BONZAİ BİR ANNEYİ ÇARESİZ BIRAKTI
Zonguldaklı Gülten Türkmen, yıllar önce göç ettiği İstanbul'da uyuşturucu bağımlısı oğlunu kurtarmak için evini memleketine taşımak istiyor.
Zonguldaklı Gülten Türkmen, yıllar önce göç ettiği İstanbul'da uyuşturucu bağımlısı oğlunu kurtarmak için evini memleketine taşımak istiyor.
Zonguldak'ta yaşayan Gülten Türkmen, yaklaşık 10
yıl önce İstanbul'a taşındı. Sefaköy'de bir eve yerleşen Türkmen, oğlunu
Tuncay'ı da evlendirerek yuvasını kurdu. Aradan geçen zamanda dünyaya gelen
torunlarına Berkecan ismi koyan ailenin, torunlarının karaciğer sirozu hastası
olduğunu öğrenince dünyası karardı.
Baba Tuncay Türkmen, oğluna uyan karaciğerini
vererek hayatta tutmaya çalıştı. Ancak ailenin torunları Berkecan için
doktorların "20 yıl yaşar" sözü üzerine ikinci kez dünyası başına yıkıldı.
Oğlunun ikinci kez acı haberi alması üzerine uyuşturucuya bulaştığını söyleyen
anne Gülten Türkmen, memleketi Zonguldak'a geldi.
Anneannesinden kalan evine bakmak için
mahallesine gelen Gülten Türkmen, bir şok daha yaşadı. Kullanılamaz hale gelen
ev karşısında şaşıran Türkmen, hayırseverlere çağrıda bulundu. Eşyalarını ve
ailesini Zonguldak'a getirmek isteyen Türkmen, oğlunu da uyuşturucudan
kurtarmak istiyor.
"PALYAÇOLUK YAPIYORUM"
Palyaçoluk yaparak evini geçindirdiğini ifade
eden 40 yaşındaki acılı anne, oğlunu geceleri sokaktan topladığını söyledi.
Yaşadığı dramı anlatırken gözyaşlarına da hakim olamayan anne Gülten Türkmen,
şöyle dedi:
"Sefaköy'de oturuyordum. Bizim bebeğimiz meydana
geldi. Doğuştan karaciğer sirozuydu. Doktora getirdik. Doktorlar pek
anlayamadı. Bize beş ay sonra torunumun karaciğer sirozu olduğunu anlattılar.
Çok kötü şeyler oldu, dünya başımıza yıkıldı. Karaciğer vermemiz halinde
torunumun yaşayabileceğini söylediler. Oğlumun ciğeri uydu. Oğlumun
karaciğerinin dokuları uyduğu için oğluna kendi karaciğerini verdi. Bu yüzden
askere de alınmadı. Şu an çalışmıyor. Sigortalı işe de alınmıyor. Torunumun
doktoru ile görüşme yaptık. Genelde karaciğer nakli olanların 20 seneden fazla
yaşamadığını söylediler. En fazla 20 sene yaşayabileceğini söylediler. Bizim de
psikolojimiz tamamen dağıldı. Şu an oğlum psikolojisi bozulduğu için bonzai
denen bir maddeye başladı. Oğlum benim psikolojimi de bozdu. Sokaklarda her
akşam oğlumu arıyorum. Her akşam sokaklara çıkıyorum. Oğluma sahip çıkmaya
çalışıyorum. Oğlumun dört kere kalbi durdu. Sokakta hep buluyorlar. Ambulansla
hastaneye getirip kalbini çalıştırıyorlar. Yine de ben oğlumu bırakmıyorum,
sahip çıkmaya çalışıyorum."
"TEHDİT
ALIYORUM"
Oğlunu uyuşturucudan uzak tutmaya çalışırken bir
taraftan da tehditler aldığını söyleyen Gülten Türkmen, çaresizliğini şöyle
anlattı:
"Gelinime, torunuma ve oğluma ben
bakıyorum. Palyaçoluk yaparak geçinmeye çalışıyorum. Yakalattığım insanlardan
birisi 14 sene hapis cezası aldı. Ben şu anda onlardan tehdit alıyorum. Semtimi
değiştirdim. Şu an hala tehdit alıyorum. Zonguldak'a gelmek istiyorum. Maddi
durumum çok kötü gelemiyorum. Anneannemden kalan bir ev vardı ona bakmaya
geldim. Burası da çok kötü. Kalacak yer yok. Evimi de getiremiyorum. Oğlumu
öldürecekler onu mu bekleyeyim? Bonzai içiriyorlar diye sahip çıktım diye mi
bunlar başıma geliyor. Duyarlıyım diye mi ben bunu hak ettim? Devlet sahip
çıkmıyor. Devlete de gittim söyledim ama kimse sahip çıkmıyor.
Haber : iha
Çok Okunanlar
» Henüz BUGÜN Haber Görünmüyor