonra Osmanlı
kurulunca bu insanların hepsi tarımla uğraşır. Orada da bu işi yapıyorlar.
İzmit, Geyve tarafında bu işi yapıyorlar, Osmanlı'ya meyve sebze götürüyorlar.
O bölgelerde de manav derler bu insanlara. Osmanlı'nın sebze meyvesini sağladığı
için. Burada bize kıvırcık diyorlar, Ermeniler ve Rumlar bile reva görmedi
bunu. Biz yerliyiz ama dışarıdan gelen muhacirler yerlilere yerli demezler.
Amerikalılar Kızılderililere indian diyor. Yerli demiyor. Muhacirler
Adapazarı-Düzce'de manav diyor. Buraya geliyor Kıvırcık diyor. Nereden
çıktığını kimse bilmiyor. Ben bu kelimeyi aşağılayıcı buluyorum. Herkes dokuz
aylık. Muhacirler de, yerliler de dokuz aylık. Böyle bir aşağılayıcı sıfatı, kelimeyi
kabul etmem mümkün değil. Büyükannesine, ninesine eyce diyen sadece bu bölgenin
yerli insanıdır. Eyce kelimesinin Türkçesine baktığında, Kazakistan'da çimken
bölgesindedir. Google Çeviride nine yazın,
baksın Kazakça'da ne çıkıyor?"
HERKES PAY ALMAYA ÇALIŞTI; FATURA CANDAN'A ÇIKTI
Candan, İlçe Başkanı Fatih Çakır'ın yerel seçimde daha
ziyade köylerde çalıştığını, son bir haftada şehirde çalışmaya başladığını
belirterek, "Kapı kapı çalışan biziz. Belediye Başkan Yardımcısı arkadaş bana
selam vermiyor ama onu iyi bilir. Bizim kimi kolladığımız, belediye başkanlığı
seçimlerinde yardım yapamayacakları da kolladık. Belediye Başkanlığı
kazanıldıktan sonra Ercan Candan hariç herkes pay almaya kalktı. Fatura Ercan
Candan'a çıktı. Hüseyin Uysal'ın beceriksizlikleri bana mal edildi. Bu ne kadar
adil? Belediye başkan adayı olan Halil İbrahim Demirbaş, Ahmet Köse, Yusuf
kalkan ve Hüseyin Uysal vardı. Kaç diğer aday belediye başkan adayından
korkusundan çıktı. Bunların içinden ben mecburdum bu arkadaşla yola çıkmaya.
Bir dişçi vardı. Ona sorun. AK Parti ilçe teşkilatına gidiyor, ben aday olmak
istiyorum diyor, ona 'Sana şans tanımıyoruz' diyorlar. O da CHP'ye gitti" dedi.
Seçme şansı olsa Osman Yavuz'dan yana olacağını ifade eden
Candan, "konuşurken açık olmak gerek, halk bilsin neyin ne olduğunu" diye
konuştu.
"KİM SİYASETTEN SONRA KAZANMAYA BAŞLADI?"
Ereğli'de başkanlık yapabilecek kendisinden daha iyileri de
olabileceğini belirten Candan, "İnsanların işlerine bakın. Kim siyasetten sonra
kazanmaya başlamış, kim siyasetten sonra zarar etmiş bunlara bakın. Kimler
fırsatı kendine çevirip bir şeyler biriktirmiş? Bizim insanlarımızın feraseti
açıktır. Biz de alternatiflerden biriyiz. Şu veya bunu tarif etmem doğru olmaz,
herkes aynaya baktığında en yakışıklı kendisini görür" dedi.
Hüseyin Uysal için 'Keşke başarılı olsaydı da ben de gurur
duysaydım' diyen Candan, şöyle devam etti:
"Benim koltuk merakım yok ama azıcık esnafları
dolaştığınızda bir sürü feveran var. Belediyeyi yönetemiyor, yukarıdakinin sesi
ayrı, aşağıdakinin sesi ayrı deniyor. Bir yere bir şey vermeden bir şey
yapamıyorsunuz. Daha önce hiçbir şeyi olmayanlar son model arabalara biniyor.
Bir belediyeden tek ses çıkar, o da belediye başkanıdır. Eski belediye başkanı
kadar sert değil ama tek ses olmalıydı. Belediye meclisini ilçe başkanı
belirledi. Ben sadece ilk dört beş adayı belirledi. Ben burada dedim ki, bu
kampus işini kazandırmalıyız dedim. Ban milletvekilliği mi kampus mu istiyorsun
deseler kampus derim dedim. Şu anda durumu ne, yıkıldı, askeriye aldı. O
kampusun yıkılmaması gerektiğini TOKİ başkanına söyledim. Orada konuşurken o da
biliyordu yıkılırsa yenisinin yapılmayacağını. Eski belediye binasını yıkmayın
dedim. Orada bugün on bin öğrenci olacaktı. Ereğli şehri ve esnafının bu kadar
derdi olmayacaktı. Yarım Erdemir daha olacaktı. Orası yıkıldı yapılmadı.
Sizlere ömür. Bence bu iş bitti. Onun nasıl çözüleceğini biliyorum. Elimde bir
karo ası var benim elimde, onu söylemeyeceğim. Bir müteahhit sırf iş almak için
eski belediye binasını yıktırdı. Yapıldı mı kaldı. Terminal binasının yerine
kent meydanı kaldı. Bana da para vermiyorlardı okullar için üst geçitler için.
Elmatepe'de bir evin önüne koca beton dikilir mi? Oraya üstgeçit yapılacaktı, vekil olsaydım
yapacaktım ama olmadı. Nasıllara cevap vermiyorum. Bir şeyi söylüyorum, bir
başkası benim diye reklam yapıyor. Ben reklam yapamıyorum. Biz o işleri nasıl
çözebileceğimizi biliyorum.
Ben bir kitapçık bastırdım. Vaat etmediğim halde bir sürü
şey yaptım. Belediye Başkanı olurken yapamayacağınız şeyleri yazmayın dedim. O
kitapçıktaki hangisini yaptı şimdiye kadar? Dombay deresinin ıslahı belediyenin
değil DSİ'nin işiydi. Bu milletin parasıyla başka hayırlı işler
yapılabilecekken, bu milletin parasıyla DSİ'nin yapacağı işi yaptı. Parayı ne
kadar rantabl kullandığınızla ilgili bir konu bu. Para Ankara'da. Ne kadar çok
getirebilirsen iş becerirsin. Milletten aldığın paralar zaten senin paran. Ben
milletvekili olsaydım, ben oraya belediyenin bir kuruşunu harcatmazdım. DSİ
Müdürü zaten söz vermişti. Faruk Beye dedim ki, bana yapılanı sana yapmayacağım
dedim. Biz rakip değiliz, sana yardımcı olmak için uğraşırım. Fakat şunu iyi
bil, etrafın9ı saracaklar, sana bir şey yaptırmayacaklar dedim. Biz hem şeytanı
taşladık,hem haccımızı yapmaya çalıştık. Bir sürü iş yaptıysak, bunları
taşlamaya vakit ayırsak bunları mümkün değil yapamazdık. Sanırım bayramdan
sonra Ereğli'de ofis açacağım. Gelenle hasbihal edeceğimiz bir yer olacak. Seçim
bürosu olarak bakmamak lazım."
Candan önceki dönem belediye başkanı Halil Posbıyık'ı sahil,
festival ve kavgalarıyla hatırlandığını söyledi.
PROJELERE İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ...
Önceki Dönem Milletvekili Candan, çeşitli konulardaki
projeleri konusunda da bilgi verdi. Candan, Göztepe'nin yeniden düzenlenmesi
gerektiğini , Festival yapılması gerektiğini ama bunun tadında bırakılması
gerektiğini ifade etti.
Candan, yeni pazaryerinin 'Dağ fare doğurdu'nun tam
karşılığı olduğunu ifade etti. Pazaryeri
alanının İlk planda oyulduğunu, daha sonra da doldurulduğunu, bunun mantıksız
olduğunu dile getiren Candan, "Oranın hem altı hem üstü otopark olacaktı.
İnsanlar artık pazaryerine gelmiyor, çünkü arabasını park edecek yeri yok.
Orada yine heba edilen bir sürü para var" dedi.
Ercan Candan, kent meydanına dikili bir şey konulmasına
karşı olduğunu ifade eden Candan, "Devrek yol ayrımındaki köprü yapılmamış olsa
bugün neler yaşanacağını düşünebiliyor musunuz? Daha kötü olacaktı. Kuyruk
Bozhane'ye uzayacaktı. Ben orayı kendim
yaptırmadım. Mimarlar odası başkanıyla konuştum, alternatifiniz varsa söyleyin
dedim. Olabilecekleri görünce başka bir yol görünmüyor dediler" dedi.
24. dönem milletvekili Candan, "Bizim ne yaptığımız ortada.
Şaibelerimiz, günahlarımız, sevaplarımız ortada. Dört sene Ereğli için ne kadar
çırpındığımın belgeleri de ortada. Zonguldak'ta adım Ereğli vekiline çıktı.
Onlar bile hakkımızı verdiler. Bundan hiç gocunmadım. Herkes kendi bölgesine
baksın kardeşim dedim. Bunlar ortada
dururken, beni seçmeniz için şunları söyleyeyim demenin bir mantığı yok.
Yaptıklarıma rağmen hala şüphesi olanlar varsa önümüzdeki günlerde onları da
aydınlatırız" diye konuştu.
Haber : H Aksakal
Candan kacatasci oyle mi
2003-2009 yillarinda iki donem milletvekilleri senin taraftan oldu hic yerli yoktu kafatacsi olmadiniz
Ilce baskanlari hep sizden oldu kafatasci olmadiniz
Il yonetiminin tamami sizden oldu kafatasci olmadiniz
Ilce yonetiminin cok buyuk kisimi kafatasci olmadiniz
Candan Ereglinin yerlisi olunca adam kafatasci oldu oyle mi?
Eregli bu tiyatroyu seyrediyor sizin adaylarinizda bagimsiz ciksin esit sartlarda girsinler secime. Yok oyle Tayyip Erdoganin ruzgari ile hava atmak
kafa taşçi irkçi sin sen candan ; sen bu eregli halkını bölüyorsun unutma neoldu neden ateşe olamadın getırdıgın adam orda hüseyın sende utanmada yok
bagımsız aday olarak beklıyoruz adamsan
SAYIN VEKİLİM AYNI TOPRAĞIN İNSANI OLARAK EREĞLİ BELEDİYE BAŞKANLIĞINA ADAYLIĞINIZI KOYMANIZ ÇOK İYİ OLACAKTIR BİZDE AKARABALARINIZ OLARAK HER ZAMAN YANINDA OLACAĞIZ
- s.
- 1
Çok Okunanlar
» Henüz BUGÜN Haber Görünmüyor