Otomobille motosiklet çarpıştı!
  Şüpheli Ölüm!..
  “Bir tanem yağmurlarda sana ağlıyor…”
  Cinayet zanlısı:”Babamı çağırın, o beni kurtarır!.."
  CİNAYET... CİNAYET...
  Kavga... Kavga: Bakın ne kavgası?
  Depremden kurtulmuştu..
  Garaj yangınında araçlar küle döndü!
  Servise binip okula gidecekti!!!
  Silahlı Kavga: Can Kaybı!!!
01 Nisan 2023 Cumartesi
Değişim Medya  |  Haber |  Dergi  |  Radyo - 0 372 322 27 30
logo
  •  
    •  » GÜNCEL
    •  » KÜLTÜR
    •  » SİVİL TOPLUM
    •  » KULİS HABER
    •  » YEMEK
    •  » DİN VE MEZHEPLER
    •  » EREĞLİ TARİHİ
    •  » FOTO GALERİ
    •  » VİDEO GALERİ
    •  » YAZARLARIMIZ
    •  » RÖPORTAJ
    •  » SİNEMA
    •  » TEKNOLOJİ
    •  » DİYALOG
  • SİYASET
  • AKÇAKOCA
  • EKONOMİ
  • GÜNDEM
  • ASAYİŞ
  • YAŞAM
  • SAĞLIK
  • MEDYA
  • SPOR
  • EĞİTİM
TASARRUFLAR NERELERDE DEĞERLENDİRİLMELİ ?

TASARRUFLAR NERELERDE DEĞERLENDİRİLMELİ ?
14 Aralik 2012 18:28:53

Yazar : Semih ÇOLAK
Semih ÇOLAK
  • Whatsapp ta Paylaş
Ülkemizde dişinden tırnağından birikim yapan tasarruf sahiplerinin yatırım araçları uzun yıllardır değişmemiştir.


Tasarrufların tamamına yakını ya TL ya da dövize yönelmiştir.


Özellikle belirtmek isterim ki; yatırıma giden kaynaklar sadece bu iki tip yatırıma yönelmiş ve toplam tasarrufların finansal varlıkların içindeki payı yaklaşık % 90 civarında olmuştur.


Son zamanlarda bu iki yatırım aracının getirisi de artık eskisi kadar cazip olmadığı için tasarruf sahipleri yatırımlarını değerlendirmek ve en azından değerinin korumak için alternatif yatırım alanları arayışı içine girmişlerdir.


Bir başka ifadeyle artık "paradan para kazanma" dönemi artık sona ermiştir.


Örnek vermek gerekir ise:


Ülkemiz ekonomisinin halen çeşitli nedenlerle risk taşıması nedeniyle TL mevduatındaki ortalama vade 3 ay veya daha altıdır.


Bankalarda 3 aylık mevduat faizinin ortalaması maksimum % 9 dur ve % 15 oranında stopaja tabidir. Bu demektir ki; net getiri % 7,65 ve mevduat getirisi beklenen enflasyonun ya altında kalacaktır veya en iyi ihtimalle reel getirisi sıfıra yakın olacaktır.


Kaldı ki, faizlerin daha da gerileyeceği yolunda beklentiler her zaman gündemde yer almaktadır. Tabii faizlerin düşmesinin birçok sebebinin olmasının yanı sıra en büyük yanlışlık ekonominin iyi gittiğinin düşünülmesidir. Dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi ülkemizde de ekonomi iyi gitmediği halde faizler düşmektedir / düşürülmektedir.


Döviz değerlerindeki gelişmeler Dolar ve Euro 'dan oluşan ve adına döviz sepeti denilen bir sistemle ölçülür. Bu yılın ilk 10 ayında sepet değerindeki kayıp % 10 civarındadır. Üstelik ekonomiye yön veren Merkez Bankası; ihracatı pahalı ve ithalatı daha ucuz hale getirmemek için TL'nin değerinin fazla artmasını istememekte ve kur politikasını buna göre düzenlemektedir.


Açıkça ortadadır ki; TL'nin çok fazla değerlenmesi dış borçla yatırım ve üretim yapan işletmeleri de kur farkı dolayısıyla ciddi zararlara sokacaktır.


Çünkü Merkez Bankası verilerine göre özel sektör dış borçlarının % 37 si kısa vadelidir. Uluslararası değerlendirme kuruluşlarından FİTCH 'ten sonra bir başka derecelendirme kuruluşu da ülkemizin notunu " yatırım yapılabilir" düzeye çıkarırsa, yabancı kaynak girişi hızlanarak daha da artacak ve döviz arzı arttıkça piyasa değeri düşecektir.


Ekonomiyi yönlendiren ve piyasaları dengede tutmaya çalışan Merkez Bankası, bu duruma karşı önlem alma peşindedir.


Ülkemizde alternatif yatırım aracı gibi görünen Hazine Bonolarında durum çok farklı değildir.


Bono faizleri de hızla düşmektedir. % 10 stopajdan sonra net getiri % 6,0 - 6,5 arasındadır.


Geçen yılın aksine bu yıl beklenen enflasyon daha yüksektir.


Bilindiği üzere gelecekteki getiri beklentisi faiz ve enflasyon düzeylerindeki gelişmelere bağlı olacaktır.


Şahsi fikrimi soracak olursanız; çok umut verici de değildir.


Aslına bakarsanız hisse senetleri olumlu bir yatırım aracı gibi durmaktadır. Karlı bir dönem geçirmiştir. Ancak Borsa'da yabancı hakimiyeti vardır.


Ne zaman kar satışlarına geçecekleri veya çıkacakları bilinmiyor / bilinemez. Kaynakları daima sıcak paradır.


Merkez Bankası verilerine göre; 2011 yılının tamamında ülkemize tahvil ve hisse senedi almak için gelen sıcak para 19,2 milyar dolar iken, bu yılın ilk 10 ayında 25 milyar doları bulmuştur.


Kısacası, hisse senetleri karlı ancak her zaman risklidir.


Diğer yatırım araçlarından özel sektör tahvilleri de karlı yatırımlardandır. Ülkemizde şimdilik bankalar ve büyük şirketler öncülük etmektedir. Aslına bakarsanız iyi seçim yapıldığı takdirde, riski daha azdır. Gerçekte kredi faizinden düşük, mevduat faizinden yüksek bir getiri sağlayabilir.


Ülkemizde yeni yeni hak ettiği değerini bulan Bireysel Emeklilik Fonları, son zamanlarda giderek yaygınlaşmaktadır.


Yılbaşından itibaren devlette, asgari ücreti geçmemek kaydıyla,% 25 oranında katkıda bulunacaktır. Ancak 10 yıllık bekleme süresi, hızla değişen ekonomik koşullar dikkate alındığında, uzun bulunduğundan bir türlü yatırım aracı olarak görülmemektedir.


Elbette tasarrufların yatırımlara ve üretime dönüşmesi en tercih edilen yatırım aracıdır.


Ancak bu, ihracat imkanlarının artmasına ve iç talebin yükselmesine bağlıdır. Doğal olarak dış piyasaların durumu ihracat artışını sınırlı kılmakta, ekonomi yönetimi de carı açığı yeniden arttırabileceği endişesiyle iç talebin fazla artışını istememektedir.


Ülkemizin hemen hemen her bölgesinde konut ve inşaat sektörüne yatırımlar artış göstermektedir. Konut arzı arttığı halde, fiyatların gerilememesi bunu göstermektedir.


Altını özellikle çizmek isterim ki; iç tüketimin artmasını ise bankalar verdikleri konut ve tüketici kredileri ile desteklemektedir.


Özetle; öyle görülüyor ki kısa vadede, özel sektör yatırım fonları, gayrimenkul yatırımları ve iç tüketim daha ağırlıklı yatırım alanları olacaktır.


(Kıymetli madenlerin başında gelen ve son yılların gözdesi altın ile ilgili yorumlarımı bir sonra ki yazımda detaylı olarak sizlerle paylaşmak istiyorum.)


Hayal ettiğiniz her şey gerçek olsun...


Sevgiyle kalın lütfen... 
Bu Yazı Toplam 9953 Defa Okunmuştur

ETİKETLER : Yazdır

      Yorumlar
    Yorumlar, editörlerimiz tarafından onaylandıktan sonra yayınlanır. Kanunlara aykırı, konuyla ilgisi olmayan, küfür içeren yorumlar onaylanmamaktadır.

     Yorumlar ( 2 )

    10 yıl önce

    Palmiye yayınları olarak gazeteci, yazar, şair arkadaşlarımıza bir imkân sunuyoruz. Destekli yayıncılık kapsamında yazılarınızı kitaba dönüştürebiliriz. Siz yazın biz basalım yayınlayalım. Konu ile ilgili ayrıntılı bilgi için lütfen iletişime geçiniz.
    İletişim bilgilerimiz:
    bilgi@palmiyeyayinlari.com
    https://www.facebook.com/palmiyeyayinlari
    Tel: 0555 2915061-0539 3602045


     Beğen

    11 yıl önce

    KONUYLA ILGILI DEGIL AMA EKRANIN SAGINDA SOLUNDA TEBRIKLER FALAN GARIP BI SEY CIKIYOR TITREMELI ARKADAS BEN HABER OKUMAK ISTIYORUM DIKKATIM DAGILIYOR EVET DIYORUM ACILIYOR-HAYIR DIYORUM ACILIYOR-YUKARIDAN CARPIYLA KAPATIYORUM GENE ACILIYOR E LUTFEN YANI DUZELTIN SU ISI

     Beğen

    • s.
    • 1

     Diğer Yazıları


    • YORGAN NİYE ZAYİ OLDU?
      10-02-2020 | 12 : 15 00
    • TEZAT...
      02-07-2016 | 14 : 15 48
    • Var olmak mı? Yok edilmek mi?
      27-09-2018 | 15 : 36 32
    • TASARRUFLAR NERELERDE DEĞERLENDİRİLMELİ ?
      14-12-2012 | 18 : 28 53
    • BİR PEHLİVAN HİKÂYESİ
      05-11-2019 | 11 : 48 11
    • Yayın Hayatına Başlarken...
      27-11-2013 | 11 : 14 28
    • 22. YIL VE 1. YIL MUTLULUĞU
      18-11-2014 | 13 : 30 59
    • ÖNEMİNİZİN FARKINDA MISINIZ?
      29-04-2014 | 17 : 28 33
    • "Sen Neymişsin", "Ben Neymişim"
      17-02-2016 | 14 : 53 55
    • DOST ve DOSTLUK
      06-09-2018 | 16 : 54 57
    • DEĞİŞİM'İN KURULUŞ YILDÖNÜMÜ!
      19-11-2015 | 09 : 38 09
    • Sevgililer Günü
      15-02-2016 | 09 : 19 28
    Tüm Yazıları

     Köşe Yazarlarımız


    • doğan yıldıztan
      Geçmiş olsun…
    • UĞUR DEMİROĞLU
      BİR ŞEHİR EFSANESİ! KDZ. EREĞLİ İL OLMALI.
    • Hasan Vehbi Ersoy
      DEİZM-TEİZM-ATEİZM-PANTEİZM’E BAKIŞ
    • Semih ÇOLAK
      YORGAN NİYE ZAYİ OLDU?
    • Konuk Yazar
      Temiz enerji ve gelecek mücadelesi
    • Uğuralp CİVELEK
      “Bu bir suç duyurusudur”
    • Özkan Doğan
      YEREL RADYO VE REKLAM
    • Şenol AZMAN
      “Aman doktor, yaman doktor. Derdime bir çare!” – 2-
    • Merve KIRAN
      KİLO KONTROLÜNDE KİLİT NOKTA: ARA ÖĞÜNLER
    • Özge CERRAH
      ÖĞRENECEK ÇOK ŞEY VAR...
    • İsmail DEMİREL
      15 MAYIS 2023 SABAHI TÜRKİYE
    • Harun KARA
      ÖĞRETMENİM , HAKKINI NASIL ÖDERİM !
    • Uzman Klinik Psikolog Erkan EZERÇE
      SEVGİ ASLA YETMEZ!
    • Dilek Şen Karakaya
      KAYIP-YAS SÜRECİ
    • Hamdi Güner
      DÜNYASI İÇİN DÜRÜST OLARAK ÇALIŞAN MÜSLÜMAN AHİRETİNİ DE MAMUR EDER
    • Hüseyin Aksakal
      HAVADAN SUDAN…
    • Elif Yapıcı
      ECHO İLE NARCİSSUS’ UN ACI VEREN HİKÂYESİ
    • Durul Mert M.A Ed.
      İNSANLARIN EN BÜYÜK ARZUSU MUTLULUK AMA NASIL MUTLU OLABİLİRİZ?
    • Kudret Yavuz Eren
      Çocuğunuz her şeyi unutuyor mu?

     Çok Okunan Köşe Yazıları


    • BUGÜN
    • BU HAFTA
    • BU AY

    » Henüz BUGÜN Yazı Görünmüyor
    • İsmail DEMİREL
      15 MAYIS 2023 SABAHI TÜRKİYE
    • İsmail DEMİREL
      YOL HARİTASININ 4.MADDESİ NE ANLAMA GELİYOR?
    • İsmail DEMİREL
      SEÇİM DÖNEMİ ÖĞRETMEN ATAMALARI
    • İsmail DEMİREL
      15 MAYIS 2023 SABAHI TÜRKİYE
    Değişim Medya  |  Haber |  Dergi  |  Radyo - 0 372 322 27 30
             

    © degisimmedya.com

     İletişim Bilgileri
     Künye
    İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın
    Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz.
    •   ASAYİŞ
    •   EĞİTİM
    •   GÜNCEL
    •   KÜLTÜR
    •   KULİS HABER
    •   SİNEMA
    •   TEKNOLOJİ
    •   TÜRKİYE
    •   DÜNYA
    •   FOTO GALERİ
    •   VİDEO GALERİ
    •   YAZARLARIMIZ
    •   GÜNÜN HABERLERİ
    •   Arşiv
    Tel : 0 372 322 27 30

    E-posta: info@degisimmedya.com