ALEVİ KÜLTÜR'DEN AŞURE ETKİNLİĞİ
ALEVİ KÜLTÜR'DEN AŞURE ETKİNLİĞİ
Alevi Kültür Dernekleri Karadeniz Ereğli Şubesi'nce Muharrem Ayı'nın 12. Günü dolayısıyla geleneksel Aşure Günü etkinliği düzenlendi.Alevi Kültür Derneği Ereğli Şubesi önünde düzenlenen etkinliğe Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Uysal, Ereğli Belediye Başkan Yardımcısı Ayhan Atay, Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkan Yardımcısı Adil Ateş, Alevi Dedesi Mustafa Dedekargınoğlu, Alevi Kültür Dernekleri Ereğli Şube Başkanı Mehmet Taştan, ve çevre il ve ilçelerden Alevi toplumunun kanaat önderleri ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri katıldı.
Etkinlikte saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu.
MUHARREM ORUCU HAK ORUÇTUR
Alevi Dedesi Mustafa Dedekargınoğlu, aşure etkinliğinde yaptığı konuşmada orucun aç kalmak olmadığını, tasavvufta orucun aklibaliğ olduğundan itibaren ölene dek nefsine sahip olması olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
"Elimizle çalmayacağız, dilimizle gıybet yapmayacağız, gözümüzle görmediğimizi söylemeyeceğiz, nefsimize hakim olacağız, belimize, namusumuza sahip olacağız. Orucun genel anlamı budur. Muharrem orucu aslında bir alevi orucu değildir. Peygamberimiz 40 yaşında peygamber oldu. Bakara suresi orucu anlatır, bu süre peygamberimizin peygamberliğinin 15. Yılında gelmiştir. Peygamberlerin hepsi oruç tutmuştur. Peygamberimiz 15 yıl boyunca Muharrem orucu tuttu. Alevilik daha yok iken Muharrem orucu vardı. Muharrem orucunun aslı on gündür ama 10. Güne Hazreti Hüseyin'in şehit edilmesi olduğundan bu oruç 12 gün olarak tutulmuştur."
Ramazan orucunun Kerbela olayının sorumluluğundan kurtulmak isteyen Yezid'in çabalarıyla Muharrem orucunun önüne geçirildiğini ifade eden Dedekargınoğlu, " Muharrem orucu tutan sünni arkadaşlarımız da var onları ayırıyorum ama Muharrem orucu bir alevi orucu gibi kalmıştır. Muharrem orucu ilk hak oruçtur ama Kerbela olayından dolayı Aleviler daha fazla benimsediği için alevi orucu olarak kalmıştır" diye konuştu.
Dedekargınoğlu, 10 Muharrem'de aşure kaynatılmasından dolayı Alevilerin rencide olduğunu, Sünnilerin bunu bilmeden yaptığını dile getirerek, "Aşure ibadetin içinde bir memnuniyet, şükür ifadesidir. Peygamberin torununun katledildiği gün neyin şükür ifadesidir. Aşurenin pişeceği gün kesinlikle 12. Gündür. Daha önce aşure pişirilmez" dedi.
Alevi dedesi Dedekargınoğlu, aslında Muharrem orucunun yas orucu olmadığını, bu orucun yas orucu olmasının Alevilikle gerçekleştiğini belirtti.
"YEZİT SOYU SÜRDÜĞÜ SÜRECE HÜSEYİN EVLATLARI OLACAK"
Alevi Kültür Dernekleri Karadeniz Ereğli Şubesi Başkanı Mehmet Taştan, konuşmasında Kerbela olayının aradan asırlar geçse de unutulmayacak kadar derin, anlamlı, öğretici olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Şehitler şahı İmam Hüseyin 71 yareniyle, yoldaşıyla birlikte Muaviye oğlu Yezit tarafından günlerce susuz bırakıldıktan sonra şehit edilmiştir. Kerbela mazlum ile zalimin, iyi ile kötünün, haklı ile haksızın karşı karşıya geldiği meydandır. Kerbela bugün bir simge olmuştur. Hazreti Hüseyin, Yezit karşısında geri dönmeyerek iyiyi, doğruyu, haklıyı cesaretlendirmiş ve bu uğurda kendini feda etmiştir. Bugün de Yezit Zihniyeti devam etmekte, din adına insanlar vahşice katledilmektedir. Yezit soyu devam ettiği sürece onların karşısında 'sen haksızsın' diyebilecek Hüseyin Evlatları da var olacaktır. Bugün Aleviler üzerinde oynanan oyunların, yapılan hesapların farkındayız. Ancak ülkemizin birliği ve beraberliği adına gösterdiğimiz hassasiyetin ve sağduyunun da herkesin farkında olmasını istiyoruz. Yıllarca asılarak, kesilerek, yakılarak bugüne kadar yaşamış bir inancın mensuplarıyız. Susuz bırakılarak katledilen bir neslin devamı, evlad-ı Kerbelayız. Ya birileri Yezit olmaktan vazgeçer, ya da biz Hüseyin olup karşısına dikiliriz."
AŞURE DAĞITILDI
Konuşmaların ardından Alevi Kültür Dernekleri Ereğli Şubesi bünyesindeki saz ve söz sanatçıları, Alevilerin geleneksel duaz,nefes ve semah eserlerini seslendirdi.
Ardından derneğin mutfağında hazırlanan aşureler davetliler ve misafirlere dağıtıldı.
Haber : Değişim Haber Merkezi