GÜNDEM

SÖZLEŞMEYE " ALTIN HİSSE" ANKARA'DA EKLENDİ

Karadeniz Ereğli Ticaret ve Sanayi Odası(TSO) Başkanı Yaşar Tetiker ve Yönetim Kurul Üyeleri bir basın toplantısı düzenledi.

Abone Ol

Karadeniz Ereğli Ticaret ve Sanayi Odası(TSO) Başkanı Yaşar Tetiker ve Yönetim Kurul Üyeleri bir basın toplantısı düzenledi. .

Tetiker, TSO binasında düzenlediği basın toplantısında, Karadeniz Ereğli'de bazı tersanelerle sürdürdükleri şirketleşme çalışmasında kendilerinin dayatmada bulundukları için sürecin tıkandığı yönündeki iddialan gerçeği yansıtmadığını belirterek, çarpıcı açıklamalar yaptı.

Şu anda gelinen süreci değerlendiren Tetiker'den sonra Karadeniz Ereğli Ticaret ve Sanayi Odası Danışmanı Avukat Levent Dinçer'de bu konuya açıklık getirirken, "Altın Hisse'nin Ankara'nın  talebi üzerine  Ankara'da sözleşmeye eklendiğini vurguladı.

Karadeniz Ereğli TSO Başkanı Yaşar Tetiker toplantıda yaptığı açıklamalarda şu görüşlere yer verdi; 

"Hiçbir şey havada, suda  kalmasın, Karadeniz Ereğli TSO ile ilgili konuşulan yazılan  ne varsa bunlar eksik bilgiyle oluşmuşsa bunları tamamlayalım diye toplantı düzenliyoruz.  Sanırım 06 Eylül Cumartesi günü tersaneciler adına yapılan bir basın açıklaması  yapıldı.  Bir arkadaş orada bir sunum yapıyor ve bahse konu şöyle bir şey var. Ben ne demiştim, eğer yüzde 4 hisse istemişsem TSO Bakanlığını bırakırım. Veya altın hisse talebim var ise  bırakırım dedim. Eğer alamadığınız bir cevap varsa ısrarla sormak sizin hakkınız.

Deniliyor ki, ben, yüzde 4 hisse alamasam bırakırım demişim. Benim tarafımdan ne yüzde 4, ne de altın hisse talebim olmuştur. Yüzde 4 hisseyi de ilk önce kendileri oylayarak oybirliği ile kabul etmişlerdir. Dört tersaneci bunu oybirliği ile kabul etmiştir. Altın hisseyi de ben değil, TSO'nın şirkete ortaklığının olmazsa olmaz koşulu olarak şart koşmuştur. Yani, sen tersanecilere ortak olabilirsin, ama altın hisse sende olması gerekir demiş. Mesele bundan ibarettir.  

Altın Hisse konusu da o toplantıda görüşülmüştür. İki tersaneci arkadaşın o toplantıdan çıkmış olması mutabakatın bittiği anlamına gelmez. Çünkü orada iki tane Hukuk Danışmanı var. Birisi bize danışmanlık yapan bir avukat arkadaşımız. Diğeri de Hakan Şen'in özel avukatı Çiğdem Hanım. Tüm görüşme ve sözleşmeler de bu iki avukatın denetiminde yapıldı. Hukuk Danışmanları nezdinde altın hisse tartışılıyor ve anlaşmaya  varılıyor.

Oysa ne deniyor, altın hissede diretildiği için bu iş durma noktasına geldi deniyor.  Yine TSO'nun kucağına ateş topu veriliyor. Sanki suç bizde. Biz diyoruz ki bu şart Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı tarafından öngörülen bir şart dahi olsa orada yeniden münakaşa edildi görüşüldü. Ve anlaşmaya varıldı. Ali Arıkan ve diğer arkadaş çıkmış olabilir. Ama onlar toplantı sonunda bilgilendirilmiş ve Ali Arıkan beni telefonla arayarak, ben çoğunluğa uyarım, benim için bir orun yok demiştir.

Sonuç olarak şunu söylüyorum. Ne diyorlar, yüzde 4 ve altın hissenin toplantı içerisinde ifade edilmesine rağmen, TSO Yönetimince alınan ortaklık olur şartlarının bakanlıkça değiştirilemeyeceğinin belirtilmesi üzerine Ustaoğlu Tersanesi temsilcileri olumsuz görüşlerini ve çekincelerini belirterek toplantıdan ayrılmak zorunda kalmıştır. Orada üç tersaneci daha var. Madenci var, Hakan Şen var, Ayhan Ustaoğlu var. Bunlarla birlikte altın hisse karara bağlanıyor. Yani bir karara varılmış oluyor.

 

AVUKAT LEVENT DİNÇER: "TARAFLAR SON ANA KADAR ANLAŞMIŞTI, MUTABIKTI"

Görüşme ve sözleşmelerde TSO adına Danışman  olarak katılan    Levent Dinçer de hiçbir kurumla ticari veya hukuki bir ilişkisinin bulunmadığını sadece bu konu özelinde TSO'nın danışmanlığını yaptığını belirtti.

Dinçer açıklamalarında kısaca şu görüşlere yer verdi;  "Mesele  aslında şudur. Bir çok konuda üst kattaki toplantı salonunda anlaşma, mutabakat sağlanmıştır. Bulunanlar Arif Madenci, Ali Arıkan ve Hakan Şen, Hakan Şen'in baş Hukuk Müşaviri Çiğdem Hanım. Diğer konularla birlikte bir sözleşme taslağı hazırlandı. Kurulacak olan şirketin anonim olmasına karar verildi. Bu karar ben ve Çiğdem Hanım'ın kararı. Diğer beyler de kabul ettiler. Sözleşme Çiğdem Hanım tarafından hazırlanıp buraya gönderildi. Ben de inceledim. Güzel bir sözleşmeydi. Birkaç ilavede bulundum. O da kabul edildi. Böylelikle anonim şirket sözleşmesi tamamlandı. Ancak bunun bakanlığın onayından geçmesi gerekiyordu. Bu TSO'nın statüsü gereği geriyordu. İncelemişler ve Bakanlıkta bazı ilaveler yapmışlar. Bu ilavelerle geldiğinde ortaya şu çıktı. Diğer tüm hissedarların hisseleri eşit. Dolayısıyla Genel Kurulda eşit oy kullanacaklar. TSO'nın ise hissesi sembolik ve düşük ve Genel Kurulda diğerleri karşısında oy oranı zayıf. Bunun üzerine bakanlıktan gelen sözleşmede TSO hisselerine altın hisse adı verilmiş. Bunun anlamı, TSO'nın alınacak kararları veto hakkına sahip olması demektir. Bunun en yakın örneği Ereğli Demir Çelik'tir. Kamu elindeki hisseler satıldı. Hazinin kendi elindeki yüzde 10 hisseye altın hisse hakkı verildi. Bunu da bu gün kamu adına Zonguldak Valisi temsil ediyor.

"İLK GENEL KURULDA SÖZLEŞME DEĞİŞİKLİĞİNE GİDİLECEKTİ"

Görüşmelerde Çiğdem Hanım ve ben şu neticeye vardık diğer beyfendiler de kabul etti. İlk genel kurulda sözleşme değişikliğine giderek altın hissenin kaldırılması. Çünkü bu esas mukavelede var. O zamana kadar da hissedarlar bir centilmenlik anlaşması yapacaklar. Centilmenlik anlaşmasına göre  ise, ilk genel kurula kadar veto hakkı kullanılmayacak, alınan kararlar da oy birliği ile alınacak. Biz en sonunda şunda mutabık kaldık. Aday şirketler, yetkili şirketleriyle ilgili olarak yetkili kurullarından temsil yetkisinde belirtilen evrağı çıkaracaklalar. Onunla notere gidilecek ve sözleşme imzalanacak. Olay bu. O esnada Ali Arıkan ana sözleşmeyi, ki bakanlıktan yeni gelmişti, inceleyelim dedi. Avni Biçer'le çıktılar. Daha sonra Avni Biçer beni arayarak tamamen mutabıkız dedi. Ben de ikimiz de temsilciyiz, bunu şirketinizi temsil yetkisinde birisi derse iyi olur dedim. O da ben hemen size bir temsil yetkisi içeren belge gönderirim dedi. Toplantıda bu şekilde sona erdi" dedi.






 

 

 

 


Haber : Değişim Medya Haber Merkezi

Abone Ol