YAŞAM

BİR AZMİN HİKAYESİ

1958 Ereğli-Kirencik Köyünde doğan ve Kızılcapınar Köyünde ikamet eden Recep Arslan, üç tekerlekli bir bisikleti ile gece-gündüz Ereğli köylerinde seyyar satıcılık yapıyor.

Abone Ol

Eğer, Ereğli köylerinin yollarında seyir halinde olduysanız, o yolları yaya olarak her gün arşınlayan Helvacı Recep Arslan'ı yollarda görmüş olmalısınız.

Helvacı Arslan'ın sizin köyünüze geldiğini "gooşş gooşş, guuşş, guuuşşş" seslerinden anlayabilirsiniz.

Arslan ile yaptığımız görüşmede: "Ben bağ-bahçe işlerimin yanında, 30 yıldır bu işi yapıyorum. Cevizli sert helvayı Devrek'ten satın alıyorum ve perakende olarak her gün 15-20 km yol yürüyerek satmaya çalışıyorum. Satış aracım olan üç tekerlekli bisikletimi ittire-kaktıra yol alıyorum. En çok rampalarda yoruluyorum. Böylelikle kendi geçimimi sağlamaya çalışıyorum. Bisiklete yerleştirdiğim mp3 çalardan yankılanan arabesk müzik sesleri ile yoldaşlık yapıyorum. E tabi, haliyle, bazen ufak kazalar da yaşadım. Gün geldi bana bir motosiklet çarptı, gün geldi bir tarım aracı olan pat-pat ile kaza geçirdim. Ama yaşadığım bunca sıkıntılara rağmen hayatımdan memnunum. Her ne kadar, Çile Bülbülüm Çile şarkısını yollarda sıkça seslendirsem de hayat devam ediyor. Her gün 15-20 km'lik satış yürüyüşünden sonra son durağım Kızılcapınar Köyü oluyor. Bana ulaşıp helva almak isteyenler, beni Şeref Pide salonu civarında bulabiliyor. Ayda bazen 50 kg, bazen 100 kg helva satıyorum. Yaz kış demeden o kadar yolu yaya olarak gitmeme rağmen, Allah'a şükürler olsun ki hiç doktora gitmedim. Beni bir ay boyunca Ereğli'nin mahalle yollarında görürsünüz, başka bir ay boyunca Ormanlı ve köyleri yollarında görürsünüz, diğer bir ay boyunca da Çaylıoğlu yollarında görürsünüz" dedi.




Haber : Recep Çetin

Abone Ol