"DSÖ'YE GÖRE SON 50 YILIN EN ÖNEMLİ SALGINI"
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, bugün itibari ile 30 vatandaşın domuz gribi nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi. Salgınla ve domuz gribi ile ilgili Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Ramazan Gözüküçük merak edilenleri açıkladı.
Sağlık
Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, bugün itibari ile 30 vatandaşın
domuz gribi nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi. Salgınla ve
domuz gribi ile ilgili Hisar Intercontinental Hospital Enfeksiyon
Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Ramazan Gözüküçük
merak edilenleri açıkladı.
DSÖ'YE
GÖRE SON 50 YILIN EN ÖNEMLİ SALGINI
Dr.
Ramazan Gözüküçük, domuz gribinin normalde domuzlarda görülen
İnfluenza A adlı virüsün H1N1 alt tipinin mutasyon geçirerek
insanlara bulaşmasıyla insandan insana geçen, yüksek ateş,
öksürük ve boğaz ağrısı gibi semptomlarla seyreden son derece
bulaşıcı bir solunum yolu hastalığı olduğunu belirterek, "2009
Mart ayında Meksika ve Amerika'da görülen ilk vakaların
ardından Amerika'dan Avrupa'ya; Afrika'dan Asya'ya kadar tüm
dünyaya yayılmış, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), hastalığın
geniş çaplı salgın olduğu belirterek Pandemi düzeyini 6 olarak
duyurmuştu. DSÖ'ne göre Pandemik İnfluenza H1N1 salgını son 50
yılın en önemli salgınıdır. 2015 yılında görülen vakalar,
önceki yıllarda Aralık-Ocak aylarından farklı olarak Şubat sonu
ve Mart ayına sarkmış durumda. Özellikle Avrupa ülkelerinde ve
ülkemizde son haftada vaka sayıları artmış durumda"
ifadelerini kullandı.
DOMUZ
GRİBİ BULAŞMA YOLLARI
Dr.
Gözüküçük, Domuz Gribi, mevsimsel gribin bulaşma özellikleriyle
benzerlik gösterdiğini belirterek, "Domuz gribi kişiden
kişiye genellikle öksürme, hapşırma gibi solunum yoluyla
bulaşır. Bazen hasta insanların ağız ve burunlarına dokunup cep
telefonu gibi eşyalara temas etmesi yoluyla da bulaştığı
bildirilmiştir. Hasta bir kişinin öksürüğü ya da hapşırığından
çıkan damlacıkların masa gibi bir yüzeye temas etmesinin
ardından başka bir kişinin bu masaya elle dokunması, ardından
ellerini yıkamadan gözlerine, ağzına veya burnuna dokunması
sonucu hastalık kişiden kişiye geçebilir. Hasta kişi, hastalık
belirtileri görülmeden 1 gün önceden başlayarak; hastalandıktan
sonraki 7 gün boyunca bulaştırıcıdır. Bu da kişinin domuz
gribi hastalığına yakalandığını daha henüz öğrenmemişken
bulaştırıcı olduğunu gösterir" dedi.
HASTALIĞIN
BELİRTİLERİ
Domuz
Gribinin Belirtileri ilgili olarak Hisar Intercontinental Hospital
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Ramazan
Gözüküçük, "Belirtiler normal insan gribi belirtilerine
benzer ateş, öksürük, boğaz ağrısı, burun akıntısı, vücut
ağrıları, baş ağrısı, titreme ve halsizlik görülür. Bazı
vakalarda kusma ve ishal bildirilmiştir" dedi.
DOMUZ GRİBİ TEŞHİSİ
Hastalık
nasıl teşhisi ile ilgili olarak Dr. Gözüküçük, "Hastalığın
teşhisi, burun akıntısı ve boğaz sürüntüsü gibi örneklerde
virüsün genetik olarak saptanması veya kanda hastalığa karşı
gelişen antikorların gösterilmesi ile konabilir. Ancak bu
yöntemler zaman alıcıdır. Bir salgın sırasında genellikle
klinik bulgular ile tanı koymak kolaydır. Ancak son yıllarda hızlı
tanı testleri de geliştirilmiştir. Bu testler ile klinik
örneklerden saatler içinde virüsün antijenleri
saptanabilmektedir. Çocuklar, özellikle küçük çocuklar,
potansiyel olarak daha uzun süre bulaşıcı olabilir. Okul
çağındaki çocuklar gibi kalabalık ortamlarda bulunanlarda
hastalığa yakalanma oranı yüksek iken; yaşlılarda ve altta
yatan kronik hastalığı olanlarda gribe bağlı ölüm oranı
yüksektir. Her yaş grubunda tehlikeli olabilmekle birlikte
özellikle küçük çocuklar, yaşlılar, kalp-akciğer-böbrek
hastalığı, şeker hastalığı gibi hastalığı olan her yaştaki
kişiler, AIDS, kanser gibi bir hastalık veya kemoterapi nedeniyle
bağışıklık sistemi yetmezliği olan kişilerde hayati tehlike
oluşturur. Akciğer komplikasyonları en sık görülen
komplikasyonlarıdır. Grip sonrası gelişen zatürre, ölümlerin
başta gelen nedenidir" dedi.
DOMUZ
GRİBİ TEDAVİSİ
Domuz
gribinin tedavisi ile ilgili olarak Enfeksiyon Hastalıkları ve
Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Ramazan Gözüküçük, "Hastalığın
seyrini hafifletmede ve daha hızlı iyileşmeyi sağlamada Amerika
Hastalık Kontrol Merkezi (CDC)'nin önerdiği ilaçlar kullanılır.
Bu ilaçlarla gribin yanı sıra ciddi komplikasyonların da
gelişmesi engellenmiş olur. Antiviral ilaçlara, semptomların
görülmeye başlamasından itibaren ilk 2 gün içinde başlanması
gerekir. Ancak bu ilaçlar, mutlaka doktor kontrolü ile
kullanılmalıdır" ifadelerini kullandı.
ACİL
TIBBI MÜDAHALE GEREKTİREN DURUMLAR
Dr.
Ramazan Gözüküçük, çocuklarda acil tıbbi yardım gerektiren
durumları şöyle açıkladı; "Hızlı nefes alma ya da
solunum güçlüğü, mavimsi cilt rengi, yeterince sıvı alamama,
uyanamama ya da uyaranlara cevap verememe, huzursuzluk, grip benzeri
semptomlara ek olarak ateş ve şiddetli öksürük".
Yetişkinlerde
acil tıbbi yardım gerektiren durumları ise Gözüküçük şöyle
açıkladı: "Solunum güçlüğü veya nefes darlığı, göğüs
ya da karın içinde ağrı veya basınç, ani baş dönmesi,
şiddetli bulantı ve kusma".
GRİP
AŞININ ÖNEMİ
Grip
aşısıyla ilgili olarak Dr. Gözüküçük, "Mevsimsel
influenza aşısını olmak yeterlidir, çünkü domuz gribi etkeni
H1N1 de bu aşı içeriğinde bulunmaktadır. Grip aşısı; herkese
tavsiye edilmekle birlikte özellikle hastalığın daha ağır
seyretme riski olanlara ve işgücü kaybı nedeni ile hizmette
aksamalara neden olacak gruplara yapılır. İnfluenza aşısı
gereken riskli gruplar; 6 aydan 24 yaşa kadar olanlar, küçük
bebeklere bakanlar, gebeler (gebeliğin her döneminde), 24-65 yaş
arasında kronik hastalığı olanlar, 65 yaş üstü ve sağlık
çalışanları olarak belirlenmiştir. Grip aşısı dünyada 50
yıldan daha uzun süredir üretilen bir aşı. Dolayısıyla dünyada
bu konuda ciddi bir deneyim ve birikim var. Ancak aşı yerinde hafif
kızarıklık, aşı yerinin hafif ağrıması gibi lokal yan etkiler
olabiliyor. Dünya Sağlık Örgütü bunları takip ediyor. Aşının
kanser yaptığına dair söyleneceler kesinlikle doğru değil. 65
yaş altı tüm nüfusun belli bir öncelik sırasına göre
aşılanması gerekmektedir. Sıranın başında hastalığa en açık
kesim olarak nitelenen 6 ay - 24 yaş arasındaki kişiler,
hamileler, altta yatan kronik hastalığı olanlar, hastalıkla
öncelikli karşılaşabilecek hizmet grupları; sağlık
çalışanları, itfaiye, güvenlik görevlileri gibi meslekleri icra
edenler yer alıyor" ifadelerini kullandı.
GRİPTEN
KORUNMA YOLLARI
Gripten
korunmak için yapılması gerekenleri açıklayan Gözüküçük;
"Öksürdüğünüzde ya da hapşırdığınızda ağzınızı
ve burnunuzu bir kâğıt mendille kapatın. Kullandığınız
mendili hemen çöpe atın. Öksürdükten veya hapşırdıktan sonra
ellerinizi bol su ve sabunla yıkayın. En az 15 ila 20 saniye yıkama
önerilir. Alkolle temizleme de tercih edilebilir. Ağzınıza,
burnunuza ve gözlerinize dokunmaktan kaçının. Çünkü virüs
ellerinizle başka kişilerle tokalaşma yoluyla da bulaşabilir.
Hasta kişilerle yakın temastan kaçının. Genel sağlığınıza
dikkat ediniz. İyi uyuyun, fiziksel aktivitelerde bulunun, stresten
kaçının, bol sıvı alın ve iyi beslenin. Bu hastalıkla
kontamine olmuş olabilecek yüzeylere temas etmekten kaçının"
dedi.
SEYAHAT
EDENLERE ÖNERİLER
Dr. Gözüküçük seyahat eden kişilere şu tavsiyelerde bulundu; "Her zaman olduğu gibi hasta olan kişilerin uluslararası yapacakları seyahatleri ertelemeleri ve uluslararası seyahat dönüşü hastalık belirtileri görülen kişilerin ise sağlık kurumlarına başvurmaları konularına dikkat etmeleri gerekir. Seyahat eden kişilere enfekte olma tehlikesine karşın kalabalık ve kapalı mekanlardan uzak durmaları ve akut solunum yolları enfeksiyonları olan insanlarla yakın temastan kaçınmaları tavsiye edilir. Hasta olan kişilerle temastan sonra ve bu kişilerin bulundukları ortamlarla temastan sonra ellerin yıkanması hastalık riskini azaltacaktır."
Haber : iha