EREĞLİM BUNU HAKETMİYOR

Kıran, düşüncelerini yansıtan yorumlarını basın ile paylaşarak, konunun önemine değindi.

İlçenin yapısı ve potansiyel gücünün büyüklüğüne dikkat çeken Kıran, yazısını"Ereğlim Bu Günleri Hiç Hak Etmiyor"ifadesiyle bitiriyor.

Kıran'ın Kaleminden Ereğli Yorumu;

"Yayınlanan resmi verileri göre ülkemizin istihdam ve büyüme oranları iyi şeyler söylemiyor. Ekonominin artandış kaynak ihtiyacı, şirketlerin yüksen oranda döviz yükü borçları, dış kaynaklı sürdürülen ekonomide bolluk döneminin sona erdiğininsinyallerini veriyor.İşsizlik oranının yüzde 10,5'e, genç işsizlerin ise yüzde 20'ye ulaşması, büyüme hızının ise yüzde 1,5'lerde kalması ekonomideki sıkıntılı ortamı bize sunuyor. Yöremizde,işsizliğin bu rakamların üstünde, büyümenin ise çok alt seviyelerde kaldığını rahatlıkla söyleyebiliriz.

"Gülen İnsana Rastlamak Mümkün Değil..."

Çevrenize bir bakın, mutlu insan görme şansınız var mı? Elbette yok. Ekonominin tatsız olduğu bu dönemlerde gülen insana rastlamak imkansızdır. Huzursuzluk ve endişe hakim olmuştur. Gençlerimiz iş bulma ümidiyle metropol şehirlere göç edip,tarım ve hayvancılık alanları terk edilmiş, üretim yok denecek kadar gerilemiştir. Emekli köylü vatandaşlarımız fiziki açıdan güçlü olmadıklarından sebze ve meyve ihtiyaçlarını dahi şehirden karşılar hale gelmişlerdir. Kapanan işyerleri her gün canımızı biraz daha acıtırken ihtiyaçlarımızın yanında sohbetlerin, güzelliklerin yaşandığı, mahalle bakkallarınızın, manavlarımızın ve kasaplarımızın kepenk kapatıp, büyük marketlerin etrafımızı mantar gibi sarması, toplanan gelirin şehre katkı yapmadan uçması yöre ekonomisinin ne kadar daraldığının bir göstergesidir.

"Gözbebeğimiz Erdemir"

Ülkemizin ve şehrimizin gözbebeği Ereğli Demir Çelik Fabrikasının emeği azaltan politikalarının ardından, saç ticaretindeki sıkıntılarının artarak devam etmesi, maliyet artışı ve satış dengelerinin bozulması tüccarlarımızın pazar hacmini küçültüp, tüccar sayılarını da aşağı çekmiştir. Yaşanan bu ekonomik sıkıntı zincirin bir halkası gibi nakliyeciye ardındandilme ve kesme fabrikalarınatesir edip, işsizlik oranını körüklemektedir. Kapatılan maden ocakları, büyük ümitlerle hizmete sunulan gemi tersanelerinin atıl kalıp gereken katkıyı verememesi kayıplarımızın devamına sebep olmuştur. Sel felaketleri yaşayan köylerimizin maddi zararlarının karşılanmaması da ayrı bir sorun teşkil etmiş, teşvik yasalarından nema göremeyen yöremiz yeni istihdam yaratacak yatırımfırsatına sahip olamamıştır. Mevcut işletmelere bu avantajların sağlanmaması ekonomik büyümeye de engel olmuştur.

Sosyal, Kültürel Gelişme Durdu

Önceki yıllarda hem sosyal hem kültürel yönde çok yolkat eden Ereğlimiz ekonomiksıkıntılarla boğuşurken bu yöndeki gelişmesi durağan bir hal almıştır.Sıkıntılı günlerdeborçları ödemek içinbankalardan alınan tüketici, ihtiyaç ve ticarikredi ödemelerineaktarılan ticari kazanç ve maaşlarşehirdekisıcak para akışına engel olduğu gibi ticari alışverişleri de önemli ölçüde kısıtlamıştır. Ödenmeyen kredilerle ilgili işleme alınan hacizdosyalarının her geçen gün artması ekonomide yaşanan daralmayı açıkça gözler önüne koymaktadır.

Ellerini Taşın Altın Asokma Zamanıdır

Bir zamanlar kıskanılan Ereğlimizin göz göre göre erimesi hoş bir durum değildir. Başta idareci ve yöneticilerimiz olmak üzere, siyasi parti yöneticilerine, sivil toplum örgütlerine, esnaf ve meslek odalarına büyük sorumluluk düşmektedir. Elleri taşın altına sokma zamanıdır. Söylem vakti bitmiştir, vakit eylem ve yöntem vaktidir. Ekonomik ve istihdam sorunu eğitim ile çözülecekse eğitime, sağlık ile çözülecekse sağlığa, sanayiyatırımları ile çözülecekse sanayiye, tarım ve hayvancılık alanında çözülecekse de tarım ve hayvancılığa yönelerek, orta ve büyük ölçekli yatırımları şehrimize kazandırma, eski günlerimize dönme zamanıdır.

Yapısı ve potansiyel gücü büyük olanEreğlim bu günleri hiç hak etmiyor."dedi.

Haber : Değişim Haber Merkezi