Bakan Fatih Dönmez'den çarpıcı açıklamalar!
Bakan Fatih Dönmez'den çarpıcı açıklamalar!
Taşkömüründe yeni stratejiler!
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, yeni kömür
stratejisi konusunda özelleştirme sinyali verdi. Bakan Dönmez, "TTK kendisine
verilmiş olan ruhsat sağlığını kendisinin işletmediği kısımda kalan
bölümlerinin ruhsatlarını devir ihalesine çıkmak suretiyle üretim ve istihdam
artışı hedefliyoruz. Bu kapsamda da bizim orada üç tane sahamız vardı. Üçünün
ihalesini de yaptık. Özel sektör de girdi. Kazan kazan mantığıyla, yani orada
üretecek üretiminden TTK'ya bir ruhsat payı olarak diyelim bir miktar ayni veya
nakdi bedel ödemiş olacak. Ama orada TTK'ya ait bu sahalarda biz yıllık 3
milyon ton civarında bir kömür üretimini gerçekleştirmiş olacağız" dedi.
(İHA) - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dönmez, gazetelerin
Ankara temsilcileri ile kahvaltıda bir araya geldi. Gazetecilerin gündeme
ilişkin sorularını cevaplayan Bakan DönmTürkiye'de taşkömürünün geleceğine
ilişkin yeni yaklaşımların ipuçlarını verdi.
Zonguldak ziyaretinde edindiği izlenimleri de anlatan Enerji
ve Tabii kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Zonguldak'ın kömürünün santraller
tarafından kullanılacağını açıkladı.
"ZONGULDAK'TAKİ KÖMÜR BU HIZLA 1500 YILDA BİTMEZ"
"Kömürde yeni
stratejik yaklaşımınız olacak diye paylaşılmıştı. Maden güvenliği bakımından
Soma'dan bu yana neler değişti?" şeklindeki soruya Bakan Dönmez şöyle cevap
verdi:
"Güzel bir noktaya temas ettiniz. Şimdi bizim şu anda
Türkiye'de kömür rezervimizin toplam miktarı son keşiflerle birlikte 18 milyar
tona çıktı. Yani 2,5 sene önce bu 15 milyar tondu. Bu bahsettiğimiz aramalardan
sonra bunun üstüne bir 2-3 milyar ton daha rezerv ekledik.
Tabi yerin altındaki maden çıkmayınca kimseye faydası yok
dedik. Şimdi TTK ve TKİ bizim iki Enerji Bakanlığımıza bağlı KİT'imiz. TKİ
linyit kömürleri işletiyor, diğeri de taşkömürü. Geçtiğimiz hafta da
Zonguldak'taydık. Taşkömürü de orada çok kaliteli ama hakikaten olağanüstü zor
koşullarda ürettiğimiz bir alan. Sırf orada 1,5 milyar tonluk taşkömürü
rezervimiz var. Bizim orada kamu özel yıllık üretim miktarımız ortalama 1
milyon ton. Bu hızla 1500 yıla bitmez. "
RÖDEVANS POLİTİKASI
Bakan Dönmez, geçtiğimiz yıl kanunlarda bir iki değişiklik
yaparak bazı şeyleri başardıklarını ifade ederek şunları söyledi:
"TTK kendisine verilmiş olan ruhsat sağlığını kendisinin işletmediği kısımda
kalan bölümlerinin ruhsatlarını devir ihalesine çıkmak suretiyle üretim ve
istihdam artışı hedefliyoruz. Bu kapsamda da bizim orada üç tane sahamız vardı.
Üçünün ihalesini de yaptık. Özel sektör de girdi. Kazan kazan mantığıyla, yani
orada üretecek üretiminden TTK'ya bir ruhsat payı olarak diyelim bir miktar
ayni veya nakdi bedel ödemiş olacak. Ama orada TTK'ya ait bu sahalarda biz
yıllık 3 milyon ton civarında bir kömür üretimini gerçekleştirmiş olacağız. Bu
arada TTK kendi alanına odaklanacağı için orada da bir üretim istihdam artışını
da hedefliyoruz."
SANTRALLERE YERLİ KÖMÜR TEŞVİKİ
Ülke olarak şu anda en büyük kısıtlarımızdan birisinin
taşkömürü ithalatı olduğunu ifade eden Bakan Dönmez şöyle devam etti:
"Özellikle hem sanayimiz kullanıyor, hem de elektrik santrallerimiz. Bizim
ortalama 30 milyon ton civarında yıllık bir kömür ithalatımız var. Bunun
nereden baksanız 20 milyon tonunu santrallerimiz tüketiyor. Şimdi biz baktık ki
Zonguldak'taki kömürümüz aslında bu santrallerimiz için uygun. Şimdi o ithal
kömüre dayalı santral kuran firmaların sahiplerini de çağırdık dedik; siz uzun
dönemli bir anlaşma yapın burada taşkömürleriyle size bir kömür tedarik
garantisi de sağlanmış olsun, uzun dönemli bir fiyat anlaşmasıyla bundan sonra
dışarıdan getirmeyin. Onlar dedi ki: seve seve kabul ederiz. Fiyatlar belli
zaten küresel ölçekte. O fiyatlardan uzun dönemli anlaşmalar yoluyla yerli
kömürün kullanımını teşvik etmiş olduk. "
"KÖMÜR İTHAL ETMEMİZ ELEŞTİRİLECEK BİR ŞEY"
Bakan Dönmez şöyle devam etti:
"Biz şöyle söyleyeyim; yıllık 2017 yılında 5 milyar dolar
maden ithalatımız var, bunun 4 milyar doları da kömür. Yani bu kadar kömür
zengini bir ülkede kömür ithal ediyor olmamız doğrusu eleştirilecek bir şey ben
de katılıyorum. Onun için de burada bir adım atmamız gerekiyordu. Sadece kamu eli
ile de bunu yapma şansımız yok. Tabi ki kömür madenciliği özellikle yer altı
madenciliği hem yatırım maliyetleri hem de işletme güvenliği açısından kolay
bir şey de değil bunu da kabul etmemiz lazım. Geçmişte maalesef çok trajik
kazalarımız da oldu. Güvenli madencilik kapsamında biraz düzenlemelerimizi
denetimlerimizi arttırıyoruz şimdi bu özellikle yeraltı madenciliğinde yılda en
az 3-4 defa sahaya giriyoruz. Risk grubuna göre kırmızı, yeşil, sarı olarak
adlandırdığımız denetim grupları var bunları daha fazla denetimleri arttırmak
suretiyle kazaları azaltmaya çalışıyoruz. Ama sürekli online başında
değilsiniz. Burada sektörün de orada çalışan işçimizin de bilinçlenmesi o
kurallara uygun hareket ediyor olması önemli. Bunları arttırdıkça kaza sayımız
azalır. Geçtiğimiz yıla göre bu sene kaza sayımız daha az. Yıl sonunda
açıklayacağız inşallah. Yarı yarıya daha az gidiyor onu söyleyeyim. Gönül ister
ki sıfır kazalı, sıfır ölümlü kazalarımız olsun. Bir de ayrıca TKİ'nin Soma'da
linyit sahalarımız vardı onları biz orda bir sahayı kendimiz işletiyoruz
diğerleri küçük işletmeciler var yine bu modellerle orada da ihalelerimizi
yaptık 3 tane de orada yaptık. TKİ Tunçbilek'te yaptı bir ihale ne oldu toplam
7 tane ihalemizi yapmış olduk. Önümüzdeki günlerde de bunların imza töreni
olacak. Sahiplerine vermiş olacağız. "
"PETROL GEÇMİŞTE 2013'TEKİ YAPTIRIMLARDA DOĞALGAZ
DIŞARIDA TUTULMUŞTU"
Tahran ambargosu ile ilgili bir soru üzerine Bakan Dönmez,
şunları söyledi:
"Petrol geçmişte 2013'teki yaptırımlarda doğal gaz dışarıda
tutulmuştu. Sadece petrol vardı. Hatta belli oranda azaltarak gitmiştik. Şimdi
bu yeni yönetim doğal gazda var mı yok mu onlarda tartışıyorlar. Biz bu
meseleye şöyle bakıyoruz tabi bir teknik açıdan değerlendirdiğimizde doğal gazı
biz yaklaşık 10 milyar metreküp doğalgaz alıyoruz. Ülkenin arz güvenliği
açısından ihtiyacımız var. Yani arz güvenliği açısından bir zorunluluk.
İkincisi; hukuki açıdan baktığımızda, ortada bir kontrat var o kontrata göre
satıcının da alıcının da yükümlülükleri var. Yani o benim istediğim miktarda
gazı vermek, ben bedelini ödemek zorundayım. Bu arada orada al ya da öde
maddesi de var. Tüm uluslararası bu gaz kontratlarında bunlar zaten var. Eğer
gazı almazsanız bedelini ödemek zorundasınız. Bir de hukuki böyle durum söz konusu.
Mesela geçmişte tersten oldu onların veremediği zaman biz ceza maddeleri
uyguluyoruz. Bu iki yönden baktığımızda zaten bir zorunluluk olarak karşımızda
duruyor. "
Bakan Dönmez, önümüzdeki ay ilk defa Enerji Tüketici
Konferansı düzenleyeceklerini, böylece enerjide hem üretenin, hem tüketenin,
hem de düzenleyicinin bir araya geleceğini sözlerine ekledi.
Haber :