GÜNDEM

TÜFEKÇİ:" YAZICIOĞLU DOSYASININ SÜMEN ALTI YAPILMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ"

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkan Yardımcısı Osman Tüfekçi, merhum liderleri Muhsin Yazıcıoğlu dosyasının asla sümen altı yapılmasına izin vermeyeceklerini söyledi.

Abone Ol


Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkan Yardımcısı Osman Tüfekçi, merhum liderleri Muhsin Yazıcıoğlu dosyasının asla sümen altı yapılmasına izin vermeyeceklerini söyledi. Tüfekçi, "Hiç kimse 'Acaba bu dava biter de sümen altında kalır mı' diye düşünmesin. Sonuna kadar ne varsa yapacağız." dedi.

Partisinin ilçe başkanlık kongresi için Ereğli'ye gelen BBP Genel Başkan Yardımcısı Osman Tüfekçi, ilçe başkanlık genel kurulunda yaptığı konuşmada, merhum liderleri Muhsin Yazıcıoğlu dosyasının asla sümen altı yapılmasına izin vermeyeceklerini söyledi. Başbakan Davutoğlu'na, "Bırakın ki bir çayın çok ederi yoktur, bir bankanın genel müdürü 3 milyon doları ayakkabı kutularında saklarsa haram değil midir? Bu nasıl bir şeydir? Ya da bir bakanın kendisine 750 milyar liralık bir saat hediye edilirse, bu helal midir? Ben anlamıyorum. Bu rakamlar çoğalınca helal oluyor da elli kuruşluk bir çay mı haram oluyor?" sözleri ile yüklenen Tüfekçi, AK Parti'nin terör örgütü ile pazarlık için masaya oturduğunu ve 2015 yılında Ak Partiye oy verilmemesi gerektiğini söyledi.

"YAZICIOĞLU DAVASININ SÜMENALTI EDİLMESİNE İZİN VERMEYİZ"

Merhum liderleri Muhsin Yazıcıoğlu'nun geçirdiği helikopter kazasıyla ilgili açıklamalarda bulunan Tüfekçi, şöyle dedi: "Kazadan sonra bir suikastlar zinciri olduğunu rahatça söyleyebiliriz. Bu davayla ilgili gizli tanıklar çıktı. Asker olan bu gizli tanık, ordudan atıldı. Olaydan sonra bizim tespitimiz, kazadan 1 saat 59 dakika sonra orada bir hava hareketliliği vardı. Ama biliyorsunuz ki 3 gün sonra ulaşıldı. Demek ki mevcut hükümet, o dönemin Genelkurmay'ı, o dönemde bu işleri bilen istihbarat yetkilileri, en azından kazadan sonra her şeyden haberdarlardı. Bunu biz biliyoruz. Ve bu da şu anda mahkemelerde. Her ne kadar özel yetkili mahkemeler lağvedilmiş olsa da her ne kadar bu hükümet bu konuyu sümen altına sürüyor olsa da biz Büyük Birlik Partisi mensupları olarak, bu davanın devamından asla vazgeçmeyeceğiz. Hiç kimse, 'Acaba bu dava biter de sümen altında kalır mı' diye düşünmesin. Sonuna kadar ne varsa yapacağız."

"TERÖR ÖRGÜTÜ İLE ASLA PAZARLIK YAPMAYIZ"

AK Parti hükümetinin terör örgütü ile pazarlık yaptığını ve bu pazarlığın sonucunun Amerika ve İsrail'in istediği gibi sonuçlanacağını kaydeden Tüfekçi, "Terör örgütü ile asla pazarlık yapmamamız gerekiyor. Bütün Kürt vatandaşlar bizlerin kardeşidir. Bizim hangi hakkımız varsa onlara verilmelidir. Bu konuda hemfikiriz. Ama terör örgütü ile asla bir arada oturamayız. Öyle bir iktidar var ki bütün milli değerleri yerle yeksan etmek için görevlendirilmişler. Amerika ve İsrail'le işbirliği yaptığına inanıyoruz. Zaten bu cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce Bülent Arınç, Mavi Marmara ile ilgili 'İsrail'le anlaştık' dedi. Tabiri caiz ise para ile bizim hükümetimizi satın aldılar. Bu hükümet terör örgütü ile pazarlık yapıyor. Bu pazarlık Amerika ve İsrail'in istediği şekilde sonuçlanacağına inanıyoruz. Çünkü İsrail bizim Güneydoğu'muzda bir devletin kurulmasını istiyor. Dolayısıyla bin 100 kilometre sınırı olan Suriye'de bir kürt devleti, zaten Irak'ta kuruldu biliyorsunuz. Yarın İran tarafından da kurulur. Bizim Doğu ve Güneydoğumuz tamamen gidebilir. Ondan sonra da Ermeni meselesi başlayacaktır. Buna, bütün Büyük Birliklilerin çok uyanık olması lazım. Her yerde, bütün Ereğli'nin bütün mahallelerinde, köylerinde bunları anlatmamız lazım. AK Parti'ye 2015 seçimlerinde asla oy verilmemesi gerektiğini bir şekilde anlatmamız lazım." dedi. 

"TABİRİ CAİZSE RÜŞVETLE, HATIRLA BU İŞLERİ YAPIYORUZ DİYOR"

Tüfekçi, son yaşanan maden faciasında Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun 'Bir denetçi denetleme yapacağı firmaya girdiği zaman, o firmanın sahibinin bir çayını içerse o haramdır' sözlerine de sert çıktı. Tüfekçi, konuşmasında, "Biz siyasi partiyiz, tabii ki muhalefet yapacağız. Bir siyasi iktidar var. Soma ve Ermenek'te, bildiğiniz gibi maden faciaları oldu. Bir bakan diyor ki 'Biz buralara ruhsat vermeyeceğiz ya da iptal edeceğiz ama araya 40-50 adam geliyor, ne yapalım' diyor. Yani tabiri caizse rüşvetle, hatırla bu işleri yapıyoruz diyor. Hükümet bunları söylüyor. Başbakan Davutoğlu, 'Bir denetçi denetleme yapacağı firmaya girdiği zaman, o firmanın sahibinin bir çayını içerse o haramdır' diyor. Bunu söyleyen Başbakan. Onu seyrederken benim yüzüm kızarıyor, onunki kızarmıyor. Aklına gelmiyor mu, bırakın ki bir çayı çok ederi yoktur, bir bankanın genel müdürü 3 milyon doları ayakkabı kutularında saklarsa haram değil midir? Bu nasıl bir şeydir? Ya da bir bakanın kendisine 750 milyar liralık bir saat hediye edilirse, bu helal midir? Ben anlamıyorum. Bu rakamlar çoğalınca helal oluyor da elli kuruşluk bir çay mı haram oluyor?

Yapılan konuşmanın ardından, tek liste ile gidilen 10. Olağan Kongre'nin seçimlerinde, 3. kez ilçe başkanlığına aday olan Nizamettin Halıcıoğlu, tüm delegelerin oyunu alarak yeniden ilçe başkanı seçildi.



Haber : cihan

Abone Ol