GÜNCEL

Peygamberimiz cami ve irşad

Peygamberimiz cami ve irşad

Abone Ol

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından 2022 yılı “Mevlid-i Nebi” ile “Camiler ve Din Görevlileri Haftası” etkinliklerinin teması olarak “Peygamberimiz, Cami ve İrşad” konusu belirlendi.

Müslümanların hayatında çok önemli bir yere sahip olan camiler, ibadetlerin yerine getirilmesi veya dinin ilke ve hakikatlerinin tebliğ edilmesi açısından çok önemli bir yere sahiptir. Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de “Mescitler yalnız Allah’ındır. O halde Allah ile birlikte başkasına da tapmayın.” (Cin 72/18) buyurarak, camilerin saygınlığını ifade etmiştir. Bunun yanında “Allah’ın mescitlerini ancak Allah’a ve ahiret gününe inanan, namazını kılan, zekatını veren ve yalnız Allah’tan korkup çekinen kimseler imar edebilirler. İşte bunların doğru yolu bulanlardan olmaları umulur.” (Tevbe 9/18) ayeti ile müminlerin camilerin yapımındaki maddi manevi sorumluluklarına işaret edilmiştir. Kur’an-ı Kerim’deki bu ve benzeri ayetler, Müslümanların cami merkezli medeniyetler, şehirler kurmalarına vesile olmuştur.

Peygamberliğin yüklediği tebliğ ve irşat görevini en iyi şekilde yerine getiren Peygamberimiz Medine’de inşa ettiği “Mescid-i Nebevi” ile ahlak, kulluk, fazilet ekseninde tüm Müslümanları bir araya getirmiş, vahyin güzellikleri ile onları buluşturmuştur. Mescid-i Nebevi bir ibadet merkezinin olmasının yanında yetim ve öksüzlerin barındığı, açların doyurulduğu, sosyal ve askeri konuların konuşulup karara varıldığı, toplumun her kesiminden erkek, kadın, çocuk buluşarak eğitim aldığı bir mekan haline gelmiştir.

Peygamber Efendimiz’in Mescid-i Nebevi’de kurduğu Suffe mektebi de ilim aşıklarının eğitim aldığı, bizzat Peygamberimizden güzel dinimizi, inceliklerini öğrendikleri bir okul olmuştur. Burada eğitim alanlara da “Ashab-ı Suffe” denmiştir. Elmalılı Hamdi Yazır, tefsirinde onları şöyle tanımlar: “Ashab-ı Suffe; Peygamber dershanesinde kendilerini ilme ve Allah yoluna adamış öğrenci kimselerdi.” Peygamberimiz burada yetişen ilim ehlini öğrendiklerini başkalarına tebliğ etmeleri için elçi olarak göndermiş, onlardan valiler atamıştı.

Peygamberimiz bir gün mescide girdiğinde cemaatin bir kısmını dua ve zikirle, diğer bir kısmını ilimle meşgul görüp “Ben muallim olarak gönderildim.” (İbn Mace, Mukaddime, 17.) diyerek ilimle meşgul olanların yanına oturması, camilerin asli fonksiyonu olan ibadetin yanında eğitim açısından da önemli merkezler olduğunu göstermektedir.

Ayrıca Peygamberimiz, kadınların daha rahat dinlerini öğrenebilmeleri için Mescid-i Nebevi’de onlara ayrı bir gün ve ayrı bir yer tahsis ederek mescitle bağlarını sıkı tutmuştur. “Allah’ın kadın kullarının Allah’ın mescitlerine gelmelerine engel olmayın.” (Müslim, Salat, 135.) buyurur.

Günümüzde de Diyanet İşleri Başkanlığının uhdesinde bulunan camilerimiz hayatın içinde olma işlevini yerine getirmeye gayret göstermektedir. Başkanlığımız; geliştirilen projelerle genç, yaşlı, çocuk, kadın, erkek toplumun her kesiminden insanı camilerde buluşturmaktadır.

Camilerimizde yapılan vaaz ve irşat programları, tefsir, hadis, ilmihal, siyer dersleri, yine cami merkezli kurulan yetişkinlere yönelik İhtiyaç Odaklı Kur’an Kursları ve 4-6 yaş Kur’an Kursları, yaz Kur’an Kursları, Aile ve Dini Rehberlik Büroları, gençlik merkezleri Peygamberimizden öğrendiğimiz tebliğ ve irşat metodları ile halkımıza dinimizi sevdirmek ve onlara en doğru şekilde öğretmek için yapılan çalışmalardır.

Netice itibariyle camiler, müminlerin önce Rableriyle sonra yaşadığı toplumla bağlarını güçlendirdiği, kalplerini eğittikleri kıymetli yerlerdir. Bu nedenle camileri hayatının merkezinden çıkarmamak bir müminin görevidir. Unutmayalım ki müminler camileri imar eder, camiler de müminleri, toplumları imar eder. Bu vesileyle Mevlid kandilinizi kutlar, daha nice kandillere sağlıkla kavuşmayı yüce Rabbimizden niyaz ederim.

Elif DEMİRCİ

Kdz. Ereğli Müftülüğü Uzman Vaizi


Haber : Değişim Haber Merkezi

Abone Ol