Zonguldak'ta 28 yıllık
torna ustası Hasan Erol (42) hurda araç parçalarından yararlanarak mini
kamyonet yaptı. Yarı otomatik kamyonetin adını 'Emek' koyan torna ustası, "Ben
ortaokul mezunu tornacı olarak bu imkanlarla bunu yapabildiysem, devlet imkan
verse neler yapmam düşünsünler." dedi.
Üzülmez Sanayi Sitesi'nde
atölyesi bulunan Hasan Erol, hurda araçların parçalarını bir araya getirerek 1
yıl içinde 2 bin liraya kamyonet üretti. Far ve lastikleri haricinde iç ve dış
tasarımını tamamen kendisini yaptığını ifade eden Hasan Erol, aracın motorunu
benzinli motor olarak dizayn ettiğini, diğer bütün aksanını elektrik donanımla
tasarlandığını kaydetti.
Emek isimli kamyonetin
vites, far, fren ve silecek donanımının yanı sıra çalışma sistemini de dijital
yapan torna ustası, aracını kendine ait şifreyi girmesinin ardından düğmeye
dokunarak çalıştırabiliyor. Aracın kapıları da uzaktan kumandalı sistemle
otomatik açılıp kapanıyor. Anahtar yerine sisteme şifre girilerek çalışan
kamyonet saatte 60 kilometre hız yapabiliyor.
Küçüklüğünden beri böyle
bir projenin hayalini kurduğunu anlatan Hasan Erol, "Ortaokul mezunuyum. Bir
yıl önce parmağım sakatlanmıştı. Boş vakitlerimi değerlendireyim dedim ve böyle
bir araba yapmaya giriştim. Bir yıla yakın bir sürede, günlük yarım saat
civarında vakit ayırarak bitirdim. Bu benim eskiden beri hevesimdi. Bu hevesle
birlikte bir başlangıç yaptık, İnşallah daha güzeli olacak. Komple el emeği.
Bunda hiç hazır parça yok. Farlar ve lastiklerini çıkma parçadan aldım,
hurdacılardan tamamlayarak tamamen el emeğiyle ürettim. Bunu trafiğe
çıkamayacağım için elektrikli yapmadım. Benzinli basit bir motor koydum.
Elektronik devrelerle birlikte kontağımı açıyorum, düğmeme basıyorum çalışıyor.
Bunun adı 'Emek' olsun. Emek çok bunda. Bu aracı ilerletmek için devlet
yetkilileri ve iş adamlarından destek gerekiyor. Tek başıma bu kadar çıktı.
Ekipmanlar ve profesyonel ekiple birlikte daha güzelleri yapılır. Herkes çok
şaşırıyor. Diğer sanayi ustaları da çok beğeniyorlar. Motor harici her şey
elektronik. Farlar, elektronik. Karşıdan araba gelince otomatik kısalara
düşüyor. Far kolu, silgi kolu yok. Silecekler yağmur sensörlü. Kapı otomatik.
Aslında yukarı kalkan kapı yapacaktım ama Zonguldak'taki imkanlarla bu kadar
oldu. Her şey el emeği odluğu için adı 'Emek' olacak." dedi.
Projelerini hayata
geçirmek ve yerli üretim için her zaman hazır olduklarını vurgulayan Hasan
Erol, sözlerini şöyle sürdürdü: "Geri vites haznesi elektro mekanik. Hep
hurdacılardan atık malzemelerden toplayarak tasarladım. El emeği hariç 2 bin
liraya mal oldu. Ben bunu tek başıma bu hale getirdiysem, güzel bir ekiple
birlikte neler yaparız diye düşünüyorum. Zaten projelerim vardı. Askerden
geldikten sonra Aselsan'a başvurdum; fakat o zamanki sistem böyle şeyleri kabul
etmediği için bizi reddettiler. O zaman ülkenin gelişmişliğinde en yakın
Aselsan'ı görmüştüm. Tek başıma bu olduysa ekiple beraber profesyonel bir şey
çıkar. Trafiğe çıkmayacağı için basit bir şekilde yaptım bunu. Bir zamanlar
bizim 'Devrim'imiz vardı. O zamanki insanların basiretsizliğinden olmadı. Biz
de emeğimizi sarf ettik. Alın size 'Emek' isimli araba. Profesyonel ekiple daha
donanımlısını yapabiliriz. Yerli malı, Zonguldak malı."