GÜNCEL

Hicret ve Muhacir

Hicret ve Muhacir

Abone Ol

Hicret Peygamberlerin hayatında yaşadıkları ortak noktalardan biridir. İlk insan Hz Âdem Cennette şeytan tarafından kandırılınca yeryüzüne hicret etmek zorunda kalmıştı. İlk insan ve ilk Peygamber Hz Âdemle başlayan mekan değişikliği Hz Muhammet le peygamberlerin hayatında son bulmuş; ancak kıyamete kadar insanlığın hayatında devam edecektir.

Hicret İslam tarihi açısından önemli bir dönüm noktasıdır.  On üç yıl boyunca Mekke’ de insanları Allah’a kulluğa çağıran Hz Muhammed’in çağrısı Mekkeliler tarafında yeterince ilgi görmemiş; efendimizin bütün çabalarına rağmen İnanan insanların sayısı istenen seviyeye ulaşmamıştı. Bütün olumsuz şartlara rağmen efendimiz insanları İslam’a davet etmeye devam etmiştir. Hac mevsiminde Mekke’ye gelen Medineliler efendimize kendi yurtlarına yerleşmek üzere davette bulunmuşlardı. Efendimizin en büyük koruyucusu olan amcası Ebu Talibin ve eşi Hz. Hatice validemizin vefatı peygamber efendimizi farklı arayışlara sevk etmiş; bu maksatla yaptığı Taif yolculuğundan umduğu desteği bulamamıştı.

Medine’lilerin efendimizi daveti sonrasında birçok Müslüman Medine’ye Hicret etmiş; peygamberimiz Medineli insanlara İslam’ı öğretmek üzere Mus’ab b.Umeyri Medineye göndermişti. Yapılan Çalışmalar meyve vermeye durmuş Medine’de İslam hızla yayılmaya başlamıştı. Mekke’de Akabe bölgesinde peygamberimizle yapılan ikinci görüşmede Medineliler efendimizin Medine’ye hicret etmesi halinde kendi canlarını, çocuklarını ve mallarını korudukları gibi peygamberimizi koruyacaklarına dair söz verip efendimize olan davetlerini yenilediler. Elbetteki böyle bir yolculuğa Allah tarafından izin verilmediği sürece peygamberimizin Mekke’yi terk etmesi söz konusu olamazdı. Allah Hz peygambere Medine’ye hicret izni verince yol arkadaşı olarak seçtiği Hz. Ebu Bekir’e yolculuk için hazırlık yapmasını istedi. Yol hazırlıklarını tamamlayan iki kişilik kafileye Medine yollarında rehberlik etmek üzere Abdullah b. Ureykıt’ın dahil edilmesiyle üç kişilik kafile Mekke’ den ayrılarak Medine’ ye doğru yola çıktılar. Mekke’ den Medine’ye yapılan bu kutlu yolculuk Hz Ömer’in halifeliği döneminde takvim başlangıcı olarak kabul edildi ve muharrem ayıda bu takvim yılının 1. ayı olarak ilan edildi. Böylece Müslümanların ayın hareketlerine göre düzenlenmiş kendilerine özgü bir takvimleri insanlık tarihine girmiş oldu.

Hicret hadisesi Müslümanlar için bir kaçış planı değil;  zaferin elde edilmesi için bir strateji değişikliği idi. Nitekim kısa süre sonra bu yolculuk meyvelerini vermiş Medine’de Efendimizin başkanlığında bir İslam devleti kurulmuştu. İnsanlık tarihine tanıklık edecek ve kıyamete kadar örneği oluşturulamayacak olan ensar-muhacir kardeşliği Medine topraklarında tesis edilmiş oldu. Hicret hadisesine kadar Yesrib olarak bilinen bu şehir Hz peygamberle tanıştıktan sonra isim değişikliğine uğrayacak ve bundan sonra MEDİNE-İ MÜNEVVERE  (Aydınlanan Şehir) olarak insanlık hafızasındaki yerini almış olacaktı.

Hz. Âdemle başlayan İnsanlık tarihi zaman zaman sıkıntılı olaylara tanıklık etmiştir. İlk insan ve ilk peygamberin iki oğlundan biri katil diğeri maktul olarak tarihe not düşülmüştü. Hz Adem katil olan bir evladın babasıydı ama hiç bir zaman suç ve cezanın şahsiliği nedeniyle oğlunun işlediği cinayetten dolayı Hz Adem kınanmamıştı.

Hicretin 62 yılında 10 muharrem günü; Kerbela’da efendimizin dizinin dibinde yetişen,  namazda secdede iken sırtına çıkan en önemlisi efendimizin neslinin devamını sağlayan Hz. Hüseyin şehid edildi. Dünyalık çıkar ve ihtirasların insanın basiretini nasıl bağladığını, akıl tutulmasının nasıl bir şey olduğunun en iyi örneğidir Kerbela hadisesi. Koltuğunu sağlama almak için masum insanların kanının nasıl akıtıldığını, ihtiraslarını icraata dökebilmek için Peygamber torunu olsa bile başını bedeninden ayırmak için tereddüt edilmeden bir cinayetin işlendiğinin kanıtıdır Kerbela.

Başta Hz Hüseyin olmak üzere bütün şehitlerimizi rahmetle ve minnetle anıyor,  yeni kerbeların yaşanmamasını,  hicri yılbaşının ve muharrem ayının bütün insanlığa huzur ve bereket getirmesini yüce Rabbimden niyaz ediyorum.

Sabri  KÜTÜKÇÜ

Kdz.Ereğli Müftüsü


Haber : Değişim Haber Merkezi

Abone Ol