ON BEŞ YENİ İYİ PARTİLİ...
24 Nisan 2018 08:14:28
CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş'ın da aralarında bulunduğu 15 CHP Milletvekili İyi Parti'ye geçti. Olayı farklı açılardan değerlendirmek mümkün.
Bu olayı sadece CHP'nin İyi Parti'yi kurtarma hamlesi olarak okumak yeterli değil. Tüm muhalefet bloğunun tutum ve pozisyonunu etkileyecek bir girişim bu. Birleşilmesi halinde bloğun en büyük partisinin özveride bulunmaya hazır olduğunu gösteren, bu blok içinde yer alması muhtemel tüm partilere güven pompalayan bir hamle...
Aynı şekilde İktidar bloğunca "Siyasi manevra" olarak, hatta burada yazılmasını uygun bulmayacağımız ağırlıkta eleştirilerle karşılanması da hamlenin muhalefetin önemli bir inisiyatif aldığını teyit ediyor.
Muhalefet açısından durumun zorluğu malum. Devlet olanakları, medya gücü, troller, olağanüstü hal uygulamaları falan diye düşününce, seçime tarafların eşit koşullar altında gitmediğine yönelik bir algı var. Yine de bu son hamle, bu olanaklarla bile Türkiye'de kimsenin "Güle oynaya seçim alabileceği" yanılgısına düşmesinin doğru olmadığını gösteriyor.
Yeni bir seçim türü, yeni argümanlar, yöntemler gerektiriyor. Daha öncekilerden çok daha çetin bir seçim dönemine hazır olmakta yarar var.
***
Öte yandan, CHP (Artık İYİ Partili mi demeli?) Milletvekili Demirtaş ve 15 kişilik görev grubunun kendi rızalarıyla İYİ Parti'ye geçmediği biliniyor. Yani bu görev parti meclisi, Genel Başkan veya partinin yetkili kurullarınca veriliyor. Talimatı vermesi de zor, uygulayacak kişi bulmak da zor, uygulamak da.
CHP geleneğinde kimi zaman demokratik veya çok seslilik açısından 'Jakobenizm algısı' üreten, sorgulanabilir şeyler olmuştur. Fakat CHP aynı zamanda demokratik yaşamın tıkandığı noktalarda aldığı kritik kararlarla ülkenin önünü açmayı görev edinmiş bir partidir ki iktidar birbiri ardınca siyasi partiler arasında el değiştirirken, en uzun ömürlü parti olması sıfatını buna borçlu olsa gerek.
Tek adam iktidarı varken, bunu sürdürmesinin önüne geçmek mümkün değilken, 1946 yılında çok partili demokratik yaşama geçilmesi kararını alan CHP'dir. 1987 referandumunda CHP yerine kurulan SHP mecliste grubu bulunan en büyük muhalefet partisiyken, Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Necmettin Erbakran, Alparslan Türkeş gibi yasaklı siyasilerin yasaklarının kaldırılması için yürütülen kampanyanın ana aktörüydü. Çok az bir farkla bu yasakların kaldırılması mümkün olabildi ki bu ülkede demokratik yaşam adına önemli bir mesafenin alınmasını sağlamıştı.
Aynı şekilde 2002 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasi yasağının kaldırılmasında da CHP'nin desteğiyle gerçekleşmişti.
Bugünlerde bu konuların unutuluşa bırakılıp, bu partiye yönelik Jakobenizm vurgusunun gündeme getirilmesi Türk Siyasi tarihinin gariplikleri arasında yer alır. Bu fedakarlık, muhatap parti mensupları tarafından ne kadar takdir görür dersiniz?
Doğrusu şu an itibarıyla kestirmek mümkün değil bunu.
***
Bu hamleyle İYİ Parti seçimlere katılma hakkı elde ediyor. Cumhurbaşkanı adayı çıkarma hakkı elde ediyor. Seçimin anahtar partilerinden Saadet Partisi seçime zaten girebiliyor ama Cumhurbaşkanı adayı gösterebilmesi için yüz bin imza ihtiyacı var. Bu imzaların noter tasdikli olmasının gerekli olup olmayacağı hala tartışılıyor. Ama CHP bu hamleyle aynı zamanda Saadet Partisi'nin de içinde bulunduğu çok renkli bir yelpazenin temellerini kurma yolunu açmış oluyor. Anlayacağınız tüm muhalif bloğun durumunda çeşitli etkiler yaratacak bir gelişme bu.
***
Bu on beş milletvekilininbu arada Eski CHP, yeni İyi Parti milletvekili Demirtaş'ındurumu ayrı bir tartışma konusu. Bunların adaylık sürecinde CHP'den aday gösterilip gösterilemeyeceği konusu muallakta. Zira İyi parti üyesi oldukları dönemde CHP'den aday gösterilmeleri pek akla yakın gözükmüyor. İyi Parti'den aday gösterilmeleri halinde nasıl bir kampanya yürütebilirler orası da pek net değil. Belki hiç biri TBMM üyeliği görevi alamayacak. (ona bakarsan, bir partinin üyesiyken öbür partiden aday olmayı sağlayan bir düzenleme varmış. Bu iktidar getirmiş ama bu adaylık garantisi sağlamaz) Bu açıdan bir kamikaze durumu var gibi görünüyor.
Vekillerin CHP ile gönül bağının sorgulanmanın çok ötesinde olduğu göz önünde bulundurulabilir, bu kişilerin bir sonraki seçimde kendilerine yer edinebileceği düşünülebilir ama bir sonraki seçim ve bugün karşı karşıya bulunduğumuz seçim öyle uzak, öyle ayrı dünyalarda gerçekleşecek ki hepsinin aynı anda siyaset dışı kalma olasılığı da yabana atılmamalı.
Böyle radikal kararlarla ilgili tarihte de örnekler var. SHP'li bir belediye başkanının o günün gergin koşullarında cumhurbaşkanı salona girince ayağa kalkmadığı bir olay geliyor akla... Belediye başkanı siyasete bir daha dönemedi diye hatırlıyorum. Bir milletvekilinin sine-i millete döndüğü olayda da benzeri bir süreç yaşandı. Yani bu girişimin ortaklarının siyaset kariyerleri açısından daha iyi bir noktaya ulaşacaklarını düşünmek imkansız değil ama kolay da değil.
Belki hepsi bu sonucu göze alarak bu hamle içinde yer almışlar da olabilir.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com