GÜNDEM

GMİS Genel Başkan Yardımcısı Muhtarlarla Buluştu...

GMİS Genel Başkan Yardımcısı Muhtarlarla Buluştu...

Abone Ol

Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu, "Zonguldak'ta yeni istihdam alanları yaratmadan 15-20 bin kişinin çalışacağı istihdam alanları oluşturmadan, TTK'ya zarar verecek her hareket Zonguldak'ı yok etmenin temelini atmaktır, Zonguldak'ı kaderiyle baş başa bırakmak demektir" dedi. Mutlu, GMİS ve madenciler olarak ülke için bedel ödemeye hazır olduklarını söyledi.

GMİS Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu, sendikaları tarafından düzenlenen kahvaltılı kaynaşma ve dayanışma toplantısında Alaplı ve Ereğli'den muhtarlarla bir araya geldi. Toplantıya GMİS Armutçuk Şube Başkanı Ali Eşitmez, GMİS Şube Sekreteri Yılmaz Çevik, Şube Teşkilatlanma Sekreteri Serkan Korkmaz, Şube Mali Sekreteri İsmail Özcan, Muhtarlar Derneği Ereğli Şube Başkanı Şükrü Kılıç, Muhtarlar Derneği Alaplı Şube Başkanı Ahmet Uysal, Alaplı ve Ereğli'den yetmiş civarında muhtar katıldı.

GMİS Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu toplantıda yaptığı konuşmada muhtarların çok önemli bir kurumu temsil ettiklerini dile getirerek "Köyde ne olursa, muhtarın bilgisi ve isteği haricinde gerçekleşmez, bunları çok iyi biliyoruz" dedi.

Mutlu şöyle devam etti:

"Bizler GMİS olarak TTK'nın bölgemizde ve ülkemizde çok faal olduğu dönemlerde muhtarlarla haşır neşir olmayı başarmış, bugüne kadar yaptığımız mücadelelerde Zonguldak ve köylerdeki muhtarlarımızın çok önemli desteğini almıştık. Son yıllarda bir özeleştiri yapmak gerekirse, muhtarlarımızla bir araya gelme mesafesini açtık. Bugün yeniden sizlerle birlikte olmaktan gurur duyduğumu ifade etmek istiyorum."

"KÖMÜRÜN STRATEJİK ÖNEMİ VAR"

Zonguldak olarak Türkiye'nin ilk ilan edilen illeri arasında olmasının nedeninin TTK ve taşkömürünün bu bölgede bulunması olduğunu belirten Mutlu şöyle devam etti:
"Ülkemiz Kurtuluş Savaşı'ndan sonra kalkınma hamlesini, sanayileşme hamlesini başlattığında dünyadaki hemen hemen tek enerji kaynağı kömürdü, ülkemizin de çok ihtiyacı vardı. Ülkemizin çok ihtiyacı olduğu dönemlerde TTK'da 45-50 bin kişinin çalıştığını çok iyi biliyoruz. Hatta daha sonraki yıllarda bölge halkının köylerde zorla toplanarak, silah zoruyla, mükellefiyet döneminde ocaklarda çalıştığını, hatta devletimizin insanlara askerlik görevini bu ocaklarda yaptırdığını biliyoruz.

Tabii ülkemiz kalkındı, güzel bir ülke haline geldi. Dünyadaki lider devletlerle mücadele edebilecek seviyeye geldi. Bugün ne kadar doğalgaz ve petrol kömürün yerini almış gibi olsa da, araştırmalar dünyanın en uzun ömürlü enerji kaynağının kömür olduğunu gösteriyor. Yani kömür hala dünyanın vazgeçilmez bir enerji kaynağı. Türkiye'de demir çelik sektörünün taşkömürü ihtiyacı 7 milyon ton. Erdemir ve Kardemir'in taşkömürü burada olduğu için kurulduğunu hepimiz biliyoruz.

50 bin kişinin çalıştığı TTK, yanlış siyasi manevralar nedeniyle bugün 7 bin 600, memurlarla birlikte 9 bin kişinin çalıştığı bir kuruma dönüştürüldü. Tabii dünyayı incelediğinizde, hiçbir ülkede taşkömürü üretiminin kar etmediğini biliyoruz. Ülkemizde de taşkömürü üretiminin kar etmesini bekleyemeyiz. Her zaman bu kurumlar devlet tarafından sübvanse edilmek zorundadır. Çünkü bu kömürün stratejik öneme sahip olduğunu biliyoruz. Allah göstermesin yarın bugün içinde bulunduğumuz durumu hepimiz biliyoruz. Dünyadaki birçok devletle neredeyse savaşın eşiğindeyiz. Etrafımızdaki ülkelerle savaşın eşiğinde olduğumuzu biliyoruz. Yarın olumsuz tablolarla karşılaştığımızda, dün doğalgazımızı kısanlar, yarın kömürümüzü vermeyecekler, dolayısıyla bugün ülkemizin 4,5 milyar dolarını dışarı kömür ithalatı için verdiğimizi düşünürsek, yarın nelerle karşı karşıya kalabileceğimizi düşünmek zorundayız."

"BEDEL ÖDEMEYE HAZIRIZ!"

TTK'ya işçi alınması için, her köyden üç beş işçinin TTK'ya alınarak ülkeye yeniden katkı sağlamanın önünü açabilmenin mücadelesini verdiklerini ifade eden Mutlu şöyle devam etti:

"Geldiğimiz noktada birtakım kömür kartelleri—dünyadaki bütün stratejik olayları yöneten birtakım kadrolar, şer güçler olduğu gibi, savaşların en büyük nedeni enerjidir—boş durmuyor. Ülkemizde taşkömürünü bitirecek noktaya gelmek için kendi içimizden buldukları birkaç kömür üreticisini de yanlarına alarak ülkemizin enerji sektörüne yön vermeye çalışıyorlar.

Biz kesinlikle siyasi bir kavganın içinde değiliz. Devlet bizim devletimiz, hükümet bizim hükümetimizdir. Her mücadelede önceliğimiz devlet ve milletimizin bekası, bölünmez bütünlüğüdür. Asla ne devletle, ne hükümetle bireysel bir kavga içinde olmamız düşünülemez. GMİS olarak ve maden işçisi olarak her şeyden ziyade Zonguldak halkı olarak ülkemizi seviyoruz, ülkemizin kalkınması için bugüne kadar bedel ödedik, bundan sonra da ödemeye hazır olduğumuzu her platformda dile getiriyoruz."

"YENİ SİSTEM SOMA SİSTEMİNDEN KÖTÜ..."

TBMM'ye gelmek üzere olan torba yasada yer alan 58. Maddenin taşkömürü üretimini Zonguldak'ta bitirme aşamasına getireceğini belirterek şunları kaydetti:
"Ne diyor bu madde? Kandilli, Kozlu, Amasra, Karadon, Üzülmez, Gelik bölgelerinin ruhsatları bir bütün. TTK yasal olarak bunları elinden çıkaramıyor. Tasarı diyor ki, bu ruhsatları ayrı ayrı bölüp, Kandilli'yi, Gelik'i, Karadon'u ayrı ayrı satabilirsin. Nen demek satılması? Dün Kandilli Alacaağzı'nda ne yaşadıysak daha beteri olacak. Ne oldu orada? Özel teşebbüs geldi orayı kiraladı, işine gelmeyince vurdu kilidi gitti. Bu bölgede bin arkadaşımız orada ekmek yerken, sadece patronun keyfiyetinden dolayı işsiz, ya köyümüzde işsiz, ya da başka illere çalışmaya gitti. Dolayısıyla Zonguldak kaybetti, köyümüz, kaybetti, mahallemiz kaybetti, ülkemiz kaybetti.

Biz geçmişteki rödovans sisteminin ülkeye ve Zonguldak'a neler kaybettirdiğini, bu getirilmek istenen sistemin de Soma sisteminden daha kötü olduğunu ve Soma'daki faciadan daha ağır bedeller ödemekle yüz yüze bırakılacağımızı, zaten küçülmekte olan Zonguldak'ın daha da yok olacağını ve yarın bir köy haline gelmek zorunda kalacağını hem TBMM'de plan ve bütçe komisyonunda, hem de değişik görüşmelerimizde ifade ettik. "

"ÖNCE İSTİHDAM SAĞLASINLAR..."

Hükümet ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından taleplerini de anlatan Mutlu şu görüşlere yer verdi:
"Ne bireysel, ne siyasi bir kavgamız asla yok. Biz hükümetimizi, devletimizi seviyoruz, saygı duyuyoruz. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının oylarıyla seçilmiş bir hükümet. Bunun aksini kimse iddia edemez. Ama birtakım kitlelerin, birtakım kömür kartelleri ve onların önüne kattığı birkaç siyasinin yönlendirmesiyle büyük bir yanlışın, hatta geri dönüşü olmayan büyük bir hatanın içindeler. Bu hatadan dönmenin en önemli yolu, Zonguldak'ın taraflarının—GMİS, Muhtarlarımız, STK'lar, bu kurumda görev yapan teknik kadrolar ve bakanlığımız—bir araya gelerek bir yasa tasarısı hazırlansın. Zonguldak'ta kaçak olarak çalışmak zorunda kalan 2 bin maden işçisinin ölülerinin hastane önüne atılmaları bitsin. Zonguldak'taki taşkömürünü çıkaralım, hem ülkemiz kazansın, hem biz kazanalım mücadelesi veriyoruz.

Dışarıdan bakıldığında bu olay birçoğumuzu ilgilendirmiyor gibi gözükebilir ama bu kurumda 10 bin çalışan insan var. Her kulvarda TTK'nın zararını dile dolayanlar şunu unutuyor. Şu anda Zonguldak ekonomisi TTK ile dönüyor. Biz şunu diyoruz. Gelin Zonguldak'a 10 bin, 15 bin kişinin çalışabileceği bir fabrika kurun. İstihdam alanı yaratın. Muhtarlarımızın köyleri boşalmasın. Zonguldak'ımızdan insanlar dışarı gitmek zorunda kalmasın. Kilit vurulacaksa gelin o zaman hep beraber vuralım.

Aksi halde, Zonguldak'ta yeni istihdam alanları yaratmadan 15-20 bin kişinin çalışacağı istihdam alanları oluşturmadan, TTK'ya zarar verecek her hareket Zonguldak'ı yok etmenin temelini atmaktır, Zonguldak'ı kaderiyle baş başa bırakmak demektir. Biz buna müsaade etmeyeceğimizi başta GMİS ve Maden işçileri ile, muhtarlarımızla ve sivil toplum kuruluşlarımızla bu uğurda ne mücadele verilmesi gerekiyorsa vereceğimizi ifade etmek istiyorum."

Mutlu, bugün (30 Ekim 2017) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile GMİS yönetiminin bir araya gelerek destek isteyeceklerini ifade ederek katılımlarından ötürü muhtarlara teşekkür etti.

KILIÇ: "EREĞLİ VE ALAPLI'NIN ORTAK NOKTASINDA..."

Karadeniz Ereğli Muhtarlar Derneği Başkanı Şükrü Kılıç, "Genel başkanımız gelememiş, İsa Başkanımız bilgilendirme ve kaynaşma toplantısı yapalım, bir kahvaltı düzenleyelim dedi. Sizler de bizi kırmadınız, Alaplı ve Ereğli'nin ortak noktasında buluşarak bir araya geldik.

Köyümüzde, mahallemizde mutlaka madende çalışan arkadaşlarımız vardır" diye konuştu.

UYSAL: "GMİS'İN HER ZAMAN YANINDAYIZ"

Alaplı Muhtarlar Derneği Başkanı Ahmet Uysal, kendisinin esnaf olduğunu belirterek, "Dededen, babadan, şahsım ve çocuklarımla ticaretle uğraşan insanlarız. Ticarette madencilerin ekmeğini çok yedik. Madencilerin o alın teriyle kazandığı kutsal paralarla çocuklarımızı okuttuk. Bugün bakıyorum madenci sayısı Zonguldak bölgesinde azalmış durumda. A grubu vardı, B grubu vardı. Madenciler dönüşümlü olarak çalışıp ülke ekonomisine katma değer sağlardı. Söz konusu bu olunca GMİS Başkan Yardımcım böyle bir toplantıyı düşündüklerini aktarınca, sevinerek kabul ettik. Çünkü Zonguldak senelerden beri madenlerle var olmuş bir şehirdir, emeğin başkentidir. Madenlerimizin daha sağlıklı, daha güzel, daha işler hale gelmesi adına GMİS'in her zaman yanındayız. Onlara destekçiyiz" dedi.

GMİS Armutçuk Şube Başkanı Ali Eşitmez de programa katılımlarından ötürü muhtarlara teşekkür etti. Toplantının ardından muhtarlar ve GMİS yöneticileri hatıra fotoğrafı çektirdi.








Haber : H Aksakal-S Kabatepe

Abone Ol