Kadın Platformu: "İnsan hakları bir bütündür"
Kadın Platformu: "İnsan hakları bir bütündür"
Zonguldak Ereğli Kadın Platformu, İnsan Haklarının, doğuştan var olan ve insanlar arasında dil, din, mezhep, ırk, renk, yaş, cinsiyet ayırımı yapmadan sevgi, saygı, dostluk ve kardeşlik duygularını geliştirmek, insanın insan olması sebebiyle sahip olduğu hakların tümü olduğunu bildirdi.
Ereğli Kadın Platformu tarafından 10 Aralık İnsan Hakları Günü nedeniyle yapılan yazılı açıklamada, günümüzde İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinde yer alan hak ve özgürlüklere dayalı uluslararası bir düzenin hala kurulamadığı ifade edildi.
İnsan hakları ihlallerinde en ağır ihlallerin ise kadınlara karşı gerçekleşen suçlarda yaşandığı vurgulanan açıklamada şunlar kaydedildi:"İnsan haklarının, en yoğun ihlallere uğradığı bu günlerde, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin Birleşmiş Milletler tarafından kabul edildiği, 10 Aralık İnsan hakları gününü kutluyoruz.İnsan hakları dokunulamaz, devredilemez ve ertelenemez bir bütündür ve evrenseldir. İnsan Hakları, doğuştan var olan ve insanlar arasında dil, din, mezhep, ırk, renk, yaş, cinsiyet ayırımı yapmadan sevgi, saygı, dostluk ve kardeşlik duygularını geliştirmek, insanın insan olması sebebiyle sahip olduğu hakların tümüdür. "İnsan Hakları" kişiyi, onurlu ve özgür bir şekilde yaşatacak kurallar bütünüdür. Bu haklar, dünyada özgürlüğün, adaletin ve barışın, temelidir, eğer hakları korunamıyor ise, bidiride, herkesin zulüm ve baskıya karşı son çare olarak direnme hakkına başvurmak zorunda kalabileceği belirtilmiştir.Buna karşın günümüzde Evrensel Bildirgede yer alan hak ve özgürlüklere dayalı uluslararası bir düzen hala kurulamamıştır.
YAŞANANLAR TARİHİN UTANÇ VERİCİ SAYFALARI
İnsan haklarının ve insanca yaşamın geldiği noktayı bir
düşünelim:
Sendikal hak ve özgürlüklerini kullandıkları için
işlerinden olan işçiler...
İstemediği çalışma koşullarında can veren emekçiler...
Gerek özelleştirilerek gerek yıkılarak yok edilen kültür...
Düşünceleri ve bilimsel eğitimleri ellerinden alınan
çocuklar, gençler...
İnsanlığı yok etme pahasına çıkarılan savaşlar...
Ve dört bir tarafta kol gezen ayrımcılık...
Ve yaşam hakkı elinden alınan insanlık...
Orta doğuda yaşanan savaşlar, Filistinlilerin uğradığı
zulüm, insanlık tarihinin utanç verici sayfalarıdır.
Milliyetçilik, ırkçılık ve militarizm kadın düşmanlığını
ve şiddeti besler. Savaşlar kadın yoksulluğunu artırır. Ortadoğu'da sürmekte
olan savaş, emperyal güçlerin yeniden dizayn etmeye çalıştığı bu coğrafyada
mezhepçi, ırkçı politikalar geliştirilerek halklar birbirine kırdırılıyor. Bu yüzden biz, savaşlara karşı barışı,
demokrasiyi ve eşitliği savunuyoruz.
KADINA YÖNELİK ŞİDDET, KADINA BAKIŞ AÇISINDAN BESLENİYOR
Kadının fıtratında ikincil olmasının var olduğunu savunan
zihniyetler, iktidarın kadını toplumsal hayattan soyutlayan, kadını bakanlıktan
bile kaldıran politikaları, kadın haklarının ihlalleridir.
Dünyada ve ülkemizde, cisiyetçiliğe karşı, kadınlara
pozitif ayrımcılık uygulanarak, devlet yönetimlerde ve siyasette, kadınların
temsil oranının %50 oranında kabul edilmesini ve Birleşmiş Milletler olarak,
garanti altına alınmasını, talep etmekteyiz.
Yaşam hakkı, insan hakkıdır. Ülkemizde kadın cinayetleri
artarak devam etmektedir.
2017'nin ilk 11 ayında erkekler 255 kadın ve kız çocuğunu
öldürdü. Ve Kasım'da 15 kadını ve 3 çocuğunu öldürdü.
Kadın cinayetlerinin durdurulması için yetkililerin
derhal etkin uygulamalarla harekete geçmesi gerektiğini. Şiddetten kurtulmak
isteyen, hayatına dair karar almak isteyen kadınlardan yana yasalar ve
uygulamalar getirilmesini talep etmekteyiz.
Ortadoğu da güneşin kurşun yağmurları altında delik deşik
edilmediği, çocukların annelerinin yaralarından kan emmediği, kadın
cinayetlerinin olmadığı, onurlu, özgür, eşit,
bir yaşam için, mücadelemize devam edeceğiz.
Haber : s.kabatepe