GÜNDEM

SORUNLARI ÇÖZÜLEMEDİ!..

Sorunları çözülemedi!..

Abone Ol

Dünyada çocuklara bayram armağan eden tek ülke olan Türkiye'de çocukların bir kısmı hayatın zorluklarıyla erken tanışıyor. Türkiye İstatistik Kurumu'nun yayınladığı İstatistiklerle Çocuk 2016 araştırması ülke genelinde çocuklarla ilgili sorunların tam olarak çözülemediğini gözler önüne serdi.

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre; Türkiye toplam nüfusu 2016 yılı sonu itibariyle 79 milyon 814 bin 871 iken çocuk nüfus 22 milyon 891 bin 140 oldu. Zonguldak'ta yaşayan her yüz kişiden 23'ü çocuk. Sonuçlara göre Zonguldak'ta Türkiye ortalamasından daha az çocuk nüfus bulunuyor.

Nüfusu 597 bin 524 Olan Zonguldak'ta çocuk nüfusun toplam nüfusa oranı yüzde 23 olarak gerçekleşti. Zonguldak'ta 137 bin 414 çocuk bulunuyor. Bu nüfusun 34 bin 6 sı 0-4 yaş aralığında, 39 bin 22'si 5-9 yaş aralığında, 38 bin 641'i 10-14 yaş aralığında, 25 bin 745'i ise 15-17 yaş aralığında bulunuyor.

Zonguldak, çocuk yaşta evlendirilen kızlar açısından Türkiye ortalamasının gerisinde yer alıyor. Türkiye'de toplam evliliklerin yüzde 4,6'sı kız çocuklarının yaptığı evlilikler oluşturuyor.

Bu verilere göre, 594 .bin 493 evlilikten 27 bin 637'si çocuk yaşta kızların evlendirilmesiyle gerçekleşti. Zonguldak'ta ise toplam 4 bin 17 evlilik arasından 126'sında kız çocukları evlendirildi. Bu da yüzde 3,1'lik bir orana karşılık geliyor.

TÜRKİYE'DE ÇOCUKLAR VE OKULLAŞMA

TÜİK'in ADNKS sonuçlarından derlediği bilgilere göre, 2016 yılında çocuk nüfusun toplam il nüfusu içindeki oranı illere göre incelendiğinde, en yüksek çocuk nüfus oranına sahip olan il, %47 ile Şanlıurfa oldu. Şanlıurfa ilini %46,8 ile Şırnak ve %44,5 ile Ağrı izledi. Çocuk nüfus oranının en düşük olduğu iller ise %17,6 ile Tunceli, %18,8 ile Edirne ve %19,2 ile Kırklareli oldu.

Öğretim yılı ve eğitim seviyesine göre net okullaşma oranı, ortaöğretimde bir önceki yıla göre artış gösterdi. Ortaöğretim seviyesinde net okullaşma oranı 2015/'16 öğretim yılında %79,8 iken 2016/'17 öğretim yılında %82,5 oldu. Net okullaşma oranı cinsiyet açısından karşılaştırıldığında, cinsiyetler arasında önemli bir farklılığın olmadığı görüldü.

Ortaöğretim seviyesindeki kız çocuklarının net okullaşma oranının 2016/'17 öğretim yılında en yüksek olduğu il, %100 ile Rize oldu. Bu ili %98,2 ile Isparta ve %97,7 ile Artvin izledi. Net okullaşma oranının en düşük olduğu il ise %46,7 ile Muş oldu. Bu ili %50,9 ile Ağrı ve %53,2 ile Bitlis izledi.

Milli eğitim istatistikleri 2016/'17 öğretim yılı sonuçlarına göre; Türkiye genelinde örgün eğitime devam eden öğrenci sayısı 17 milyon 319 bin 433 oldu. Bu öğrencilerin %51,7'sinin erkek, %48,3'ünün ise kız öğrenci olduğu görüldü.

Özel eğitim gerektiren bireylere (işitme, görme, ortopedik ve hafif düzeyde zihinsel engelli) hizmet veren, özel olarak yetiştirilmiş personelin bulunduğu, geliştirilmiş eğitim programlarının uygulandığı özel öğretim kurumlarında örgün eğitime devam eden öğrenci sayısı ise 306 bin 205 oldu. Özel eğitim alan öğrenciler örgün eğitimdeki öğrencilerin %1,8'ini oluşturdu.

EĞİTİM MASRAFI BÜYÜK SORUN

Yaşam memnuniyeti araştırması sonuçlarına göre; 2016 yılında eğitim hizmetleriyle ilgili yaşanan en fazla sorun eğitim masrafları konusunda oldu. Devlet okullarında eğitim masraflarında sorun görenlerin oranı %37,1 iken özel okullarda eğitim masraflarında sorun görenlerin oranı %58,8 oldu. Devlet okullarında 2016 yılında eğitim hizmetleriyle ilgili yaşanan en az sorun %7,6 ile okula kayıt işlemlerinde yaşanırken, özel okullarda yaşanan en az sorunun %4,2 ile okulların ısınma, temizlik vb. koşullarında yaşandığı görüldü.

ÇOCUK EVLİLİKLER; BAĞIMLILIK, ÇALIŞMA HAYATI

Evlenme istatistiklerine göre; 16-17 yaş grubunda olan kız çocuklarındaki resmi evlenmelerin toplam resmi evlenmeler içindeki oranı 2015 yılında %5,2 iken 2016 yılında bu oran %4,6'ya düştü. Kız çocuk evlenmelerinin toplam evlenmeler içindeki oranının en yüksek olduğu il, %15,7 ile Ağrı oldu. Bu ili, %14,9 ile Muş ve %14,3 ile Kilis izledi. Kız çocuk evlenmelerinin toplam evlenmeler içindeki oranının en düşük olduğu iller ise sırasıyla; %1,1 ile Tunceli, %1,3 ile Trabzon ve %1,5 ile Karabük oldu.

Öte yandan genç yaşta bağımlılık oranında gerileme yaşandı. 15-64 yaş grubundaki her 100 kişi için 0-14 ve 65 ve daha yukarı yaş gruplarındaki kişi sayısı olarak tanımlanan toplam yaş bağımlılık oranı 2016 yılında %47,2 oldu. Çalışma çağındaki her 100 kişiye düşen 0-14 yaş grubundaki çocuk sayısını ifade eden genç bağımlılık oranı ise 2015 yılında %35,4 iken 2016 yılında %34,9'a düştü.

Hanehalkı işgücü araştırması sonuçlarına göre; 2016 yılında 15-17 yaş grubundaki çocukların işgücüne katılma oranı %20,8, istihdam oranı %18 ve işsizlik oranı %13,5 olarak gerçekleşti. Cinsiyete göre çocukların işgücüne katılımında ise farklılıklar gözlendi. Erkek çocuklarda işgücüne katılma oranı 2015 yılında %28,6 iken 2016 yılında %27,8'e düştü. Kız çocuklarında ise bu oran 2015 yılında %13 iken 2016 yılında %13,4'e yükseldi.

KAZALARDA ÖLEN HER İKİ ÇOCUKTAN BİRİ 10 YAŞIN ALTINDA

Trafik kaza istatistiklerine göre; 2015 yılında meydana gelen trafik kazalarında 864 çocuk yaşamını yitirirken, 55 bin 198 çocuk yaralandı. Kazalarda ölen çocukların %44,8'inin 0-9 yaş grubunda, %21,5'inin 10-14 yaş grubunda ve %33,7'sinin ise 15-17 yaş grubunda olduğu görüldü.

AZAR CEZASI...

Aile yapısı araştırması, 2016 sonuçlarına göre; anne veya babaların çocuklarına verdikleri ceza türleri incelendiğinde, en yaygın ceza türünün %72,6 ile azarlama olduğu görüldü. Bunu, %48,7 ile İnternet'in yasaklanması ve %40,8 ile TV izlenmesine izin verilmemesi cezaları izledi. Anne ve babaların çocuklarına verdikleri en az cezanın ise %8,9 ile odaya kapatma cezasının olduğu görüldü. Bu cezayı, %14,2 ile harçlığının kesilmesi ve %14,3 ile arkadaşları ile görüştürülmeme cezaları izledi.

Aile yapısı araştırması, 2016 sonuçlarına göre; anne ve babaların çocuklarına verdikleri ceza nedenleri incelendiğinde, en fazla ceza nedeninin %65,9 ile çocuğun eğitimini ihmal etmesi olduğu görüldü. Bunu sırasıyla, %46 ile çocuğun İnternette/bilgisayarda çok fazla oyun oynaması ve %33,3 ile kendi bakımını yapmaması ve odasını toplama gibi görevlerini yerine getirmemesi konuları izledi. Anne ve babaların çocuklarına verdikleri en az cezalar ise %9,2 ile kılık/kıyafet tarzı, %10 ile ölçüsüz para harcaması ve %10,5 ile eve geç gelmesi nedenleriyle oldu.

NESLİN DEVAMI ERKEK ÇOCUĞA BAĞLANIYOR...

Aile yapısı araştırması, 2016 sonuçlarına göre; bireylerin çocuk ile ilgili algıları incelendiğinde, Türkiye genelinde bireylerin %92,3'ünün çocuğun anne ve babasına yaşlılığında bakması gerektiğini düşündükleri görüldü. Türkiye genelinde bireylerin erkek çocuk ile ilgili algıları incelendiğinde; bireylerin %44,7'sinin neslin (soyun) devamının sadece erkek çocuk ile sağlanacağını ve %35,9'unun erkek çocuğun annenin itibarını artıracağını düşündükleri görüldü.




Haber : Hüseyin Aksakal

Abone Ol