LÜKSÜ AYDINLATIN
07 Haziran 2012 11:23:49
ŞİİRLER KONUŞUR
Ben hep seni sevdim, sen kim olursan ol; umurumda değil.
Ben varım ya?
Sen varsın ya?
Gerisi boş, yalan.
İnandım, senden ötesi yok.
Bu kitaptaki şiirlerin sayısınca yıl yaşadım.
Şimdi hep ölüm geliyor aklıma..
Neden diye sorma; düşündüm, ölümden ötesi yok.
Biraz kül, biraz dumanım ben.
Demek; zaman bitecek bir yerde ve benden yalnız şiirlerim kalacak öyle mi?
Anladım şiirden ötesi yok.
İstanbul, 3/2/1963 ?.ÜMİT YAŞAR
KUĞULARIN DÖNÜŞÜMÜ
Kuğular dönüşümü simgeler, ve bir kez şarkı söyler, o da ölmeden önce..
Cesaret verilen değil alınan bir şey!
O yolculuk yalnız bir yolculuk!
Bir keşfedilebilse..
Microsoft?ta müdür, yaşantısında her şeye sahip, ancak mutsuz. Ece Şirin. Bee Goddess markasının yaratıcısı.
Sadece mutsuzluğunu ifade etmekte uzun yıllar zorlandığını ifade eden Şirin, varlık içinde yokluk çekiyorum!
12 adet kolye tasarlayarak başladığı yolculuğunda, meslek olarak saçmaladığını ifade eden yakınları, gösterdiği başarı, aldığı yol ile fazlası ile yanılmış.
Efsaneler markalar, beni alınca iyileşeceksin, beni al, var olan mutsuzluk..maddenin efendisi..arayan bulamaz, bulan arayandır. Öz cevheriniz? Işığı güneşten almak değil! Elinizden çabuk kaybolanların sebebi nedir hiç düşündünüz mü? ..sihir şu; ne istediğinizi değiştirin? Sihir eforunuz? Değer yüklemeye çalışmaktansa, lüksü aydınlatın, neden mi? Lüks ışık anlamı ifade eder, çoğu bu şekilde anlamaz. Buna rağmen spirütiel yolculuğu çok önceden çekenler de dikkat çekiyor..sizi gidi spirütüel yolcular, nereye gidiyorsunuz? Çok fazla maddi dünyanın içinde olanlar, çok fazla manevi dünyayı dengelediklerini ifade ediyorlar. Semboller, bir dili konuşmayı ifade eder, kalbin dilidir. Siz bir sembolü simgelediğinizde, o ışığınız fark edilecektir, sizin ışığınız. Kolektif bilinç enerjinizle karşılaştınız mı? Bilinçaltınızın birikenleri, dökülenleri..
Dünyada mücevherleri sembol olarak ilk işleyen Ece Şirin. Kalbinizin watı kaç, bunu yükseltmenin elinizde oldu gerçeğine ne denli inanırsınız? İç neyse dış odur..yaratıcı gücümüzü harekete geçirmekmiş! Bütün olay bu gücü keşfedip bu gücü iyiye kullanabilmek..çoğu gülüp geçerken bu yola, bir kaçı evet doğru derse, o da kişinin doğrusu ya problem yok.
Bir gül için sekiz ay çalışan mücevher tasarımcısı, 12 farklı evrensel tasarımı ile evrensel yolculuğunu içsel ve dış dünyanın birleşimini sunuyor. Tasarımlarından biri el nûr;her şeyi yaratan ilahi ışık, ışık veren..
Düşünceleriniz gerçeğiniz, nazar boncuğuna inanmak, beni koru demek, buna karşılık nazar boncuğundaki göz, evreni içine alabilen iki göz, bunun korunmayla hiç ilgisi yok. Biri sizi gözetliyor, bakıyor, yalnız değilsin diyen anlamın karşılığındaki kişi sizsiniz, sizden başka biri değil ki? Mitoloji ile bir karışım gibi görülse de, arkekipsel enerjiler, insanın içindeki, hiç değişmeyendir..bunlar içsel ulaşım yol, yolculuk..
KARANLIĞIN ÖTEKİ YÜZÜ
Kaymaz, ilk kitabı ´En Büyük Aşklar Nisanda Yanar´ın ardından, ikinci kitabı olan ve kanserle mücadelesini anlattığı, ´Karanlığın Öteki Yüzü´ adlı kitabı da okurlarla buluştu.
Kaymaz, bu kitapta, karanlığa karşı verdiği savaşın yanı sıra kanser hastalığına yakalandıktan sonra hayata bakış açısındaki değişimleri dile getirdiğini ifade etti.
Kansersiz Yaşam Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dida Kaymaz, başta kanser olmak üzere tüm hastalıkların psikolojik nedenlerinin de bulunduğunu belirterek, Kanser hastalığı başta genetik olmak üzere birçok biyolojik nedenlerin yanı sıra çoğunlukla derin bir biçimde incinme, yaralanma, uzun zamandır süren kızgınlık, derin bir sır ya da üzüntünün eseri olarak ortaya çıkabiliyor dedi.
Dida Kaymaz, kişilerin, yaşamlarındaki sorunları çözmek için hasta olmayı beklememeleri önerisinde bulunarak, Yaşamınızın farkına varın, hayattan keyif alın. İçinizdeki coşkuyu ve huzuru yakaladığınız an tüm yaşamınıza bunu yayın. Kendinizi çok ama çok sevin. Kendini çok seven ve onaylayan hiçbir insan hasta olmaz. Kendini seven ve kendine değer veren insan hep sevgi dolu insanlarla güvende ve mutlu yaşar ?kendisini konuk olduğu bir tv. Programında izlediğimde, bilgi kuşağındaki farkı kendi dilinden sağlıkla nasıl güçlü birleştirdiğine şahit olmuştum. Kış aylarıydı. Dida Kaymaz?ın içinde uyanan hayatından kesitlerde, öncelikle Türkiye?de Psiko-onkolog (kanser hemşiresi) olmadığını açıkladı. Spasifik eğitimden bahsetti. Medikasyon, ruhsal terapi ile devam etti ve ; ?ben İtalya?da yaşarken orada doktorumu buldum? dedi. Mutluydu, bir başka şekilde.
Ve Türkiye?de Kansersiz Yaşam Derneği?nin projeleri hakında; özel sektörün tam anlamıyla kendilerine destek sağladıklarını, Bilimsel ve Sosyal Komite şeklinde çalıştıklarını ifade ederek, Uluslar arası Kansersiz Yaşam Kampının düzenleneceğini, bunun da Türkiye temsilcisi olacağını söyledi. Vakfın kurucusu 7 Nobel Ödüllü. 28 ülkeden 128 katılımcı ile İtalya, Milano?da çalışmalarını hızla sürdürüyor. 18-19 Kasımda katıldığı Dünya Konferansında yaşananlardan bahsederken, Dünya Sağlık Bakanlığı ile çalışmalarının iş birliği halinde olduğunu söyledi. elini taşın altına koymak, birçok insan bunu yapmıyor, bunlar bir hayır işi, çok önemli. Ülkenin genetiğine göre taramalar yapıldığını da açıkladı. Sağlık hizmetleri hakkında neler biliyoruz? Türkiye Sağlık Bakanlığı?nın bu konuda çok şanslı olduğunu söylemeden geçmedi Kaymaz.
Dida Kaymaz, bence gerçek bir PASSİON?du. Sevda, aşk, şehvet, öfke anlamları ile değil. Koyun bunları bir kenara. ?passion? lafının karşısındaki asıl sözcüklerle kenetlenmişti; güçlü duygu, tutku, hırs!
SADE & ORGANİK
Dünyada yeni trend: Organik... Sadece beslenmeden bahsetmiyorum. Nevresim takımları ya da kıyafetler de söz konusu. Birçok marka artık organik koleksiyonlar üretiyor. Organik boyalar, iplikler vs... Kanser oranının bu denli arttığı çağımızda, sağlığımıza dikkat etmek, tenimize değen malzemeyi özenle seçmek gerekiyor. Elbette öncelikle kıyafetlerin stiline bakıyoruz; oysa çok önemli bir konu olan ´sağlıklı giyinmeyi unutabiliyoruz, sağlıklı giyim pazarının öncülerinde olan markalar ile hazırlanan koleksiyonlara dikkat! Sağlıklı giyinmeyi ciddiye almamız gerekiyor. Aldığınız kıyafetlerin etiketlerini okumayı ihmal etmeyin. Etiket okumak, aldığınız giysinin yapıldığı malzemeyi bilmek önemli. Birçok marka, ucuz olduğu için sağlığa zararlı maddeler kullanıyor. Ucuza ürettiğini de ucuza sattığı için müşteri bakımından cazip hale geliyor. Oysa tüm dünya artık organik giyinmeye doğru gidiyor. Özellikle çocuk kıyafetlerinde organik ve sağlıklı seçimler yapmak çok önemli. Organik ürün seçmenin hem kendimizi hem de çevreyi korumak için harika bir yol olduğunu, bu yüzden de organik kıyafetler giymek, moda dünyasında yeni bir trend haline geldi. Üstelik üst sosyoekonomik seviyede olanlardan çok, eğitim derecesi üst düzeyde olanlar organik giyim satın almayı tercih ediyor. Genelde organik kıyafetler daha pahalı olduğu için pek tercih edilmiyor. Marka limitli sayıdaki x koleksiyonun alınabilir olması için fiyat aralığını da makul tutmuş. Haydi alış-verişe!
KABAN YERİNE TRİKO
Bu kışın bir başka trendi ise kaban yerine triko giymek oldu. Deri, güderi ve kürk çok modaydı. Diyen modacılar, besi hayvanlarını kullandıklarını, av hayvanlarını kullanmadıklarını, çevreye verdikleri önemi dile getiriyorlar. Elbette kabanlar da vardı ama onların yerine çok kalın hırkalar da tercih edildi. Aksesuarların öne çıktığını gördük. ..sarı botlar ve leopar aksesuarlar çalışan x markalar, dekolte olarak bacak ve sırtı ön plana çıkardı. Etek boyları bu kış çok kısa oldu. Dar deri ceketlerle kombine edildi.
Mağazalar uzay üssü gibiydi, kışın en mutlu kadınları yazın en formda olanları ile dengelenecek gibi görülüyor şimdiden. Mutlu kadın dört mevsim mutludur, yazın çizgilerine düşen şu nylon, Lycra dokuma yerine elesanta örgü olsa neler çıkardı ortaya.
Eğer moda sizi gerçekten ilgilendiriyorsa muhtemelen formda olmanız gerekli. Bunun için sağlık, spor ve istediğiniz çizgi, kalıpta keyfinizce giyinmek. O yüzden dört mevsimin modası yoktur, genel kalıp temelde bir bütündür. Dönüp, dolaşıp modada eksiden yeniye tekrarı yüzyıllardır nice nesillerin vazgeçilmez uğrak kenti. Modanın kentini doğru süsleyin, canlandırın, renk vererek yaşatın.
Ben hep seni sevdim, sen kim olursan ol; umurumda değil.
Ben varım ya?
Sen varsın ya?
Gerisi boş, yalan.
İnandım, senden ötesi yok.
Bu kitaptaki şiirlerin sayısınca yıl yaşadım.
Şimdi hep ölüm geliyor aklıma..
Neden diye sorma; düşündüm, ölümden ötesi yok.
Biraz kül, biraz dumanım ben.
Demek; zaman bitecek bir yerde ve benden yalnız şiirlerim kalacak öyle mi?
Anladım şiirden ötesi yok.
İstanbul, 3/2/1963 ?.ÜMİT YAŞAR
KUĞULARIN DÖNÜŞÜMÜ
Kuğular dönüşümü simgeler, ve bir kez şarkı söyler, o da ölmeden önce..
Cesaret verilen değil alınan bir şey!
O yolculuk yalnız bir yolculuk!
Bir keşfedilebilse..
Microsoft?ta müdür, yaşantısında her şeye sahip, ancak mutsuz. Ece Şirin. Bee Goddess markasının yaratıcısı.
Sadece mutsuzluğunu ifade etmekte uzun yıllar zorlandığını ifade eden Şirin, varlık içinde yokluk çekiyorum!
12 adet kolye tasarlayarak başladığı yolculuğunda, meslek olarak saçmaladığını ifade eden yakınları, gösterdiği başarı, aldığı yol ile fazlası ile yanılmış.
Efsaneler markalar, beni alınca iyileşeceksin, beni al, var olan mutsuzluk..maddenin efendisi..arayan bulamaz, bulan arayandır. Öz cevheriniz? Işığı güneşten almak değil! Elinizden çabuk kaybolanların sebebi nedir hiç düşündünüz mü? ..sihir şu; ne istediğinizi değiştirin? Sihir eforunuz? Değer yüklemeye çalışmaktansa, lüksü aydınlatın, neden mi? Lüks ışık anlamı ifade eder, çoğu bu şekilde anlamaz. Buna rağmen spirütiel yolculuğu çok önceden çekenler de dikkat çekiyor..sizi gidi spirütüel yolcular, nereye gidiyorsunuz? Çok fazla maddi dünyanın içinde olanlar, çok fazla manevi dünyayı dengelediklerini ifade ediyorlar. Semboller, bir dili konuşmayı ifade eder, kalbin dilidir. Siz bir sembolü simgelediğinizde, o ışığınız fark edilecektir, sizin ışığınız. Kolektif bilinç enerjinizle karşılaştınız mı? Bilinçaltınızın birikenleri, dökülenleri..
Dünyada mücevherleri sembol olarak ilk işleyen Ece Şirin. Kalbinizin watı kaç, bunu yükseltmenin elinizde oldu gerçeğine ne denli inanırsınız? İç neyse dış odur..yaratıcı gücümüzü harekete geçirmekmiş! Bütün olay bu gücü keşfedip bu gücü iyiye kullanabilmek..çoğu gülüp geçerken bu yola, bir kaçı evet doğru derse, o da kişinin doğrusu ya problem yok.
Bir gül için sekiz ay çalışan mücevher tasarımcısı, 12 farklı evrensel tasarımı ile evrensel yolculuğunu içsel ve dış dünyanın birleşimini sunuyor. Tasarımlarından biri el nûr;her şeyi yaratan ilahi ışık, ışık veren..
Düşünceleriniz gerçeğiniz, nazar boncuğuna inanmak, beni koru demek, buna karşılık nazar boncuğundaki göz, evreni içine alabilen iki göz, bunun korunmayla hiç ilgisi yok. Biri sizi gözetliyor, bakıyor, yalnız değilsin diyen anlamın karşılığındaki kişi sizsiniz, sizden başka biri değil ki? Mitoloji ile bir karışım gibi görülse de, arkekipsel enerjiler, insanın içindeki, hiç değişmeyendir..bunlar içsel ulaşım yol, yolculuk..
KARANLIĞIN ÖTEKİ YÜZÜ
Kaymaz, ilk kitabı ´En Büyük Aşklar Nisanda Yanar´ın ardından, ikinci kitabı olan ve kanserle mücadelesini anlattığı, ´Karanlığın Öteki Yüzü´ adlı kitabı da okurlarla buluştu.
Kaymaz, bu kitapta, karanlığa karşı verdiği savaşın yanı sıra kanser hastalığına yakalandıktan sonra hayata bakış açısındaki değişimleri dile getirdiğini ifade etti.
Kansersiz Yaşam Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dida Kaymaz, başta kanser olmak üzere tüm hastalıkların psikolojik nedenlerinin de bulunduğunu belirterek, Kanser hastalığı başta genetik olmak üzere birçok biyolojik nedenlerin yanı sıra çoğunlukla derin bir biçimde incinme, yaralanma, uzun zamandır süren kızgınlık, derin bir sır ya da üzüntünün eseri olarak ortaya çıkabiliyor dedi.
Dida Kaymaz, kişilerin, yaşamlarındaki sorunları çözmek için hasta olmayı beklememeleri önerisinde bulunarak, Yaşamınızın farkına varın, hayattan keyif alın. İçinizdeki coşkuyu ve huzuru yakaladığınız an tüm yaşamınıza bunu yayın. Kendinizi çok ama çok sevin. Kendini çok seven ve onaylayan hiçbir insan hasta olmaz. Kendini seven ve kendine değer veren insan hep sevgi dolu insanlarla güvende ve mutlu yaşar ?kendisini konuk olduğu bir tv. Programında izlediğimde, bilgi kuşağındaki farkı kendi dilinden sağlıkla nasıl güçlü birleştirdiğine şahit olmuştum. Kış aylarıydı. Dida Kaymaz?ın içinde uyanan hayatından kesitlerde, öncelikle Türkiye?de Psiko-onkolog (kanser hemşiresi) olmadığını açıkladı. Spasifik eğitimden bahsetti. Medikasyon, ruhsal terapi ile devam etti ve ; ?ben İtalya?da yaşarken orada doktorumu buldum? dedi. Mutluydu, bir başka şekilde.
Ve Türkiye?de Kansersiz Yaşam Derneği?nin projeleri hakında; özel sektörün tam anlamıyla kendilerine destek sağladıklarını, Bilimsel ve Sosyal Komite şeklinde çalıştıklarını ifade ederek, Uluslar arası Kansersiz Yaşam Kampının düzenleneceğini, bunun da Türkiye temsilcisi olacağını söyledi. Vakfın kurucusu 7 Nobel Ödüllü. 28 ülkeden 128 katılımcı ile İtalya, Milano?da çalışmalarını hızla sürdürüyor. 18-19 Kasımda katıldığı Dünya Konferansında yaşananlardan bahsederken, Dünya Sağlık Bakanlığı ile çalışmalarının iş birliği halinde olduğunu söyledi. elini taşın altına koymak, birçok insan bunu yapmıyor, bunlar bir hayır işi, çok önemli. Ülkenin genetiğine göre taramalar yapıldığını da açıkladı. Sağlık hizmetleri hakkında neler biliyoruz? Türkiye Sağlık Bakanlığı?nın bu konuda çok şanslı olduğunu söylemeden geçmedi Kaymaz.
Dida Kaymaz, bence gerçek bir PASSİON?du. Sevda, aşk, şehvet, öfke anlamları ile değil. Koyun bunları bir kenara. ?passion? lafının karşısındaki asıl sözcüklerle kenetlenmişti; güçlü duygu, tutku, hırs!
SADE & ORGANİK
Dünyada yeni trend: Organik... Sadece beslenmeden bahsetmiyorum. Nevresim takımları ya da kıyafetler de söz konusu. Birçok marka artık organik koleksiyonlar üretiyor. Organik boyalar, iplikler vs... Kanser oranının bu denli arttığı çağımızda, sağlığımıza dikkat etmek, tenimize değen malzemeyi özenle seçmek gerekiyor. Elbette öncelikle kıyafetlerin stiline bakıyoruz; oysa çok önemli bir konu olan ´sağlıklı giyinmeyi unutabiliyoruz, sağlıklı giyim pazarının öncülerinde olan markalar ile hazırlanan koleksiyonlara dikkat! Sağlıklı giyinmeyi ciddiye almamız gerekiyor. Aldığınız kıyafetlerin etiketlerini okumayı ihmal etmeyin. Etiket okumak, aldığınız giysinin yapıldığı malzemeyi bilmek önemli. Birçok marka, ucuz olduğu için sağlığa zararlı maddeler kullanıyor. Ucuza ürettiğini de ucuza sattığı için müşteri bakımından cazip hale geliyor. Oysa tüm dünya artık organik giyinmeye doğru gidiyor. Özellikle çocuk kıyafetlerinde organik ve sağlıklı seçimler yapmak çok önemli. Organik ürün seçmenin hem kendimizi hem de çevreyi korumak için harika bir yol olduğunu, bu yüzden de organik kıyafetler giymek, moda dünyasında yeni bir trend haline geldi. Üstelik üst sosyoekonomik seviyede olanlardan çok, eğitim derecesi üst düzeyde olanlar organik giyim satın almayı tercih ediyor. Genelde organik kıyafetler daha pahalı olduğu için pek tercih edilmiyor. Marka limitli sayıdaki x koleksiyonun alınabilir olması için fiyat aralığını da makul tutmuş. Haydi alış-verişe!
KABAN YERİNE TRİKO
Bu kışın bir başka trendi ise kaban yerine triko giymek oldu. Deri, güderi ve kürk çok modaydı. Diyen modacılar, besi hayvanlarını kullandıklarını, av hayvanlarını kullanmadıklarını, çevreye verdikleri önemi dile getiriyorlar. Elbette kabanlar da vardı ama onların yerine çok kalın hırkalar da tercih edildi. Aksesuarların öne çıktığını gördük. ..sarı botlar ve leopar aksesuarlar çalışan x markalar, dekolte olarak bacak ve sırtı ön plana çıkardı. Etek boyları bu kış çok kısa oldu. Dar deri ceketlerle kombine edildi.
Mağazalar uzay üssü gibiydi, kışın en mutlu kadınları yazın en formda olanları ile dengelenecek gibi görülüyor şimdiden. Mutlu kadın dört mevsim mutludur, yazın çizgilerine düşen şu nylon, Lycra dokuma yerine elesanta örgü olsa neler çıkardı ortaya.
Eğer moda sizi gerçekten ilgilendiriyorsa muhtemelen formda olmanız gerekli. Bunun için sağlık, spor ve istediğiniz çizgi, kalıpta keyfinizce giyinmek. O yüzden dört mevsimin modası yoktur, genel kalıp temelde bir bütündür. Dönüp, dolaşıp modada eksiden yeniye tekrarı yüzyıllardır nice nesillerin vazgeçilmez uğrak kenti. Modanın kentini doğru süsleyin, canlandırın, renk vererek yaşatın.
Bu Yazı Toplam 865 Defa Okunmuştur
ETİKETLER : Yazdır
Yorumlar
Yorumlar, editörlerimiz tarafından onaylandıktan sonra yayınlanır. Kanunlara aykırı, konuyla ilgisi olmayan, küfür içeren yorumlar onaylanmamaktadır.
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com