DİYALOG

DİYALOG, ÇATUROĞLU'NU AĞIRLADI...

Ak Parti Zonguldak Milletvekili Değişim Radyo'da Diyalog programına katıldı.

Abone Ol

Her hafta Pazartesi günleri Değişim Radyo'da Program Yapımcısı Şenol Azman'ın hazırlayıp sunduğu Diyalog programı, 7 Haziran Genel Seçimleri öncesinde hız kesmeden yayınlarına devam ediyor.

25Mayıs Pazartesi günü 10.00-12.00 saatleri arasında yayınlanan programda canlı yayın konuğu Ak Parti Zonguldak Milletvekili Adayı Faruk Çaturoğlu oldu.

Çaturoğlu'nun, Azman'ın gündeme dair sorularını yanıtlarken, Zonguldak ve bölgemizdeki seçim çalışmalarına yönelik çarpıcı açıklamalar yaptı.

Geçmiş dönemlerde bölgeye hizmet eden vekillere teşekkür ederek sözlerine başlayan Çaturoğlu, bölgede bir hafıza kaybı olduğunu vurguladı.

Ak Parti Zonguldak Milletvekili Ercan Candan ile görüşerek, yarım kalan projeleri notlar halinde aldığını ve bu projeleri tamamlayacaklarını belirten Çaturoğlu, konuşmasında şu görüşlere yer verdi:

BÖLGEMİZE KATKIDA BULUNANLARA TEŞEKKÜR EDİYORUM

"Bizden önce partimizde görev yapmış olan Köksal Toptan'a, Fazlı Erdoğan'a, Ercan Candan kardeşimize teşekkür ediyorum. Bölgemize katkıda bulunmuşlardır. Bu bir bayrak yarışıdır. Onları oraya koyan irade bizi oraya koymuştur. Ercan Bey'le de görüştüm. Zonguldak'ta hafıza kaybı olduğunu, gelenin gidene, gidenin gelene devir teslim yapması gerektiğini söyledim. Takip ettiği, yarım kalan ya da bitmiş projelerle ilgili görüştüm. Bunlarla ilgili notları aldık kendisinden. Onun yarım bıraktıklarını biz tamamlayacağız. Üzerine bir şeyler katarak çalışmaya devam edeceğiz. Hastane projesi de bunlardan bir tanesidir."

EREĞLİ'Yİ GÜZEL ŞEYLER BEKLİYOR

Eski hastanenin üniversite kampüsü olması halinde Ereğli'de güzel şeylerin başlayacağını ifade eden Çaturoğlu, şöyle devam etti:

"Üniversite kampüsü konusunda Esnaf kefalet kooperatifi başkanımız çok güzel bir dosya hazırlamış. Biz bu dosyayı başkanımıza Bartın mitinginde verdik. Şimdiden işi yapar hale gelelim ki vatandaşlarımız görsün. Tüm Zonguldak'ın sorunlarını ilgilendiren harici bir dosya daha verdik. Daha sonra Sayın Bakanımız Hüseyin Çelik bu konuda girişimlerde bulundu. Başbakanımız da kampüs konusuyla ilgili söz verdi. Sağlık bakanlığı tahsisten vazgeçtiğinde burası Ereğli kampüsü olarak devredilecek. Buraya bir fakülte gelecek. Teferruatını bilmiyorum tabi. Öğrenci sayısı da 10 bine çıkacak. Erdemir Metaloji Fakültesi için BEÜ'ye Erdemir eğitim binasının olduğu yeri veriyor. Mezunların yüzde 10'una da iş garantisi veriyor. Önümüzdeki dönemlerde Ereğli'yi eğitim anlamında çok güzel şeyler bekliyor. Bundan başka şansımız da yok."

BAKYEP ADINDA BİR PROJEMİZ VAR

"Başbakanımıza bunlardan hariç bir şey daha açıkladım. BAKYEP adında bir projeden bahsettim kendisine. Açılımı da Batı Karadeniz Geliştirme Projesidir. Bu bölgenin fiziki yapısını ve diğer ihtiyaçlarını tamamlayıcı seviyede bir proje. Bu projenin içini de bizler dolduracağız. Yolların geliştirilmesi, derelerin ıslahı, buraya özel ilçe bazlı sektörel teşvikler vs. bu boşlukları doldurarak bölgede ki istihdam kayıplarının önüne geçmiş olacağız. Ve bu sayede bölgemiz yeniden cazibe bölgesi olacak."

EN BÜYÜK PROJE FİLYOS PROJESİ

"Önemli projeler de var fakat bunların bir kısmı engellenmiş durumda. Bunlardan biri de Filyos Projesi. Bu proje Abdülhamit Han zamanında hazırlanmış bir projedir bu. Bu liman için ihale yapıldı ve bu liman yapıldığı takdirde Türkiye'nin 3. Büyük limanı olacak. Fakat liman, geri planda ki serbest endüstri bölge ve karma endüstri bölgesi için 3 dava açıldı. Bunlardan birini limanın 4. Sıradaki müteahhitti açtı, birini TEMA açtı, diğerini de Çaycuma Belediye Başkanı açtı. Dolayısıyla 800 milyonluk bu proje ki bu sene de 200 milyon ödeneği var. Yani bu davalar neticelenmediği için, her şeyin hazır olmasına rağmen inşaata başlanamadı. Filyos, çok büyük bir proje. Sadece Zonguldak'a değil tüm Türkiye'ye faydası olabilecek bir projedir. İstihdam noktasındaki taleplerimizin büyük bir çoğunluğunu da karşılayabilecek bir projedir."

EN BÜYÜK ALT YAPI ULAŞIMDIR

"Şuan da orta vadeli demir yolu planlarımızın içerisinde Filyos, Zonguldak, Adapazarı ve İstanbul bağlantısı var. Şuan da Karasu'ya kadar yapılıyor. Böylece bizim demir yoluyla ilgili sorunumuz da çözüme kavuşmuş olacak ve kolaylık sağlayacak. Bir bölgenin en büyük alt yapısı ulaşımdır. Deniz, hava ve karayolu ulaşımıdır. Bu ağlar olduktan sonra o bölge bir cazibe merkezi olacaktır."

YOLLAR 2016 DA NİHAYET BULACAK

"Yine merak edilen konulardan biri de Ereğli-Devrek ve Ereğli-Zonguldak yolunun ne zaman biteceğidir. Vatandaşlarımızda da merak uyandıran konulardan biri bu. Biz yolla ilgili yapılan toplantı ya katılamadık fakat aynı günün akşamında Armutlu Cuma'ya giderek kahvehanede 12 köy muhtarıyla bir araya geldik. Gece saat 2'ye kadar oradaydık. Başbakanımıza bu konu iletildi. Mitingden sonra vekil adaylarımızla birlikte konuştuk. Talimatlar verildi. Karayolları Genel Müdürlüğüyle Özcan Bey görüştü. Ve aldığımız cevapta şudur; her iki yolda 2016 itibariyle bitirilecektir. Zaten nihayeti de 2017'dir. Ereğli'de Zonguldak yoluyla ilgili yanlış bir bilgilendirme var. Burası ak Parti iktidarından önce ihale mevzuatına göre verilmiştir ve 15 yıl süre koyulmuştur. Her sene de fiyat farkı olduğu için yavaş yavaş yapılmıştır. Ama nihayetinde de 2016 denildi. Ereğli-Devrek yoluyla ilgili de bir sıkıntı var. İki tane müteahhit var biri Ereğli tarafından başlayan diğeri de Devrek'ten başlayan. Ereğli tarafından başlayan müteahhit kayyumda. İflas etmiştir. Diğer firma sağlam ama yolda da birçok heyelan olmuş, kaymalar olmuş. Keşke bazı yerler Ereğli-Akçakoca yolu gibi tünellerle geçilebilseydi. Heyelanlar için çalışma yapılacak. Ödeneklerde bitmek üzere. Ödenekler bittiğinde yeniden ihale yapılacak. O da bu sene içerisinde yapılacak. 2016'da açılacak. Bende bu yolun açılması istiyorum. Yeni bir nefes olacak. Aynı zamanda turizmin ve ticaretin gelişmesini sağlayacak. Bizim sözümüz taahhüttür. İktidar olmayacak bir partinin taahhüttü hiçbir şeye yaramaz. Gerekirse onu da imzalarız. Önemli olan işi yapmaktır, taahhüt imzalamak değil. Biz bu yolları tamamlayacağız."

KAÇ VEKİL ÇIKARTACAĞIMIZ KONUŞULUYOR

"Şuanda muhalefet dahil olmak üzere bütün otoriteler Ak Parti'nin tek başına iktidar olup olmayacağını değil, kaç vekille iktidar olacağını tartışıyor. Ak Parti bu seçimden sonra da iktidar olmaya devam edecektir. Bu noktayı ele aldığımız zaman biz daha çok uzun yıllar hizmet edeceğiz. Ak Parti'nin oylarında bir düşüş yok. Zonguldak'ın merkezi kozmopolit olduğu için her zaman oylar düşük oranlı çıkıyor. Kırsalda Ak Parti'den başka bir parti yok. Merkezlerde de bu oran yarı yarıyadır. Zonguldak'ta yüzde 50'nin üzerine çıkacağız. 3. Sıra adayımız da çok güzel çalışıyor. Genel seçimlerin farklı bir karakteri vardır. Genel seçimlerde gelen adayların performansları kılcal damarları ana damara yönlendirir. Seçimi tayin eden ana damardır, ana damarda genel merkezdir. Orada ki göstergeler seçim sonucu etkiler ve insanlar ona göre karar verir. Mademki bizim genel merkezimiz bize 2. Sırayı layık görmüş biz de ona göre çalışma yapacağız. Benim gönlümden geçen 5'tir ama 3 kesinlikle olacaktır. Biz zaten 4. İçin çalışıyoruz. İnsanüstü bir çaba ile çalışıyoruz. Düğünlere, yemeklere, nikâhlara ve birçok programa katılıyoruz. Bu da pozitif enerji olarak insanlarımıza yansıyor. Ben de bu enerjiyi verdiğim kanaatindeyim. Bir adayı en önce savunması gereken kendi teşkilatıdır. Ben bu teşkilatlardan temayülde birinci çıkmış bir adayım. STK'lardan da birinci çıktım. Bizim bununla alakalı hiçbir sıkıntımız yok."

TERSANELER İÇİN BAŞKA PROJELERİMİZ VAR

"Tersaneler bizim kanayan bir yaramızdır. 2008 Dünya krizinden sonra hatırlarsanız ki çalışmalar 2015'e kadar durduruldu denilmişti. Şimdi Dünya büyük hacimli gemilere yöneldi. Büyük gemileri Ereğli'de yapmamızın imkanı yok. Bu yüzden hem mevcut istihdamı kaybettik, hem de buraya çalışmak için gelen genç arkadaşlarımızı kaybettik. Bu da ayrı bir yıkım oldu. Tersaneci arkadaşlarla bu konuyu görüşüyoruz. Ereğli Gemi, Madenci, Ustaoğlu ile görüştük. Orada yapabileceğimiz farklı işler var. Alt yapısı tamamlanmayan ve şuanda deklare edemeyeceğimiz bazı çalışmalar var. Seçimden sonra burada yapılabilecek farklı işlerle ilgili çalışmalarımız var. Bunu tam araştırmadığımız için olurunu olmazını net olarak söyleyemiyorum."

BÜYÜK FİRMALAR TİCARETİ CANLANDIRIR

"Organize Sanayi Bölgesi'ne gelince, ben Alaplı OSB ve Ereğli OSB için yapılan toplantılara katılıyorum. Mesela bir toplantı da şu gündeme geldi; çok büyük bir firma buranın yarısını istedi denildi. Ve bu yüzden tepki gösterildi. Büyük tesis kurulacaktı. Bu tesis imkânını kaçırdık. Orada büyük bir firma olması Ereğli'de ki ticareti de canlandırır. Ereğli ve Alaplı bölgesinde hatırı sayılı makine imalatçısı var. MÜSİAD ve BAKKA ortak bir rapor hazırlamışlar. Çok ciddi bir şekilde imalat potansiyeli var. Bu potansiyeli neyle destekleyeceksiniz? Burada büyük bir kuruluş olacak ki o kuruluşla hayat devam etsin. Ama elimizde hala bir yer var. Bu da Alaplı OSB'dir. Böyle büyük bir firma talepte bulunduğu takdirde biz hiç kimsenin itirazına kulak asmayız ve yatırımcıya tahsis ettiririz. Bundan kimsenin endişesi olmasın. Bu bölgeye hareket ve canlılık sağlayacaktır."

26 YAŞINI DOLDURMUŞ GEMİLERE HURDA DESTEĞİ VERİLİYOR

"Şu anda hükümet 26 yaşını doldurmuş, gemilere hurda desteği veriyor. Bunun sebebi de yerine yenileri yapılsın. Bu olay yeni bir gelişme. Ayrıca tersanelerde kredi garanti formu aracılığı ile alınabilecek, kredilerde iki misline çıkarıldı. Şimdi biz bu çalışmaları da inceleyeceğiz. Bunlar bizim sektörün sorunlarını ne kadar çözebilir ne kadar çözemeyebilir, başka neler olabilir. Mesela taksitlendirme gibi dolaylı teşvikler var. Bu işin önünü açmak için her türlü çabayı göstereceğiz. Bu işi hemen yarın çözeriz gibi bir garanti veremeyiz. 5000 10000 işçi alınacak garantisi veremeyiz. Neticede ticari bir mesele bu. Bunun garantisini vermekle inandırıcı olamayız. Bunun üzerinde çalışıp öyle karar vermemiz lazım. OSB ile alakalı da böyle bir imkân var bu imkânı değerlendirmek isteyen sanayicilerin yanındayız. Biz bu bölgenin Sanayi Bakanı gibi çalışacağız inşallah ve yatırımcı gelmiyorsa biz yatırımcının ayağına gideceğiz. Her zaman söylüyorum. Kavga olan yerde ilerleme olmaz. Biz kavgayı bölge için ülke için yapacağız. Biz Türkiye pastasından daha fazla pay almak istiyoruz. Bunu Bursa, Antep, Denizli başardı, biz başaramadık. Bizde sanayi madenci tarım potansiyeli var. Türkiye Avrupa Ülkeleriyle arayı kapatmak için çalışıyorsa bizde Zonguldak olarak diğer illerle arayı kapatmak için çalışacağız. Bu konu da kimsenin endişesi olmasın."

DÜNÜ BİLMEYEN BUGÜNÜ BİLEMEZ

"Mesela Ankara'da Hidromik var, adamlar Sincan da büyük yatırım yapıyorlar şu anda adamları buraya davet ettik dedik Ki; size ücretsiz arsa verelim. Adamda bize; buraya tesisimizi kurduğumuz zaman buradan işçileri oraya getiremeyiz dediler. Burada nükleer santrali yapılacak. Neden biz savunma sanayiyle iş yapmayalım. Bizim milli ordumuzun mermisi bile dış ülkelerde yapılıyor. Böyle ordunun adı ülke ordusu olmaz bağımlı ordu olur. Bağımlı ülke olur. Şu anda milli füze sistemlerini geliştirmeye çalışıyoruz. Uçak yazılımlarımızı birleştirmeye çalışıyoruz. Biz Aselsan mühendislerimiz uçaklarımızı geliştirirken 6 tane şehit verdik. Şaibeli bir şekilde bu insanlar ya öldürüldü ya da öldü. İntihar süsü verildi. Kimse inanmıyor. Türkiye zor zamanlardan geçiyor. Kan ve ter dökmeden olmuyor bu işler. Onun için biz uçak gemimizi yapacağız. Savaş ve yolcu uçağımızı da inşallah yapacağız. O noktalara doğru gidiyor. Bakanlar kurulu nerede toplanacak, hükümet il idare ediliyor mu edilemiyor mu tartışmalarından nerelere geldiğimizi görün. Dünü bilmeyen bu günü bilmez."

AK PARTİ DİĞER PARTİLERİN BECERİKSİZLİĞİNİN ÜRÜNÜDÜR

"Faizler 7 500 faizler 300 400 artık deprem paraları da yetmemeye başlamış. İşçinin memurun maaşını ödeyemeyen bir hükümet. En sonunda kurtuluşu erken seçimde buldular. MHP'nin genel başkanı ortağı değimliydi bu hükümetin o zaman. Neden erken seçime getirdi memleketi. Mazot bitti. Çareyi erken seçimde buldular. CHP'nin genel başkanı 1993 yılında SSK'nın başına geldi. 99 a kadar zarar etti. En son iflas bu meşhur hikâyedir. Rahmetli Ecevit'e gitti. SSK'yı batırmış Ecevit'e gitti. Dedi ki genel başkanım ben SSP den milletvekili adayı olmak istiyorum dedi. Rahmetli Ecevit dedi ki sen SSK'yı batırmışsın Partiyi de batırırsın, ülkeyi de batırırsın dedi. Kabul etmedi. Bu başkanlar ülkeyi doğru dürüst yönetmiş olsalardı, Memleketin refahını sağlamış olsalardı, bu gün Ak Parti diye bir şey olmazdı ki. Ak Parti onların beceriksizliklerinin bir ürünüdür. 13 seneden beri iktidardadır.3 sefer Genel seçim, 3 sefer Yerel seçim, 2 sefer referandum ve 1 seferde Cumhurbaşkanı seçiminden yüzünü akla çıkarmıştır. Baronlara rağmen şer odaklı düşüncelere rağmen yine halkımız sandıklara gidecek tek başına Ak Parti'yi iktidar yapacak. Bundan zerre kadar şüphem yok."

HASTANELER BİLE 5 YILDIZLI

"Okullarda kitap kuyruğu, sağlıkta hiçbir gelişme yok. Bende o zamanlar bir silahlı saldırıya uğradım. Hastaneye gittim. Ölümle pençeleşirken bana bağ kurlu musun sigortalı mısın bir sürü soru sordular. Bir serum takacaklar bin dereden su getirdiler. Bir emar çektireceksin 1 sene süre veriyorlardı. Ama şimdi hangi hastaneye giderseniz gidin, bir gün içeride tomografiniz çekiliyor. Önceden ön sıraya geçmek için araya Bakan sokulurdu. Hastanelerde 30 kişi bir arada Ama şimdi hastaneler 5 yıldızlı. Bütün bunlar faiz oranlarının yüzde yüzden yüzde ona düşürülmesiyle yapıldı. Bu yüzde doksanlık aradaki faiz farkıyla 642 milyar liralık yatırım yaptık. Yetmedi İMF borcunu 25 milyar liralık borcunu ödedik. İMF Türkiye'nin başına büyük belaydı. Anlaşmaları kendi şartlarına göre yapardı. Yatırım yapmayacaksın diyor. Bir zamanlar rahmetli Menderes'e Marshall yardımından traktör göndermişler. Traktörün dip notunda diyor ki 'tarımda kullanılamayacak'. Traktör tarımda kullanılmayacakta nerede kullanılacak? Tarihi eserleri çıkarmada kullanılacakmış. Eğer başkasının eline bakar sanız abuk sabuk şeylerle karşı karşıya kalırsınız. 140 milyar dolar Merkez Bankasında rezerv biriktirdik biz. Merkez bankasındaki paralar tohumluk buğday gibidir. Dokunursan ziyan edersin."

'İSTİFA EDERİZ' DİYEMEZLER

"Şimdi bizimkiler MHP, CHP, DSP. 99 seçimleri bitti. 3 tane sağın partisi FP, ANAP, MHP üçünün sayısı hükümet kurmaya yetiyordu. MHP ne dedi ben dedi FP ile koalisyona girmem. Dışladı gitti. Ne oldu DSP, ANAP, MHP koalisyonu Rahşan Ecevit o zaman dedi ki katillerle koalisyon kurmam dedi. Bahçeli cevap bile veremedi. Ülke bu günlere geldi. Yarın maazallah diyorum ben bu ülkeyi koalisyonlara sürükleyecek olursa İtalya koalisyonu yasakladı. Yüzde 40'ı bulan hükümeti kuracak. Bulamazsa en fazla oy alan iki parti 2. Tura gidecekler 2. Turda da oyların en fazlasını alan iktidar parti olacak. Bazı baronlar Türkiye'yi koalisyona sürüklemek istiyorlar. Bizim Genel Başkanımız diyor ki ben birinci parti olmasam istifa ederim diyor. Diğerleri diyor ki biz oy oranlarını korursak istifa etmeyiz. Birinin yüzde 24 birinin yüzde 13.Şunu diyemiyorlar ki biz birinci parti olmasak istifa ederiz. Diyemezler."

REZERVLERİ ÇAR ÇUR EDECEKLER

"Burada bir kaynak öngörmediklerine göre, merkez bankasında ki rezervleri çarçur edecekler eskiden yaptıkları gibi. Dolayısıyla burada yine bir harmanlama meselesi olacak. Vatandaşında ağzına bir parmak bal çalacaklar. Bir sene 6 ay lale devri olacak. Sonra da tohumluk buğdayı pişirip yediğimiz ve seraya da ekecek buğdayımız olmadığı için kıtlık olacak. Yine işçinin memurun maaşı ödenemeyecek. Yani yine eski Türkiye olacak. Sonra buradan kovduğumuz İMF'ye davulla zurnayla gel buraya diyeceğiz. İMF'de şartlarını öne sürecek, yatırım yapmayacaksın diyecek. Esnafa, emekliye, memura, işçiye vermeyeceksin diyor. Yani bu borçları kesecek bizden. Onların faizleri sen çağırdığın zaman dünya standartlarının üzerinde oluyor. Onun için bu vaatler hiçbir şey ifade etmez. Bunların bir alt yapısı, bir hazırlığı, bir bütçesi olmalı. İktidar olamayacak insanların her türlü vaadi vermesi normaldir. Geçmişte de yapıldı. 1991 yılında bir genel başkan topladı bütün vekil ve ilçe başkanlarını ve aklınıza ne gelirse vaat edin dedi. Sonra da Cumhurbaşkanı oldu. Ne verirlerse daha fazlasını verin dedi. Bir verip üç almak nerede var?"

EMEKLİLERİN AZ MAAŞ ALMASI ESKİDEN YAPILAN POPÜLİST POLİTİKALARDIR

"Emekliler bugün az para alıyorsa o zaman yapılan yanlış uygulamalardan, popülist politikalardan dolayıdır. SSK'nın zarar ettirilmesinden dolayıdır. Elbette ki hiç kimse razı olamaz 900 lira, bin lira maaşa. Bu bizimde en büyük sıkıntımız. 2002 yılında bunlar da verilemez durumdaydı. Şuan da verebiliyoruz. Yollar yapılıyor, savunma sanayimiz var, sağlıkta büyük aşama kaydettik. Önümüzdeki dönemde de emekliye, işçiye, memura, asgari ücretliye daha fazla verebileceğimiz bir dönem olacaktır. Bunu yapamazsak da işimiz zor. 4 sene bir daha seçim olacak. Biz bu 4 sene içinde bu eksikliklere çalışacağız. Türkiye artık kol gücüyle kazanmaktan ziyade bilim ve teknoloji gücüyle bir takım imalatlara yönelmeli. Katma değeri fazla olan ürünler üretilmeli. Daha değişik ve daha kıymetli imalatlara geçilmesi gerekiyor."

ERDEMİR NAKLİYECİLERİ DE GÖZ ARDI ETMEMELİ

"Erdemir, bölgemizin güzide bir kuruluşudur. Erdemir'in gelişmesini memnuniyet verici bir ivme olarak görüyorum. Bölgemize katkısı çok fazla. Erdemir'den de şunu rica ediyorum. Bu bölgedeki insanları mal alışında ve satışında daha fazla memnun etmesi lazım. Bunu kurumsal sosyal sorumluluk projesi olarak görmesi lazım. Daha çok mal ve hizmet sunmalıdır. Erdemir her işi kendisi yapmaya kalkmamalı. Nakliyecileri de göz ardı etmemeli. Biz Erdemir'den dolayı teşvik uygulamalarında Düzce'den daha yüksek gelir seviyesine sahip olarak görünüyoruz. Bu konuda daha duyarlı olmalarını diliyorum. Bölgedeki bütün sanayi kuruluşlarının gönüllü elçisi gibi çalışacağız. El birliği ile çalışacağız. Hep birlikte yaşıyoruz. Birimizin zararı diğerimizin karı olmaz. Bu bölgede yaşayan herkesin zararı bizim zararımızdır. Firmaların yöneticilerinin de bizlere yol arkadaşı olacaklarına inanıyoruz."

İNSANLAR SAVAŞ İSTEMİYOR

"Kim ne isterse istesin, kim ne yaparsa yapsın doğu ve güneydoğunun insanı artık savaş istemiyor. Orada artık geriye dönük silahlı çatışmaya gidilmesini kimse istemeyecektir. Bence oradaki olaylar artık farklı bir boyuta taşındı. Silahlar değil, barış konuşulmalı. Ufak tefek bazı şeyler olmasına rağmen silahların susması devam ediyor. Bölgenin refaha gitmesi gerekiyor. Yatırımcı gitmesi gerekiyor. Yatırım açısından elverişli bir bölge. Orta doğu ve kaynaklara yakın. Bu anarşi ve terör ortamından dolayı da bu zamana kadar hak ettikleri yatırımları alamadı. Geçmişte ihmal edilmiş. Aslında çok değişik karanlık işler var. Ben barışın sağlanmasından yanayım. Oradaki insanlar da bizim insanımız. Onlarında rahat yüzü görmeleri gerekiyor. Bunu kendimiz yapmalıyız. Dışarı havale etmemeliyiz. Onlar zaten çözülmesini istemezler. Geleneksel yöntemlerde çözmeye devam edersek daha fazla kaybederiz. 642 Milyar TL'den bahsetmiştim. O yatırımın kat ve katı."

ESKİ TÜRKİYE'DE HAYAT YOK!

"Eski Türkiye isteyenlere duyurulur. Eski Türkiye'de hayat yok. Eski Türkiye'de sıkıntı var. Bunun için her şeye rağmen bu çıktığımız yolda yürümeye devam edeceğiz. Bugün Türkiye ileri tarih hedeflerini konuşabiliyorsa bunlar siyasi iktidarın verdiği güvenle oluyor. Etrafımızda yangın var. Bu böyleyken Türkiye gücünü koruyorsa buna şükretmek lazım. Biz 30 ülkeye yardım götürüyoruz. Bunu yapmakta kolay değil. Türkiye'nin Dünyaya verebileceği çok şey var. Bize düşen her yerde var gücümüzle çalışarak kalkınacağız."

HALİL BEY SEVİP SAYDIĞIM BİR AĞABEYİMDİR

"Ben yerel yönetimlerden gelme bir kardeşiniz olarak diğer siyasi partilerde görev yapmış insanlarla sıkı diyaloğu olan bir insanım. Halil Bey 1994'te belediye başkanı seçildiğinde bende belediye meclis üyesi seçildim. İki dönem birlikte çalıştık komşuyduk. Her zaman abi kardeş ilişkimizi muhafaza ettik. Bu ilişkilerimiz belediye başkanlığımız bittiğinde de yollarımız hep kesişti. 2007'de istifa etmişti vekil olmak için bende etmiştim. Bu zaman içinde de her platformda bir araya geldik. Kendisi severim o da beni sever. Aradı ve tebrik etti. Ziyarette de Ankara'nın kapısının açılabileceği bir adamsın dedi. Övgü dolu şeyler duymak önemliydi. Vekil seçilirsem de kendisine her zaman kapım açıktır."

GÜÇLÜ GÖNDERİLİRSEK, GÜÇLÜ HİZMET OLARAK YANSIYACAKTIR

Vekil seçildiğim takdirde ben yerel yönetimlerin ihtiyaçları noktasında kendilerine her türlü desteği vereceğimi söylüyorum. İnşallah hep birlikte beldelerimizi ilçelerimizi kalkındırmak için çaba sarf edeceğiz. Son olarak, bizim anlatmaya çalıştığımız 7 Haziran seçimlerinde dönüm noktası olan ve her seçimde bu seçim çok önemli dememiş olmamıza rağmen bu seçimin en önemlisi olduğunu ve Türkiye'nin tehlikeli bir virajı sağ salim atlatması konusunda tüm vatandaşlarımızın desteğini bekliyorum. Eksik olanların tamamlanması için, emeklilerimizin, işçilerimizin sorunlarına daha fazla çözüm üretilebilmesi için Ak Parti'nin iktidar olması gerektiğine inanıyorum. Bu gölgeden de güçlü bir şekilde gönderilirse bu bölgeye güçlü bir hizmet olarak yansıyacağını düşünüyorum. Bizim bölgemiz hiçbir şeyden geri kalmasın. Ön yargılardan uzak olmalarını ve Ak Parti'ye oy vermelerini arz ediyorum.





Haber : Değişim Haber Merkezi

Abone Ol