GÜNDEM

"Vazgeçilmezimiz: KUVVETLER AYRILIĞI!"

"Vazgeçilmezimiz: KUVVETLER AYRILIĞI!"

Abone Ol

Zonguldak Barosu Karadeniz Ereğli Temsilcisi, Karadeniz Ereğli Hukukçular Derneği Başkanı Tayyar Kartal, "Hukuk devleti ilkesi ve onun en önemli şartlarından birisi olan kuvvetler ayrılığı, hukukçu olarak vazgeçilmezimizdir. Çünkü, ancak bu sayede kişi hak ve özgürlüklerini koruma altına almamız mümkün olacaktır" dedi.

Karadeniz Ereğli'de Adli Yılın başlaması dolayısıyla tören düzenlendi. Törende Avukatlar ve adliye çalışanları Atatürk Anıtı'na çelenk sundu, saygı duruşunda bulundu, İstiklal Marşını söyledi.

Zonguldak Barosu Ereğli Temsilcisi Tayyar Kartal, törende yaptığı konuşmada, geçen adli yıl içerisinde hayat veda eden Avukat İsmail Kaya ve geçtiğimiz günlerde vefat eden mübaşir Yılmaz Solmaz'ı saygı ve rahmetle andığını söyledi.

Atatürk'ün "Yurtta Sulh, Cihanda Sulh" anlayışını savunan ve yaşama hakkına mutlak anlamda inanan avukatlar olarak, gerek ülkede ve yakın coğrafyada, gerek dünyanın birçok yerinde boy gösteren, masum - sivil halk üzerinde gün geçtikçe artan katliamları ve her türlü terörü bu vesileyle bir kez daha lanetlediğini belirten Kartal şöyle konuştu:

"Devletin, başta silahlı kuvvetler ve yargı kurumları olmak üzere, tüm kurumlarına sızmış bulunan bir terör örgütünün yönetimi ele geçirmeye teşebbüs ettiği 15 Temmuz'u ardımızda bıraktık. Ve bugün, zamanında her türlü gücü ele geçirmeyi adalete tercih edenlerin, Türk milletinin adaleti önündeki yok oluşlarını ibretle izliyoruz. Terör örgütünü yok etmek amacıyla ilan edilmiş bulunan Olağanüstü Hal döneminde, terörle mücadele açısından düzenlemeler getirilmesini haklı buluyoruz. Ancak, yayımlanmakta olan kararnameler ile olağanüstü halin gerekliliği dışındaki konuların düzenlenmesini, oldukça sakıncalı ve tehlikeli bulmaktayız.

Anayasamızda ifadesini bulan hukuk devleti ilkesinin en önemli şartlarından birisi hiç şüphesiz kuvvetler ayrılığıdır. Kanunla düzenlenmesi gereken ve dolayısıyla yasama organının görev ve yetkisine giren konuların, olağanüstü hal kararnameleri ile düzenlenmesi, kuvvetler ayrılığına aykırılık teşkil etmektedir. Hukuk devleti ilkesi ve onun en önemli şartlarından birisi olan kuvvetler ayrılığı, hukukçu olarak vazgeçilmezimizdir. Çünkü, ancak bu sayede kişi hak ve özgürlüklerini koruma altına almamız mümkün olacaktır.

Olağanüstü hal uygulamasının birçok kez uzatılması ve böylelikle adeta olağan hale gelmesini de bir başka sakıncalı nokta olarak görüyoruz.

YARGIYA GÜVEN VURGUSU...

Kartal, bireylerin, yargıya başvurduklarında, gerek yargıya güven yönünden gerek adil yargılanma yönünden herhangi bir şüpheye kapılmamalarının, adalet duygusu açısından son derece önemli olduğunu belirterek şunları kaydetti:

"Endişemiz, adalet duygusunun, yargıya güvenin, kişi hak ve özgürlüklerinin, hukuk devletinin, hukukun üstünlüğünün zarar görmesine dairdir. Unutmayalım ki; İstiklal, İstikbal, Hürriyet, Herşey Adaletle Kaimdir... Bu nedenle de adaletin, gerek bireylerin vicdanlarında gerek uygulamacılar tarafından üst düzeyde özümsenmesi gerekir. Toplumdaki adalet duygusunun yeniden hakim kılınmasının bir an önce önü açılmalıdır. Araştırmalar gösteriyor ki; bir ülkede hukukun üstünlüğü güçlendikçe, mahkemeler etkin çalışmaya başladıkça, insanların birbirine duyduğu güven de artıyor. O halde, sonuç açık: hukukun üstünlüğünü sağlamlaştıran adımlar atıldıkça, insanlarımızın birbirlerine duyduğu güven de artmaya başlayacak ve bu, toplumsal barışa uzanan yolu da sağlamlaştıracaktır. Bilindiği üzere, yargı erkinin işleyiş şekli, Anayasa Mahkemesi, Yüksek Mahkeme içtihatları, Adalet Bakanlığı, HSK ve Türkiye Barolar Birliğinin kararları ve idari işlemleri ile belirlenmektedir. Yargının işleyiş rotası ise -mahkeme kararları yanında- genellikle "yargı reform strateji belgeleri" ile çizilmektedir."

"YARGI BAĞIMSIZLIĞI VE TARAFSIZLIĞI"

Baro Temsilcisi Kartal, bağımsız ve tarafsız yargı konusundaki görüşlerini ise şöyle anlattı:

"En son 2015 yılında açıklanan ve uygulamaya konulan yargı reformu stratejisinin amaçları Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığını güçlendirmek, Yargının hesap verebilirliğini ve saydamlığını artırmak,Ceza ve hukuk adalet sistemini, Alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerini geliştirmek ve uygulamada etkililiğini artırmak, Adalet alanında uluslararası işbirliğini geliştirmek ve AB katılım sürecinin etkinliğini artırmak,Hukuk eğitimi ile meslek öncesi ve meslek içi eğitimini, Kadınlar, çocuklar ve engelliler gibi dezavantajlı gruplara yönelik uygulamaları geliştirmek, Adalete erişimi, Ceza infaz sistemini geliştirmek, Yargısal uygulamalardan kaynaklanan insan hakları ihlallerini önlemek ve insan hakları standartlarını güçlendirmek olarak tespit edilmiştir.Bu strateji belgesiyle uyumlu olarak HSK tarafından 2017-2021 yıllarını kapsayacak şekilde, özellikle 15 Temmuz sonrasında oluşan yeni koşullara uygun, stratejik plan oluşturulmuş ve hayata geçirilmiştir. Bu stratejik planda bir numaralı tehdit olarak, yasadışı örgütlerin yargı içerisinde yapılanmaları yer almaktadır. Buna dayalı olarak; şu anda %30 civarında olan yargıya güveni yeniden inşa etmeyi ve dolayısıyla adaleti tesis etmeyi nihai amaç edinen bu belgelerde birtakım eylem planları belirlenmiştir."

"LİYAKAT ESASI İSTİSNASIZ UYGULANMALI"

Bu eylem planlarının kısmen iyileştirmeler sağlayacaksa da iki şey değişmediği sürece iyileştirmelerin köklü çözümlere dönüşemeyeceğini savunan Kartal şöyle devam etti:

" Bunlardan ilki; mesleğe kabulde liyakat esasının istisnasız uygulanması, böylelikle yargı içerisinde her türlü yapılanmanın önüne geçilmesi. Böylelikle, yargı kendinden bekleneni verebilecektir. İkinci husus ise; avukatın görev ve yetkileri ile yargı içerisindeki konumuna yönelik bakış açısının değişmesi. Özetle; avukatlara yönelik bir zihniyet reformu gerçekleştirilmediği takdirde, nihai amaca ulaşmak mümkün olmayacaktır. Hukuk sistemi içerisinde biz avukatların konumunun, taşıdığımız önemin farkındayız. Hukuk sistemimizi iyileştirirken, mesleğimizin de kalitesinin yükseltilmesi gerekiyor. Her şeyden önce; hukukumuza ve onun içerisinde savunmayı temsil eden mesleğimize geniş bir açıdan bakmamız gerekiyor. Geçmişi, bugünü ve geleceği incelemek, tahlil etmek gerekiyor. Hukuku ve avukatlığı geleceğe taşımak gerekiyor. Günübirlik çalışmaların yeterli olmadığı ortada. Bu mesleğin 20 yılını, 40 yılını planlamamız gerekiyor. Hukukun ve avukatlığın kısa, orta ve uzun vadeli kalkınma planlarını oluşturmamız gerekiyor. Avukatlık teminatını getirmemiz gerekiyor. Hukuku ve avukatlığı zamana uydurmamız, zamana adapte etmemiz gerekiyor. Bizleri zamana adapte etmemiz gerekiyor. En iyi avukat değil, avukatlık için en iyisi olmamız gerekiyor." dedi

Atatürk Anıtı önünde gerçekleştirilen programa Cumhuriyet Halk Partisi Zonguldak Milletvekili Avukat Ünal Demirtaş, ÖMilliyetçi Hareket Partisi Karadeniz Ereğli İlçe Başkanı Rahman Demirtürk'ün yanı sıra Zonguldak Barosuna kayıtlı Karadeniz Ereğli'de görev yapan avukatlar katıldı.

 



Haber : Özge Cerrah

Abone Ol