"Ankara'dan cephaneliğin yüzde 10'unu kullanarak atış yapmam istendi"
"Ankara'dan cephaneliğin yüzde 10'unu kullanarak atış yapmam istendi"
Zonguldak'ta 15 Temmuz
gecesi emrindeki sahil güvenlik botuyla denize açılan yüzbaşı O.M., kendisini
Ankara'dan arayan bir binbaşı tarafından cephaneliğin yüzde 10'unu kullanarak
atış yapması istendiğini anlattı. 16 saat süren duruşmada yüzbaşı da dahil 4
rütbeli askerin tutukluluk halinin devamına karar verilirken aralarında
astsubay ve uzman erbaşların bulunduğu 4 tutuklunun tahliyesine karar verildi.
Zonguldak 2'nci Ağır Ceza
Mahkemesince kabul edilen iddianameye göre "Anayasal düzeni ortadan kaldırmak",
"Silahlı terör örgütüne üye olmak", "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan
kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" suçlamasıyla 8'i
tutuklu 11 askeri personelin yargılanmasına başlandı.
15 Temmuz gecesi whatsapp
mesaj grubundan bütün bot komutanlarına hitaben personeli gemilere toplaması
yönünde emir verildiğini anlatan tutuklu yüzbaşı O.M., darbe girişiminin
yaşandığı gece kanuna uygun emirleri uyguladığını söyledi.
"HAREKETLENMENİN
DENİZDEN DAHA İYİ GÖZLEMLENEBİLECEĞİNİ DÜŞÜNDÜM"
Olay gecesi eşi ile dizi
izlediğini anlatan tutuklu yüzbaşı O.M., kendisine gelen mesaj üzerine limanda
bulunan birliğe gittiğini anlattı. Kendisine verilen emrin görev alanı ile
ilgili bir iş olması sebebiyle emri sorgulamadığını ifade eden yüzbaşı O.M.,
şöyle devam etti:
"Olay gecesi 23.50
sıralarında Amasra Grup Komutanlığı bağlıları olarak, grup komutanımızın içinde
bulunduğu Whatssap mesaj grubuna bot komutanlarına hitaben personeli gemilere
toplanması yönünde emir verildi. Ben de bunun üzerine ikinci komutanımı
arayarak personelin gemide toplanması emrini verdim. İçişleri Bakanlığı
tarafından denize kıyısı olan şehirlerde birtakım hareketlenmelerin denizden
daha iyi gözlemlenebileceği, aynı zamanda gemi emniyetinin de liman dışında
daha iyi sağlanabileceğini düşündüğünden denizcilik tabiriyle 00.40 da limandan
avara (ayrılma) olduk. Ben askerlik görevim boyunca verilen emri sorgulamamayı
öğrendim. Verilen emir görev alanımla ilgili bir iş olduğundan bu emri
sorgulamadım. Başka bir yere gitmem istenseydi zaten bunu kabul etmezdim.
Hareket ettiğimizde gözcülük görevi yapan personele olağan dışı bir durum
olursa haber vermelerini söyledim. Fener semti ile Milli Egemenlik Caddesi
hizasında 3-4 kilometre açıkta denizde 10 kere gidip gelmişizdir. Seyir
yaptığımız süre içerisinde limana giriş ya da çıkış yapmak isteyen olmadı."
"ANKARA'DAN
SIKIYÖNETİM DİREKTİFİ ADI ALTINDA YAZILI EMİR MESAJI GELDİ"
Olay gecesi 01.30
sıralarında gemide bulunan mesajlaşma sistemine Ankara Sahil Güvenlik
Komutanlığından sıkıyönetim direktifi adı altında yazılı emir mesajı geldiğini
de anlatan yüzbaşı O.M., "O ana kadar herhangi bir sorun yaşanmadı. Emrin
bizi suça sürükleyebileceğini, darbe girişiminin yanında olmuş gibi
gösterilebileceğini düşünerek limanı kapatmak gibi şeyler yapmanın sıkıntılı
olabileceğini düşünerek; limana giderek emniyeti almanın mantıklı olabileceğini
düşündük. Bu sırada emniyetten deniz polisi ile de irtibatta olduk. Ben limana
dönüş yaptığım sırada 02.00 sıralarında bütün komutanlarının konuş limanlarına
dönmesi yönünde emir verildi. Aynı zamanda Amasra Grup Komutanlığı Harekat
Merkezi botların limanlara dönmesi emrini tekrarladı. Saat 02.20 gibi limana
giriş yaptık" dedi.
'GÖRÜNTÜ MAKSATLI ATIŞ YAPIN' EMRİ
15 Temmuz gecesi limana
yanaştıktan sonra Ankara'dan bir binbaşının resmi görev telefonunu arayarak
görüntü maksatlı atış yapılması emri verdiğini söyleyen yüzbaşı O.M.,
"Sabah 05.00'a kadar subay salonunda televizyon izledim. Sonrasında
istirahat için kamarama çekildim. Bu arada resmi görev telefonumla Ankara'dan
arandım. Karşıdaki kişi kendisini binbaşı olarak tanıttı. 'Cephanenin yüzde
10'ununu kullanarak görüntü maksatlı atış yapın' diye söyledi. Kendisine kim
olduğunu sordum. Vardiyada görevli olduğunu söyleyerek emir verdi ve binbaşı
olduğunu söyledi. Grup komutanımı arayarak bilgi verdim. Ankara'dan bazı
rütbelilerin çeşitli bot komutanlarını aradığı ve bu emirlere kesinlikle
uyulmaması gerektiği söylendi" ifadelerini kullandı.
Personeli geminin birlik
emniyeti için topladığını söyleyen O.M., "Bana gelen yasal emirleri
uyguladım. Farklı bir kanaldan emir almadım. Herhangi bir terör örgütü üyeliği
iddiasını kabul etmiyorum. Liman önünde herhangi bir devriyenin sorun teşkil
ettiğini düşünmüyorum. Üzerime atılı suçları kabul etmiyorum. Kanunsuz emirleri
kabul etmedim. Kanuna uygun emirleri yaptım" diye konuştu.
YÜZBAŞI VE ÜÇ RÜTBELİNİN TUTUKLULUĞUNUN DEVAMINA
KARAR VERİLDİ
Mahkemede tutuklu sanıklar uzman erbaş Ö.B., astsubay E.B., üsteğmen O.Ö., astsubay G.Ö., astsubay H.K., astsubay S.B., astsubay B.K. ile astsubay Ö.K., uzman erbaş A.P., uzman erbaş A.D. de olay gecesine ilişkin savunma yaptı. Yaklaşık 16 saat süren duruşmada tanıklar da dinlendi. Tutuklu sanıklardan uzman erbaş Ö.B., astsubaylar E.B. ve H.K. ile B.K.'nin adli kontrol ve yurt dışı çıkış yasağı şartıyla tahliyesine karar verildi. Yüzbaşı O.M. ile üsteğmen O.Ö. ve astsubaylar G.Ö. ve S.B.'nin tutukluluk hallerinin devamına karar verilirken dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşma ileri bir tarihe ertelendi.
Haber : İHA


