Değerli okuyucular, dünya üniversiteler sıralamasında ilk 100 ünüversite arasında Türkiye'den kaç üniversitenin adı var, bırakın ilk yüzü, ilk 500 üniversite arasında Türkiye'den kaç üniversite'nin adı var hiç araştırdınız mı ? Araştırdığınızda ilk dünyada en iyi ilk 50 üniversite arasında yer alan sadece 10 üniversitemiz var. Bunlar ; İstanbul Üniversitesi, Ankara Üniversitesi, Hacettepe, Gazi, Ege, Bilkent, ODTÜ, İTÜ, Boğaziçi ve Sabancı üniversiteleri.

(http://www.haber7.com/egitim/haber/902676-dunyada-en-iyi-500-arasinda-10-turk-universitsi). 

Gazetelerde yer alan "Eleman Aranıyor" ilanlarını irdeleyin. Eleman arayan şirketlerimiz istihdam edecekleri elemanların hangi üniversitelerden mezun olmalarını şart koşuyor. Göreceksiniz ki en fazla 10 üniversitenin mezunları aranıyor.

Peki Ülkemizde ve Kdz Ereğli'de iş yapan şirketler en fazla hangi vasıflardaki elemana ihtiyaç duyuyor. Örneğin, Erdemir, Kdz Ereğli OSB'deki tesisler, talaşlı imalat yapan atelyeler hangi nitelikte elemana ihtiyaç duyuyor ve temininde güçlük çekiyor.İstihdam konusunda demeç veren iş adamlarına, siyasilere yada bürokratlara kulak verin bakalım Türkiye'nin hangi vasıftaki elemanların temini konusunda yokluk çektiğini dile getiriyorlar.

Hepimiz biliyoruz ki Ülkemizde bir yandan işsizlik sorunu yaşanırken diğer yandan üretim ve imalat sektörlerindeki şirketler işe uygun, vasıflı eleman bulamamaktadırlar. Ülkemizin istihdam konusundaki temel sıkıntılarından biri yeterli sayıda vasıflı ara elemana sahip olmamasıdır.

Her ile bir üniversite şeklindeki karar ile kurulan çok sayıdaki üniversite ve bunların fakültelerinin en önemli faydası kısa vadeli (4 yıl) işsizliği ötelemesi ve bulundukları yerleşkelerin ekonomisine ciddi katkı sağlamalarıdır. Bu yönüyle mikro açıdan bakıldığında her ilin, ilçenin bir üniversite veya fakülte istemesi doğaldır.

Ancak, Türkiye geneli ve Ülkemiz kaynakları açısından yani makro açıdan bakıldığında mezunlarının iş bulma şansı olmayan üniversitelerin açılması kaynak israfından başka bir şey değildir. Üniversitelerini bitirdiklerinde iş bulamayacak o gençler okuyoruz diye 4 yıllarını heba etmektedir ve en kötüsü okullarını bitirdiklerinde hayal kırıklığı yaşamaktadırlar. İşin kötüsü üniversite mezunu olarak iş bulamayan bu gençlerimiz ara eleman olarak çalışmayı da gururlarına yediremediklerinden uzun süre işsiz kalmaktadırlar.

Bir yandan üniversite okumuş ama işsiz gençler, diğer yandan vasıflı ara eleman bulamayan şirketler işte Türkiye'nin ağlanacak hali budur. Dolayısıyla  Türkiye'nin de, Kdz Ereğli'nin de  ihtiyacı olan Erdemir'e, OSB'deki tesislere, talaşlı imalatçılara elektrik-elektronik, talaşlı imalat, izabe, makine imalat, çelik konstrüksiyon vb. konularda ara eleman olarak tabir edilen eleman yetiştirecek meslek yüksek okullarıdır.

Unutulmamalıdır ki fakülteler kuruldukları yerleşke ekonomisine katkı sağlayan ama işsiz yaratan kurumlar iken meslek yüksek okulları aynı katkıyı sağlamaları yanı sıra verdikleri mezunları hemen iş bulabilen ve ekonomiye çok daha uzun süreli katkı sağlayan kurumlardır.

Ancak, bu meslek yüksek okulları niteliklerinin farkında olan, performansları yüksek, kendisiyle yarışan, ekip çalışmasına hazır, ben ne alırımdan önce, ben ne katarım diyebilen ve doğrudan imalata, üretime katılabilecek elemanlar yetiştirecek deneyime ve bilgi birikimine sahip öğretmenlere ve teknik donanıma sahip olmalıdır.