Çooook eskiden, ananemiz, babaannemiz yanmış kibrit çöplerini biriktirirlermiş, ne kadar enteresan değil mi?

Ne yapabilirlermiş ki yanmış kibrit çöplerini? Bizim tasavvur edemeyeceğimiz bir şey. 1930, 40’lı yıllarda köyde ateş yok, bunu biz idrak edemiyoruz belki ama çok eskiden diyorum çakmağın olmadığı yıllar.

O yıllarda kadınlar ocak yakıyor suyunu orda ısıtıyor, yemeğini orda yapıyor, bebelerini o yanan ateşin yanında yıkıyor, ısıtıyor, besliyor kalan közü saklıyor ki ertesi gün o közü tekrar alevlendirsin işini görsün.

Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak...

Belki de bu söz o yılları düşünülerek söylenmiş ocağın sürekli yanması o evde hayatın devam ettiği anlamında, dirliğin düzenin sürdüğü anlamına gelirmiş. Bütün gün tarlada çalışan kadınlarımız eve döndüklerinde ocağı sönmüş bulurlarmış, işte o an imdada yakın evdeki komşu yetişirmiş o komşunun yanan közünden bir parça istenir evdeki köz tekrar alevlendirilirmiş. Komşu komşunun külüne muhtaçtır sözü o yıllarda belki de bunun için söylenmiş. İşte yanmış kibrit çöplerini biriktirmeleri bu sebepten ötürü, közü tekrar alevlendirmek için.

Ananem (Allah rahmet eylesin) çok küçük yaşta Trabzon’dan Ereğli’ye 12 günde motorla gelin gelmiş.  Elinde bir bohçası, dedem balıkçıymış Ereğli’nin belki de en eski balıkçılarından. Dedem balığa gitmediği zamanlarda ağ örüp satarmış ananem de ona yardım edermiş.  O zamanlar balık ağları bize eğlence olurdu, ağların altında evcilik oynadığımı hiç unutmam. Benim güzel ananem işte biriktirilen o kibrit çöpleriyle tasarruf yapılırmış, öyle de olur mu demeyin. Şimdi şeklini şemalini unuttuğumuz kibrit çöpleriyle bir zamanlar kadınlarımız tasarruf yapmışlar.Kadınlarımız fedakar kadınlarımız.....

Günümüze baktığımızda kadınlar çok yol kat etmişler. Okumuşlar, iş sahibi olmuşlar kiminin eli kalem tutmuş öğretmen olmuş, yazar olmuş kimi pilot olup adını altın harflerle hava alanına yazdırmış, kimi hayırlı evlatlar yetiştirmiş bu ülkeye... Eli ayağı öpülesi kadınlarımız, analarımız, bacılarımız.

5 Aralık 1934’te Mustafa Kemal Atatürk, kadınlara seçme ve seçilme hakkını verdi ve ayrıca her yıl bugün Kadın Hakları Günü olarak kutlanmaktadır.

Bu anlamlı gün Kadın sorununun dile getirilmesi, bu konudaki farkındalığın yaratılması, kadınların çağdaş, demokratik ve ileri bir toplumda yaşam sürmeleri, söz sahibi olmaları ve her alanda fırsat eşitliğinden yararlanmaları için çok önemli bir gündür.

5 Aralık Seçme ve Seçilme Hakkı ile Dünya Kadın Hakları günü kutlu olsun.