GÜNDEM

BOMBA GİBİ AÇIKLAMALAR!..

BOMBA GİBİ AÇIKLAMALAR!

Abone Ol

AK Parti Zonguldak Kurucu İl Başkanı Celil Uzun, Değişim Radyo'da gündemi sarsacak açıklamalarda bulundu. Eski İl Başkanı, MHP'den genel seçimde beklenen desteğin elde edilemediğini öne sürdü. Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Uysal'a "Ereğli Belediyesi'ni komünist kafasıyla yönetmeye çalışıyor" ifadesini kullanan Celil Uzun, Alaplı'da yerel seçimin kaybedilmesini ise "O bölgede yaşanan güç zehirlenmesi" ifadeleriyle değerlendirdi. Uzun, Zonguldak merkez ve ilçelerde kimin belediye başkanı adayı olacağına ilişkin görüşlerini de anlattı.

Uzun, Değişim Radyo'da yayınlanan ve Şenol Azman tarafından hazırlanıp sunulan "Kara Tren" programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Celil Uzun kendisini tanıtırken, 1960 Adapazarı doğumlu olduğunu, çocukluk yıllarında babasının memuriyeti dolayısıyla ülkenin her tarafını dolaştığını ifade etti. 25 senedir Alaplı'da yaşadığını ifade eden Uzun, AK Parti'nin kuruluşunda üç döneme yakın il başkanlığı görevinde bulunduğunu belirtti.

25 senedir aynı telefon numarasını kullandığını ve telefonunun her daim açık olduğunu ifade eden Uzun 24 Haziran seçimlerini değerlendirirken şunları söyledi:

"Türkiye'de şöyle bir algı yaratılmak isteniyor. Bunun sadece Türkiye'nin iç meseleleriyle değil, dış meseleleriyle de ilgili olduğunu düşünüyorum. Cumhurbaşkanımız seçime girmeden Türkiye'nin nabzını bilen bir insan. Türkiye'nin gerçeklerini görerek seçim kararı almıştır. Muhalefeti eleştirmiyorum ama öyle bir ortam yaratıyorlar ki sanki Türkiye bir İç çatışma içine girecekmiş gibi. Daha seçime gitmeden seçimde hile yapılacağı, oyların çalınacağı gibi bir algı operasyonu yapıyorlar. Kendileri seçimi kazanamayacaklarını bildikleri halde önümüzü böyle açabilir miyiz diyorlar. İstanbul'da Muharrem İnce büyük kalabalıklar topladı dediniz. Gazetelerde 5 milyon kişi toplantı denildi. En fazla o alanda 500 bin kişi olabilir. Bunu öyle bir yaptılar ki, geliyoruz, 5 milyon sadece İstanbul'da var. Sonuçlar açıklandığında, bunların yazıldığı gibi olsaydı Muharrem beyin seçimi alması gerekirdi. Buraya gelirken bir şeye şahit olduk. Otelin kapısında bir grup gördük, hayata bağlan diye tişört giymişler, bunlar kim diye sorduk, güneydoğu illerinden buraya fındık toplamak için gelen insanlara hayatı kolaylaştırmak için devletin bir kuruluşuymuş. Fındık toplamaya gelen insanlara hizmet için kurmuşlar. Sonucunda bir hizmet. Demek hizmetin sınırı yok. Ne kadar vatandaşa hizmet edersen vatandaş sana bunu sağlar. Öyle çıkıp meydanlarda, televizyonda bunu hallettim demekle olmuyor. Tabana inecek, insanların ihtiyaçlarını gidereceksin bu iş olur.AK Parti'nin oyu ekonomik koşullar iyiyken yüzde 50'lerin üstüne çıkar, ekonomik koşullar bozulunca yüzde 40 civarına iner. Yüzde 40'ın altına kesinlikle düşmeyecektir. AK Parti vatandaşlara ulaşabildiği, ihtiyaçlarını karşılayabildiği için olur bu. Zaten dünyada da bu oranla iktidarda olan parti yok. Dünyada iktidarlar yüzde 30'la kuruluyor. Maltepe meydanını iyi biliyorum. 400 metreye 400 metre bir alan. 16 bin metrekare yapar. Metrekareye 4 kişi sığdırsanız, 500-600 bin kişi yapar. Maalesef insanlarımız bu şekilde yanıltılıyor."

"MHP'NİN KATKISI SINIRLI OLDU..."

MHP olmasa AK Parti'nin zorlanacağına ilişkin Azman'ın yorumunu değerlendiren Uzun, şöyle devam etti:

"MHP konusunda belki bana kızanlar olacaktır. MHP'li arkadaşlar kızmasınlar. Birincisi, MHP ile bence bu ittifakı yaptığımızda güneydoğuda oy kaybına uğradığımıza inanıyorum. İkincisi, biz bir referanduma gittik. Orada da MHP ile ittifakımız oldu. İnceleyelim, MHP'nin güçlü olduğu mersin, adana, İzmir, İstanbul, Ankara gibi illerde referandumda evet oyu çıkartamadık. Destek olunsa Ankara gibi ilde referandumda evet çıkmaz mıydı? Mersin'de çıkmadı. Burada bir sıkıntı var. Bunun bize yüzde yüz destek olarak yansıdığını düşünmüyorum. MHP'nin yüzde 11,5 oyu olduğunu gördük. Bunun yüzde 4-5'inin bize yansıdığını, gerisinin yansımadığını düşünüyorum. Buna kendi partimizden insanlar da karşı çıkıyor. Bağlantıyı kurduğum zaman, Adana ve Mersin en güçlü olduğumuz iller, niye evet oyu çıkmadı bunu araştırmak gerekiyor."

"ABD'NİN DÜNYAYI DİZAYN ÇABASININ SONUCU..."

AK Parti Kurucu İlçe Başkanı Celil Uzun, ekonomi gündeminin seçime yansımalarını ise şu ifadelerle değerlendirdi:

"AK Parti'nin ekonomik olarak elinden geleni yaptığını, planının üretim ekonomisi üzerine olduğunu biliyorum. Devlet, özel sektör katkısı sağlamaya çalışıyor. Bir yerde bir orman yangını bile diğer ülkeleri etkileyebiliyor. Global bir dünya var. Bir ülkede çıkan ekonomik sıkıntılar diğerlerini de engelleyebiliyor. Yaşanan olay şudur: ABD'nin dünyayı yeniden dizayn etme çabasının sonucudur bu. ABD gücünü göstermek için, Türkiye, Rusya, AB üzerinden bazı planlamalar yapmakta ve bunları geliştirmek için çalışmaktadır. Buna engel olmak isteyen Türkiye gibi ülkeler bazı sıkıntılar yaşıyor. Bunları nasıl aşacağız, ben cumhurbaşkanımıza ve ekibine güveniyorum. Geçmişte nasıl bunlar aşılmışsa yine aşılacağına inanıyorum.Ülke parasının değerlenmesi için ne yapılması gerekiyorsa onun yapılması gerekiyor. Üçüncü havaalanının açılması, nükleer santraller ülkeye değer kazandıracak. Birkaç sene içinde hidrolik santrallerimiz açılacak. Dünyanın en büyük hidroelektrik santralleri olacak bunlar. Bunlar hizmete girdiğinde Türkiye'nin değeri de artacak. İş icabı her ay bir ülkeye gidiyorum, oralarda Türk insanının değerini görüyoruz. Bağdat'ta vize yok. Sadece bir kağıt yapıştırıyorlar pasaporta, iki dolar alıyorlar. AB'de ne kadar ülke varsa hepsinden kişi başı 200 dolar alıyorlar. Bu sadece Irak için değil, Afrika ülkelerinin, asya ülkelerinin çoğunda aynı şekilde. AK Parti'de ülke insanına bir değer artışı olmuştur. Bunu görüyoruz."

Avrupa'da hükümetlerin ırkçılık üzerine politika yaptığını öne süren Uzun, "Bu insanlarla oturup normal dünya şartlarında görüşme imkanı olmayabilir. O insanların anlayacağı dilden konuşmak gerekiyor. Adamlar 60 seneye yakındır AB kapısında bizi bekletiyorlar, daha gerideki ülkeleri sırayla AB içine alıyorlar. Buna iyi dikkat etmemiz gerekiyor, AK Parti'nin dış politikasının doğru olduğuna inanıyorum. Her şey para meselesi değil. Büyük ülke olmanın şartları farklı şekilde gelişiyor. Afrika ve Asya'daki ülkelerin yüzde 60'ı Türkiye diyorsa bu kolay iş değil. Cumhurbaşkanımız boşuna demiyor dünya beşten büyüktür diye. Cumhurbaşkanımızın bu konuda başarılı olduğunu düşünüyorum" dedi.

"DEVLET EKSİĞİ GÖRDÜ"

Azman'ın üretim ekonomisi konusundaki eleştirilerini yanıtlarken, devletin AK Parti iktidarı sonrasında ekonomide değişim süreci başlattığını ifade eden Uzun şöyle dedi:

"Fabrikayı kurmak, çalıştırmak doğru ama fabrikanın altyapısının olmadığını gördük. Yolumuz, suyumuz elektriğimiz bunu karşılamıyordu. Ülkede elektrik kesintileri oluyordu. İnsanların suyu yoktu, nakliye yapılacak yol yoktu. Devlet bu eksiği görünce buraya yöneldi. Enerji açığı olan bir ülkede fabrika kurulması işini devlet özel sektöre bıraktı. Büyük destekleri var devletin özel sektöre. Sanayi sektöründe çalışabilecek insanlara büyük destek veriyor devlet. İnşaat sektöründe 350 kalemin üstünde malzeme var. Bunu daire olarak düşünmeyin. 350 kalem üretilmesi gerekiyor bir inşaatın bitmesi için. Bunlar için fabrika kurulması gerekiyor, Seramik, parke, beton fabrikaları lazım. Bunlar hep üretime katkıdır. Devlet özel sektörü teşvik ederek diğer alanlardaki açığını kapatmaya çalışıyor. Devlet kendini getirisi fazla olan sektörlere adapte etmiş durumda. Yazılım, silah, elektronik sanayileri gibi. Köylümüz sabahtan akşama iki ton fındık topluyor, onun parasıyla bir telefon alamıyor. AK Parti bunu gördü. Daha değerli ürünlere insanlarımızı teşvik için çalışmalar yapıyor."

Her şeyin dört dörtlük olamayacağını belirten Uzun, "Türkiye'de şöyle bir ortam var. Tayyip bey ülkenin Cumhurbaşkanı. Cumhurbaşkanına sevsen de sevmesen de saygı duymak gerekiyor. Bugün Suriye devlet başkanından bile aşağı hareketlerde bulunuluyor sosyal medyada. Biz o zaman sonuna kadar Tayyip Bey'in arkasında durmak zorunda kalıyoruz. Hakaret sınırlarını bile aşarak, neredeyse küfür ediyorlar. Böyle bir ortamda Tayyip Bey'in şu eksiği var, bu eksiği var demez, sonuna kadar AK Parti'yi sevenler arkasında duracaktır. Onun için kimse kusura bakmasın" dedi.

UYSAL'A "KOMÜNİST KAFASI" ELEŞTİRİSİ

AK Parti'nin Zonguldak Performansı üzerine değerlendirmelere cevap veren Uzun, şöyle konuştu:

"İl başkanlığını bıraktığımızda 32 beldemizin 26'sı AK Partidendi. Şu anda 9 tanesi AK Partiden, gerisi muhalefet partilerinde. Bunun birkaç sebebi var. Yerel yönetimlerde çok özel çalışmak gerekiyor. Genel seçimler gibi değil. Hüseyin Uysal Bey benim senelerdir arkadaşımdır. İyi bir arkadaşım, iyi bir insandır. Kendi adına da üzülüyorum. Keşke bu maya tutsaydı, şu anda teşkilat ile arasında sorunlar olduğunu biliyorum. Arkadaşlarımızla sorunları olduğunu biliyorum. Yapılan eleştirileri ne kadar alıyor onu bilmiyorum. Bunun sonucuna vatandaş karar verecek. Ben şöyle düşünüyorum. Fakat Hüseyin Beyin daha aktif olabileceğini düşünüyordum. Maalesef geldiğimiz nokta budur. İnşallah kendi açısından değerlendirmeleri olumludur. Belki biz kendimizi eleştirebiliriz. Şunu açıkça söyleyeyim, Hüseyin Bey belediyeyi komünist kafasıyla yönetmeye çalışıyor. Artık komünizm diye bir şey kalmadı. O zaman da ne teşkilatımızla, ne başka bir şeyle uyum sağlayamıyor. "

Kendisinin teşkilat kökeni olarak eski bir il başkanı olduğunu, kendi fikirlerinin alınıp alınmamasını mesele etmediğini vurgulayan Uzun şöyle devam etti:

" Bugün Fatih Çakır da iyi bir tercih olmuştur. Onun için de sevindim. Oturup ilçe başkanıyla iyi bir ortamda çalışmanın yolunu bulmak gerekiyor. 450'ye yakın belediyeye insan alındı Hüseyin Bey döneminde. Bunlardan çok büyük kuşkum var. Ne teşkilatın, ne milletvekillerinin haberi olduğunu düşünmüyorum. Teşkilattaki arkadaşlarımızın hepsi şikayetçi, bu kadar kişinin alındığı yerde AK Partili gençlerin açıkta kalması bana abes geliyor. Bunun için, Hüseyin Bey için üzülüyorum. Altı yedi ay sonra bizi zorlayacak olaylar bunlar. Yarın seçimde AK Parti'nin bayrağını kim asacak. İnşallah vakit geçmemiştir, bir an önce teşkilat olarak birbirimizi toparlarız, Allah onun için de hayırlı olur diye düşünüyorum."

"TEŞKİLATLAR ÖNEMLİDİR"

Meseleyi sadece Hüseyin Uysal üzerinden tartışmayı doğru bulmadığını ifade eden Uzun, teşkilatların önemine vurgu yaptı.

Uzun şöyle konuştu:

"Teşkilatlar önemlidir. Hüseyin Bey bunun önemini kavrayamadı. Siyaset yapan insanlar teşkilatlardan gelmeli. Teşkilatın çalışma biçimini, sıkıntılarını bilmeli, köy, mahalle çalışmalarından gelmeli. Cumhurbaşkanımız kabineyi açıkladı. Bürokrasiden gelen bakanlar var. Bunların teşkilattan gelen bakanlarla ne kadar uyumlu olacağından kuşkuluyum. Köyünü, ilçesini bilen, yollarını bilen insanlarla mutlaka bir görüş, iletişim farklılığı olacaktır. Mutlaka dışarıdakilerin de bize katkısı olmak zorundadır ama ağırlık teşkilatlardan geçmelidir. Bizim vekillerimizin üçünün de teşkilatlardan gelmesi çok isabetli olmuştur. Zonguldak'a daha iyi katkılar sunacaklarına eminim. Hüseyin Uysal meselesini bu açıdan değerlendiriyorum. Teşkilatların bu alanlarda daha fazla olması gerektiğine inanıyorum. Benim dönemimde de teşkilatları öne çıkartmıştık. Teşkilatlar ne önerirse onu yapmış, sorunlarını direk Ankara'ya götürmüştük. İnanıyorum ki bu arkadaşlar da önümüzdeki seçimlerde başarılı olacaklardır."

"ALAPLI'DA GÜÇ ZEHİRLENMESİ..."

Azman'ın Alaplı'da ne gibi bir hata yaptıklarını sorması üzerine Uzun şu cevabı verdi:
"Biz orada güç zehirlenmesine uğradık. Nasılsa kazanırız, hem de şu kadar farkla diye düşündük. Bu da teşkilatlarımızda, belediye meclisinde, çalışma koşullarımızda arızalar ortaya çıkardı. En büyük hatamızın güç zehirlenmesinden kaynaklı olduğunu, son bir haftada gevşediğimizi teşhis ettim. Seçimi kazandık denildi, bu hata oldu. Nuri Tekin'in başarılı olduğu söyleniyor ama iktidar belediyesi olmadığınız sürece bir ayağınız topal kalıyor. Nuri Beyin başarılı gözüktüğü olay şudur. AK Parti'nin son dönemdeki teşvikleriyle parasal sorunları hiçbir zaman olmamıştır. Faruk Çaturoğlu'nun başkanlığı döneminde beş bin lira, on bin lira için Ankara'ya gidiyorduk. Nuri beyin hiçbir zaman böyle bir sorunu olmadı. Belediyeler artık yatırım yapmak zorundalar.

Alaplı'nın ihtiyacı olan ne kadar işi olan varsa bunları yaptık. Nuri Tekin halkla birlikte hareket ediyor, halkın içinde hareket ediyor. Belediye Başkanı halkın içinde olmazsa başarılı olamıyor. Başkan hiçbir iş yapmasın, vatandaşın sorununu çözüyormuş gibi görünsün yine seçilir. AK parti'den ilçe başkanımızın aday olacağını düşünüyorum. Hakkıdır. Başka arkadaşımızın da aday olmak hakkıdır.

Ben aday değilim. Ben aday olsam da yapmazlar. Bana nerede görev verilirse yaparım, ben aday adayı olduğum zaman aday yapmayacaklarını biliyorum, sebebini de biliyorum. Nevzat Bey yeniden denenir mi zannetmiyorum. Nevzat Çimenoğlu Ereğli'yi düşünür mü bilemiyorum. Kimseyi geri çekemeyiz bu konuda. Aday da olabilir. Alaplı'da bir sürü hizmet yaptı. Çok başarılı işleri oldu ama maalesef güç zehirlenmesine uğradık."

ZONGULDAK MERKEZDE KİMLER ADAY OLUR?

Uzun, Zonguldak'ın büyükşehir olması halinde İl Başkanı Zeki Tosun'un aday olabileceğini, Özcan Ulupınar'ın pozisyonunu bilmediğini ifade etti. Ali Bektaş'ın, Faruk Çaturoğlu'nun, eski merkez ilçe başkanlarının, Ali Uzun'un aday olabileceğini, bunların genel merkezle uyum içinde olabileceğini ifade etti.

Celil Uzun, "Biz zor bir dönemde belediye başkanlıklarını kazandık. Fakat ondan sonra bir türlü merkezde dikiş tutturamadık. Farklı neticelerle seçimi kaybettik. Artık Zonguldak merkezde seçimi kazanmamız gerekiyor, onun için gerekli çalışmaları bugünden yapmamız gerekiyor, biz de desteğe hazırız" dedi.

Kilimli'de ise Polat Türkmen'in orada bir ağırlığı olacağını ve seçimi AK Parti'nin alacağını düşündüğünü ifade eden Uzun, "Bu inanç ve çalışma meselesi. İddia ediyorum, en fazla zorlandığımız yerler neresiyse, biz gidelim oraya, insanlara, teşkilatımıza bir inanç aşılayalım, bir de programlı çalışalım, kazanamayacağımız yer olmaz" diye konuştu.



Haber : Hüseyin Aksakal

Abone Ol